Bir kaç gündür Fetih suresi ve salavat toplama yarışına girmiş gençler görüyorum. Çok üzgünüm fakat hayır gibi görünen bu işi bile bir hırs hatta husumet haline getirmiş gruplar var. Israrla bir kaç Fetih suresi 500 salavat vermek için uğraşıyorlar. Zorla vermek isteyene de, ayıp olmasın diye alana da şahit oldum. Şimdi soruyorum: İslam bu işin neresinde?
Kardeşlerim bugün de, yarın da Allah'ın günlerinden bir gündür. Mekke’nin Fethi yarın değil, miladi olarak 11 Ocaktır. Bizim, batıl kutlamalara alternatif olarak farklı kutlama şekilleri üretmeye ihtiyacımız yoktur.
Onlar yılbaşı kutlarsa, biz de Mekke'nin fethini kutlarız. Onlar İsa Aleyhisselam'ın doğum gününü kutlarsa biz de kutlu doğum haftası yaparız düşüncesi İslam'da yoktur. Bu uygulamalar maalesef insanları imani olarak kemâle ermeye vesile olmak yerine, kolaycı bir din anlayışına itiyor.
Niyet iyi olsa da, bu uygulamalar dine yeni bidatler ekleyip dini sulandırmaktan başka bir işe yaramıyor.
Kutlama kültürü bizim inancımızda yok. Allah ve Rasulünü anmak için, her gün, her vakit bizim için bir fırsattır.
Eğer kutlanması gerekseydi, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bize bunu emrederdi. Biz ne Rasulumüzden, ne de sahabelerimizden böyle bir şey öğrenmedik. Eğer bunda bir hayır olsaydı, onlar muhakkak bunu yaparlardı. Günlük yaptığımız ibadetleri yapmaya devam edelim. Nafileleri artırmaya gayret edelim. Bugüne özel bir uygulama yok. Ailemize ve çevremize tebliğ yapmaya, yaşantımızla örnek olmaya çalışalım...
Hocalar her zaman oldugu gibi halka açık toplantılar yapıp, bidat ve hurafelerden arınmış Kur'an ve sünnet ışığında sohbetler vermeye devam etsinler.
Fakat bu toplantılarda Rasulullah'dan çok, kendilerinin övülmesine izin vermesinler.
Hocaların işi insanları hidayete erdirmek değil, hakkı ve hakikati anlatmaktır. "Ben insanları ve cinleri ancak bana kulluk (ibadet) etsinler diye yarattım" ayeti mucibince, dünyaya geliş gayemizi ve Allaha karşı görevlerimizi bilmek ve anlatmak yeterlidir.
Bundan gayrı 31 Aralık'ta dileyen her gün olduğu gibi kulluk vazifelerine devam eder, dileyen gayri müslimler gibi yılbaşı kutlar. Onun hesabı Allah'a kalmıştır.
Cahide Sultan
Kardeşlerim bugün de, yarın da Allah'ın günlerinden bir gündür. Mekke’nin Fethi yarın değil, miladi olarak 11 Ocaktır. Bizim, batıl kutlamalara alternatif olarak farklı kutlama şekilleri üretmeye ihtiyacımız yoktur.
Onlar yılbaşı kutlarsa, biz de Mekke'nin fethini kutlarız. Onlar İsa Aleyhisselam'ın doğum gününü kutlarsa biz de kutlu doğum haftası yaparız düşüncesi İslam'da yoktur. Bu uygulamalar maalesef insanları imani olarak kemâle ermeye vesile olmak yerine, kolaycı bir din anlayışına itiyor.
Niyet iyi olsa da, bu uygulamalar dine yeni bidatler ekleyip dini sulandırmaktan başka bir işe yaramıyor.
Kutlama kültürü bizim inancımızda yok. Allah ve Rasulünü anmak için, her gün, her vakit bizim için bir fırsattır.
Eğer kutlanması gerekseydi, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bize bunu emrederdi. Biz ne Rasulumüzden, ne de sahabelerimizden böyle bir şey öğrenmedik. Eğer bunda bir hayır olsaydı, onlar muhakkak bunu yaparlardı. Günlük yaptığımız ibadetleri yapmaya devam edelim. Nafileleri artırmaya gayret edelim. Bugüne özel bir uygulama yok. Ailemize ve çevremize tebliğ yapmaya, yaşantımızla örnek olmaya çalışalım...
Hocalar her zaman oldugu gibi halka açık toplantılar yapıp, bidat ve hurafelerden arınmış Kur'an ve sünnet ışığında sohbetler vermeye devam etsinler.
Fakat bu toplantılarda Rasulullah'dan çok, kendilerinin övülmesine izin vermesinler.
Hocaların işi insanları hidayete erdirmek değil, hakkı ve hakikati anlatmaktır. "Ben insanları ve cinleri ancak bana kulluk (ibadet) etsinler diye yarattım" ayeti mucibince, dünyaya geliş gayemizi ve Allaha karşı görevlerimizi bilmek ve anlatmak yeterlidir.
Bundan gayrı 31 Aralık'ta dileyen her gün olduğu gibi kulluk vazifelerine devam eder, dileyen gayri müslimler gibi yılbaşı kutlar. Onun hesabı Allah'a kalmıştır.
Cahide Sultan