Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Bazı Rivayetlerin Sıhhati ve Açıklamaları Nasıldır?

ENSAR Çevrimdışı

ENSAR

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
1)Her yılanı öldürün! Yılanın öç almasından korkan benden değildir.) [Nesai]
2)Yılandan korkup öldürmeyen bizden değildir.) [Ebu Davud]
3)HER KİM YAZMAKLA VEYA EZBERLEMEKLE 40 HADİSİ ŞERİFİ ÜMMETİME ULAŞTIRIRSA.KIYAMET GÜNÜNDE ŞEFAATİMİ ULAŞIR.
4)KİM BİR KİTAPTA İSMİM GEÇTİĞİ ANDA İSMİMİN YANINA SALAVAT YAZARSA .İSMİM O KİTAPTA KALDIĞI SÜRECE GÜNAHLARININ BAĞIŞLANMASI İÇİN MELEKLER ONUN İÇİN İSTİĞFAR EDER.
5)ANNE BABAYA İTAAT ALLAHÜ TEALA YA İTAATTİR.ONLARA ASİ OLMAK ,ALLAHÜ TEALAYA ASİ OLAMAKTIR(TERGİB VE TERHİB.4672;KENZÜL UMMAL.45479)
6)İNSANLARDAN UTANMAYAN ALLAHÜ TEALADAN DA UTANMAZ.(SUYUTİ CAMİUS SAĞİR,9095;TABERANİ,MU'CEMÜL-EVSAT.7155)
7)TEVAZU SAHİBİ OLANI ALLAH (DERECESİNİ)YÜCELTİR,KİBİRLİ OLANI DA ALLAH(DERECESİNİ)ALÇALTIR.(SÜYUTİ,CAMİUS SAĞİR,8605)
8)DÜNYADA VE AHİRETTE KURTULUŞA ERENLERİN BİRİSİ DE MÜSLÜMAN OLMAKLA BERABER GEÇİNECEĞİ KADAR YETİNEN VE ONUNLA KANNAAT EDENDİR.
9)KUR ANI KERİM ŞEFAAT EDİCİDİR,ŞEFAATİ KABUL EDİLENDİR.ŞİKAYET EDİCİDİR,ŞİKAYETİ TASDİK OLUNMUŞTUR.HER KİM ONU(HER İŞİNDE)REHBER EDERSE,ONU CENNETE GÖTÜRÜR.HER KİM ONU ARKASINA ATARSA(ONUN EMİRLERİNİ YERİNE GETİRMEZSE,KUR AN)O KİMSEYİ CEHENNEME GÖNDERİR(EL İTKAN,4,104)
AVLULARINIZI VE MEYDANLARINIZI TEMİZ TUTUNUZ(ACLUNİ,KEŞFUL HAFA ,1/224)ACLUNİNİN KEŞFUL HAFASI UYDURMA HADİSLERİ TOPLADIĞI KİTABIDIR BEN BİLİYORUMDA BU İNSANLAR BU KADAR MI CAHİL KİTABA HADİS DİYE BUNU YAZIYOR MİLLETTE HEMEN HADİS DİYE YAPIŞIYORHİÇ ARAŞTIRMIYORLAR ACLUNİNİN KEŞFUL HAFASI NEDİR,GÜVENİLİRMİDİR VS...
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
C 1 - 2- Abdullah (r.anh)’tan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v):
Yılanların öldürülmesini emretti ve kim onlardan intikam almaktan korkarsa bizden değildir” buyurdu.
(Nesai, Cihad, Bab 48, Hadis no: 3142; Ahmed bin Hanbel, Musned, 3787)

Ebu Hurayra'dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Biz kendileriyle savaştığımızdan bu yana yılanlarla hiç barış yapmadık, (Binaenaleyh intikam alacakları) korkusuyla onlardan birini (öldürmeyi) bırakan kimse benden değildir."
(Ebû Davud, Edeb, Bab 161 - 162, Hadis no : 5248)

İbn Mesud'dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "
"Yılanların hepsini öldürünüz. Onların intikamından (ve bu korkusundan dolayı onları öldürmekten kaçınan) kimse benden değildir."
(Ebû Davud, Edeb, Bab 161 - 162, Hadis no : 5249)


İzâhat
İnsanoğlu ile yılanlar arasında yaratılışlarından gelen ezeli bir düşmanlık vardır Yaratılışlarında bulunan bu düşmanlık sebebiyle her zaman yılanlar insanları, insanlar da yılanları öldürmek isterler.
Bazılarına göre ise, bu düşmanlık tâ cennette Adem Aleyhisselamla şeytan arasında geçen malum ve meşhur olaya kadar uzanır. Rivayete göre şeytan, Adem aleyhisselam'a, cennette kendisine yasaklanmış olan meyveyi (Bakara 19) yedirerek onu cennetten çıkarmayı kafasına koyunca, bu tasarısını gerçekleştirmek için cennete girip Adem'le (a.s.) buluşmak istemişse de cennetin bekçileri onu içeriye bırakmamışlardır. Bunun üzerine bir yılan, şeytanı ağzının içine alarak onun cennete girmesini ve bu ihanetini icra etmesini sağlamıştır. (Aliyyu'l Kâri, Mirkatul-Mefatih, IV, 349)

İşte yılanlarla insanlar arasında süregelmekte olan bu ezeli ve cibili düşmanlık sebebiyle İslam dini insanlar için tehlikeli bir düşman olan yılanların öldürülmesini emretmiştir. Bazı mufessirlere göre: "... kiminiz, kiminize düşman olarak ininiz..." (Â'raf 24) ayet-i kerimesinde söz konusu edilen düşmanlık Adem ve Havva ile onların karşısında bulunan şeytan ve yılan arasındaki düşmanlıktır. (Dr. Bekir Karlığa, Hadislerle Kur'an-ı Kerim Tefsiri, VI, 2925)
Hanefi ulemasından Bedruddin Aynî'nin açıklamasına göre mevzumuzu teşkil eden hadis-i şerifin zahiri bütün yılanları hiçbir ayırım yapmadan ve hiçbir ihtarda bulunmadan öldürülmelerini emretmektedir.
İmam Malik'e göre ise, Abdullah b. Ömer'in rivayet ettiği evlerde yaşayan yılanları öldürmenin yasaklandığını ifade eden hadis (Buharî, Bedu'l-halk 14) mevzumuzu teşkil eden bu hadis-i şerif tahsis ettiğinden Medine'nin evlerinde yaşayan yılanları bu hükmün dışında bırakmıştır.
Binaenaleyh üç defa ihtarda bulunmadan onları öldürmek caiz değildir. Bazılarına göre evlerde yaşayan hiçbir yılan ihtar edilmeden öldürülemez. Delilleri ise yine Buharî'nin rivayet ettiği sözü geçen Abdullah b. Ömer hadisidir. (
Umdetu'l -Kari, XV, 189)

Ayrıca Hanefiler aşağıdaki hadise dayanarak küçük ve beyaz yılanları öldürmeyip sağ bırakmanın evlâ olduğunu söylemişlerdir.
Abdullah bin Mesûd (r.anh)'den demiştir ki:
"Gümüşden bir dal gibi bembeyaz (küçük ve ince) yılanların dışında tüm yılanları öldürünüz."
Ebû Davud dedi ki; Adamın birisi bana (metinde geçen ve gümüşten bir dal gibi bembeyaz, küçük ve ince yılan anlamına gelen) cânn (hakkında):
"O yürürken (vücudu sağa sola hiç) eğrilmez" dedi. Gerçekten bu (söz) doğruysa onun hakkında (en belirgin) alâmet budur.
(Ebû Davud, Edeb, Bab 161 - 162, Hadis no : 5261)

(İnce, küçük ve beyaz yılanları sağ bırakmanın evlâ olduğunu söyleyen Hanefi'lerin delillerindendir. Yalnız bu hadisin ravileri arasında bulunan İbrahim b. Yezid en-Nehaî, Abdullah b. Mesud'dan (r.anh) hadis işitmemiştir. Bu bakımdan bu hadis munkatı'dır.)

