İ M A N İ M T İ H A N I G E R E K T İ R İ R
بسم الله الرحمن الرحيم
Yani,iman edenler veya iman ettiğini söyleyenler – şunu peşinen kabul etmeleri gerekir ki - muhakkak imanlarının derecesine göre bir imtihandan geçmek zorun-dadırlar.
Çünkü Allah’u Azze ve Celle’nin bu konuda muhakkakki gerçekleşmesini istediği bir sünnetullahı vardır.
Kendisinin de bir Ayet’i Celile’sinde buyurduğu gibi :
أَحَسِبَ النَّاسُ أَن يُتْرَكُوا أَن يَقُولُوا آمَنَّا وَهُمْ لَا يُفْتَنُونَ
“ İnsanlar yalnız “ iman ettik “ demekle,hiç imtihan edilmeden başı boş bırakı-lacaklarınımı zannediyorlar “
ANKEBUT : 2.AY.
Ve devam ediyor Rabbimiz,buyuruyor ki :
وَلَقَدْ فَتَنَّا الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ فَلَيَعْلَمَنَّ اللَّهُ الَّذِينَ صَدَقُوا وَلَيَعْلَمَنَّ الْكَاذِبِينَ
“ Andolsun ki biz,onlardan öncekilerini imtihan ettik. Elbetteki Allah – bu imti-hanla – doğruları da bilecek,yalancıları da bilecektir. “
ANKEBUT : 3.AY.
İşte bu ve emsali Ayet’ler,iman ettiğini söyleyen herkesin mutlaka bir imtihandan geçeceğini bizlere açıkça anlatmaktadır. Neden ? …
Çünkü, - Ayet’i celile’de de ifade edildiği gibi - Allah’u Teala bununla iman iddia-sında bulunanların doğruluğunu ve yalancılığını isbat etmek içindir.
Ve
unutmayın ki Allah’u Azze ve Celle insanları bir çok vesilelerle imtihan edebilir….
İNSANI, KENDİ GİBİ İMAN EDEN İNSANLARLA İMTİHAN EDER
Yani,onları dost edinip edinmeyecek mi,onlara maddi ve manevi olarak yardımcı olup olmayacak mı veya onlardan gelen eziyet ve sıkıntılara karşı sabırlı olup olma-yacak mı diye bir çok şeyle imtihan edilebilir insan.
Bakınız Rabbimiz bu hususta ne buyurmaktadır :
“ Yoksa siz Allah’ın, içinizden cihad edenleri,Allah'tan, Resûlün’den ve mü'min-lerden başkasını kendisine dost – edinip - edinmeyenleri – imtihan ederek - ortaya çıkarmadan sizi bırakacağını mı sandınız ?........ “
TEVBE : 16.AY.
İNSANI ŞİRK VE KÜFÜR EHLİ İLE İMTİHAN EDER
Yani,kafir ve müşriklerden kaynaklanan bir takım vahim durumlarla Allah, inanan bir kimseyi imtihan edebilir.
Çünkü bilinen bir gerçek var ki, insanların hepside iman etmiş değillerdir…. Dola-yısiyle iman etmiş olanlara karşı,iman etmemişlerin düşmanlıkları açıktır… Bu düşmanlığın da hiçbir zaman ortadan kalkmayacağına göre,tabii olarak bu din ve onun mensuplaları, düşmanlarının saldırılarına maruz kalacak ve çeşitli vesilelerle ortadan kaldırılıp yok edilmesine çalışılacaktır….. Rabbimiz bu hususta şöyle buyur-maktadır :
“ Andolsun, mallarınız ve canlarınız hususunda imtihan edileceksiniz.Sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve müşriklerden de bir çok eziyet verici sözler işiteceksiniz.Eğer sabreder ve sakınırsanız bu azme değer şeylerdendir.”
ALİ İMRAN : 186.AY.
