Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Onların Sözleri

R Çevrimdışı

Rıhle

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Şeyhülislâm Ebussuud Efendi rahimehullahü teâlâ’nın fetvalarında şöyle yazılıdır:

Mes’ele: Hak celle ve ‘ala hazretleri, mekândan münezzeh olucak, göklerde deyu i’tikâd etmek mi gerektir, ve nice i’tikâd etmek gerektir ?

Elcevap: “Cemîl emkineden [mekânlardan] münezzeh olup, gökler yerler hükmünde ve ilminde ve kudretinde” deyu i’tikâd etmek lâzımdır. Du’âda eli yukarı kaldırmak, cihet-i fevk [üst yön] du’âya kıble kılındığı içindir. ”
 
R Çevrimdışı

Rıhle

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
İmam’ul-Haramayn’den Allah’ın yücelik ve yükseklik sıfatının nefyi hususunda şöyle dediği sabit olmuştur: Allah Teâlâ var iken Arş yoktu. Allah Teâlâ halen olduğu gibidir. Allah Teâlâ’nın mekan yönünden yüksekliğini nakzeden hususlardan biri de, Allah Teâlâ yer cihetinde olmadığı halde secde esnasında kulun alnını yere koymasıdır. Kul başını secde için yere koyup, en yüksek olan Allah’ı noksanlıklardan berî kılanın, derken bu tenzihin mekân cihetinden olmadığını ittifakla ifade etmiş oluyor. Bişr el-Merîsi’nin secdede: “Â’lâ ve esfel olan Allah’ı tesbih ederim. ” söylemesi ise zındıklıktır, küfürdür. Allah’ın isimleri hakkında ilhaddır. ” (Fkhu’l Ekber Şerhi)
 
R Çevrimdışı

Rıhle

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Hakîm Semerkandî (vefatı m. 953) rahimehullah, İmam-ı A’zam Ebû Hanife rahimehullah’ın akidesini açıklayan “er-Reddü’alâ eshabi’l-hevâ el-müsemmâ Kitâbu’s sevadi’l-a’zam ‘alâ mezhebi’l-İmâmi’l-A’zam” kitabında şöyle demektedir:

“Mü’minin Allahü Teâlâ’ya mekân, gelmek, gitmek ve mahlukların sıfatlarından herhangi bir sıfatı isnad etmemesi lazımdır. …Kul, Cenâb-ı Hakkın bir mekânda bulunmadığını, mekâna ihtiyacı olmadığını, Arş’ın onun kudretiyle ayakta durduğunu bilecek, gidip gelme gibi sıfatları kendisine izafe etmeyecek.” (Hâkim Semerkandî, Sevâdi’l-A’zam, 46. mesele, Bedir Yayınevi, s. 78)
 
R Çevrimdışı

Rıhle

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Hanefî mezhebi fıkıh ve kelâm âlimlerinin büyüklerinden, büyük İslam âlimi Ebü’l-Muîn en-Nesefî rahimehullah (vefatı m. 1115) diyor ki:

“Mekânın öncesizliği (kıdemi) görüşü yanlışlandığından dolayı, Allahü Teâlâ hiç bir şekilde herhangi bir mekânda yer tutmuş olarak nitelenemez. Çünkü Allahü Teâlâ ezelde bir mekânda yer tutmuş değildir. Biz yüce Allah’tan başka bir şeyin kadîm olmasının imkânsızlığını kesin olarak ispat ettik. Allahü Teâlâ ezelde bir yer tutmadığı ve Arş’a temas etmediğine göre, eğer mekânı yarattıktan sonra bir yer tutmuş olsa, O’nun varlığı değişmiş ve zâtında bir temas etme hali yaratılmış demektir. Halbuki değişim ve yaratılmış özellikleri taşımak, sonradan yaratılmış olmanın belirtileridir. Bu ise yüce Allah hakkında imkânsızdır… O’nun bir mekânda bulunduğu görüşünü reddetmesine rağmen yüce Allah’ın bir yönde olduğunu kabul edenin düşüncesinin bozukluğu, daha önce geçen aklî delillerle anlaşılır. Çünkü O’nun bütün yönlerde olduğunu söylemek çelişkidir. Bir tercih sebebi bulunmadan, birbirlerine eşit oldukları halde, yönlerden birini belirlemek ise yanlıştır [dünya yuvarlaktır ve bir millete göre “yukarı yön”, yerkürenin diğer yüzünde yaşayan başka bir millete göre “aşağı yön” olmaktadır]… Dua edenin ellerini yukarıya kaldırması salt kulluk ve itaat alâmetidir. Yüce Allah ne Kâbe’de, ne de yerin altında olmasına rağmen, namazda Kâbe’ye yönelmek, secde anında yüzü yere koymak da böyledir. Başarıya ulaştıran sadece Allah’tır.” (Kitâbü’t-temhid li Kavâidi’t-tevhîd (Tevhidin Esasları), İz Yayıncılık, İst., 2007, s.39-42)
 
R Çevrimdışı

Rıhle

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Hanefî mezhebi imamlarından, hadis ve kelâm âlimi Ömer Nesefî rahimehullah (vefatı m. 1142) diyor ki:

“Âlemi yoktan yaratan, Allahü Teâlâ’dır. …Allah, araz değildir, cisim değildir, cevher değildir, suret ve şekil değildir, mahdûd değildir, bir şeyin parçası veya cüz’ü değildir, bileşik değildir, sınırlı değildir. Cins ve keyfiyet ile vasıflanmaz, mekândan münezzehtir, üzerinden zaman cereyan etmez. O’na hiç bir şey benzemez. İlminden, kudretinden hiç bir şey hariç değildir.” (Ömer Nesefî, İslam İnancının Temelleri: Akaid, Bayrak Yayınları, İst., s. 79-81.)
 
R Çevrimdışı

Rıhle

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Hanefî fıkıh alimlerinden, İmam Ebû Ca’fer et-Tahâvî rahimehul-lah’ın (vefatı m.933) yazdığı ve mezhebin üç büyük imamının itikadî çizgisini yansıtan “Akîde”de şöyle denmektedir:

“Allahü Teâlâ, varlığı için birtakım sınır ve son noktalar bulunmasından, erkân, âzâ ve edevât-tan yüce ve berîdir. Mahlukatı ihata eden altı yön O’nu ihata edemez.”

Buna Abdülganî el-Guneymî el-Meydânî rahimehullah’ın izahı şöyledir:

“Allahü Teâlâ’yı altı yön ihata edemez. Zira Allahü Teâlâ o altı yönü yaratmadan önce de var idi ve O, önceden nasıl idiyse şimdi de öyledir. Diğer varlıklar ise böyle değildir…” (el-Meydânî, Şerhu’l-Akîdeti’t-Tahâviyye, 75
 
R Çevrimdışı

Rıhle

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
İmam Ebû Hanîfe rahimehullah:

“Allahü Teâlâ, kendisi için bir ihtiyaç ve (Arş’ın üzerine) istikrar (yerleşme, mekân tutma) olmaksızın Arş’a istiva etmiştir. O, Arş’ı da diğer mahlûkâtı da korumaktadır. Eğer (Arş’a ve bir yerde yerleşip mekân tutmaya) muhtaç olsaydı, tıpkı mahluklar gibi alemi yoktan var etmeye ve idareye muktedir olamazdı. (Bir mekânda) oturmaya ve karar kılmaya muhtaç olsaydı, Arş’ı yaratmadan önce Allahü Teâlâ nerede idi? Yüce Allah bundan münezzehtir.” (İmam Ebû Hanîfe, el-Vasıyye)
 
R Çevrimdışı

Rıhle

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
İskilibli Âtıf Efendi (şehid edilişi m. 1926) rahimehullah Mir’atü’l-İslam risalesinde şöyle diyor:

