Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Haber Alevilerden Müslümana Linç Girişimi! (video)

H Çevrimdışı

Hattab Amedi

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Alevilerden Müslümana linç girişimi! (Video)

Oda Tv tarafından servis edilen bir haberde Temmuz ayının ilk günlerinde yaşanan olayda; sakallı adamın üzerine yürüyen kişiler adamı darp ettiler. Çevreden toplanan kalablık hep birlikte adamın üzerine yürüdüler, bunun üzerine bildiri dağıtan kişi olay yerinden uzaklaştı. Yere dağılan bildiriler ise; toplanan kalabalık tarafından sloganlar ve hakaretler eşliğinde yakılarak yok edildi.


Dağıtılan “Müslüman Olmak Neyi Gerektirir” başlıklı bildirinin tam metni..


“Allahu Teala dilediği kulundan dilediği günahları affedebilir. Ancak şirk ve küfrü (inkar etmeği) affetmez. Şirk ve küfür içindeyken yaptığı ve yapacağı ibadetleri de kabul etmez. Tevbe etmezse ebedi cehennemde kalır. O halde neler şirk ve küfürdür yani inkar etmektir biliyor muyuz acaba? Şirk Allah’a ortak koşmaktır. Yani bir kimse Allah’a inandığı halde Allah’a ait olan sıfatlardan birini Allah’tan başkasına verirse şirk koşmuş olur. Mesela Allah’ın isimlerinden biri Er-Rezzak’tır yani bütün mahlukatın rızkını veren Allah’tır. Bir kimse rızkı falanda filanda verir derse Allah’a şirk ortak koşmuş olur. Allah’a şükürler olsunki açıkça böyle şirk koşana rastlamadık. Ama şu şekilde şirk koşanlara çok rastladık. Şöyle ki Allah’ın isimlerinden biri de El Hakem’dir. Yani hüküm verendir. Yani kullarının nasıl ve ne şekil yaşayacaklarına dair emir ve yasaklar koyan ancak Allah’tır. Bir ayeti kerimede de “ Hüküm vermek ancak Allah’a aittir” buyrulmuştur. (Yusuf40) Fakat Türkiye de yaşayan insanlar olarak çok iyi biliyoruz ki 1920 lerden sonra hakimiyet yani emir ve yasak koyma Allah’a değil millete verilmiştir. Hatta Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir denmektedir. Türkiye de şeriat yani Kuran Kanunları değil (insanların kendi kafalarından çıkardıkları kanunlar) geçerli olmaktadır. Bu yetmiyormuş gibi birde Laiklik şartı vardır. Yani dinin emirleri devlet işlerine karıştırılamazmış. Çıkarılan kanunlar dine uygun olamazmış! Bu sebeple demokrasi de, laiklik de İslama tamamen ters olan küfür sistemleridir.
Partiler ise Laik ve Demokrasi yönetimini ayakta tutan unsurlardır. Çünkü hangi parti başa gelirse gelsin önce Laikliğe, Demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacaklarına dair yemin ederler. Halbuki Maide suresi 44.ayette “Kim Allah’ın indirdiği hükümlerle hükmetmezse işte onlar kafirlerdir” buyrulduğundan bu şekilde yemin edenler ve Allah’ın indirdiği hükümlerle hüküm vermeyenler Allah’ın bildirdiğine göre kafir olmuş olurlar. Allah’ın kafir dediğine kafir dememek yani Allah’ın dediğinin tersini söylemek ise küfürdür yani inkar ve kafirliktir.


Gelelim oy verenlere: oy verenlerde laikliğe ve demokrasiye bağlı kalacaklarına dair yemin edecek olan ve Allah’ın indirdiği hükümlerle hüküm vermeyecek olan kimselere oy verip devletin başına idareci olarak getirdiklerinden dolayı imandan çıkarlar. Çünkü küfre rıza göstermek ve küfrü desteklemek küfürdür. Başka bir ifade ile demokrasi partilerle ayakta durur, partilerde oylarla ayakta durur. Küfür sistemini ayakta tutmak kafirliktir. Bir ayeti kerimede ‘’Kim iyi bir işe aracılık ve yardım ederse onunda o işten nasibi (sevabı) olur. Kim kötü bir işe aracılık ederse onunda ondan bir günah payı olur. Allah her şeyin karşılığını vericidir’’(Nisa85)

Eğer denirse ki biz namaz kılanlara oy veriyoruz. Onlar bu sözleri sadece dilleri ile söylüyorlar kalpleri ile öyle inanmıyorlar ki. Cevaben deriz ki: Ehli Sünnet inancına göre bir kimse ikrah (zorlama) olmadan, sadece diliyle de küfrü icap eden bir söz söyleyemez. Çünkü bu mesele hakkında fetva şöyledir: ‘’Bir kimse zorlama olmadığı halde dili ile küfrü(inkarı) icap ettiren bir söz söylerse kalbide iman ile mutmain (dolu) olsa bile yine kafirdir. Zira bize göre bir insanın kafir veya mümin olduğu ancak sözü ile anlaşılır.’’(Ehli Sünnet İtikadı Ahmet Gümüşhanevi S.90 Bedir yayınevi1990) bu fetvadan anlaşıldığı üzere zorlama olmadan dil ile de küfür ve inkar kelimeleri söylenemez. Fıkıh kitaplarında yazdığına göre zorlamanın ölçüsü şöyledir: ‘’O küfür sözü ve işi yapmadığı takdirde ölüm veya bir uzvun kesilmesi ile tehdit edilmektir.’’(Fetavai Hindiye C.10 S269) Sahabelerden Ammar (R.A) küfür sözü yani inkar manasına gelen bir söz söylemişti. Çünkü babası Yasir annesi Sümeyye gözünün önünde şehit edilmişti. Sıra Ammar’a gelince korktu onların istediği küfür sözünü söyledi. Böyle bir zorlama karşısında, kurtulmak için kalbi iman dolu olmak şartıyla küfür sözü söylemeye izin vardır. Ama bir mevki ve makama çıkmak için küfür sözü söylemeye izin yoktur. Çünkü müşrikler Peygamberimize gelerek putlarına dil uzatmamak şartı ile başkanlık yapabileceğini teklif etmişlerdi de Peygamberimizde sayımız gücümüz az, şimdilik putlara dil uzatmayayım başa geçtikten sonra putlarında putçularında hakkından gelirim diyebilirdi. Ama çok iyi bilindiği gibi bu teklifi reddetti. Müşriklere hiç taviz vermedi. Hem Hz. Peygamber hem de müminler eziyetlere maruz kaldılar. Birçok savaşlar yapıldı. Müminler az ve güçsüz olmalarına rağmen Allah’ın yardımı ile galip geldiler.

