Gavs İstanbulda sen hakkaride hiçbir iletişim aracı kullanmadan yetiş ya gavs desen seni duyar mı?imdadına yetişirmi?
Allah müsade ederse hz Ömerin r.a. sariye ye himmeti, Süleyman a.s. ın vezirinin kerameti,hızır a.s. ın ilmi misali bir nasiple duyar. Duyma imkanını olduğuna , Rabbin şeriata tam uyan kullarına, sahabeye, önceki peygamberlerin tabiine kerametler ve şefaat bahşettiği gibi keramet bahşedebileceğine hüsnü zan ederim ki duyabilir ama kesin bilmeye benim ilmim,ferasetim yetmez. Hatta keramet sahibi kulun müjdesi yoksa gayba dair konuştuğum için imanımı, itikadımı tehlikeye atmış olurum.
Çalgı çengi Şeytanın işidir.Bu gavs dediğin adamların işi gücü bunları dinlemektir.Bunlardan ötürü meydana gelen olağanüstü haller -eğer varsa- Şeytani değilde nedir? Bu konuları araştırırsan şeytani hallerin genelde Darbuka ve benzeri şeyleri dinlemekten olduğunu öğrenirsin inşaallah.
İmamı Rabbani hz defli cehri zikrin bidat olduğunu savunuyor, hadislerde çalgı çengiye müsade edildiği de görülüyor,men edildiği de anladığım kadarıyla içtihad meselesidir. Hadiste geçen çalgıya müsade edip gerisine şüpheyle yaklaşan bir mevlevi tarikatının zikirlerine katılmıştım. Def,raks, helalse buna dair içtihad mevcutsa raksederek zikir yapmakta bir sıkıntı görmüyorum. Eğer ayağa kalkmak mübahsa zikir ederken ayağa kalkmanın yahut sema etmek mübahsa zikir ,sünnet amel, ederken sema etmenin mübah olmamasını idrak edemiyorum.Ama fetva yetkisi alimlere ait,ben birine uyar geçerim
İmam şafi ve imam malik in sufiler hakkındaki sözlerini içeren bir takım istinadlarda bulunuyorsunuz.Tam tersi yönde aşağıda da bir takım nakiller mevcut.Belli ki Kuran ın peygamberin usulü misali, hak olan şefaatle yasaklanan şefaat nasıl bir değil, mübareklerin eleştirdiği sufiler de bir değil.
İmam Malik: Tasavvuf bilmeyen fakih fasık, tasavvufu bilip de fıkhı bilmeyen ise zındık olur. Bu ikisini birleştiren eden ise hakikate ulaşır".
Fıkh-ı Maliki şerhi cild 2; s,195 Abdü'l-Baki ez-Zerkanî ve Aliyyü'l-Kâri, aynı eserin 1. cildinin 33. sayfası
İmam Şafiî: "Sufiyye ile sohbetim esnasında kendilerinden üç şey istifade ettim:
1. Zaman bir kılıçtır, sen onu kullanmazsan, o seni keser.
2. Kendini hakla meşgul etmezsen, batıl seni istila eder.
3. Kendine hiçbir varlık isnad etmemek, erbab-ı ismetten olmak demektir”.
Celalüddin-i Suyûtî'nin "Te'yidü'l-Hakikati'l-Aliyye" adlı eserinin 15. sayfası; Şeyh Emin Kürhî'nin "Tenvîru'l-Kulûb" isimli eserinde
Ahmed İbni Hanbel: Sufîlerle sohbeti tavsiye ederim. Onlar ilimleriyle, murakabeden edindikleri feyz ile Allah korkusunu hakkıyla tanımalarıyla ve halkın mesavi ve abeslerinden uzak kalmakla ve yüce himmet olmalarıyla bizi geçmişlerdir". "Onlardan daha efdal bir zümre bilmiyorum" .
Allame Muhammed Sifarinî, "Gızau'l-Elbab li Şerhi Manzûmeti'l-Adab" adlı eserinin, 1.cildinin 120. sf. İbrahim bin Abdullahi'l-Kalanisî'den naklen
İbni Teymiye: Hidayet üzere bulunan sufilerin tutulmasını emrettikleri Allah’ın yolu, Allah’a itaat etmek ve O’na asi olmamak esasına dayanır. Tasavvuf şeyhleri daima ilme ve şeriate uyulmasını mensuplarına tavsiye etmişlerdir.
(Kuşeyri Risalesi s. 40–41) Kadiri Tarikatına bağlı bir âlimdi (Tasavvuf | İlmî ve Akademik Araştırma Dergisi, yıl: 8 [2007], sayı: 19);Tiblavi Mahmud Sad "İbn-i Teymiyede Tasavvuf"