إِنَّمَا ذَلِكُمُ الشَّيْطَانُ يُخَوِّفُ أَوْلِيَاءهُ فَلاَ تَخَافُوهُمْ وَخَافُونِ إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ
“ Muhakkakki şeytan dostları ile – sizleri – korkutur. Eğer gerçekten iman etmiş kimseler iseniz onlardan korkmayın benden korkun. “
ALİ İMRAN : 175.AY.
Öyleyse iman ettiğini söyleyen basiretli bir Müslüman, dinini ve imanını korumak için düşmanlarının çeşitli saldırıları ve incitici sözleri neticesinde ortaya çıkabilecek felaketleri sabırla karşılayıp ve onlara mukavemet etmek zorundadır….
Ve unutmayalım ki Allah’u Teala’nın bu konudaki imtihanını kazanmak için de bir müslümanın her şeyden önce ;
Allah’ın izni olmadan hiç kimsenin bir başkasına zerre kadar ne bir faydası ve ne de bir zararı asla dokunamaz “ inancına sahip olması gerekir.
Rabbimiz kerim kitabında buyuruyor ki : “ Allah sana bir zarar dokundurursa,o zararı yine kendisinden başka kaldıracak kimse yoktur. Eğer sana bir hayır dokundurursa, - ona da mani olacak kimse yoktur – Çünkü O,her şeye kadirdir. “
EN’AM : 17.AY.
{ …. İbni Abbas r.a dan.Dedi ki : Bir gün Resulullah s.a.v’in arkasında idim.Bana dedi ki : Ey delikanlı ! Sana birkaç kelime öğreteceğim – bunları iyi belle - : “ Allah’ın emir ve yasaklarını gözet ki,Allah’ta seni gözetsin.Allah’ın emir ve yasaklarını muhafaza et ki,O’nu karşında bulasın. İsteyeceğin zaman Allah’tan iste.Yardım taleb edeceğin zaman ,Allah’tan yardım taleb et.Bilmiş ol ki,bütün ümmet,her hangi bir hususta sana fayda vermek için bir araya gelmiş olsalar,ancak Allah’ın senin için takdir ettiği hususta sana yararlı olabilirler.Aynı şekilde yine, sana her hangi bir hususta zarar vermek için bir araya gelmiş olsalar,ancak Allah’ın senin aleyhinde takdir ettiği bir hususta sana zarar verebilirler. Artık kalemler kalkmış sayfalar dürülmüştür. }
TİRMİZİ : 4.C.2635.N - AHMED : 1 / 303-307
İNSANI, EN YAKINI OLAN ÇOLUK ÇOCUĞU İLE İMTİHAN EDER
{ … Allah Resulü s.a.v bir Hadisi şeriflerinde şöyle buyurmaktadır : Muhakkakki insan,malı,hanımı ve çoluk çocuğu hususunda imtihan edilir. }
CAMİU’S SAĞİR : 2.C.1311.N
Ve yine bir hadisi şeriflerinde Allah Resulü s.a.v şöyle buyurmaktadır :
{ …. Ebu Hureyre r.a dan.Dedi ki : Allah Resulü s.a.v şöyle buyurdu : Mü’min ve Mü’mine, üzerinde her hangi bir günah kalmaksızın Allah’a kavuşuncaya kadar gerek nefsinde, gerek çoluk çocuğunda ve gerekse malında bela kendisinden ayrılmaz. }
TİRMİZİ : 4.C.2510.N
{ …. Ebu Said el-Hudri r.a dan. Resulullah s.a.v şöyle buyurdular : Çocuk gönlün meyvesidir. Onlar ; korkaklık,cimrilik ve hüzün nedenidirler. }
İBNİ MACE : 9.C.3666.N - AHMED : 4 / 173 - EBU YA’LA : 2 / 305
Yani,insanoğlu çoluk çocuğuna olan bağlılığı ve sevgisi yüzünden malını hayır yol-larına harcamaktan geri kalarak cimri olabilir…. Çoluk çocuğuna daha fazla mal mülk kalsın diye cimrilik yapabilir…. Çocuğunun babasız kalması korkusu ile,Allah yolunda mücadeleden geri kalabilir….. Bununla beraber,çoluk cocuğuna isabet eden bir takım musibet ve belalardan dolayı da hüzünlenebilir… Dolayısıyla,bir imtihan vesilesi olan çoluk çocuğu insanın korkaklığına,cimriliğine ve hüzününe vesile olur.