“Mekândan, sağ, sol, arka, ön, alt, üst gibi cihetten ve yerlerde, göklerde bulunmaktan münezzeh-dir. Binaenaleyh, Cenâb-ı Hak her yerde hâzır ve nâzırdır demek, ilm-i ilahisi her şeyi ihata edicidir, demektir. Yoksa zat ve vücudu her yerde hâzır ve nâzırdır, demek değildir. Çünkü buna itikad küfürdür. Cenâb-ı Hakkın mekândan münezzeh olduğunu isbat için deriz ki: Mekân, duracak mahâl demektir. Bu dünyanın maddesi ve kendisi yaratıldıktan sonra mekân da vücuda gelmiştir. Halbuki dünyanın kendisi ve maddesi [ve yıldızlar ve gökler ve Arş] ve mekân yokken Cenâb-ı Hak mekânsız olarak vardı. Madem ki mekân yaratılmazdan evvel Cenâb-ı Hak mekâna muhtaç değildi, mekânsız olarak var idi. Mekân yaratıldıktan sonra da ona ihtiyacı yoktur. Binaenaleyh, mekândan münezzehdir.” (bkz. Çile Yayınevi’nin “Frenk Mukallitliği ve İslam” kitabı, s. 154)
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
İ Çevrimdışı

İki Hicretyolu

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Hasan Basrî şöyle demiştir: 'Gecenin zahmetinden daha şiddetli ve nefse daha ağır gelen ve bir de şu malın Allah yolunda infâk edilmesinden daha zor olan bir amel tanımıyorum'. Bu sözden sonra Hasan Basrî'ye şöyle denildi: 'Teheccüd namazını kılanlara ne oluyor ki, yüzleri herkesin yüzünden daha iyi parlıyor?' Hasan Basri 'Onlar, Rahman ile başbaşa kaldıkları için Rahman (c.c) nûrundan onlara bir nûr giydirmiştir' dedi.

(Onlar, o kimselerdir ki, geceleyin namaz kılmak için) yataklarından kalkarlar; Rablerine, azabından korkarak ve rahmetinden ümidvar olarak dua ederler. Kendilerine verdiğimiz rızıklardan da (hayır yollarına) harcalar.(Secde,16)
 
E Çevrimdışı

Ebu Ubeyde bin Cerrah

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
"istişhad yapan mücahid Şehit değil, şehitlerin efendisi olur!" Abdülfettah Ebu Gudda rahmetullahi aleyh (ravi; Nureddin Yıldız)
Akhi Nureddin Yıldız hoca istişhad eylemini caiz görüyor mu?
 
E Çevrimdışı

Ebu Ubeyde bin Cerrah

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Akhi Nureddin Yıldız hoca istişhad eylemini caiz görüyor mu?
Bir fetvasını buldum hocanın:

Canlı Bomba Olan Biri Şehit Olur mu?
b248d50eac4c4ee3786b75b1c680008b


Cihad meydanlarından yayınlanan bazı videolarda mücahitler canlı bomba oluyor. Canlı bomba olan mücahit şehit olur mu?

Selamünaleyküm. Mü’minlerin emiri durumunda olan birinin emri ile yapılan o tarz hareketler caiz olabilir. Bunun dışında fertlerin yaptığı o tür hareketlerin akıbeti hayırlı olmaz.
 
M Çevrimdışı

Mshdv

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Akhi Nureddin Yıldız hoca istişhad eylemini caiz görüyor mu?

Soru: Cihad meydanlarından yayınlanan bazı videolarda mücahitler canlı bomba oluyor. Canlı bomba olan mücahit şehit olur mu?

Cevap: Selamünaleyküm. Mü’minlerin emiri durumunda olan birinin emri ile yapılan o tarz hareketler caiz olabilir. Bunun dışında fertlerin yaptığı o tür hareketlerin akıbeti hayırlı olmaz.

Nureddin YILDIZ
 
heycan Çevrimdışı

heycan

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Bir fetvasını buldum hocanın:

Canlı Bomba Olan Biri Şehit Olur mu?
b248d50eac4c4ee3786b75b1c680008b


Cihad meydanlarından yayınlanan bazı videolarda mücahitler canlı bomba oluyor. Canlı bomba olan mücahit şehit olur mu?

Selamünaleyküm. Mü’minlerin emiri durumunda olan birinin emri ile yapılan o tarz hareketler caiz olabilir. Bunun dışında fertlerin yaptığı o tür hareketlerin akıbeti hayırlı olmaz.
şeyh zevahiriyi emir olarak görüyor mu acaba : D
 
E Çevrimdışı

Ebu Ubeyde bin Cerrah

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Soru: Cihad meydanlarından yayınlanan bazı videolarda mücahitler canlı bomba oluyor. Canlı bomba olan mücahit şehit olur mu?

Cevap: Selamünaleyküm. Mü’minlerin emiri durumunda olan birinin emri ile yapılan o tarz hareketler caiz olabilir. Bunun dışında fertlerin yaptığı o tür hareketlerin akıbeti hayırlı olmaz.
Allah razı olsun akhi, bende aynısını gördüm şimdi.
 
hebbit kerrih Çevrimdışı

hebbit kerrih

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
yani şu an yapılanları caiz olarak görüyor mu acaba. bu kardeşin akıbetinin hayırlı olmadığına nasıl inanacağız şimdi. istişhada gitmeden önce annesiyle vedalasan nusra mücahidi.

8954_1390950191220360_4078008919471433277_n.jpg
 
M Çevrimdışı

Mshdv

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
"istişhad yapan mücahid Şehit değil, şehitlerin efendisi olur!" Abdülfettah Ebu Gudda rahmetullahi aleyh (ravi; Nureddin Yıldız)

yani şu an yapılanları caiz olarak görüyor mu acaba. bu kardeşin akıbetinin hayırlı olmadığına nasıl inanacağız şimdi. istişhada gitmeden önce annesiyle vedalasan nusra mücahidi.

Ekli dosyayı görüntüle 10783

Bana göre akhi önemli olan;
1- Samimi niyet
2- Fert olarak değilde emirinden aldığın emirle daha fazla zayiat vermek için stratejik noktalara (cephanelik, hava üssü, sığınak) istişhad eylemi yapılması daha uygun çünkü Müslümanların elinde yeterince silah, araç, alet yok. Allahu teâlâ şehadetini kabul etsin.
 
Son düzenleme:
İ Çevrimdışı

İki Hicretyolu

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
11032226_817303291690873_7194878255310505613_n.jpg



Süfyân es-Sevrî şöyle der:

`İşlediğim bir günahtan ötürü beş ay gece ibâdetinden mahrum oldum`. Kendisine `O işlediğin günâh neydi?` diye sorulduğu zaman "Bir kişiyi ağlarken gördüm. İçimden `Bu adam samimi değil, riyakârdır` demiştim".
 
İ Çevrimdışı

İki Hicretyolu

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
21981_10153136067879845_4788425886876797018_n.jpg


İbrahim b. Edhem bir gün sahraya çıktı, bir askerle karşılaştı. Asker kendisine `Sen köle misin?` dedi. İbrahim `Evet` dedi. Asker `Mâmur yerler nerede?` dedi. İbrahim (kabristanı işaret ederek) `İşte!` dedi. Asker `Ben mâmur yerleri istiyorum!` deyince, İbrahim `İşte mâmur yerler kabristandır` dedi. Onun bu sözü askeri oldukça kızdırdı. Asker onun başına kırbaçla vurdu ve kendisini gerisin geriye şehre çevirdi. Arkadaşları karşılayıp hâdiseyi sorunca, asker kendilerine İbrahim`in söylediklerini haber verdi. Onlar askere dediler ki: `Bu, Edhem`in oğlu İbrahim`dir`. Bunun üzerine asker, atından inip el ve ayaklarını öperek kendisinden özür diledi. Sonra İbrahim`den `Sen neden askere ben köleyim de-din?` diye soruldu. İbrahim "O benden `sen kimin kölesisin` diye sormadı, `sen köle misin` diye sordu. Ben de Allah`ın kölesi olduğum için `evet` dedim. Fakat o benim başımı kırbaçlayınca ben Allah Teâlâ`dan kendisi için cennet istedim". Bunun üzerine kendisine şöyle soruldu: `Nasıl olur? O sana zulmetti, sen ona cennet istiyorsun`. İbrahim `Ben onun eliyle bana dokunan eziyetten ötürü mükâfât göreceğimi biliyorum. Bu bakımdan benim ondan nasibimin hayır olup da onun benden nasibinin şer olmasını istemedim!` dedi. ALLAHU EKBER
 
Üst Ana Sayfa Alt