Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Sürekli Hırsızlık Yapan Hırsızın Cezası Nedir?

Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
SORU :
Mal çalmaktan dolayı devamlı yakalanan hırsızın cezası nedir?

Hırsızlık eden erkek ve kadının yaptıklarına karşılık bir ceza, Allah'dan bir ibret olarak ellerini kesin. Allah güçlüdür, hikmet sahibidir. Kim bu haksız davranışından sonra tevbe eder ve halini düzeltirse bilsin ki Allah onun tövbesini kabul eder. Şubhe yok ki Allah çok bağışlayıcı, çok esirgeyicidir. Bilmez misin ki göklerin ve yerin mulkiyeti Allah'a aittir. O, dilediğine azab eder, dilediğini de bağışlar. Allah her şeye kadirdir.” (Maide Suresi, 38-40)

Sürekli Hırsızlık Yapan Hırsızın Cezası


Cabir b. Abdullah (r.anh) şöyle dedi:
Rasûlullah (s.a.v.)'e bir hırsız getirildi.
Efendimiz: "
Onu öldürün" buyurdu.
Sahabîler:
Ya Rasulullah, o sadece hırsızlık yaptı, dediler.
Rasulullah: "
Onun (elini) kesiniz" buyurdu ve kesildi.
Sonra adam ikinci kez getirildi,
Rasulullah (s.a.v.) yine: "
Onu öldürünüz" buyurdu.
Oradakiler: Ya Rasulullah o sadece hırsızlık yaptı, dediler.
Bunun üzerine efendimiz: "
Onu(n ayağını) kesiniz" buyurdu ve kesildi.
Sonra üçüncü defa getirildi.
Rasulullah (s.a.v.) yine: "- Onu öldürünüz" buyurdu.
Sahabeler; "Ya Rasulullah, o sadece çaldı," dediler.
Bu sefer efendimiz yine; "
Onu (n sol elini) kesiniz" buyurdu.
Aynı adam dördüncü kez getirildi.
Rasulullah (s.a.v); "Onu öldürünüz" buyurdu.
Sahabîler: Ya Rasulullah o sadece çaldı, dediler.
Rasulullah (s.a.v.) "Onu (n sol ayağını) kesiniz," buyurdu.
Adam beşinci kez getirildi bu sefer de Rasulullah (s.a.v.) :
Onu öldürünüz, buyurdu.
Cabir der ki: Biz adamı götürdük ve öldürdük, sonra sürüyüp bir kuyuya attık ve üzerine taş attık.
(Ebu Davud, Hadler, bab 21, Hadis no : 4410; Nesai, Katu’s-sârık, 15)

Hadisi şerif metni; Rasulullah (s.a.v.)'ın kendisine defalarca getirilen hırsız için dört kez, önce: "Onu öldürünüz" buyurduğu, sahabelerin kendisine "Ya Rasulullah o sadece hırsızlık yaptı" demeleri üzerine de: "Onu kesiniz" buyurduğu şeklindedir. Ancak biz terceme ederken Dârakutnî'nin Ebu Hurayra'dan rivayet ettiği hadisi göz önüne alarak; "elini ayağını, sol elini, sol ayağını" şeklinde takdirlerde bulunduk.
Şubhesiz Rasûlullah'ın "Onu kesiniz" buyururken maksadı, adamın kesilmesi değil, organlarının kesilmesidir. Hadisin delaleti ile o organlar da, tercemede parantez içerisinde takdir ettiğimiz şekildedir.

Yukarıda işaret ettiğimiz; Dârakutnî'nin hadisi şu şekildedir:
Rasulullah (s.a.v.) hırsız hakkında: "Eğer çalarsa elini kesiniz, sonra yine çalarsa ayağını kesiniz, sonra çalarsa elini kesiniz, sonra yine çalarsa ayağını kesiniz." buyurdu.
Nesâî, bu hadisin munker olduğunu, raviler arasında bulunan Mus'ab. b. Sabit'in hadiste kuvvetli birisi olmadığını söyler.

İbn Kayyım'in Zadu'l-Meâd'daki ifadesine göre bazı alimler de hadisi hasen kabul etmişler ve hadisteki hükmün sadece o şahsa has olduğunu söylemişlerdir.
Üçüncü bir grup âlime göre ise hadis sahihtir ve birisi beşinci kez hırsızlık yaparsa öldürülür. Bu üçüncü görüş Mâliki'lerden Ebu'l-Mus'ab'ın görüşüdür.
Ulemanın büyük çoğunluğuna göre - bazı alimler bunu icma olarak ifade etmektedirler- Hırsızlıktan dolayı ölüm cezası yoktur. Gerçi muctehidler, hırsızlık fiilini 3,4, kez tekrarlayan kişiye verilecek ceza konusunda farklı görüştedirler ama hiç birisi beşinci kezde öldürüleceğini söylememişlerdir. Oysa bu hadisin zahiri beşinci kez hırsızlık yapanın öldürülmesi gereğine delâlet etmektedir.

Alimler bu hadisi nasıl anlamışlar da, zahirde muhalif görünen bir görüşe sahib olmuşlardır ve görüşlerinde neye dayanmışladır.
Şimdi kısaca bu konuya göz atalım:

Ulema bu hadisteki hükmü değerlendirirken şu görüşleri öne sürmüşlerdir:

1- Hırsızlık yapan şahsın irtidat etmiş olup, Peygamber (s.a.v.)'in buna vakıf olmuş olması muhtemeldir.
Adamın öldürüldükten sonra, sürünerek bir kuyuya atılması ve üzerinin taşlarla örtülmesi bunu têyid etmektedir. Çünkü müslüman birisi büyük günah işlemiş de olsa cezası verilir ve öldüğünde cenazesi kılınır. Özellikle, kendisine had uygulanıp da temizlendikten sonra namazı kılınır.

2- Bu hadis-i şerif, bir müslümanın kanının ancak üç şeyden dolayı helâl olduğunu bildiren hadisle nesh edilmiştir. (Hadis no: 4352, 4353)
Ancak bu iddia pek uygun görülmemektedir. Çünkü neshin subutu için hadislerin vurud tarihlerinin bilinmesi gerekir. Oysa bu hadislerden birisinin ötekinden sonra varid olduğuna dair bir bilgi mevcud değildir.

3- Suç işleyen kişi yeryüzünde fesad çıkaranlardan sayılırsa bazı fakihlere göre had olarak değil de tâzir olarak öldürülebilir. Devlet başkanı maslahatın gerektirdiğine göre kişiye hadden daha fazla da ceza verebilir. Hatta gerekirse öldürülebilir. İşte hadisin zahiri bu görüş çerçevesinde değerlendirilebilir.
Hattabi' bu görüşün Malik b. Enes'e nisbet edildiğini söyler ve Rasulullah'ın hırsız daha ilk getirildiğinde, önce öldürülmesini emretmesinin bu görüşün haklı yanını güçlendirdiğine işaret eder.

4- Rasûlullah (s.a.v.) vahiyle adamın ilerde yapacaklarına muttali olmuş ve onun için öldürülmesini emretmiştir. Bu hüküm sadece bu şahsa aittir.

5- Adam fesadı meşhur biridir. Onun hırsızlığı tekrarlaması herkesce malumdu. Bu huyuna son vermesi mümkün görülmez. Onun için öldürülmüştür.

6- Bu hadis munkerdir, istidlâle elverişli değildir.

Bu görüşler içerisinde en uygunu kanaatimizce birinci maddedekidir.
İbn Kayyım, hırsızın öldürülmeyeceğine dair icma olduğu iddiasının yerinde olmadığını, çünkü Abdullah b. Ömer'in (r.anhuma): "Bana dördüncü kez hırsızlık yapanı getirin, onu öldürmem gerekir" dediğini ve bunun seleften bazılarının mezhebi olduğunu söyler.
Yine İbnu'l-Kayyim, nesh iddiasını reddederek, nasih olduğu söylenen hadisin âmm, bu hadisin ise hâs olduğunu ifade eder. İbn Kayyım'ın bildirdiğine göre bu hadisteki "öldürün" emri kesinlik ifadesi için değil, maslahatın gerektirdiği bir tazir cezasıdır. Nitekim bir yerde içki içenler çoğalır, hadlerden ibret alıb içkiyi terk etmek mümkün olmaz ve imam gerekli görürse içki içeni öldürebilir. Bu yüzden Ömer (r.anh) içki içeni bir seferinde hapsedib, bir seferinde saçını tıraş edip seksen sopa vururdu. Halbuki Rasûlullah (s.a.v.) ve Ebu Bekir (r.anh) içki içene kırk sopa vururlardı.

İbn Kayyım'ın bu sözleri gözardı edilecek cinsten değildir.

Birden fazla hırsızlık yapana verilecek ceza konusundaki görüşler:

1-
Dört mezheb imamları birinci defa hırsızlık yapanın sağ elinin ikinci kez hırsızlık yapanın sol ayağının kesileceğinde muttefiktirler. Ancak daha fazla hırsızlık yapana verilecek cezada ihtilâf halindedirler.
2- Şafii ve Mâliki'lere göre, üçüncü hırsızlıkta sol eli, dördüncü hırsızlıkta da sağ ayağı kesilir. Beşinci kez çalarsa hapsedilir ve tazir edilir. İshak b. Râhûye ve Katade de aynı görüştedirler.

Delilleri; Darakutnî'nin Ebû Hurayra (r.anh)'den rivayet ettikleri şu hadistir:

"Rasûlullah (s.a.v.) hırsız hakkında şöyle buyurdu:
"Eğer hırsızlık yaparsa elini kesin, sonra çalarsa ayağını kesin, sonra yine çalarsa elini, sonra yine çalarsa ayağını kesiniz."
Önce sağ elinin kesileceği "hırsızlık yapan erkeğin ve hırsızlık yapan kadının ellerini kesiniz" mealindeki ayetin İbn Mes'ud'un kıraatında "Sağ ellerini kesiniz" şeklinde okunması delildir. Çünkü bu, haber-i meşhur hükmündedir.
3- Ahmed b. Hanbel, Şa'bi, Nehai, Hammad b. Ebi Suleyman ve Evzaî'ye göre birinci çalışında sağ eli, ikinci çalışında da sol eli kesilir. Üçüncü kez çaldığında artık el ve ayak kesme yoktur, hapsedilir.

4- Hanefi'lere göre de üçüncü kez çalanın bir tarafı kesilmez. Ancak çaldığı ödettirilir. Tevbe edinceye kadar hapsedilir ve tâzir edilir.

Üçüncü ve daha sonraki hırsızlıktan dolayı el ve ayak kesilmeyeceğini söyleyenlerin delilleri şudur:

Beyhakî'nin Ali (r.anh)'den rivayet ettiği bir habere göre; Ali'den, sağ eli ve sol ayağı kesikken hırsızlık eden birisinin sol elini kesmesi istenildiğinde: "Onu da kesersem bu adam ne ile taharatlenir, ne ile yer?" demiştir.
Ayağını kesmesi istenildiğinde de: "Ayağını nasıl keserim? O zaman neyin üzerinde yürür? Ben Allah'tan utanırım" demiş ve onu dövmüş muebbeden hapse atmıştır.
Görüldüğü gibi bu görüşün delili sahabe tatbikatı ve maslahattır.
(Ebu Davud, Hadler, bab 21, Hadis no : 4410, C.15, sf: 95-97)
 
eL_Muhacir Çevrimdışı

eL_Muhacir

İlimsiz Mucâhid, kâtil; Cihâdsız âlim, belâm olur
Frm. Yöneticisi
Cabir b. Abdullah (r.anh) şöyle dedi: Rasûlullah (s.a.v)'e bir hırsız getirildi. Efendimiz:
"Onu öldürün" buyurdu. Sahabîler:
Ya Rasulullah, o sadece hırsızlık yaptı, dediler. Rasulullah:
"Onun (elini) kesiniz" buyurdu ve kesildi.
Sonra adam ikinci kez getirildi, Rasulullah (s.a.v.) yine:
"Onu öldürünüz" buyurdu.
Oradakiler: Ya Rasulullah o sadece hırsızlık yaptı, dediler. Bunun üzerine efendimiz:
"Onu (n ayağını) kesiniz" buyurdu ve kesildi. Sonra üçüncü defa getirildi.
Rasulullah (s.a.v.) yine: "- Onu öldürünüz" buyurdu.
Sahabeler; "Ya Rasulullah, o sadece çaldı," dediler. Bu sefer efendimiz yine;
"Onu (n sol elini) kesiniz" buyurdu.
Aynı adam dördüncü kez getirildi.
Rasulullah (s.a.v); "Onu öldürünüz" buyurdu.
Sahabîler: Ya Rasulullah o sadece çaldı, dediler.
Rasulullah (s.a.v.) "Onu (n sol ayağını) kesiniz," buyurdu.
Adam beşinci kez getirildi bu sefer de Rasulullah (s.a.v.)
Onu öldürünüz, buyurdu.
Cabir der ki: Biz adamı götürdük ve öldürdük, sonra sürüyüp bir kuyuya attık ve üzerine taş attık.
(Ebu Davud, Hadler, bab 21, Hadis no : 4410; Nesai, Katu’s-sârık, 15)

:D ALLAH resulu (s.a.v) bi bildiği var ki hükmü peşin söylüyor
 
Üst Ana Sayfa Alt