ALLAH’U TEALA İNSANI , CANI VE MALI HUSUSUNDA KORKU İLE İMTİHAN
EDEBİLİR
Bakınız Rabbimiz bu hususta kerim kitabında neler zikretmektedir :
وَلَنَبْلُوَ نَّكُمْ بِشَيْ ءٍ مِّنَ الْخَوفْ وَالْجُوعِ وَنَقْصٍ مِّنَ الأَمَوَالِ وَالأنفُسِ وَالثَّمَرَاتِ وَبَشِّرِ الصَّابِرِينَ
“ Andolsun biz, sizi biraz korku, açlık, mallarınızdan, canlardan ve ürünleriniz-den eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele.”
BAKARA : 155.AY.
“ Yoksa siz sizden önce gelip geçenlerin durumu başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız ? Onlara öyle yoksulluk ve sıkıntı dokunmuş ve öylesine sarsılmışlardı ki, sonunda Peygamber ve beraberinde olan mü'minler ; " Allah'ın yardımı ne zaman? " diyecek olmuşlardı. Dikkat edin. Şüphesiz Allah'ın yardımı pek yakındır. “
BAKARA : 214.AY.
{ ……… Allah resulü s.a.v bir hadisi şeriflerinde şöyle buyurmaktadır : Her ümmetin bir imtihan vesilesi vardır,bu ümmetin imtihanı ise mal iledir. }
TİRMİZİ : 4.C.2439.N - C.SAĞİR : 2.C.1340.N - AHMED : 4 . 160
{ … Allah Resulü s.a.v yine bir Hadisi şeriflerinde şöyle buyurmaktadır : Muhakkakki insan,malı …………. hususunda imtihan edilir. }
CAMİU’S SAĞİR : 2.C.1311.N
{ …. Ebu Said el-Hudri r.a dan.O şöyle demiştir : Peygamber s.a.v humma hasta-lığından dolayı yatakta iken yanına girdim.Sonra elimi onun üzerine koyunca hara-retini örtünün üzerinden ellerimde hissettim. Ve dedim ki :
- Ya rasulallah ! ateşinin şiddetine hayret ettim. O buyurdu ki :
- Biz – peygamberler – böyleyiz. Bizim için bela kat kat fazla olduğu gibi onun sevabı da kat kat fazla olur. Ben dedim ki :
- Ya Rasulallah ! hangi insanlar en şiddetli belaya uğrarlar ? . Peygamber s.a.v :
- Peygamberler , buyurdu. Ben :
- Ondan sonra kimlerdir ? dedim. Resulullah s.a.v buyurdular ki :
- Sonra Salih insanlardır. Onlardan her hangi biri öğle ciddi bir fakirliğe mübtela olur ki, büründüğü abadan başka bir şeyi bulamaz. Ve birinizin mutlulukla sevindiği gibi onlardan her hangi birisi belaya uğramakla cidden sevinir. }
İBNİ MACE : 10.C.4024.N
İNSANI, BİR TAKIM MUSİBET VE BELALARLA İMTİHAN EDEBİLİR
Rabbimiz şöyle buyurmaktadır :
“ Her nefis ölümü tadacaktır. Biz sizi, şerle de, hayırla da deneyerek imtihan ediyoruz ve siz mutlaka bir gün bize döndürüleceksiniz.”
ENBİYA : 35.AY.
{ …. Sa’d bin Ebi Vakkas r.a dan. O şöyle demiştir : Ben Resulullah s.a.v’e :
- Ya Rasulallah ! hangi insanların başına gelen bela ve musibetler daha şiddetli olur ? dedim. Resulullah s.a.v :
- Peygamberler. Sonra, sırasıyla Allah katında rütbece en üstün olanlar. Buyur-dular.– Ve devamla buyurdular ki – : Kul, dindarlığının keyfiyetine göre belaya uğrar.Eğer dininde kuvvetli ise,belası o derece şiddetli olur. Şayet imanında gevşeklik,zayıflık olursa,o derecede bir bela ve müsibete uğrar.
- Unutmayın ki – Bela kuldan ayrılmaz.Nihayet kul,üzerinde hiçbir günah kalmayarak yeryüzünde dolaşmaya başlarsa,işte o zaman bela da onun peşini bırakır. }
İBNİ MACE : 10.C.4023.N ….. TİRMİZİ : 4.C.2509.N
DARİMİ : 6.C.2786.N ..… HAKİM : 1 / 40 - 41
S.SAHİHA : 43 . N ….. AHMED : 1 / 172-174
İşte zikretmiş olduğumuz bu Ayet’i kerimeler ve hadisi şerifler,Allah’u Azze ve Celle’nin iman eden kulları hakkında,imtihan edilmeleri için koymuş olduğu bir sün-netullahının açık delilleridir.
İman ettiğini söyleyen her Müslüman, deyişmesi mümkün olmayan bu ilahi sün-netullaha göre, yaşamakta olduğu bu dünya hayatında bir takım bela ve musibetlere maruz kalarak, bunların acısını az veya çok - imanının derecesine göre - kendi nefsinde görecektir.
Allah’u Azze ve Celle, gerek Ayet’i kerimelerde ve gerekse hadisi şeriflerde kafir fitnesini , açlık fitnesini , korku fitnesini , mal fitnesini , can fitnesini ve evlat fitnesini birbiri ardına sayarken bunları,iman edenleri denemek,onları imtihana tabi tutmak ve onların bu vesilelerden kaynaklanan sıkıntılar karşısında ne derece sabır gösterip imanlarını muhafaza edip edemeyeceklerini ölçmek için birer vesile kılmıştır.
Eğer iman edenler,sadece iman ettikleri için bu musibet ve belalardan muaf tutul-muş olsalardı,iman etmenin değerini ve tadını anlamaktan mahrum kalacakları gibi, kendilerine bildirilen bu yoldaki işaretlerden de habersiz olurlardı…. Dolayısıyla, imanlarını mudafa ve muhafaza hususunda bir gayret sarfedemezlerdi.
Öğleyse iman ettiğini söyleyen her Müslüman,bu sorumluluğun şuurunda olması ve elde ettiği imanını korumak için karşılaştığı musibet ve belalarla mücadele etmesi gerekir.
Aksi halde insanların korkusu,can ve mal korkusu gibi vesileler,onun saldırıya uğrayan dininden yüz çevirmesine veya isyan etmesine sebeb olur ki,işte bu hadise Ayet ve Hadislerde bildirilen imtihanın asli konusunu teşkil eder…. İnsan, ne çeşit musibet ve bela ile karşılaşırsa karşılaşsın , ancak ona sabredebildiği zaman imanını koruyup imtihanı kazanabilir.
Öyleyse bu hususta sözü daha fazla uzatmadan şunu açıkça ifade etmek gerekir ki, kişi imanı elde ettikten sonra, onu sağlıklı bir şekilde koruyabilmesi için bütün mücadelesini onun yolunda harcaması gerekir…. - Çünkü iman’dan sonra imtihan başlıyor - Hatta Hadisi şerifte de zikredildiği gibi bu zorluk,- yani imanı muhafaza hususundaki zorluk - kor ateşi elinde tutar gibi bir zorlukta da olmuş olsa onu muhafaza etmesi gerekir insanın…..
{ …. Ebu Hureyre r.a dan. Resulullah s.a.v şöyle buyurdular : Şiddetli bir şekilde yaklaşan fitne sebebiyle vay arabın haline. O günlerde insan mü’min olarak sabahlar,kafir olarak akşamlar. İnsanlar dinlerini küçük dünya menfaatleri ile değiştirirler. İşte böyle zamanda dinlerinde sabit kalabilenler ellerinde kor ateşi tutanlar gibidirler. }
AHMED . MÜSNED : 2 / 390.8829.N
EL-ALBANİ …. TAHKİK MİŞKATU’L MESABİH : 5404.N
بسم الله الرحمن الرحيم
Yani,iman edenler veya iman ettiğini söyleyenler – şunu peşinen kabul etmeleri gerekir ki - muhakkak imanlarının derecesine göre bir imtihandan geçmek zorun-dadırlar.
Çünkü Allah’u Azze ve Celle’nin bu konuda muhakkakki gerçekleşmesini istediği bir sünnetullahı vardır.
Kendisinin de bir Ayet’i Celile’sinde buyurduğu gibi :
أَحَسِبَ النَّاسُ أَن يُتْرَكُوا أَن يَقُولُوا آمَنَّا وَهُمْ لَا يُفْتَنُونَ
“ İnsanlar yalnız “ iman ettik “ demekle,hiç imtihan edilmeden başı boş bırakı-lacaklarınımı zannediyorlar “
ANKEBUT : 2.AY.
Ve devam ediyor Rabbimiz,buyuruyor ki :
وَلَقَدْ فَتَنَّا الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ فَلَيَعْلَمَنَّ اللَّهُ الَّذِينَ صَدَقُوا وَلَيَعْلَمَنَّ الْكَاذِبِينَ
“ Andolsun ki biz,onlardan öncekilerini imtihan ettik. Elbetteki Allah – bu imti-hanla – doğruları da bilecek,yalancıları da bilecektir. “
ANKEBUT : 3.AY.
İşte bu ve emsali Ayet’ler,iman ettiğini söyleyen herkesin mutlaka bir imtihandan geçeceğini bizlere açıkça anlatmaktadır. Neden ? …
Çünkü, - Ayet’i celile’de de ifade edildiği gibi - Allah’u Teala bununla iman iddia-sında bulunanların doğruluğunu ve yalancılığını isbat etmek içindir.
Ve
unutmayın ki Allah’u Azze ve Celle insanları bir çok vesilelerle imtihan edebilir….
İNSANI, KENDİ GİBİ İMAN EDEN İNSANLARLA İMTİHAN EDER
Yani,onları dost edinip edinmeyecek mi,onlara maddi ve manevi olarak yardımcı olup olmayacak mı veya onlardan gelen eziyet ve sıkıntılara karşı sabırlı olup olma-yacak mı diye bir çok şeyle imtihan edilebilir insan.
Bakınız Rabbimiz bu hususta ne buyurmaktadır :
“ Yoksa siz Allah’ın, içinizden cihad edenleri,Allah'tan, Resûlün’den ve mü'min-lerden başkasını kendisine dost – edinip - edinmeyenleri – imtihan ederek - ortaya çıkarmadan sizi bırakacağını mı sandınız ?........ “
TEVBE : 16.AY.
İNSANI ŞİRK VE KÜFÜR EHLİ İLE İMTİHAN EDER
Yani,kafir ve müşriklerden kaynaklanan bir takım vahim durumlarla Allah, inanan bir kimseyi imtihan edebilir.
Çünkü bilinen bir gerçek var ki, insanların hepside iman etmiş değillerdir…. Dola-yısiyle iman etmiş olanlara karşı,iman etmemişlerin düşmanlıkları açıktır… Bu düşmanlığın da hiçbir zaman ortadan kalkmayacağına göre,tabii olarak bu din ve onun mensuplaları, düşmanlarının saldırılarına maruz kalacak ve çeşitli vesilelerle ortadan kaldırılıp yok edilmesine çalışılacaktır….. Rabbimiz bu hususta şöyle buyur-maktadır :
“ Andolsun, mallarınız ve canlarınız hususunda imtihan edileceksiniz.Sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve müşriklerden de bir çok eziyet verici sözler işiteceksiniz.Eğer sabreder ve sakınırsanız bu azme değer şeylerdendir.”
ALİ İMRAN : 186.AY.
إِنَّمَا ذَلِكُمُ الشَّيْطَانُ يُخَوِّفُ أَوْلِيَاءهُ فَلاَ تَخَافُوهُمْ وَخَافُونِ إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ
“ Muhakkakki şeytan dostları ile – sizleri – korkutur. Eğer gerçekten iman etmiş kimseler iseniz onlardan korkmayın benden korkun. “
ALİ İMRAN : 175.AY.
Öyleyse iman ettiğini söyleyen basiretli bir Müslüman, dinini ve imanını korumak için düşmanlarının çeşitli saldırıları ve incitici sözleri neticesinde ortaya çıkabilecek felaketleri sabırla karşılayıp ve onlara mukavemet etmek zorundadır….
Ve unutmayalım ki Allah’u Teala’nın bu konudaki imtihanını kazanmak için de bir müslümanın her şeyden önce ;
Allah’ın izni olmadan hiç kimsenin bir başkasına zerre kadar ne bir faydası ve ne de bir zararı asla dokunamaz “ inancına sahip olması gerekir.
Rabbimiz kerim kitabında buyuruyor ki : “ Allah sana bir zarar dokundurursa,o zararı yine kendisinden başka kaldıracak kimse yoktur. Eğer sana bir hayır dokundurursa, - ona da mani olacak kimse yoktur – Çünkü O,her şeye kadirdir. “
EN’AM : 17.AY.
{ …. İbni Abbas r.a dan.Dedi ki : Bir gün Resulullah s.a.v’in arkasında idim.Bana dedi ki : Ey delikanlı ! Sana birkaç kelime öğreteceğim – bunları iyi belle - : “ Allah’ın emir ve yasaklarını gözet ki,Allah’ta seni gözetsin.Allah’ın emir ve yasaklarını muhafaza et ki,O’nu karşında bulasın. İsteyeceğin zaman Allah’tan iste.Yardım taleb edeceğin zaman ,Allah’tan yardım taleb et.Bilmiş ol ki,bütün ümmet,her hangi bir hususta sana fayda vermek için bir araya gelmiş olsalar,ancak Allah’ın senin için takdir ettiği hususta sana yararlı olabilirler.Aynı şekilde yine, sana her hangi bir hususta zarar vermek için bir araya gelmiş olsalar,ancak Allah’ın senin aleyhinde takdir ettiği bir hususta sana zarar verebilirler. Artık kalemler kalkmış sayfalar dürülmüştür. }
TİRMİZİ : 4.C.2635.N - AHMED : 1 / 303-307
İNSANI, EN YAKINI OLAN ÇOLUK ÇOCUĞU İLE İMTİHAN EDER
{ … Allah Resulü s.a.v bir Hadisi şeriflerinde şöyle buyurmaktadır : Muhakkakki insan,malı,hanımı ve çoluk çocuğu hususunda imtihan edilir. }
CAMİU’S SAĞİR : 2.C.1311.N
Ve yine bir hadisi şeriflerinde Allah Resulü s.a.v şöyle buyurmaktadır :
{ …. Ebu Hureyre r.a dan.Dedi ki : Allah Resulü s.a.v şöyle buyurdu : Mü’min ve Mü’mine, üzerinde her hangi bir günah kalmaksızın Allah’a kavuşuncaya kadar gerek nefsinde, gerek çoluk çocuğunda ve gerekse malında bela kendisinden ayrılmaz. }
TİRMİZİ : 4.C.2510.N
{ …. Ebu Said el-Hudri r.a dan. Resulullah s.a.v şöyle buyurdular : Çocuk gönlün meyvesidir. Onlar ; korkaklık,cimrilik ve hüzün nedenidirler. }
İBNİ MACE : 9.C.3666.N - AHMED : 4 / 173 - EBU YA’LA : 2 / 305
Yani,insanoğlu çoluk çocuğuna olan bağlılığı ve sevgisi yüzünden malını hayır yol-larına harcamaktan geri kalarak cimri olabilir…. Çoluk çocuğuna daha fazla mal mülk kalsın diye cimrilik yapabilir…. Çocuğunun babasız kalması korkusu ile,Allah yolunda mücadeleden geri kalabilir….. Bununla beraber,çoluk cocuğuna isabet eden bir takım musibet ve belalardan dolayı da hüzünlenebilir… Dolayısıyla,bir imtihan vesilesi olan çoluk çocuğu insanın korkaklığına,cimriliğine ve hüzününe vesile olur.
ALLAH’U TEALA İNSANI , CANI VE MALI HUSUSUNDA KORKU İLE İMTİHAN
EDEBİLİR
Bakınız Rabbimiz bu hususta kerim kitabında neler zikretmektedir :
وَلَنَبْلُوَ نَّكُمْ بِشَيْ ءٍ مِّنَ الْخَوفْ وَالْجُوعِ وَنَقْصٍ مِّنَ الأَمَوَالِ وَالأنفُسِ وَالثَّمَرَاتِ وَبَشِّرِ الصَّابِرِينَ
“ Andolsun biz, sizi biraz korku, açlık, mallarınızdan, canlardan ve ürünleriniz-den eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele.”
BAKARA : 155.AY.
“ Yoksa siz sizden önce gelip geçenlerin durumu başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız ? Onlara öyle yoksulluk ve sıkıntı dokunmuş ve öylesine sarsılmışlardı ki, sonunda Peygamber ve beraberinde olan mü'minler ; " Allah'ın yardımı ne zaman? " diyecek olmuşlardı. Dikkat edin. Şüphesiz Allah'ın yardımı pek yakındır. “
BAKARA : 214.AY.
{ ……… Allah resulü s.a.v bir hadisi şeriflerinde şöyle buyurmaktadır : Her ümmetin bir imtihan vesilesi vardır,bu ümmetin imtihanı ise mal iledir. }
TİRMİZİ : 4.C.2439.N - C.SAĞİR : 2.C.1340.N - AHMED : 4 . 160
{ … Allah Resulü s.a.v yine bir Hadisi şeriflerinde şöyle buyurmaktadır : Muhakkakki insan,malı …………. hususunda imtihan edilir. }
CAMİU’S SAĞİR : 2.C.1311.N
{ …. Ebu Said el-Hudri r.a dan.O şöyle demiştir : Peygamber s.a.v humma hasta-lığından dolayı yatakta iken yanına girdim.Sonra elimi onun üzerine koyunca hara-retini örtünün üzerinden ellerimde hissettim. Ve dedim ki :
- Ya rasulallah ! ateşinin şiddetine hayret ettim. O buyurdu ki :
- Biz – peygamberler – böyleyiz. Bizim için bela kat kat fazla olduğu gibi onun sevabı da kat kat fazla olur. Ben dedim ki :
- Ya Rasulallah ! hangi insanlar en şiddetli belaya uğrarlar ? . Peygamber s.a.v :
- Peygamberler , buyurdu. Ben :
- Ondan sonra kimlerdir ? dedim. Resulullah s.a.v buyurdular ki :
- Sonra Salih insanlardır. Onlardan her hangi biri öğle ciddi bir fakirliğe mübtela olur ki, büründüğü abadan başka bir şeyi bulamaz. Ve birinizin mutlulukla sevindiği gibi onlardan her hangi birisi belaya uğramakla cidden sevinir. }
İBNİ MACE : 10.C.4024.N
İNSANI, BİR TAKIM MUSİBET VE BELALARLA İMTİHAN EDEBİLİR
Rabbimiz şöyle buyurmaktadır :
“ Her nefis ölümü tadacaktır. Biz sizi, şerle de, hayırla da deneyerek imtihan ediyoruz ve siz mutlaka bir gün bize döndürüleceksiniz.”
ENBİYA : 35.AY.
{ …. Sa’d bin Ebi Vakkas r.a dan. O şöyle demiştir : Ben Resulullah s.a.v’e :
- Ya Rasulallah ! hangi insanların başına gelen bela ve musibetler daha şiddetli olur ? dedim. Resulullah s.a.v :
- Peygamberler. Sonra, sırasıyla Allah katında rütbece en üstün olanlar. Buyur-dular.– Ve devamla buyurdular ki – : Kul, dindarlığının keyfiyetine göre belaya uğrar.Eğer dininde kuvvetli ise,belası o derece şiddetli olur. Şayet imanında gevşeklik,zayıflık olursa,o derecede bir bela ve müsibete uğrar.
- Unutmayın ki – Bela kuldan ayrılmaz.Nihayet kul,üzerinde hiçbir günah kalmayarak yeryüzünde dolaşmaya başlarsa,işte o zaman bela da onun peşini bırakır. }
İBNİ MACE : 10.C.4023.N ….. TİRMİZİ : 4.C.2509.N
DARİMİ : 6.C.2786.N ..… HAKİM : 1 / 40 - 41
S.SAHİHA : 43 . N ….. AHMED : 1 / 172-174
İşte zikretmiş olduğumuz bu Ayet’i kerimeler ve hadisi şerifler,Allah’u Azze ve Celle’nin iman eden kulları hakkında,imtihan edilmeleri için koymuş olduğu bir sün-netullahının açık delilleridir.
İman ettiğini söyleyen her Müslüman, deyişmesi mümkün olmayan bu ilahi sün-netullaha göre, yaşamakta olduğu bu dünya hayatında bir takım bela ve musibetlere maruz kalarak, bunların acısını az veya çok - imanının derecesine göre - kendi nefsinde görecektir.
Allah’u Azze ve Celle, gerek Ayet’i kerimelerde ve gerekse hadisi şeriflerde kafir fitnesini , açlık fitnesini , korku fitnesini , mal fitnesini , can fitnesini ve evlat fitnesini birbiri ardına sayarken bunları,iman edenleri denemek,onları imtihana tabi tutmak ve onların bu vesilelerden kaynaklanan sıkıntılar karşısında ne derece sabır gösterip imanlarını muhafaza edip edemeyeceklerini ölçmek için birer vesile kılmıştır.
Eğer iman edenler,sadece iman ettikleri için bu musibet ve belalardan muaf tutul-muş olsalardı,iman etmenin değerini ve tadını anlamaktan mahrum kalacakları gibi, kendilerine bildirilen bu yoldaki işaretlerden de habersiz olurlardı…. Dolayısıyla, imanlarını mudafa ve muhafaza hususunda bir gayret sarfedemezlerdi.
Öğleyse iman ettiğini söyleyen her Müslüman,bu sorumluluğun şuurunda olması ve elde ettiği imanını korumak için karşılaştığı musibet ve belalarla mücadele etmesi gerekir.
Aksi halde insanların korkusu,can ve mal korkusu gibi vesileler,onun saldırıya uğrayan dininden yüz çevirmesine veya isyan etmesine sebeb olur ki,işte bu hadise Ayet ve Hadislerde bildirilen imtihanın asli konusunu teşkil eder…. İnsan, ne çeşit musibet ve bela ile karşılaşırsa karşılaşsın , ancak ona sabredebildiği zaman imanını koruyup imtihanı kazanabilir.
Öyleyse bu hususta sözü daha fazla uzatmadan şunu açıkça ifade etmek gerekir ki, kişi imanı elde ettikten sonra, onu sağlıklı bir şekilde koruyabilmesi için bütün mücadelesini onun yolunda harcaması gerekir…. - Çünkü iman’dan sonra imtihan başlıyor - Hatta Hadisi şerifte de zikredildiği gibi bu zorluk,- yani imanı muhafaza hususundaki zorluk - kor ateşi elinde tutar gibi bir zorlukta da olmuş olsa onu muhafaza etmesi gerekir insanın…..
{ …. Ebu Hureyre r.a dan. Resulullah s.a.v şöyle buyurdular : Şiddetli bir şekilde yaklaşan fitne sebebiyle vay arabın haline. O günlerde insan mü’min olarak sabahlar,kafir olarak akşamlar. İnsanlar dinlerini küçük dünya menfaatleri ile değiştirirler. İşte böyle zamanda dinlerinde sabit kalabilenler ellerinde kor ateşi tutanlar gibidirler. }
AHMED . MÜSNED : 2 / 390.8829.N
EL-ALBANİ …. TAHKİK MİŞKATU’L MESABİH : 5404.N