Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Namazın Terkini Küfür Gören Kardeşler Varsa Yeniden Düşünsün

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
E Çevrimdışı

Ebu & Dücane

Guest
Şeriatte,namazın terki,bir kişinin müslüman olup olmadığının ölçüsüdür.Bu yüzden kişiler hakkında zahiren hüküm verileceğinden,kişi namaz kılmıyorsa,müslüman olmadığı kanaatine varılır.Ara sıra zorunlu nedenlerle,üşenerek kılıyorsa kişide münafıklık alameti olduğu düşünülür ve zahiren şüpheli bir müslüman yada fasık sıfatıyla Allaha havale edilir.Namaz kılmadığı anlaşılan bir kişinin de öldüğünde namazının kılınması zorunlu olmaz.Müslümanlığın devamını gösteren en iyi delil namazdır.Çünkü zekat ve hac ve oruç ibadeti yapıldıktan sonra kişi akşamdan sabaha,yada sabahtan akşama mürted durumuna düşebilir.Şeriatta,kişinin dinen yükümlü olduğu ibadet ve taatlaeri konusunda,Allahın karışmadığı başıboş bir laik müslümanlık modeli yoktur.Bu yüzden kişinin namazının müslümanlığının devamını gösteren ve müslümanın son olarak elinde kalan bir ibadet olması nedeniyle bu ibadeti önemsemeyenin dininden şüphe edilmesi gerekir.Bununla ilgili müminle kafir arasındaki farkın namazla belirlendiğini açıklayan hadislere bakılabilinir.
 
bahakar Çevrimdışı

bahakar

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
herkes kendince birşeyler söylemiş.. ama videoyu izleseydi arkadaşlar göreceklerdi ki.. ibn kudame diyor ki; her asırda namazı terkedenler çokça olmuştur... ama bunlardan hiçbirinin müslüman mezarlığına gömülmediğine ya da hanımından ayrıldığına ya da mirasçıların mirastan mahrum kaldığına şahit olmadım... yani selef ulemanın da namazın terkinin küfür olmadığı konusunda uygulama olarak bir icma doğmuş oluyor... dikkatlice dinlemeden yorum yapmamanızı öneririm.. ben ne elbanici ne de necmi sarı cıyım.. şahıslar benim hiç de umrumda değil... ama kraldan çok kralcı olmayalım...
 
VeraŞehadet Çevrimdışı

VeraŞehadet

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
“Kişi ile küfür arasında namazı terk vardır.” (Müslim)


Yani namazın terki, küfre ve şirke düşmektir. Namazı terk eden ise kâfir ve müşrik olur.


“Kul ile küfür arasında ancak namazı terk vardır.” (Nesai tahric etmiştir. Sahihu’t-Terğib, 563)

“Küfür ile iman arasında namazı terk vardır.” (Tirmizi tahric etmiştir. Sahihu’t-Terğib, 563)


“Bizimle onlar arasındaki ahid namazdır. Kim namazı terk ederse küfre düşmüştür.” (Ahmed ve diğerleri tahric etmişlerdir. Sahihu’t-Terğib, 564)


“Kul ile küfür ve iman arasında namaz vardır. Onu terk eden şirke düşmüştür.”(Sahihu’t-Terğib, 574)


“Namazı bilerek terk etmeyin! Kim bilerek namazı terk ederse Allah’ın ve Resulünün zimmetinden ayrılmış olur.” (Ahmed ve diğerleri tahric etmişlerdir. Sahihu’t-Terğib, 569)

“Kim namazı bilerek terk ederse dinden çıkmış olur.” (Hafız el-Münziri Terğib’de şöyle der: “Taberi, rivayet etmiştir. Muhammed bin Nasr, Kitabu’s-Salat’ta iki isnadla rivayet etmiştir.”)


“İslam’ın yok olacak son bağı, namazdır.”


İmam Ahmed (rahimehullah) şöyle der: “Sonu giden her şeyin tamamı gitmiştir. Bir kişinin namazı gitmişse her şeyi gitmiştir.”

Ömer bin Hattab (radıyallahu anh) “Namazı terk edenin İslam’dan bir payı yoktur” demiştir.
İbn-i Mesud (radıyallahu anh) “Namazı terk edenin dini yoktur” demiştir.
Ebu Derda (radıyallahu anh) “Namazı olmayanın imanı yoktur. Abdesti olmayanın da namazı yoktur” demiştir.
Ali bin Ebi Talib (radıyallahu anh) der ki: “Namaz kılmayan kimse, kâfirdir.”


İbn-i Teymiyye (rahimehullah) ise “Selefin büyük bir çoğunluğu, farz olduğunu ikrar etmesine rağmen namazı terk edenin kâfir olarak öldürüleceği görüşündedir” (Mecmuu’l-Fetava, 28/308.) demiştir.
İbn-i Hazm (rahimehullah) der ki:
“Hz. Ömer, Abdurrahman bin Avf, Muaz bin Cebel, Ebu Hureyre ve diğer sahabelerin görüşüne göre kim farz bir namazı vakti çıkıncaya kadar kasıtlı olarak terk ederse, dinden çıkmış bir kâfir olur. Sahabenin bunun aksini söylediğini bilmiyoruz.” (El-Muhalla)

Hafız el-Münziri şöyle demiştir:


“Sahabeden ve onlardan sonra gelenlerden bir topluluk vakti çıkıncaya kadar namazı kasıtlı olarak terk eden kimsenin tekfir edileceği görüşündedir. Bu görüşte olanlar şunlardır: Ömer bin Hattab, Abdullah bin Mesud, Abdullah bin Abbas, Muaz bin Cebel, Cabir bin Abdullah ve Ebu Derda (radıyallahu anhum). Sahabenin dışında aynı görüşte olanlar ise Ahmed bin Hanbel, İshak bin Rahaveyh, Abdullah bin Mübarek, Nehai, Hakem bin Utbe, Eyyub es-Sahtiyani, Ebu Davud et-Tayalisi, Ebu Bekr bin Ebi Şeybe, Züheyr bin Harb ve diğerleri...” (et-Terğib)


İmam Ebu Hanife’ye göre namazı terk eden kimse namaz kılıncaya kadar hapsedilir. Kan çıkıncaya kadar dövülür. Tevbe edip namaz kılıncaya kadar tutuklu kalır. (Reddu'l Muhtar Haşiyesi.)


İmam Şafi ve İmam Malik’e göre bir vakit namazı terk eden ya da vacip olan vaktinden çıkaran kimse tevbeye çağırılır. Namazı terk üzerinde ısrar ederse hadd cezası olarak öldürülür. (Umdetul Kâri, 24/81)


İmam Ahmed b. Hanbel'e göre namazı terk eden kimse kâfir ve mürteddir. Malı varsa İslam devletinin hazinesine kalır. Öldürülür ve öldürüldükten sonra da Müslümanlara ait kabristana gömülmez. Namazı inkâr ederek terk etmesi ile tembellik yüzünden terk etmesi arasında hiçbir fark yoktur. Ahmed b. Hanbel (rahimehullah) şöyle demiştir:


"Namazı terk eden kimse kâfirdir ve dinden dönmüş bir mürteddir. Kendisinden tevbe etmesi istenir. Eğer tevbe etmezse öldürülür. Yıkanmaz, cenaze namazı kılınmaz ve Müslüman kabristanlığına gömülmez." Şafilerden Mansuru'l Fâkih ve Maliki'lerden İbn-i Habib de İmam Ahmed b. Hanbel ile aynı görüştedirler. Şeyhul İslam İbni Teymiyye (rahimehullah) der ki:


"Ergenlik yaşına ermiş birisi farz namazlarından birini terk eder veya farz olduğu kesin olan kısımlarından birisini terk ederse tevbe ettirilir. Eğer tevbe etmezse öldürülür." (Vasiyyetul Kübra, 320)

Düşündüm ve namazın terkini hala küfür görüyorum..
 
S Çevrimdışı

seyfuAllah

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
herkes kendince birşeyler söylemiş.. ama videoyu izleseydi arkadaşlar göreceklerdi ki.. ibn kudame diyor ki; her asırda namazı terkedenler çokça olmuştur... ama bunlardan hiçbirinin müslüman mezarlığına gömülmediğine ya da hanımından ayrıldığına ya da mirasçıların mirastan mahrum kaldığına şahit olmadım... yani selef ulemanın da namazın terkinin küfür olmadığı konusunda uygulama olarak bir icma doğmuş oluyor... dikkatlice dinlemeden yorum yapmamanızı öneririm.. ben ne elbanici ne de necmi sarı cıyım.. şahıslar benim hiç de umrumda değil... ama kraldan çok kralcı olmayalım...

Selamunaleykum BISMILLAHIRRAHMANIRAHIM

Bir Islami bilgiye sahip olup bunu insanlarla payla$an birey Peygamber efendimiz sav sunneti olan "SAKALINIZI BIRAKIP BIYIGINIZI KESIN KAFIRLERDEN FARKLI GORUNUNUN" sunneti takip etmeyen bireylerin konu$malarIn dinlemek bile istemiyorum.

Cehennem de muslumanlar icin yer ayrIlmI$ ve bu yere girecek MuslumanlarIn cogu namazInI derkeden bireyler olacaktIr
AmacIMIZ Allahu teala kuranda belirtigi gibi Cehennem ate$inden kurtulup Cennete girmek ba$arI yani cennettin anahtarI Namazdan gecer

Peygamber efendimiz sahaba namazI bIrakan kafirdir
Butun Hocalar eskideki ve bugun ki NamazI tamamiyle terkeden Kafirdir
ve Hadisle bu konularI KanItlarlar
 
bahakar Çevrimdışı

bahakar

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Selamunaleykum BISMILLAHIRRAHMANIRAHIM

Bir Islami bilgiye sahip olup bunu insanlarla payla$an birey Peygamber efendimiz sav sunneti olan "SAKALINIZI BIRAKIP BIYIGINIZI KESIN KAFIRLERDEN FARKLI GORUNUNUN" sunneti takip etmeyen bireylerin konu$malarIn dinlemek bile istemiyorum.

Cehennem de muslumanlar icin yer ayrIlmI$ ve bu yere girecek MuslumanlarIn cogu namazInI derkeden bireyler olacaktIr
AmacIMIZ Allahu teala kuranda belirtigi gibi Cehennem ate$inden kurtulup Cennete girmek ba$arI yani cennettin anahtarI Namazdan gecer

Peygamber efendimiz sahaba namazI bIrakan kafirdir
Butun Hocalar eskideki ve bugun ki NamazI tamamiyle terkeden Kafirdir
ve Hadisle bu konularI KanItlarlar

bir şeyin küfür alameti olması başka... o şeyin mutlak mana da küfür olması başka... sahabe namazı küfür alameti sayardı demek başka, sahabe namaz kılmayanı tekfir etmek başka birşey... sahih hadisler de ''Zina eden kişi zina ettiği sıra, mümin olduğu halde zina etmez. Hırsızlık yapan kişi hırsızlık ettiği sıra, mümin olduğu halde hırsızlık etmez, içki içen kişi içki içtiği sıra, mümin olduğu halde içki içmez.''(Buhari, Esribe, 1). buyuruluoyr.. ama ehli sünnet bunları tekfir etmez.. çüünkü buna benzer hadislerde ki alametler faili doğrudan kafir yapmaz, burada bir mecaz vardır.. yani namaz kılmayanın imanı kemal bulmaz diye alimler açıklamış...

sana göre o zaman yalan söyleyen de münafık olması gerekir... çünkü sahih hadiste münafıklığın alameti olarak yalan sayılmış... ehli sünnet böyle bir durumda tekfir etmez ama işte hariciler böyle her durumda tekfir eder... 4 imamı seleften kabul ediyorsunuz ama görüşlerinize uymadı mı nasıl da selefin yolunu terk ediyorsunuz bende bunu anlamıyorum...
 
Ehli Hadis Çevrimdışı

Ehli Hadis

Üyeliği İptal Edildi
Banned
bir şeyin küfür alameti olması başka... o şeyin mutlak mana da küfür olması başka... sahabe namazı küfür alameti sayardı demek başka, sahabe namaz kılmayanı tekfir etmek başka birşey... sahih hadisler de ''Zina eden kişi zina ettiği sıra, mümin olduğu halde zina etmez. Hırsızlık yapan kişi hırsızlık ettiği sıra, mümin olduğu halde hırsızlık etmez, içki içen kişi içki içtiği sıra, mümin olduğu halde içki içmez.''(Buhari, Esribe, 1). buyuruluoyr.. ama ehli sünnet bunları tekfir etmez.. çüünkü buna benzer hadislerde ki alametler faili doğrudan kafir yapmaz, burada bir mecaz vardır.. yani namaz kılmayanın imanı kemal bulmaz diye alimler açıklamış...

sana göre o zaman yalan söyleyen de münafık olması gerekir... çünkü sahih hadiste münafıklığın alameti olarak yalan sayılmış... ehli sünnet böyle bir durumda tekfir etmez ama işte hariciler böyle her durumda tekfir eder... 4 imamı seleften kabul ediyorsunuz ama görüşlerinize uymadı mı nasıl da selefin yolunu terk ediyorsunuz bende bunu anlamıyorum...

Böyle usulden cahil, kafadan uyduruk laflarla kim oluyorsunda sen Namazın terkini küfr görüp tekfir edenlere laf ediyorsun? Hiç kimse namazı terki küfr görene mürcie demiyorken, kimsede tekfir edene böyle laçka bir ağızla yok selefi terkettin gibi saçma laflar edemez.

Ayrıca sonda getirdiğin deliller çok komik olmuş. Usul okumadığın çok belli. Birincisi küfr değil küfr alameti demen çok saçma. Çünkü İbn Teymiyye, İbn Kayyım ve tüm hanbeliler ( İbn Kudame hariç) namaz kılmayan kafirdir demiştir. İbn Kudame bu sözleri ile Ahmedin değil diğer ulemanın ictihadına tabii oluyor.

İkincisi tekfir etmez demek ne demek? Ya insanları kandırmak için söylüyorsun, ya da cehaletinden. Az okuyan herkes bilir ki tüm hanbeliler Namaz kılmayanı tekfir eder. Yani ya ulema Hanbelileri hiç anlamadı ya da siz anladınız? Ki anlamadığınız şuradan belli, eğer Hanbeliler tekfir etmiyorlarsa, diğer ulema ile aralarında niye bir zıtlaşma ve reddiyeleşme vardır? Niye diğer ulema HANBELİLERE muhalefet etmiştir. Dediğim gibi az İbn Teymiyye okuyan Selefin ve ashabın mezhebini bilir.

Ayrıca İbn Kudame'nin yanlışı ise şudur. İslam'da bir hükm varsa, imamların ve valilerin bunu ikame etmemesi o hükmü değiştirmez. Örneğin içki içen bir adamı hiç bir asırda dövülmeyip hapsedilmeseydi, içki içeni dövmek ve haddi uygulamak hatalı mı olacaktı? Cevap açıkça ortada.

Hafız el-Münziri şöyle demiştir: “Sahabeden ve onlardan sonra gelenlerden bir topluluk vakti çıkıncaya kadar namazı kasıtlı olarak terk eden kimsenin tekfir edileceği görüşündedir. Bu görüşte olanlar şunlardır: Ömer bin Hattab, Abdullah bin Mesud, Abdullah bin Abbas, Muaz bin Cebel, Cabir bin Abdullah ve Ebu Derda (radıyallahu anhum). Sahabenin dışında aynı görüşte olanlar ise Ahmed bin Hanbel, İshak bin Rahaveyh, Abdullah bin Mübarek, Nehai, Hakem bin Utbe, Eyyub es-Sahtiyani, Ebu Davud et-Tayalisi, Ebu Bekr bin Ebi Şeybe, Züheyr bin Harb ve diğerleri...” (et-Terğib)
 
F Çevrimdışı

FatmaNeşe

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Asagi tükür sakal, yukari tükür biyik. Ya ya, kabahat yanlizca namaz kilmayanlarin degil! Halimiz kolay degil kardeslerim. Kimse kimseye mana bulmasin. Namaz kilmanin da bir adabi, bir bütünleyen, bir tamamliyan vasiflari var. Ya hep ya hic'le de olmuyor. Hersey hakkiyla yapilmali.


MÂUN SURESİ
AYET 4-5


1. Dini yalanlayanı gördün mü?

2. İşte o, yetimi şiddet ve sitemle itendir.

3. Yoksulu doyurmaya teşvik etmeyendir.

4. İşte (böyle) namaz kılanların vay haline ki,

5 Onlar namazlarından gaflet içindedirler.

6. Onlar hem riyakârlık yapanların ta kendileridir.

7. Hem mâûnu da engellerler.


Namaza Gereken Dikkati Göstermek;

"İşte (böyle) namaz kılanların vay haline!" Yani onlar için bir azab vardır. Buna ("veyl; vay haline" lafzına) dair açıklamalar daha önce birkaç yerde (mesela, eiBakara, 2/79. âyet, 1. başlıkla) geçmiş bulunmaktadır.

"Onlar namazlarından gaflet İçindedirler." ed-Dahhâk, İbn Abbas'tan şöyle dediğini rivayet etmektedir: Bu namaz kıldığı vakit sevab alacağını ümit etmeyen, terketmesi halinde de bundan ötürü cezalandırılmaktan korkmayan kimsedir. Yine ondan gelen rivayete göre bunlar, namazları vakitlerinden sonraya bırakıp geciktirenlerdir. el-Muğire de İbrahim'den böylece rivayet etmiştir, ü şöyle demiştir: Onlar (namaz) vakti(ni kaçırarak) kaybetmek suretiyle gaflet içerisinde olanlardır.

Ebu'lAliye'den şöyle dediği rivayet edilmiştir: Namazı kendine mahsus vakitlerinde kılmazlar. Rükû' ve sücudlarım tam yapmazlar.

Derim ki: Buna daha önce Meryem (selam ona) Sûresi'nde (19/5963 âyetler, 1 ve 2. başlıkta) geçtiği üzere yüce Allah'ın: "Bunlardan sonra ise nail mazı terkeden, arzularına uyan bir kavim geldi." (Meryem, 19/59) buyruğu da buna delildir.

Yine İbrahim'den şöyle dediği rivayet edilmiştir: Burada sözü edilen kişi, secde ettiği vakit sağına soluna bakacak şekilde başını kaldıran kimsedir.

Kutrub dedi ki: Bu, namazında Kur'ân okumayan, Allah'ı zikretmeyen kişidir.

Abdullah (b. Mesud)'un kıraatinde: " Onlar na' mazlarında (gaflet'içinde) oyalanırlar" şeklindedir.

Sa'd b. Ebi Vakkas dedi ki: Peygamber (sav) yüce Allah'ın: "İşte (böyle) namaz kılanların vay haline ki! Onlar namazlarından gaflet İçindedirler."buyruğu hakkında şöyle buyurdu; "Bunlar namazı ona gerektiği gibi önem vermeyip ve ona aldırış etmediklerinden ötürü vaktinden sonraya tehir edenlerdir.

Yine İbn Abbas'tan şöyie dediği rivayet edilmiştir: Bunlar gizli hallerde namazı terkeden fakat aleni olarak namazı kıldıkları görülen kimselerdir: "Namaza kalktıkları vakit de tembelce kalkarlar..." (en-Nisa, 4/142)

Bu buyruğun münafıklar hakkında indiğine delil yüce Allah'ın: "Onlar hem riyakarlık yapanların ta kendileridir" buyruğudur. İbn Vehb de Malik'ten böyle dediğini rivayet etmiştir.

İbn Abbas dedi ki: Şayet: "Namazlarında gaflet içindedirler" elemiş olsaydı o vakit bu buyruk, mü'minler hakkında olurdu.

Ata dedi ki: "Namazlarından" diye buyurup; "Namazlarında" diye buyurmayan Aliah'a hamdolsun.

ez-Zemahşerî dedi ki: Şayet: "Namazlarından" buyruğu ile "namazlarında" ifadesi arasında nasıl bir fark vardır, diye soracak olursanız cevabımız şudur: "...dan" ifadesi onların namazı terkedecek ve ona çok az aldıracak şekilde namazdan gaflet içerisinde olduklarını aniatır. Bu ise münafıkların işidir. Yahutta müslümanlar arasından fasık ve murdar kimselerin işidir,

"...da" ise; onlar namaz kılarken şeytan vesvesesi yahut içlerinden geçirdikleri bir düşünce sebebi ile bazan namazlarında gaflete düşerler, demektir. Bundan ise kurtulabilen bir müslüman hemen hemen yok gibidir, Rasûlullah (sav)'ın da başkası şöyle dursun namazda yanıldığı olurdu. Bundan dolayı fukaha yazdıkları eserlerinde "sehv secdesi" bahsini de yazmışlardır.

İbnu'lArabi dedi ki: Çünkü (namazda) yanılmaktan kurtulmak imkansızdır. Rasûlullah (sav) da, ashabi kiram da namazlarında yanılmışlardır. Namazında yanılmayan herkes, aslında namazı üzerinde iyice düşünmeyen, namazında okuduklarını akledip kavramayan, bütün derdi namazlardaki sayılan tesbit elmek olan bir kimsedir. Böyle bir kimse ise, kabukları yiyip, 02ü atan bir adama benzer. Peygamber (sav)'ın namazında yanılmasının tek sebebi ise, namazdan daha büyük hususlar hakkında düşünmesidir. Ancak, şeytanın kendisine hatırına hiç gelmeyecek şeyleri getirmesi şunları şunları hatırla demesi sonucunda vesveseleri etkisi altında kalan bir kimse, namazında yanılabilir ve sonunda kaç rekat kıldığını şaşırabilir.

Namaz ve Riyakârlık:

"Onlar hem riyakârlık yapanların ta kendileridir." Yani böyle bir kimse takiyye (namaz kılmamaktan ötürü karşı karşıya kalacağı zorluklardan kurtulmak) îçin namaz kıldığı halde, Allah'a ilaat olsun diye namaz kıldığını gösterir. Fasık gibi. Bu kimse aslında namaz kılan birisidir, denilsin diye namaz kılmakla birlikte, İbadet olmak üzere namaz kıldığı izlenimini vermeye çalışır.

Riyakârlığın gerçek mahiyeti, ibadet yolu ile dünyalık elde etmek isteğidir. Bunun kökü de insanların kalblerinde yer edinmek arzusudur. Bunun ilk basamağı, kişinin din ve dünyada maksat ve gidişini güzelleştirmeye çalışmaktır. Aslında bu peygamberliğin cüzlerinden olmakla birlikte, riyakârca bu işi yapan kişi, böyie davranmakla mevki elde etmek ve öğünmek istemektedir.

İkincisi, dünyada zâhidlik görüntüsü kazanmak maksadı ile kısa ve kaba eİbtsder giyinerek riyakarlık etmektir.

Üçüncüsü, dünya ehline kızdığını, işleyemediği hayır ve itaatler dolayısıyla üzüntülerini ve öğüt verme halini izhar etmek suretiyle sözlü riyakârlıkta bulunmaktır.

Dördüncüsü, namaz kılıp sadaka verdiğini göstermek yahutta insanlar görsün diye namazı güzelleştirmeye çalışmak suretiyle riyakârlık yapmaktır.

Buna dair açıklamalar uzun sürer. Bu (hususlar) onun (riyakârlığın) göstergesidir. Bu açıklamayı İbnu'lArabi yapmıştır.

Riya, hükümleri ve gerçek mahiyeti hakkında yeterli açıklamalar, bundan Önce en-Nisâ (4/36. âyet, 1. başlıkta), Hûd (11/15. âyet, 1. başlıkla) ve el-Kehf Sûresi (18/110. âyet) sonlarında geçmiş bulunmaktadır.


NOT: Diyelimki namaz kilmayan ceza olarak öldürüldü, o kimse zaten günahlarini bu dünyada ödemis olmuyormu, adaleti sonsuz, affetmesini seven yüce Allah ikinci bir defa mi cezalandiracak o kisiyi?
 
L Çevrimdışı

la illa kelamullah

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Böyle usulden cahil, kafadan uyduruk laflarla kim oluyorsunda sen Namazın terkini küfr görüp tekfir edenlere laf ediyorsun? Hiç kimse namazı terki küfr görene mürcie demiyorken, kimsede tekfir edene böyle laçka bir ağızla yok selefi terkettin gibi saçma laflar edemez.

Ayrıca sonda getirdiğin deliller çok komik olmuş. Usul okumadığın çok belli. Birincisi küfr değil küfr alameti demen çok saçma. Çünkü İbn Teymiyye, İbn Kayyım ve tüm hanbeliler ( İbn Kudame hariç) namaz kılmayan kafirdir demiştir. İbn Kudame bu sözleri ile Ahmedin değil diğer ulemanın ictihadına tabii oluyor.

İkincisi tekfir etmez demek ne demek? Ya insanları kandırmak için söylüyorsun, ya da cehaletinden. Az okuyan herkes bilir ki tüm hanbeliler Namaz kılmayanı tekfir eder. Yani ya ulema Hanbelileri hiç anlamadı ya da siz anladınız? Ki anlamadığınız şuradan belli, eğer Hanbeliler tekfir etmiyorlarsa, diğer ulema ile aralarında niye bir zıtlaşma ve reddiyeleşme vardır? Niye diğer ulema HANBELİLERE muhalefet etmiştir. Dediğim gibi az İbn Teymiyye okuyan Selefin ve ashabın mezhebini bilir.

Ayrıca İbn Kudame'nin yanlışı ise şudur. İslam'da bir hükm varsa, imamların ve valilerin bunu ikame etmemesi o hükmü değiştirmez. Örneğin içki içen bir adamı hiç bir asırda dövülmeyip hapsedilmeseydi, içki içeni dövmek ve haddi uygulamak hatalı mı olacaktı? Cevap açıkça ortada.

Hafız el-Münziri şöyle demiştir: “Sahabeden ve onlardan sonra gelenlerden bir topluluk vakti çıkıncaya kadar namazı kasıtlı olarak terk eden kimsenin tekfir edileceği görüşündedir. Bu görüşte olanlar şunlardır: Ömer bin Hattab, Abdullah bin Mesud, Abdullah bin Abbas, Muaz bin Cebel, Cabir bin Abdullah ve Ebu Derda (radıyallahu anhum). Sahabenin dışında aynı görüşte olanlar ise Ahmed bin Hanbel, İshak bin Rahaveyh, Abdullah bin Mübarek, Nehai, Hakem bin Utbe, Eyyub es-Sahtiyani, Ebu Davud et-Tayalisi, Ebu Bekr bin Ebi Şeybe, Züheyr bin Harb ve diğerleri...” (et-Terğib)

Bu ağzı bozuk, harici kılıklı tip yine foruma "dad"anmış.
 
bahakar Çevrimdışı

bahakar

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Böyle usulden cahil, kafadan uyduruk laflarla kim oluyorsunda sen Namazın terkini küfr görüp tekfir edenlere laf ediyorsun? Hiç kimse namazı terki küfr görene mürcie demiyorken, kimsede tekfir edene böyle laçka bir ağızla yok selefi terkettin gibi saçma laflar edemez.

Ayrıca sonda getirdiğin deliller çok komik olmuş. Usul okumadığın çok belli. Birincisi küfr değil küfr alameti demen çok saçma. Çünkü İbn Teymiyye, İbn Kayyım ve tüm hanbeliler ( İbn Kudame hariç) namaz kılmayan kafirdir demiştir. İbn Kudame bu sözleri ile Ahmedin değil diğer ulemanın ictihadına tabii oluyor.

İkincisi tekfir etmez demek ne demek? Ya insanları kandırmak için söylüyorsun, ya da cehaletinden. Az okuyan herkes bilir ki tüm hanbeliler Namaz kılmayanı tekfir eder. Yani ya ulema Hanbelileri hiç anlamadı ya da siz anladınız? Ki anlamadığınız şuradan belli, eğer Hanbeliler tekfir etmiyorlarsa, diğer ulema ile aralarında niye bir zıtlaşma ve reddiyeleşme vardır? Niye diğer ulema HANBELİLERE muhalefet etmiştir. Dediğim gibi az İbn Teymiyye okuyan Selefin ve ashabın mezhebini bilir.

Ayrıca İbn Kudame'nin yanlışı ise şudur. İslam'da bir hükm varsa, imamların ve valilerin bunu ikame etmemesi o hükmü değiştirmez. Örneğin içki içen bir adamı hiç bir asırda dövülmeyip hapsedilmeseydi, içki içeni dövmek ve haddi uygulamak hatalı mı olacaktı? Cevap açıkça ortada.

Hafız el-Münziri şöyle demiştir: “Sahabeden ve onlardan sonra gelenlerden bir topluluk vakti çıkıncaya kadar namazı kasıtlı olarak terk eden kimsenin tekfir edileceği görüşündedir. Bu görüşte olanlar şunlardır: Ömer bin Hattab, Abdullah bin Mesud, Abdullah bin Abbas, Muaz bin Cebel, Cabir bin Abdullah ve Ebu Derda (radıyallahu anhum). Sahabenin dışında aynı görüşte olanlar ise Ahmed bin Hanbel, İshak bin Rahaveyh, Abdullah bin Mübarek, Nehai, Hakem bin Utbe, Eyyub es-Sahtiyani, Ebu Davud et-Tayalisi, Ebu Bekr bin Ebi Şeybe, Züheyr bin Harb ve diğerleri...” (et-Terğib)

esas sana kim insanları usulden yoksun ya da cahillikle itham etme yetkisi verdi, şeyhülislamsın filan da bizim mi haberimiz yok kardeş??? ilmi sadece kendi ekolünün tek elinde sanmak kadar büyük bir cehalet yoktur bence... ihtilaflı olan meselerde ise daha çok kolaylaştırma, bir araya getirme derdindeyim o kadar...
ben sadece kabul ettiğim görüşü savundum... hanbeli mezhebinin bu konuda farklı düşündüğünü de biliyorum... en azından ibni kudamenin yorumlarına göre hanbeli mezhebinde de tartışmalı olduğu bir gerçek... ama bu meseleyi iyice araştırmadan kör taklitle tekfirciliğe soyunmaya karşıyım sadece...
usul ilimlerini okumayı henüz bitirmedim,inşallah ilim talebesiyim tahsilim devam ediyor... ama sen ne allameymişsin ki, benimle aynı görüşte olan hanefi,şafi,maliki ulemasını ve bu imamları da cahillikle veya usulsüzlikle mi itham ediyorsun acaba merak ettim???
şu haliniz bana tıpkı cübbelinin "biz ehli sünnetin kalesiyiz" hezeyanlarını hatırlattı...
herkes dilediğinin peşinden gitsin... hakkında ihtilafa düştüğümüz şeye Allah hüküm verecektir elbet.. ama hiç unutmadığım bir hadis var...
- Rasûlullah iki iş arasında muhayyer kaldığında, eğer günah değilse, onların en kolayını, tercih ederdi. Eğer günah ise, günahlardan en uzak insan o olurdu. Peygamber nefsi için kimseden intikam almamıştır. Ancak Allah’ın hürmeti çiğnenmek istenir ya da çiğnenirse, bundan ötürü intikam alırdı.(Bidaye, VI/36 (İmam Malik, Buhari, Müslim, Hz Aişe’den). Hadisi Ebu Davud, Nesai ve İmam Ahmed de rivayet etmiştir. Kenz, IV,47)
 
VeraŞehadet Çevrimdışı

VeraŞehadet

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Hanbeli'yi savunmak veya hadislerde bahsettiğim tabiiundan sahabeden kimselerin goruslerini savunmak haricilik oluyor öyle mi?!!
 
bahakar Çevrimdışı

bahakar

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Hanbeli'yi savunmak veya hadislerde bahsettiğim tabiiundan sahabeden kimselerin goruslerini savunmak haricilik oluyor öyle mi?!!

kardeşim rica ederim doğru anlayalım, iyi okuyalım demişim ki;
"sana göre o zaman yalan söyleyen de münafık olması gerekir... çünkü sahih hadiste münafıklığın alameti olarak yalan sayılmış... ehli sünnet böyle bir durumda tekfir etmez ama işte hariciler böyle her durumda tekfir eder..."
yani içki zina yalan söylemek gibi günahlardan dolayı tekfir etmek harici mantıktandır.. çünkü onlar bu hadislerdeki mecazı kavrayamazlar... değilse imam ahmed ve hanbeli uleması başım gözüm üstüne...
ama şuna da inanıyorum ki, adı başka olsa da.. tekfirden zevk almak kesinlikle hariciliktir... vesselam...
 
VeraŞehadet Çevrimdışı

VeraŞehadet

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Sizden bahsetmemistim 'la ilahe illa kelimettllah' adlı üye içindi , bu söylediklerim.. Burda içki falan söz konusu değil, söz konusu olan namazdır.
 
Ehli Hadis Çevrimdışı

Ehli Hadis

Üyeliği İptal Edildi
Banned
kardeşim rica ederim doğru anlayalım, iyi okuyalım demişim ki;
"sana göre o zaman yalan söyleyen de münafık olması gerekir... çünkü sahih hadiste münafıklığın alameti olarak yalan sayılmış... ehli sünnet böyle bir durumda tekfir etmez ama işte hariciler böyle her durumda tekfir eder..."
yani içki zina yalan söylemek gibi günahlardan dolayı tekfir etmek harici mantıktandır.. çünkü onlar bu hadislerdeki mecazı kavrayamazlar... değilse imam ahmed ve hanbeli uleması başım gözüm üstüne...
ama şuna da inanıyorum ki, adı başka olsa da.. tekfirden zevk almak kesinlikle hariciliktir... vesselam...

Hala lak lak ediyorsun. Bide üstte orta yolu bulmak istiyorum demişsin. Sen müctehid misin, imam mısın orta yol buluyorsun?

Ayrıca içki zinada kim tekfir etmiş? Namazın terkine küfr diyipte bunu tekfir eden kimdir? Ayrıca içki zina vs dediğin hadislerde mecaz yoktur. Ona mananın kastı denir. Kafirlikten kasıt küçük küfre sahip denilmesi gibi.

Son olarakta kimse namazın terkine küfr diyip tekfir ettiği için tekfirden zevk almaz. Tekfir şer'i bir hükmdür tıpkı birinin İslam'ına hükmetmek gibi. Bu yüzden birilerini tekfir etmek için küfr arayan kimseyle ben bi iş çıkartıpta şunu müslüman edeyim diyen arasında fark yoktur.

Kalkıpta kimse Ahmed'e ve mezhebinin o temiz yoluna uyan alimlere harici diyemez. MECAZLARI KAVRAYAMADILAR diyemez.
 
Çay-Şakird Çevrimdışı

Çay-Şakird

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
arkadaşlar şu silahlarınızı birbirinize çevirme işinden vazgeçmedikçe gerçek manada kardeşliği tamamlamış olmayacaksınız. forumdan soğumama sebep oluyorsunuz bu üslup ile, şuna buna demiyorum geneldir. ulema birbirini bu içtihadları sebebiyle itham etti mi? hangi "namazın terkini küfür" sayan alim saymayan alime böyle saldırmış veya tam tersi yaşanmıştır? bu namazı terkeden hakkında 2. veya 3. konu Allahu alem. biraz sakin gitsek olmuyor mu, birbirimizle cedele girmeyi dil ile cihad(!) mı sayacağız?
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Ana Sayfa Alt