Laikliğin olmadığı sadece demokrasinin olduğu Cezayir’de yapılan seçimlerde %80 çoğunlukla seçilen ve şeriatı savunan Milli Selamet Cephesi askeriye tarafından kapatılmıştı. Bu da gösteriyor ki Demokrasinin yani halkın çoğunluğunun görüşünün kabul edildiği söylenen yerlerde bile halkın çoğunluğu İslam’ı isterlerse buna izin vermiyorlar. Darbe meydana geliyor. Ya bir de laikliğin bulunduğu ve şeriattan bahsetmenin suç olduğu bir ülkede bu yolla şeriatı getirmek hiç mümkün olur mu. Mümkün olmaz ama farzedelim ki bir İslam devleti kurdular. Ama kurana kadar da Allahu Tealanın ve Resulünün izin vermediği bir çok küfür sözleri ve hareketleri yaptılar. O zaman bu kimseler şu hadisi şerifde bildirilen kimselerden olmuş olmazlar mı “Allah bu dini ,dinde nasibi olmayan kimselerle de kuvvetlendirir” O halde bu kimselerden olmamak için din adına çalışırken dine uymayan işler yapmamak gerekir. Eğer denirse ki başkan ve milletvekilleri o meclise girebilmek için böyle küfür sözleri söylemek ve yemin etmek mecburiyetindeler onlar isteyerek söylemiyorlar. Cevaben deriz ki; siz hala neyden bahsediyorsunuz! Değil küfür sözlerini söylemeye ve söyleyenlerle iştiraki mesai yapmaya küfür sözlerinin söylendiği bir yere gidip oturmaya dahi Cenabı Hak izin vermiyor. Çünkü Nisa Suresi 140. Ayeti kerimede Allah şöyle buyuruyor ’’Allah size kitabında şunu da indirmiştir.Allah’ın ayetlerinin inkar edildiğini ve onlarla eğlenildiğini işittiğiniz zaman onlar başka söze dalıncaya kadar onlarla beraber oturmayın (eğer oturursanız) o taktirde siz de onlar gibi olursunuz. Şüphe yok ki Allah münafıklara kafirlerin hepsini Cehennemde toplayacaktır’’ Türkiye Büyük Millet Meclisi ise dine uygun kanunların çıkarılmadığı , çıkarılmasını teklif etmenin dahi suç sayıldığı bir meclistir. Bu sebeple bu mecliste devamlı küfür sözleri ve kanunları konuşulacağından Müslümanlar burada bir an dahi oturamazlar. Çünkü Allahu Teala’’oturmayın o halde sizde onlar gibi olursunuz’’ buyurmuştur. Bir fetvada şöyledir: “bir vaiz küfür kelimesini konuştuktan sonra o sözün küfür olduklarını bildikleri halde orada otururlarsa kafir olurlar” (Ehli sünnet itikadı S:129 ve Elfazı Küfür Hüseyin Aşık S.242 Demir kitabevi)

Kimileri bu konudaki ayet ve fetvalara kulak vermeyerek sadece iyi niyetlerle mesela’’yavaş yavaş olacak veya bu gelmezse daha kötüsü gelir’’ diyerek veya daha başka niyetlerle oy verirler. Ama bu kimseler bilsinler ki iyi niyet haramı helal yapmadığı gibi şirki de imana çevirmez. Yani iyi niyetle de olsa yapılan, haram yine haramdır, şirk yine şirktir. Ama bir haramı veya şirki değiştirmeye gücünüz yetmiyorsa ona destek olmamaya gücünüz yeter. Allah’ın huzuruna çıktığınızda ‘’Ya Rabbi İslam Devletini kurmaya gücüm yetmedi ama İslama uymayan bir devleti de hiçbir zaman ve hiçbir şekilde desteklemedim’’ dersiniz.

Ehveni şerri (şerrin hafifini) tercih için oyumu veriyorum diyenlere deriz ki; eğer ehveni şer denilen bu şer, küfür ve şirk olan bir şer ise, ancak ölüm veya bir uzvun kesilmesi tehdidi altında yapılabileceğini başka bir tehditle yapılamayacağını yukarıda yazmıştık. Eğer bu şer haram veya günah olan bir şer ise ölüm tehdidinin dışında mesela hapsedilmek , bir hastalığın artması yada aç kalmak gibi sebeplerle de yapılabilir. Fakat zina veya bir Müslümanı öldürmek gibi şeyler hiçbir tehditle yapılamaz.

İmanı bozan şeyler sadece partilerde mevcut sayılmasın. Günümüz okullarında da mevcuttur. Çünkü ilkokullar da hergün çocuklara ‘Ey ulu Atatürk açtığın yolda gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim’ diye (ant) yemin verdiriliyor. Ders kitaplarında ise Atatürkün İslama zıt olarak yaptığı devrimler iyi bir şeymiş gibi öğretiliyor. Mesela Şeriat bizi geri bıraktı. En iyi yönetim Demokrasidir. Laikliktir. Arap harfleri karma burma olduğu için harf devrimi yapıldı. Latin harfleri getirildi. Kadın ve erkek kıyafetleri değiştirildi. Zina, faiz, içki daha bir çok şeyler serbest bırakıldı. 23 Nisan !9 Mayıs 29 Ekim gibi günler bayram olarak kutlandı. Çünkü bu günlerde hakimiyet hakkı millete verildi. Yani şeriat kanunları kaldırıldı. Halbuki bir fetvada ‘’bir kimse nevruz günü(Mecusilerin ilkbaharın gelişini kutladığı gün) kafirlerin toplandığı yere giderse kafir olur’’ diye yazılıdır.(fıkhı ekber şerhi Aliyyül Kari S:345) Nevruz gününe katılanlar bile kafir olursa şeriatın kaldırıldığı günlere bayram diye katılanlar katmerli kafir olurlar. Değil bir diploma için hatta dünya bile verecek olsalar imanımızı bozacak şeyler yapamayız. Çünkü ölünce azabı vardır. Böyle bir devletin açtığı ve açılmasına izin verip gözetim altında tuttuğu bu okullara, isterse bu okulun adı imam hatip olsun isterse özel okul olsun yine çocuklar gönderilemez. Çünkü yukarıda yazılanlar bu okullar içinde geçerlidir. Zaten bu okulların kitapları da müfredatı da milli eğitim bakanlığı tarafından hazırlanmaktadır. Yukarıda manasını yazdığımız Nisa 140. Ayeti kerimede ise İslama ters düşen şeylerin öğretildiği ve de harama, helale dikkat edilmediği böyle yerlerde eğitim almak öyle dursun, oturmaya bile izin verilmiyor.

Peki böyle bir devletin askerliğini (bekçiliğini) yapmaya gençler gönderilebilir mi tabiki gönderilemez. Çünkü askerlere yemin törenlerinde küfür (inkar) manasına gelen sözler söylettiriliyor ve islama uymayan , Şeriatı çağdışı gören bir devletin bekçiliği yaptırılıyor. Halbuki Allahu Teala Nisa Suresi 76.ayette ‘’İman edenler Allah Yolunda savaşır kafirler ise Tağut yolunda savaşır siz Şeytanın dostları ile savaşın’’ buyurarak müminin kafir ordusuna değil , kafirlere (şeytanın dostlarına) karşı savaşmasını emrediyor. Ayette geçen Tağut kelimesi haddi aşan ve isyan eden demektir. Allah’ın emir ve yasakları olmasına karşılık ona aykırı emir ve yasaklar koyan demektir.Bir ayeti kerimede ise ’’kim tağutu inkar(red) ederse muhakkak sağlam bir kulpa yapışmıştır’’ buyruluyor.(Bakara 256) Görüldüğü üzere bu ayette Allah’a imandan önce Tağutu inkar etmek şart koşulmuştur. Tağutun yönetimini , eğitimini, askerliğini, memurluğunu reddetmek gerektiği gibi mahkemelerini de reddetmek gerekir. Çünkü bir ayette şöyle buyruluyor ’’Sana indirilen Kurana ve senden önce indirilen kitaplara gerçekten iman ettik diye boş iddiada bulunanlara bakmazmısın. Bunlar Tağuta muhakeme olmayı (mahkemeleşmeyi) istemektedirler. Oysa onlar Tağutu red ve inkar etmekle emrolunmuşlardı’’ (Nisa 60) demek ki islama uymayan kanunlara muhakeme olmayı istemek Allah’ın kitabına iman etmekle bağdaşmıyor Bilakis çelişiyor. Bir ayette ise ; ‘’İhtilafa (anlaşmazlığa) düştüğünüz bir şey hakkında hüküm Allah’a aittir’’ (Şura 10) buyrulduğundan senetlerde ve bazı sözleşmelerde bulunan ihtilaf vukuunda T.C. Mahkemeleri yetkilidir gibi sözlere imza atmak da imanı tehlikeye sokan işlerdendir. Çünkü ancak Allah’a ait olan şeylerde hiç kimseyi ortak yapamayız, yetkili sayamayız. Aksi takdirde şirk koşmuş oluruz. Belediye nikahı kıyılırken de nikah memuru belediyenin bana verdiği yetkiye dayanarak ….diyerek belediye nikahı yapar. Yetkiyi Allah’dan başkasına vermek de küfürdür. Bu muameleyi yapmak zorunda kalanlar bu küfür sözünü söyletmeden işlemini yapmalıdır. Özellikle kafirlerin yılbaşını kutlamak eğlencelerine katılmak kişiyi dinden çıkarır.

Türkiye’de birçok imam olmasına karşı bunları size anlatmadılar değil mi. Anlatamazlar çünkü imamlar hatta tüm memurlar aldıkları maaş karşılığında laikliği, demokrasiyi ve inkılapları koruyacaklarına ve davranış halinde göstereceklerine dair imza atarlar ve dinden çıkarlar. Artık bu imamların arkasında kılınan namazların kabul olmayacağını söylemeye gerek varmı acaba.

İslam devletinin olmadığı bir yerde bu yazılanları yaşamak elbette ki zordur. Peygamberimiz bu zorluktan bahsetmiş ve şöyle buyurmuştur; ‘’ öyle bir zaman gelecek ki iman ele alınan kor bir ateş gibi olacak. Bırakılırsa söner ele alınırsa eli yakar.’’

Allahu Teala cümlemizi zorluklara sabreden ve imanını muhafaza ederek ölen kullarından eylesin.AMİN.”
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
H Çevrimdışı

Hattab Amedi

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Alisiz alevilerin yaptığı alçaklık elbette kabul edilemez,zaten islam dairesinin dışına çıkmışlar.Ama bu yazıda bence doğru değildir,daha din nedir-islam nedir-kuran nedir bilmeyenlere gidip neyi anlatıyorsun?herşeyin bir metodu var,aşaması var.bu metodun getireceği hiç birşey olamaz,içeriği okuyan birisi nasıl bir tepki verecek sizce?her açıdan onu tekfir etmişsin,sonrada ondan hemen bir dönüşmü beklersin?
 
farkındayız Çevrimdışı

farkındayız

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Alisiz alevilerin yaptığı alçaklık elbette kabul edilemez,zaten islam dairesinin dışına çıkmışlar.Ama bu yazıda bence doğru değildir,daha din nedir-islam nedir-kuran nedir bilmeyenlere gidip neyi anlatıyorsun?herşeyin bir metodu var,aşaması var.bu metodun getireceği hiç birşey olamaz,içeriği okuyan birisi nasıl bir tepki verecek sizce?her açıdan onu tekfir etmişsin,sonrada ondan hemen bir dönüşmü beklersin?
Cümlelere dökememiştim. Siz dökmüşsünüz.
 
W Çevrimdışı

wert

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
ALLAH BU KARDEŞİMİZİN AMELİNİ KABUL ETSİN SÖYLENECEK SÖZ

YOK EN GÜZEL METODLA TEBLİĞ YAPMIŞ BURDA BOŞUNA

YÖNTEMLERİ TARTIŞMAYIN ÇOK BİLİYORSANIZ SİZ GİDİN YAPIN ...
 
Hilafet Sancağı Çevrimdışı

Hilafet Sancağı

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
bildiride yazılanlar doğrudur yani gerçekler anlatılmış.Metodu yumuşatsaydı bu seferde taviz verirdi.Ve anlattığı şey gerçek islam olmazdı.Allah kafirleri cehennemle korkutmuşken, tebliğ yaparken taviz vermek metodu aşırı derecede yumuşatmak müslümana yakışmaz.Eğer sizin dediğiniz gibi olsaydı kardeşlerim, o zaman rabbimiz kafirleri cehennemle korkutup İslama çağırmazdı değil mi?mekkeli müşriklerin atalarının cehennemde olduğunu peygamber söylüyordu sırf bu yüzden bile müşrikler düşman kesilmişlerdi.Yani demem o ki açık açık herşey anlatılmalı isteyen inansın isteyen inanmasın.Sonucunu düşünmek bizim işimiz değil hidayeti veren Allah'tır.
 
H Çevrimdışı

Hattab Amedi

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
hilafet sancağı kardeşim,size bişey demek istiyorum.Buyrun meydana çıkın,bir anket yapın,sokaktaki insana veya camiye giden normal vatandaşa sorun,Tağut nedir?din nedir?bidat nedir?şirk nedir?sünnet nedir?......vb.....
Tüm bu sorulara yüzde doksan dokuz yanlış cevab alacaksınız.siz köyde kalan ve tarımla uğraşanlara gidipte atomdan bahsederseniz,duvara toslarsınız.gidip gübreden,tohumdan,ekinden bahsedeceksinizki,kazanabilesiniz.
Ama siz diyorsunuzki*Bana ne ister iman etsin ister etmesin.ben atomdan,molekollerden bahsederim,görevimi yapar çıkarım,ister inansın ister inanmasın*büyle bir metodu ben hiç duymadım..tebliğ ve irşadta metod nasıl olmalı sizce,asıp kesmekle bu işler olmuyor kardeşim,bence bu rüyadan uyanmak lazım..
 
Hilafet Sancağı Çevrimdışı

Hilafet Sancağı

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Ben sadece gerçeği açık açık söylemek gerek diyorum hepsi bu.Tebliğ yapılırken sert olun demedim.Taviz vermeyin ve açık olun dedim.Bu muvahhid kardeş kendi imkanları dahilinde tebliğ yapmış bunu eleştirmek doğru değil.Eğip bükmeden gerçekler anlatılmalı yoksa öteki türlü şeyleri tv'deki şovmen tipli hocalarda anlatıyor zaten bunun bir getirisi olmaz ki.Tağut kavramından bolca bahsetmek gerek sizinde dediğiniz gibi insanlar bunu bilmiyorlar.
 
EBU HANİFE Çevrimdışı

EBU HANİFE

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Bireysel dawetin,toplumsal davete oranla daha saglikli oldugu asikar.Ama sahabelerde toplumsal davet metodunu kullanmistir.Ibn mesudd ra bunun bir ornegidir...

Insallah samimi insanlarin kafalarinda merak ve soru isareti biraktirmistir. Bu uygulama...

Bu arada videodaki.muslumanin heybetine hayran kaldim.Tek hamleylede adami nakavt edebildi.:cool:

"Cantami verin ülennn!."
 
hebbit kerrih Çevrimdışı

hebbit kerrih

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
Firavuna bile yumusak konusmamiz gerektigini soyleyen bir dinimiz var yumusak olmak lazim ama hakikatten taviz vermeden.
 
H Çevrimdışı

Hattab Amedi

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Din Düşmanı Provokatörler Ankara’da Hortladı
Ankara’nın Tuzluçayır mahallesinde geçtiğimiz gün provokatif bir olay yaşandı. Mahallede İslami içerikli el ilanı dağıtan bir kişiye kimlikleri tespit edilemeyen ancak attıkları sloganlardan sol görüşlü oldukları anlaşılan gençler saldırdı. Odatv adlı site ise olayı çarpıtarak verdi.
Resim_1405167500.jpg





Doğruhaber / Haber Merkezi

Odatv’de yayınlanan videoda yolda yürüyen ve mahallede el ilanı dağıtan sakallı bir kişiye bazı gençlerin hakaret ettiği görülüyor. Hakaretle de yetinmeyen provokatörler sakallı şahsa saldırıyor. Hakaret ve saldırıya maruz kalan sahsın karşılık vermesi üzerine sayıları 8-10’a yakın provokatörler tek başına olan şahsı linç etmek istiyorlar.

HEM SALDIRDILAR HEM VİDEOSUNU ÇEKTİLER
Görüntülerde, provokatör gençlerin saldırısına maruz kalan şahısın olay yerinden uzaklaşmak istediği ancak gençlerin ellerindeki taşlarla sakallı şahsa saldırdıkları görülüyor. Ayrıca bunlar yaşanırken bir kişi de saldırı olayının videosunu çekiyor.

GÖRÜNTÜLERDEKİ PROVAKATÖR KADIN KİM?
Dikkat çeken bir başka ayrıntı ise hakaret ve linç olayı yaşanırken görüntülerde yer alan bir kadının diğer gençleri yönlendirmesi oluyor. Zaman zaman slogan atan kadın, erkeklere de talimat vererek “Vurun bu adamı” diye bağırıyor.

NE ALAKASI VAR SİVAS OLAYLARIYLA?
Görüntülerde gençleri yönlendiren ve baş provokatör olduğu anlaşılan kadının “Sivas’ın hesabı sorulacak”, “Gençler, yoldaşlar biz bu mahalleye sahip çıkmadığımız müddetçe bu gibi yobazlar mahallemize gelirler, bildiri dağıtırlar, burada bizi katledebilirler” şeklinde slogan atması ise şüphe uyandırdı. Çünkü ortada hiçbir şey yokken böyle slogan atılması ve sakallı birine saldırılması, “Acaba birileri yine ortalığı karıştırmak mı istiyor” sorusunu akıllara getirdi. Nitekim Sivas olayları şehre gelen sözde yazar çizerlerin provokasyonları neticesinde çıkmıştı.

HEM LİNÇ ETTİLER HEM DE GASP ETTİLER
Görüntülerin devamında linç edilen sakallı şahsın çantasının gasp edildiği ve el ilanlarının ise yere atılıp yakıldığı görülüyor. Dini içerikli el ilanları yakılırken baş provokatör kadın bağırarak Sivas alaylarından bahsetmeye devam ederek “Sivas’ın ateşi katilleri yakacak” diye bağırıyor.

ODATV’NİN YALANI
Yaşanan bu provokatif olayı haberleştiren odatv adlı site de haber metinde birçok çarpık bilgiye yer verdi. Görüntülerde bir kişi göründüğü halde odatv “sakallı ve cübbeli kişiler” diyerek sanki birden fazla kişi varmış gibi haberi sundu. Ayrıca cübbeli kişiler tabiri de yalan. Çünkü görüntülerde görüldüğü kadarıyla linç edilmeye çalışılan şahısın üzerinde cübbe görünmüyor.
 
eL_Muhacir Çevrimdışı

eL_Muhacir

İlimsiz Mucâhid, kâtil; Cihâdsız âlim, belâm olur
Frm. Yöneticisi
şu karılarında saçını başını yolacan
 
İ Çevrimdışı

İbrahim_Asaf

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Hacı ilk hergeleye iyi kapattı ama o esnada kamera oynuyor. Neden tek başına gidiyor ki öyle mahallelere?
Bence yanında iki kişi daha olsaydı hem bildirileri kaptırmazdı hem cengi kazanırdı hem de o cırtlak sesli amazon hatununu savaş ganimeti olarak alıp cariyelik makamına terfi ettirirlerdi :D
 
hebbit kerrih Çevrimdışı

hebbit kerrih

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
Hacı ilk hergeleye iyi kapattı ama o esnada kamera oynuyor. Neden tek başına gidiyor ki öyle mahallelere?
Bence yanında iki kişi daha olsaydı hem bildirileri kaptırmazdı hem cengi kazanırdı hem de o cırtlak sesli amazon hatununu savaş ganimeti olarak alıp cariyelik makamına terfi ettirirlerdi :D
Akhi bunlar cariye olarak da alinmaz adamin omrunu kisaltir.
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt