İ
Çevrimdışı
Kamuoyu kimliği belirsiz kişilerin Fransa’da düzenlediği saldırı ile çalkalanırken , tek taraflı kınamaları ile meşhur iki yüzlü kınayıcılar da sahne deki yerini aldı. Olayı Mücahitlerin gerçekleştirdiğini iddia edenler var. Bir an için bu olayı Mücahitlerin gerçekleştirdiğini kabul edecek olsak dahi bu olay aklen ve şer’an caizdir.
Öncelikle altını çizmemiz gereken bir husus var ki ; Biz Müslümanlar, eli silah tutmayan , (avamdan olan) kadın ve çocuklar kime ait olursa olsun, bırakın öldürülmelerinden haz etmeyi , onların ayaklarına taşın dahi değmesini arzu etmeyiz ve canlarının yanmasından üzüntü duyarız.
Öyle bir zaman dilimin de yaşıyoruz ki ; Mücahitler Batının, dünyanın her yerinden kendilerine karşı toplanan, hiç bir kutsala hürmetleri olmayan, İslam düşmanı, azgın ve asi çapulcular ordusu ile mücadele etmektedir. Müslümanların toprakları ve zenginlikleri bu çapulcular tarafından yağmalanmakta, her şeyin en kötüsü Müslümanlar için reva görülmektedir.
Milyonlarca Müslüman, kadın , yaşlı ve çocuk ayırt etmeden kasıtlı olarak katledildi. Çin de ve uzak doğu ülkelerinde, bir insanın Müslüman olması, kanının mubah sayılması için yeterli bir sebebtir.
Ümmetin başına türlü belaların açıldığı böylesi bir zaman da, Münafıklar tarafından katiller ve hainler övülürken, Kutsal mücadele (Cihad) edenler yerilir oldu.
Bu eylem için kınamalar yapan, üzülen ve yas kararı alan siyasilere soruyorum ; Fransanın Ortadoğu ve Afrika’da, Amerika’nın Irak, Afganistan ve Afrika kıtasında, Rusya’nın Afganistan ve Kafkasya’da gerçekleştirdiği katliamlardan, hatta en güncel katliam olan Suriye diktatörü Esed’in Suriye’de yüz binlerce Müslümanı katlederek gerçekleştirdiği katliamlardan hangisinde ulusal yas ilan ettiniz? Çin’de milyonlarca Müslüman son on yıl içerisinde katledildi bunun için hangi İslam ülkesi yas ilan etti?
Bu hükümetlerin yas ilan edebilmesi için gerekli kriterlerin ana unsuru ”Öldüren tarafın Müslümanlar” olması mıdır?
Allah için, Müslümanlar kasten veya hata ile bir kimseyi öldürdüklerinde sahneye çıkan iki yüzlü kınayıcılar (Siyasetçiler), milyonlarca Müslüman kafirler tarafından katledilirken ne iş ile meşguller? Mücahitlerin her hatasını haber yapan ve kınayan kalemşörler (gazeteciler ve yazarlar) Müslümanlara reva görülen hangi zulmü yazdılar ve hakkı ile kınayabildirler? Bu kimselerin adalet duygusu ancak bir Müslüman hata ile veya kasten bir insanı öldürdüğünde tek taraflı olarak mı ortaya çıkı veriyor? Dilleriniz Mücahitleri kınamaktan başka bir işe yaramaz mı? Ordularınız kafir ordularına, Müslümanları katletmek için lojistik destek sağlamaktan başka bir işe yaramaz mı?
Fransız ordusu henüz bir kaç ay önce Mali’de, postalları ile mescide girip, kadınlara tecavüz ettiğinde , alimleri, kadın , çocuk ve yaşlıları katlettiğinde bu kınayıcıları neden sahne de görememiştik? Bu olayın arkasından kim çıkarsa çıksın! Ki tarihte Fransa’nın katliamına ve zulmüne maruz kalmayan bir topluluk yoktur! Evet onlar bu cezayı çoktan hak etmiş bir topluluktur. Dikkat edin karşımızda Siyasilerinin katliamlarına endeksi olarak oy ve desteklerini artıran bir topluluk var!
”Olay batının Müslüman kanı dökmesi için bir sebep olacaktır!” diyenler,daha önce Fransızların döktükleri milyonlarca Müslüman kanının sebebi ve gerekçesi nedir?
