Çözüldü Resmi Nikah ve Sözleşmelerdeki Maddeler, Tağutun Mahkemeleri ve Atılan İmzanın Durumu?

sa
konu hakkında ki yazıları okudum.kafama takılan bir soru var.belediyeden alınan evlilik formun da tc nin 129. maddesi yeralmakta tc nin dinine göre aynen yazıyorum1-üstsoy ile altsoy arasında;kardeşler arasında amca,dayı,teyze,hala ile yegenler arasında 2-kayın hısımlıgı meydana getirmiş olan evlilik sona ermiş olsa bile eşlerden biri ile digerinin üstsoyu veya alt soyu arasında 3-evlat edinen ile evlatlıgı veya bunlardan digerinin alt soyu ve eşi arasında evlilik yasaktır.bu forma imza atmak sakılncalımıdır?

Mustevli kafirlerin yasalarıyla idare edilen Dar'ul harb ülkelerde yaşayan muslumanların sadece Resmi nikah değil, pek çok alanda sakıncalı, İslam'da olmayan maddelerle karşı karşıya gelmektedir. Elektirik, su, telefon, tapu, ehliyet vs. antlaşmalarında da bu tür maddeler ve tağutun mahkemeleri ibaresi bulunmaktadır.
Muslumanlar bu tür konulardan sakınabildikleri kadar sakınmalıdırlar fakat, zaruratın olduğu durumlar sebebiyle yapılması durumunda tekfire vardırmamak gerekir.
Nikah konusundaki bahsettiğiniz mesele eğer gerçekten aynen var ise; evlenen musluman zaten Resmi nikahı, nikah kıymak için yaptırmıyor. Daha önce zaten dini nikahını yapmış ve devlete evlendiğini bildirip, sonraki durumlarda (zina ile suçlanmamak, doğan çocukların kaydedilmesi vs) sorun çıkmaması için devlete duyurmaya, resmi deftere kaydettirmeye gitmektedir. Yoksa oradaki maddenin varlığından benim gibi haberi bile yoktur! Olsa dahi muslumanın zaten Resmi nikahtan kastının, yukarıdaki saydığımız zorunluluktan dolayı bildirmekten başka bir şey değildir.


İlgili Konu :

Resmi Nikah

demişsin ki elektrık su ehliyet gibi belgelerde bu gibi ibareler bulunmakta,tagutun mahkemeleri denilmekte.öncelikle darul harp kavaramı biraz agır gibi ozaman ganimet hukuku girer devreye.buna biz darul küfür dersek sanırım daha iyi olur. çünkü allah resulüde mekkede yaşadı ve orasıda aynı veya benzer şekilde yönetilmekteydi,ama allah resulu oraya darul küfür deyipte kimsenin malını ganimet almadı.ikincisi biz bir konu hakkında söylemin veya fiilin sarih bir küfürmü yoksa kapalı bir lafız mı olduguna bakarak hareket ederiz.önümüze sunulan belge ne olursa olsun için deki ibarenin bizi nekadar baglayıp baglamadıgı önemlidir.kimlik su elektirik vs gibi belgelerin bizlere ne şekilde nelerin istendigine dikkat ederiz bir kimlik küfür olmazken için de sunulan şartlardan dolayı bizi etkileyebilir aynı şekilde mahkeme de ihtimallidir,heran nisa 60 ın içine girebiliriz eger niçin gittigimize dikkat etmez isek.senin saymış oldugun şeyler biraz yorum gibi geldi.

06bedir' Alıntı:

sa abdülaziz arkadaşın cevabını okudım,pek tatmin edici bir cevap degil,zaruret demişsin küfür işlemeyi veya sözü ancak ikrah halinde söylemek veyada azimeti seçmek gerekir.ikincisi alınan herhangi bir belge ne olursa olsun için de küfür bir ibare oldugu zaman imzalanması kişiyi din dışına çıkarmazmı.zaruretler ancak haramları mübah kılar.biz herşeye zaruret dersek ozaman önüne gelen bu kaideye sarılır.zaruretler ve ikrah fıkıhda açıklanmış hangi hallerde hangisinin geçerli oldugu belirtilmiştir.lütfen ilmi noktada cevap yazarsak sevinirim.sahabe fetva vermekten son derece çekinirlerdi

Genişletmek için tıkla ...

abdülaziz diye biri yok. 2 gündür sana doğru yere ve doğru sayıda mesaj yazdırmayı arkadaşlar başartamadığı halde ;

Senin aşırı hatalı tekfirci duygularını tatmin edici cevablar aktaramam! Ayrıca imzanın insanı kafir yapacağına delilin ne ?

Senin sakat düşüncene göre musluman kalmayacak! Ehli sunnetin hangi alimi "Nikah kıyan, su, elektrik, telefon, tapu , ehliyete alanı tekfir etmiştir!
Bir dahaki ifadelerin delilli yazarsın. Ehl-i sunnete uymaz ise yazılarınla beraber sitede olmazsın!