Şafiî ulemasından Kemaluddin Dümeyrî'nin açıklamasına göre metinde geçen bu yılanları öldürme emri "nedb" ifade eder. Bir başka ifadeyle bu emre uymak farz değil mendubdur. Evlerde bulunan yılanları öldürmek için ise üçgün yahutta üç defa mühlet verilir. Dördüncüsünde öldürülür. Cumhuru ulemaya göre, ev yılanlarına üç gün muhlet verilir. Üçgün sonra evi terketmedikleri takdirde öldürülürler. Onlara mühlet vermek ;
"Unaşidukunne bil ahdillezi ehazehu aleykunne Nuh ve Suleyman en lâ tebdu lenâ velâ tu'zûnâ:

Bize görünmeyeceğinize ve eziyet etmeyeceğinize dair Nuh'a ve Suleyman'a verdiğiniz söz hakkı için" (evimizi terk ediniz)" (Tirmizî, Sayd, 15) cümlelerini söylemekle olur. Bu sözleri söyledikten sonra da eğer evi terk etmezlerse o zaman öldürülürler."
Mazirî'ye göre "sair beldelerin ve evlerin yılanlarını ihtarsız olarak öldürmek mendubsa da, Medine yılanları ihtar verilmeden öldürülemez. Fakat ihtar verilir de yine gitmezlerse öldürülürler. Çünkü cinlerden bir taife Medine'de müslümanlığı kabul ettiğinden, Medine'deki cinnilerin o taifeden olması ihtimali vardır.

İmam Tahavî'ye göre ise istisnasız olarak tüm yılanlara muhlet vermek evlâ olmakla beraber, bu muhlet bittikten sonra hiçbir ayırım yapmadan hepsi öldürülebilir. Çünkü metinde bulunan "yılanların hepsini öldürün cümlesi" bunu ifade eder. Hanefi'lerin "Ed Durru'l-Muhtar" isimli fıkıh kitablarında ise beyaz yılanları sağ bırakmanın evlâ olduğu ifade edilmektedir. Nitekim "beyaz yılanları öldürmeyiniz, onlar cinnîdir" mealindeki nolu hadis-i şerif de bunu ifade etmektedir.
Metinde, yılanları öldürmekten kaçınmakla ilgili olan: "Onların intikamından korkan benden değildir" mealindeki tehdid "yılanların sahiblerinin ve eşlerinin onları öldürenlerden intikam alacağı" yolundaki câhiliyye devrindeki bir inancı hedef almaktadır. Rasulu zişan efendimiz bu sözüyle câhiliyye dönemi insanlarının bu batıl inancını yıkmış ve yılanları öldürmeyi bu düşünceyle terk edenleri kendinden saymamıştır.
Binaenaleyh yılanları öldürmeyi bu düşünceyle terketmek tamamen bir câhiliyye adetidir. Gücü yettiği halde onları öldürmeyi terk etmekse mendubu terk etmek demektir.

İbn Abbas'dan (rivayet edildiğine göre) Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Yılanların kendisini takib edecekleri korkusuyla onları öldürmeyi terk eden kimse bizden değildir. Biz onlara savaşa girdiğimizden beri onlarla hiç barış yapmadık."

(Ebû Davud, Edeb, Bab 161 - 162, Hadis no : 5250)
Elbâni :"Sahih" demiştir.
C 3- "Her kim yazmakla veya ezberlemekle 40 hadisi ummetime ulaştırırsa kıyamet günü şefaatim ona ulaşır."
-Ahmed b. Hanbel, metni halk arasında meşhur olmakla beraber bu rivayetin sahih bir isnadının bulunmadığını söylemiş,
İbn Hacer el-Askalânî, hadisin tariklerini tesbit etmek üzere bir çalışma yaptığını, fakat bütün senetlerinde hadisin sıhhatini zedeleyen kusurlar bulduğunu belirtmiştir.
(İbn Hacer el-Askalânî, Telhîsu'l-habîr, 3/207-208, Beyrut 1419/ 1998)

C 4-
من صلى علي في كتاب لم تزل الملائكة تستغفر له ما دام ذلك الكتاب
رواه الطبراني في الأوسط وفيه بشر بن عبيد الدارسي كذبه الأزدي وغيره
"Kim bir kitapta ismim geçtiği anda ismimin yanına salavat yazarsa ismim o kitapta kaldığı sürece günahlarının bağışlanması için melekler onun için istiğfar eder."
-Bazı alimler bu hadisi zayıf, bazıları da uydurma olarak değerlendirmişlerdir.
(Taberanî, el-Evsat, 2/496; İbnu’l-Cevzi, el-Mevduat, 1/228; el-Irakî, Tahricu ahadis’l-İhya, 1/309; Mizanu’l-İtidal, 1/320; Lisanu’l-Mizan, 2/26; Mecmau’z-Zevaid, h. no: 577)

C 5-
طاعة الله طاعة الوالد، ومعصية الله معصية الوالد
"Anne babaya itaat Allaha itaattir. Onlara asi olmak Allaha asi olmaktır." (Kenzu'l Ummâl,no:45479)
-Taberâni, Mu'cemul Evsat'ta nakletmiş ve zayıf olduğuna işaret etmiştir.

C 6- من لا يستحي من الناس ، لا يستحي من الله
لا يروى هذا الحديث عن أنس إلا بهذا الإسناد ، تفرد به : عبد الله بن إبراهيم
"İnsanlardan utanmayan Allah'tan da utanmaz." (Taberâni, Mu'cemul Evsat, no:7155)

-Hadisi Taberâni nakletmiş ve ravi Abdullah b. İbrahim'in rivayette tek kaldığını söylemiştir.
İbn Ebi Şeybe, Musannef'inde bu rivayeti Zeyd b. Sabit'in sözü olarak nakletmiştir.


C 7-
من تواضع لله رفعه الله
"Tevazu sahibi olanı Allah yüceltir , kibirli olanı Allah alçaltır." (Suyutî, Camiu's-Sağîr min beşir ve nezîr, no:8605)
-Taberâni , Evsatta şöyle demiştir: 'Said b. Sellâm rivayette tek kalmıştır.' (Taberâni, Evsat)
Bu hadis bu lafızla zayıf olabilir. Fakat farklı lafızlarla aynı hadisi İbn Mâce, Sunen'inde, İmam Ahmed, Musned'inde, İbn Hibban Sahihinde, Hâkim, Mustedrak'te nakletmiştir. Bu lafızla olan hadis ise hasen olarak kabul edilmiştir.
(İbn Hacer, el-Emâlî, 77)

C 8- "Dünyada ve Ahirette kurtuluşa erenlerin birisi de müslüman olmakla beraber geçiceneceği kadar yetinen ve onunla kanat edendir.
-Bu anlamda bir rivayet bulamadım. Kaynak ve numarasını verirsen tahkik edebilme imkanım olur.

C 9-القرآن شافع مشفع وما حل مصدق ، من جعله أمامه قاده إلى الجنة ، ومن خلفه خلفه ساقه إلى النار
"Kuran-ı kerim şefaat edicidir. Şefaati kabul edilendir. Şikayet edicidir. Şikayeti tasdik olunmuştur. Her kim rehber ederse onu cennete götürür. Her kim de onu arkasına atarsa o kimseyi cehenneme gönderir. (El-İtkan, 4/104 ; Keşfu'l-Hafa, II, 94)

-Bu hadis, bu vecihle (lafızla) zayıftır. (İbn Adiyy, Kamil-u fi zuafâ-ir Rical, 2898)

İlgili Konu:


Kabirde Kur’anın Şefaati Hakkındaki Rivayet Sahih midir?
https://www.islam-tr.org/konu/kabirde-kur’anin-sefaati-hakkindaki-rivayet-sahih-midir.26668/

C 10- إن الله طيب يحب الطيب نظيف يحب النظافة كريم يحب الكرم جواد يحب الجود فنظفوا أفنيتكم ولا تشبهوا باليهود
"Avlularınızı ve meydanlarınızı temiz tutunuz. (Aclunî, Keşful Hafa, 1/224)
- Bu hadis gerek sened, gerekse metin yönünden bir kısım muhaddisler tarafından ‘‘çok zayıf‘‘ olarak nitelenmesine rağmen rivayetlerin bir birini desteklemesi sonucunda bir kısım muhaddis tarafından hasen olarak kabul edilmiştir.

Aclunî'nin söz konusu kitabı, temelde "el-Makasıdu'l-hasene"'ye dayanan ve ikinci olarak da İbn Hacer'in kitabından istifade edilerek yazılan bir eserdir. İçinde sahih olan hadislerin yanında zayıf, hatta uydurma rivayetler de vardır.

Zaten kitabın maksadı, bunları okuyucuya bildirmektir. Yani halk arasında hadis diye bilinen sözlerin gerçekten hadis olup olmadığını bildirmek ve konuyla ilgili kaynaklara atıfta bulunmaktır. En iyi tarafı, aldığı rivayetlerin durumunu incelemesi, konuyla ilgili âlimlerin görüşlerine yer vermesidir.
 
Üst Ana Sayfa Alt