Kaldı ki ümmet kendisine musallat olan öldürücü bir hastalık ile mücadele ederken, ümmetin derdine derman olmaya çalışmayanların bu ümmetin işlerine burnunu sokmaya , onları ve eylemlerini kınamaya hakları yoktur. İslam Coğrafyasında her gün binlerce sivilin batı tarafından katledildiği bir dünyada,fransa da 150 kişinin ölmesi şaşılacak bir durum değildir.
Mücahitlerin sizden öldürdükleri binlerce insan sivil, sizlerin ise İslam aleminden öldürdüğü yüz milyona yakın insan asker miydi?
Doğunun ve batının zalim ve müşrik ordularının kanımız üzere ittifak ettiği bir dönem de ; Bırakın onlar ile savaşmayı veya kınamayı, ekip ve ekipmanları ile , dilleri ve paraları ile onlara destek olanlar, Ümmetin katledilmesine hem göz yumup hemde lojistik destek sağlayanlar, hangi yüz ile bu ümmetin evlatları olan Mücahitleri eleştirme hakkını kendilerin de bulabiliyorlar? Hayret doğrusu!
Bu meseleler şerefli İslam Ümmetinin meseleleridir. Dünyalık uğruna imanlarını ve şereflerini satan ayakçıların bu konular da konuşmaya hakları yoktur!
Daha öncede belirttiğim gibi, Bu tip durumlarda bir Müslüman olarak kınadığımız Mücahitlerin düşmanlarına saldırılar düzenlemesi değildir. Kınadığımız yer ve zamanlama hataları dır. Bir Mücahit kime ait olursa olsun bir ibadet haneye, özelliklede Müslümanların ibadet hanesi olan ve içerisinde haram kanın bulunması kuvvetle muhtemel bir Mescide saldırı düzenleyemez.
Abdullah bin Mesud (ra)’dan şöyle dediği rivayet edildi: Rasullullah (sav) buyurdu ki: Müslüman kişinin kanı ancak üç şey haricinde helal olmaz ” Zina eden evli, nefse karşı nefis (kısas) , dinini terk edip, cemaattan ayrılan kimse “ Buhari ve Müslim rivayet etit.
Kafirlerin bizlerin kutsal mekanları olan Mescidlerimizden yüzlercesini kasten bombalaması ve yıkması, elbetteki kendi mabetleri için de bir tehlike oluşturmaktadır. ” Haram ay , haram aya karşılıktır. Hürmetler (dokunulmazlıklar) karşılıklıdır.” Bu durum ilgili her olay alimlerimizin istişare edeceği ve değerlendirebileceği hassas meselelerdir. Allah dinde olduğu gibi düşmanlıkta da haddi aşanları sevmez.
Haram ay haram aya karşılıktır. Hürmetler (dokunulmazlıklar) karşılıklıdır. Kim size saldırırsa siz de ona misilleme olacak kadar saldırın. Allah’tan korkun ve bilin ki Allah müttakîlerle beraberdir. [Bakara 194]
”Kafir kadınlarını ve çocuklarını öldürmek caiz midir?…”
İlim ehlinden birçokları; İbn’ul Kayyim, El-Şevkani, El-Kurtubi (Allah rahmet eylesin), tefsirlerinde şöyle diyorlar: ‘Kâfirler, çocuklarımızı ve kadınlarımızı öldürmeye azmederlerse, aynı şekilde karşılık vermemizde, çocuklarımızı, kadınlarımızı öldürmelerini engellemeye azmetmekte hiçbir sakınca yoktur.’
Aynı zamanda yakın Selefimizin de bu konuda benzer fetvaları vardır. Şeyh Usame 11 Eylül saldırıları için aynı fetvayı delil olarak sunmuştur.
Asrın Kafirleri firavunlar gibi Müslümanların kadın ve çocuklarını ödürme konusunda haddi aşmış durumdadır. Hatta bu işi bir eğlence haline getirdikleri ortadadır. Mücahitler, Kafirler gibi eylemlerinde hiç bir zaman kadın ve çocukları hedef almayı arzulamamış ve onların canlarını korumaya özen göstermişlerdir. Onların çabaladıkları tek şey zulmün topraklarımızdan def edilmesidir.
Allah size, emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor. Allah, bununla size ne güzel öğüt veriyor. Şüphesiz ki Allah her şeyi hakkıyla işiten, hakkıyla görendir. [4:58]
Muhammed İSRA/Ümmet-i İslam
Kaynak: ummetislam.org
http://www.ummetislam.org/fransa-saldirilarina-dair-bir-kac-soz
Öncelikle altını çizmemiz gereken bir husus var ki ; Biz Müslümanlar, eli silah tutmayan , (avamdan olan) kadın ve çocuklar kime ait olursa olsun, bırakın öldürülmelerinden haz etmeyi , onların ayaklarına taşın dahi değmesini arzu etmeyiz ve canlarının yanmasından üzüntü duyarız.
Öyle bir zaman dilimin de yaşıyoruz ki ; Mücahitler Batının, dünyanın her yerinden kendilerine karşı toplanan, hiç bir kutsala hürmetleri olmayan, İslam düşmanı, azgın ve asi çapulcular ordusu ile mücadele etmektedir. Müslümanların toprakları ve zenginlikleri bu çapulcular tarafından yağmalanmakta, her şeyin en kötüsü Müslümanlar için reva görülmektedir.
Milyonlarca Müslüman, kadın , yaşlı ve çocuk ayırt etmeden kasıtlı olarak katledildi. Çin de ve uzak doğu ülkelerinde, bir insanın Müslüman olması, kanının mubah sayılması için yeterli bir sebebtir.
Ümmetin başına türlü belaların açıldığı böylesi bir zaman da, Münafıklar tarafından katiller ve hainler övülürken, Kutsal mücadele (Cihad) edenler yerilir oldu.
Bu eylem için kınamalar yapan, üzülen ve yas kararı alan siyasilere soruyorum ; Fransanın Ortadoğu ve Afrika’da, Amerika’nın Irak, Afganistan ve Afrika kıtasında, Rusya’nın Afganistan ve Kafkasya’da gerçekleştirdiği katliamlardan, hatta en güncel katliam olan Suriye diktatörü Esed’in Suriye’de yüz binlerce Müslümanı katlederek gerçekleştirdiği katliamlardan hangisinde ulusal yas ilan ettiniz? Çin’de milyonlarca Müslüman son on yıl içerisinde katledildi bunun için hangi İslam ülkesi yas ilan etti?
Bu hükümetlerin yas ilan edebilmesi için gerekli kriterlerin ana unsuru ”Öldüren tarafın Müslümanlar” olması mıdır?
Allah için, Müslümanlar kasten veya hata ile bir kimseyi öldürdüklerinde sahneye çıkan iki yüzlü kınayıcılar (Siyasetçiler), milyonlarca Müslüman kafirler tarafından katledilirken ne iş ile meşguller? Mücahitlerin her hatasını haber yapan ve kınayan kalemşörler (gazeteciler ve yazarlar) Müslümanlara reva görülen hangi zulmü yazdılar ve hakkı ile kınayabildirler? Bu kimselerin adalet duygusu ancak bir Müslüman hata ile veya kasten bir insanı öldürdüğünde tek taraflı olarak mı ortaya çıkı veriyor? Dilleriniz Mücahitleri kınamaktan başka bir işe yaramaz mı? Ordularınız kafir ordularına, Müslümanları katletmek için lojistik destek sağlamaktan başka bir işe yaramaz mı?
Fransız ordusu henüz bir kaç ay önce Mali’de, postalları ile mescide girip, kadınlara tecavüz ettiğinde , alimleri, kadın , çocuk ve yaşlıları katlettiğinde bu kınayıcıları neden sahne de görememiştik? Bu olayın arkasından kim çıkarsa çıksın! Ki tarihte Fransa’nın katliamına ve zulmüne maruz kalmayan bir topluluk yoktur! Evet onlar bu cezayı çoktan hak etmiş bir topluluktur. Dikkat edin karşımızda Siyasilerinin katliamlarına endeksi olarak oy ve desteklerini artıran bir topluluk var!
”Olay batının Müslüman kanı dökmesi için bir sebep olacaktır!” diyenler,daha önce Fransızların döktükleri milyonlarca Müslüman kanının sebebi ve gerekçesi nedir?
Kaldı ki ümmet kendisine musallat olan öldürücü bir hastalık ile mücadele ederken, ümmetin derdine derman olmaya çalışmayanların bu ümmetin işlerine burnunu sokmaya , onları ve eylemlerini kınamaya hakları yoktur. İslam Coğrafyasında her gün binlerce sivilin batı tarafından katledildiği bir dünyada,fransa da 150 kişinin ölmesi şaşılacak bir durum değildir.
Mücahitlerin sizden öldürdükleri binlerce insan sivil, sizlerin ise İslam aleminden öldürdüğü yüz milyona yakın insan asker miydi?
Doğunun ve batının zalim ve müşrik ordularının kanımız üzere ittifak ettiği bir dönem de ; Bırakın onlar ile savaşmayı veya kınamayı, ekip ve ekipmanları ile , dilleri ve paraları ile onlara destek olanlar, Ümmetin katledilmesine hem göz yumup hemde lojistik destek sağlayanlar, hangi yüz ile bu ümmetin evlatları olan Mücahitleri eleştirme hakkını kendilerin de bulabiliyorlar? Hayret doğrusu!
Bu meseleler şerefli İslam Ümmetinin meseleleridir. Dünyalık uğruna imanlarını ve şereflerini satan ayakçıların bu konular da konuşmaya hakları yoktur!
Daha öncede belirttiğim gibi, Bu tip durumlarda bir Müslüman olarak kınadığımız Mücahitlerin düşmanlarına saldırılar düzenlemesi değildir. Kınadığımız yer ve zamanlama hataları dır. Bir Mücahit kime ait olursa olsun bir ibadet haneye, özelliklede Müslümanların ibadet hanesi olan ve içerisinde haram kanın bulunması kuvvetle muhtemel bir Mescide saldırı düzenleyemez.
Abdullah bin Mesud (ra)’dan şöyle dediği rivayet edildi: Rasullullah (sav) buyurdu ki: Müslüman kişinin kanı ancak üç şey haricinde helal olmaz ” Zina eden evli, nefse karşı nefis (kısas) , dinini terk edip, cemaattan ayrılan kimse “ Buhari ve Müslim rivayet etit.
Kafirlerin bizlerin kutsal mekanları olan Mescidlerimizden yüzlercesini kasten bombalaması ve yıkması, elbetteki kendi mabetleri için de bir tehlike oluşturmaktadır. ” Haram ay , haram aya karşılıktır. Hürmetler (dokunulmazlıklar) karşılıklıdır.” Bu durum ilgili her olay alimlerimizin istişare edeceği ve değerlendirebileceği hassas meselelerdir. Allah dinde olduğu gibi düşmanlıkta da haddi aşanları sevmez.
Haram ay haram aya karşılıktır. Hürmetler (dokunulmazlıklar) karşılıklıdır. Kim size saldırırsa siz de ona misilleme olacak kadar saldırın. Allah’tan korkun ve bilin ki Allah müttakîlerle beraberdir. [Bakara 194]
”Kafir kadınlarını ve çocuklarını öldürmek caiz midir?…”
İlim ehlinden birçokları; İbn’ul Kayyim, El-Şevkani, El-Kurtubi (Allah rahmet eylesin), tefsirlerinde şöyle diyorlar: ‘Kâfirler, çocuklarımızı ve kadınlarımızı öldürmeye azmederlerse, aynı şekilde karşılık vermemizde, çocuklarımızı, kadınlarımızı öldürmelerini engellemeye azmetmekte hiçbir sakınca yoktur.’
Aynı zamanda yakın Selefimizin de bu konuda benzer fetvaları vardır. Şeyh Usame 11 Eylül saldırıları için aynı fetvayı delil olarak sunmuştur.
Asrın Kafirleri firavunlar gibi Müslümanların kadın ve çocuklarını ödürme konusunda haddi aşmış durumdadır. Hatta bu işi bir eğlence haline getirdikleri ortadadır. Mücahitler, Kafirler gibi eylemlerinde hiç bir zaman kadın ve çocukları hedef almayı arzulamamış ve onların canlarını korumaya özen göstermişlerdir. Onların çabaladıkları tek şey zulmün topraklarımızdan def edilmesidir.
Allah size, emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor. Allah, bununla size ne güzel öğüt veriyor. Şüphesiz ki Allah her şeyi hakkıyla işiten, hakkıyla görendir. [4:58]
Muhammed İSRA/Ümmet-i İslam
Kaynak: ummetislam.org
http://www.ummetislam.org/fransa-saldirilarina-dair-bir-kac-soz
