Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Osmanlıca Ve Önemi

HuZeYFeN' Çevrimdışı

HuZeYFeN'

Üye
İslam-TR Üyesi
Osmanlıca ve Önemi
Öteden beri yapılmasını tasavvur ettiğimiz bir hizmet, "Lehülhamd" bugün gündeme getirilmiş ve fiilen tatbikat safhasına konmuştur.

Bu mevzu, Kur'an harfleriyle okuma ve yazmadır.

Devlete talip kuruluşumuzun yapacağı ve hazırlanacağı mühim meselelerden biri de "Osmanlıca"yı okuma ve yazmadır. Kur'an lisanını öğrenmenin yanında insanımız, Kur'an harfleriyle okuma ve yazmayı öğrenecek, dinimize, dilimize, tarih ve kültürümüze hiç de münasip olmayan, yakından ve uzaktan alakası bulunmayan latin harflerini ve bu harflerle okuma ve yazmayı kaldıracak ve tarihin çöplüğüne atacaktır.

Böyle bir yola gitmenin kaçınılmaz fayda ve sebepleri arasında önemli bir kaçına işaret edelim:

1- Kolaylık sağlama:
Bir alfabe ile okuma ve yazmanın, iki alfabeyle okuma ve yazmadan daha kolay olduğunu kim inkâr edebilir? Siz bir taraftan latin harfleriyle okuma-yazmayı öğreneceksiniz bir taraftan da, müslüman olmanız hasebiyle Kur'an harfleriyle okuma ve yazmayı öğreneceksiniz. Bir taşla iki kuşu vurma yerine iki taşla iki kuşu vurma yoluna gitme zaman israfına sebep olmanın ötesinde ahmakça bir harekettir.

2- Kur'an harfleri Islam âlemi ve fertleri arasında müşterektir:
Harf ve yazı yönünden de birbirlerini yakından tanımalarına, yaklaşmalarına ve münasebetlerini daha kolayca yürütmelerine vesiledir. Bugün dahi Arap milletlerinin dışındaki müslüman milletler okuma yazmalarını bu harflerle eda ettikleri gibi resmî dilleri de ve resmî yazışmaları da bu harflerle icra edilmektedir. Bir Pakistan'ı, bir Afganistan'ı, bir Iran'ı ve benzeri bir çok miletleri düşünün. Islamiyyet'i kabullendikten sonra okuma ve yazmalarını Kur'an harflerine çevirmiş ve bugüne kadar gelmişlerdir. Bundan böyle de devam edeceklerdir.

Çünkü bunlar biliyor ve inanıyorlar ki, harf inkilabı yapma demek, o milletin tarihiyle, kültürüyle ilgisini kesmek demektir. Bu ise, o millete en büyük ihanet ve hiyanettir. Teşbih ve tabir caizse, yeni nesille eski nesiller arasında bir uçurum meydana getirip kurumaya ve nihayet yabancı milletlerin potasında erimeye terketmektir.

3- Kaynaklardan mahrum etme:
Müslüman milletler, tarihî kaynaklara ve ilim hazinelerine sahiptirler. Bu kaynak ve hazinelerden yeni nesillerin faydalanması, feyz ve cesaret alması, şahsiyet ve şerefini koruması, Kur'an harflerini okumasına ve yazmasına bağlıdır. Siz bir harf inkilabı yaparsanız, yeni nesil ile bu kaynak ve bu hazineler arasına bir set çekmiş olursunuz ve dolayısıyla yeni nesillere en büyük ihanet ve hiyaneti yapmış olursunuz.

4- Hedef Islam'ı yok etmektir:
Işte Türkiye'de öyle olmuştur; Mustafa Kemal putunun bu millete yaptığı en büyük ihanet ve hiyanetlerden biri de harf inkilabıdır.
Bidayette ilim ve münazara yoluyla müslümanları mağlup edip Islam'ı yok etmeye muvaffak olamayan Islam düşmanları, haçlı seferleri tertib ettiler. Bu yolla da başarıya ulaşamayan düşmanlar, bu sefer sinsi ve munafıkâne bir metod takip ettiler, kaleyi içinden fethetmek üzere dıştaki propaganda ve neşriyatlarıyla, içteki ajanları vasıtasıyla çalışa çalışa Islam'a düşman, müslümana düşman, ama küfre ve kâfire dost bir güruh meydana getirdiler. Yazılar yazıldı, temaslar kuruldu, sahneler hazırlandı ve bu suretle fiilî harekete geçmenin ve icraata başlamanın zamanı geldi. Ve o güruhtan biri olan Mustafa Kemal putu gündeme getirildi.

Düşmanlar, artık o hale geldiler ki, aynı zamanda ajanları olan bu adamın eliyle, hazırladıkları ihanet planını bir bir sahneye koydular. Hilâfet'i kaldırmanın, Şer'iyye Vekaletini lağvetmenin, medreselerin kapısına kara kilit asmanın, mekteplerden din derslerini kaldırmanın, müslümanların başına gavur şapkası giydirmenin, Allah kanunu şeriat'ı kaldırıp küfrün ve kâfirin kanunlarını getirmenin yanında harf inkilabını da yaptılar ve ihanet ve hiyanet senaryosu tamamlanmış ve artık milletimiz kâfirleştirme yoluna girmiş, kâfir inkilabların potasında eriye eriye haysiyet ve şahsiyetini kaybetmiştir.

Işte bu kaybedişin acı neticelerinden biri de müslümanların başındaki kukla idarelerdir. Küfür odaklarından emir ve iradeyi alıp körfez bunalımı meydana getiren ve bunalım neticesinde milyarlar zarara girmenin yanında küfrün, mukaddes topraklarda dolaşmasına, kaynakların başına kurulmasına, Islam'ın amansız düşmanı yahudinin yakından himaye edilmesine ve nihayet son senelerdeki Islamî faaliyetlerin daha yakından kontrol edilmesine imkân hazırlamışlardır. Bütün bunlara rağmen ve utanmadan, hâlâ millet ve devlet, haysiyet ve şereften bahsetmektedirler.

Ve netice:
Insanımız, artık bunca ihanet ve hiyanet, bunca maddî ve manevî zararları kendilerine reva gören kukla ve putçu idarecilerin idarelerine dur demenin her halde zamanı gelmiştir.

Hususiyle gençlerimiz; asıl kaynaklarına dönmeli. Bir asırdır milletimizin başında oynanan oyunları ve oyuncuları hakkın gözüyle görmeli, hiç olmazsa ilmen ve fikren ve neşriyat yoluyla kirli çamaşırlarını ortaya çıkarmalı, bunları teşhir etmek suretiyle birer düşman olduklarını millete anlatmalı ve neticede oyunlarını bozmalıdır. Ve niheyet yapılan bütün inkilabları tersyüz etmeli, tarihin çöplüğüne atmalı ve bu arada kendi harfleriyle okumalı ve yazmaldır.
Gayret bizden, muvaffakiyet Rabb'imizden!..

Ümmet-i Muhammed Gazetesi, Sayı: 29
-------------------------------------------------------
Merhum Cemaleddin Hocaoğlu (Kaplan) (Rh.a.)
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt