Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Makale İslam Dininin Aslı

K Çevrimdışı

kalevi

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Muhammed b. Abdu'l Vehhab şöyle diyor:
İslam dininin temeli iki önemli noktayı kapsamaktadır.
Birincisi:
"Tek olan, eşi ve benzeri olmayan Allah'a (c.c.) ibadet edip insanları buna davet etmek, bunu kabul eden kimselere dostluk gösterip yardım etmek, bunu terkedenleri de tekfir etmektir."
İkincisi:
"Yalnızca Allah'a ibadet edip şirkten sakınmak, şirk içinde olanlara düşmanlık besleyip bunları tekfir etmek ve bu hususta gerçekten sert davranmak gerekir. Bunda, hoşgörüye yer yoktur. Çünkü gerçek anlamda tevhid ancak bu şekilde gerçekleştirilebilir.
Bu, bizzat rasullerin dinidir ve bütün rasuller, kavimlerini şirk konusunda uyarıp onlardan şirki kesinlikle terketmelerini istemişlerdir."
Birincisi:
"Tek olan, eşi ve benzeri olmayan Allah'a (c.c.) ibadet edip insanları buna davet etmek, bunu kabul eden kimselere dostluk gösterip yardım etmek, bunu terkedenleri de tekfir etmektir."
Allah (c.c.) şöyle buyuruyorki: "Ey Kitap Ehli! Bizim ve sizin aranızda müşterek olan bir kelimeye gelin: Yalnız Allah'a ibadet edip O'na hiçbir şeyi şirk koşmayalım. Allah'ı bırakıp birbirimizi Rabler edinmeyelim" Eğer yüz çevirirlerse; "Bizim müslüman olduğumuza şahid olun" deyin." (Al-i İmran: 3/64)
Bu ayette Allah (c.c.) Rasulü'ne, Arapları ve başkalarını davet ettiği gibi, ehli kitabı da "La ilahe illallah" kelime-i tevhidine davet etmesini emretmiştir.
Ayette geçen كَلِمَةٍ "kelime" den kasıt "La ilahe illallah" tır. Bu; "Yalnız Allah'a ibadet edelim" şeklinde tefsir olunmuştur. Çünkü أَلاَّ نَعْبُدَ "en la na'bude" yani "İbadet etmeyelim" ifadesi içerisinde "La ilahe" nin anlamı bulunmaktadır. Bu da "Allah'tan başkasına ibadeti reddetmek" demektir.
"İllallah" ifadesi ihlas kelimesinde yer alan istisnadır. Yüce Allah insanlara; sadece kendisine ibadete davet etmelerini ve başkasına daveti reddetmelerini emretmiştir. Buna benzer ayetler oldukça çoktur. Bu yüzden ibadet kapsamına giren amelleri Allah'tan başkası için yapmak asla doğru değildir.
Allah (c.c.) şöyle buyuruyor:
"Rabbin, yalnız kendisine ibadet etmenizi ve ana-babaya iyilik etmenizi emretti..." (İsra: 17/23)
Ayette geçen َقَضَى "emretti" anlamındaki kelime "kada" dır. Bu ise, hem emretmek hem de tavsiye etmek anlamına gelir ki, her iki mana da aynıdır.
Ayette yer alan أَلاَّ تَعْبُدُواْ"ella ta'budu" yani "ibadet etmeyin" ifadesinde, "La ilahe" kelimesinin manası bulunmaktadır.
Yine ayette yer alan إِلاَّ إِيَّاهُ "İlla iyyahu" yani "yalnızca Allah'a" ifadesi içinde ise "İllallah" kelimesinin manası bulunmaktadır.
İşte bu, ibadette tevhid olup, rasullerin davetidir. Çünkü onlar kavimlerine şöyle demişlerdi:
"...Allah'a ibadet edin, sizin için O'ndan başka ibadete layık ilah yoktur..." (A'raf: 7/59)
Herşeyden önce yapılması gereken; ibadette, şirki reddedip buna engel olmak, aynı zamanda şirkten ve müşriklerden de uzak durmaktır.
Allah (c.c.), dostu İbrahim'den (a.s.) söz ederken şöyle buyuruyor:
"Bir zaman ibrahim babasına ve kavmine demişti ki: "Beni yaratan hariç sizin taptıklarınızdan uzağım..." (Zuhruf: 43/26)
İşte bu ayetlerden de öğrendiğimiz gibi, Allah'tan (c.c.) başka ibadet edilen tüm sahte ilahlardan mutlaka uzak durmak gerekir. Allah (c.c.) yine İbrahim'den (a.s.) bahsederek şöyle buyuruyor:
"Sizden de, Allah'ın dışında taptığınız şeylerden de uzaklaşıyorum..." (Meryem: 19/48)
İşte bu bakımdan şirkten ve müşriklerden kaçınıp uzak durmak gerekir. Nitekim bu gerçeği yüce Allah şöyle açıklamaktadır:
"İbrahim ve onunla beraber olanlarda, sizin için güzel bir örnek vardır. Onlar kavimlerine demişlerdi ki: "Biz sizden ve sizin Allah'tan başka taptıklarınızdan uzağız. Sizi tekfir ettik. Sadece Allah'a iman etmenize kadar, sizinle bizim aramızda sürekli bir düşmanlık ve öfke belirmiştir..." (Mümtahine: 60/4)
Ayette yer alan "ve onunla beraber olanlarda" sözünden maksat, İbni Cerir Taberi'nin de belirttiği gibi; rasullerdir.
İşte bu ayet, Muhammed b. Abdu'l Vehhab'ın anlattıklarına delil oluşturmaktadır.
Ayet;
- tevhide daveti,
- şirkten uzaklaşmayı,
- şirki reddetmeyi,
- tevhid ehline dostça davranmayı, onlara destek olmayı içermekte,
- aynı zamanda tevhide zıt olan şirk amelleri işleyerek tevhidden ayrılanları da tekfir etmeyi gerektirmektedir.
Şöyle ki; bir kimse şirk koşuyorsa, o kişi tevhidi terketmiş demektir. Çünkü şirk ile tevhid birbirine zıttırlar, ikisinin birarada bulunması mümkün değildir. Nerede şirk varsa, orada tevhid yoktur. Allah (c.c.) şirk koşanlar hakkında şöyle buyurmuştur:
"Allah'ın yolundan saptırmak için O'na eşler koşarlar. (Ey Muhammed!) De ki: "Küfrünle biraz eğlen; çünkü sen, muhakkak Cehennem ehlindensin!" (Zümer: 39/8)
Yüce Allah, bu ayette de olduğu gibi, ibadette kendisine şirk koşanların kafir olduklarını bildirmektedir.
Kur'an-ı Kerim'de bu manadaki ayetler çoktur.
Bir kimsenin muvahhid olabilmesi için kesinlikle şirki terkedip ondan uzak durması ve şirk koşanları da tekfir etmesi gerekir.
Muhammed b. Abdu'l Vehhab şöyle diyor:
İkincisi:
"Yalnızca Allah'a ibadet edip şirkten sakınmak, şirk içinde olanlara düşmanlık besleyip bunları tekfir etmek ve bu hususta gerçekten sert davranmak gerekir. Bunda, hoşgörüye yer yoktur. Çünkü gerçek anlamda tevhid ancak bu şekilde gerçekleştirilebilir. Bu, bizzat rasullerin dinidir ve bütün rasuller, kavimlerini şirk konusunda uyarıp onlardan şirki kesinlikle terketmelerini istemişlerdir."
Allah (c.c.) şöyle buyuruyor:
" Andolsun ki, Biz her millete: "Allah'a ibadet edin ve tağuttan sakının" diye (emretmesi için) bir rasul gönderdik." (Nahl: 16/36)
"Senden önce hiçbir rasul göndermedik ki ona: "Benden başka ibadete layık ilah yoktur, şu halde bana ibadet edin." diye vahyetmiş olmayalım." (Enbiya: 21/25)
"(Ey Muhammed!) Ad kavminin kardeşi Hud'u an: Ondan önce ve sonra; "Allah'tan başkasına ibadet etmeyin" diyen nice uyarıcılar gelip geçmişken Ahkaf Bölgesindeki kavmini uyarmış: "Doğrusu sizin için, büyük günün azabından korkuyorum" demişti." (Ahkaf: 46/21)

İbadet: Allah'ın (c.c.) sevdiği, razı olduğu ya da emrettiği gizli ve açık ameller ve sözlerdir.
Müslüman, müşrikleri tekfir konusunda müsamaha göstermemelidir. Allah (c.c.) şöyle buyuruyor:
"O halde Allah'a koşun. Çünkü ben, sizi O'ndan açık bir şekilde korkutuyorum. Allah ile beraber başka ilah edinmeyin. Zira ben, sizi O'ndan açık bir şekilde korkutuyorum." (Zariyat: 51/50-51)
Bu şiddetli tehditten dolayı Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ve ashabına Kureyş'ten çok ağır eza ve cefalar gelmiştir. Nitekim bu gerçekler siyer kitaplarında geniş olarak anlatılmaktadır. Çünkü Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) (açık tebliğe başladığında) onların dinlerini ve inançlarını hedef aldı, ilahlarını da kötüledi. Bu yüzden de başına gelmedik sıkıntı kalmadı. Kendisi ve ashabı en acımasız işkencelere maruz bırakıldılar. Müslümanın, müşriklere vela göstermemesi gerekir. Allah (c.c.) şöyle buyuruyor:
"...Müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün. Onları yakalayıp hapsedin ve her gözetleme yerinde oturup bekleyin..." (Tevbe: 9/5)
"Fitne ortadan kalkıp, din tamamen Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaşın..." (Enfal: 8/39)
Buradaki "Fitne" şirk manasındadır. Yüce Allah müşrikleri küfürle damgalamıştır. Bu yüzden mutlaka tekfir edilmeleri gerekir. Nitekim bu gerçek birçok ayette dile getirilmiştir.
İşte bu, "La ilahe illallah"ın manasıdır. Bu mana, ancak ibadette Allah'a (c.c.) şirk koşanları tekfir etmekle tamamlanır. Bununla ilgili olarak sahih bir hadiste şöyle buyurulmuştur.
"Kim "La ilahe illallah" der ve Allah'tan başka ibadet edilenleri reddeder (dolayısıyla ibadet edilenleri de tekfir eder) se, malı ve kanı haram olur.Hesabı da Allah'a kalmıştır." (Müslim:İman 23, Ahmed: 3/472)
"Allah'tan başka ibadet edilenleri reddeder (ve ibadet edenleri tekfir eder)se" ifadesi, reddi pekiştirmedir. Kişinin can ve mal güvenliği ancak bu şekilde davranmasına bağlıdır. Eğer bu konuda tereddüt ederse, can ve mal güvenliği ortadan kalkar. Bütün bunlar bizzat tevhidin kendisidir. "La ilahe illallah" kelimesi, hadislerde bir çok ağır şartlarla kayıtlanmıştır.
Mesela; ilim (bilmek), İhlas (samimiyet ve dürüstlük), sıdk (doğruluk), yakin (kesin inanma, şüphe olmaması) kavramların tümünü taşımadıkça bu kelime kişiyi müslüman yapmaz. Kişinin müslüman olabilmesi, bütün bu şartları üzerinde bulundurmasına bağlıdır.
Ayrıca; bunları içten sevmesi, inanıp kabul etmesi, bunları taşımayanlara düşmanlık gösterip, taşıyanlara karşı da dostça davranması gerekir.
İşte ancak bu anlatılanların tümünün var olması halinde istenilen elde edilebilir.
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt