Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Müslüman Kızlar Başlarını Açarak Okula Devam Edebilirler Mi? (Cemaleddin Hocaoğlu -Kaplan- Rh.A)

HuZeYFeN' Çevrimdışı

HuZeYFeN'

Üye
İslam-TR Üyesi
104.jpg

MÜSLÜMAN KIZLAR BAŞLARINI AÇARAK OKULA DEVAM EDEBILIRLER MI?
IMAM CEMALEDDİN HOCAOĞLU „Muhterem Cemaleddin Hoca’mız!

Selam ve hürmetlerimizi arz ettikten sonra; aşağıda beş madde halinde sıraladığımız suallerin
„Islam“ yönünden fetva mahiyetinde cevaplandırmanızı yine „Islam“ namına sizden yazılı
olarak istiyoruz.


M. K. –Adres

Imam-Hatip liselerinde ve üniversitelerde okuyan kız
öğrencilerin başlarını açmaları mecbur edildiğine göre;


1- Bu kız öğrencilerin derslerine devam etmeleri için başlarını
açmaları caiz midir? Ve bu, „Zaruretler karşısında haramlar
mübah olur!“ hükmüne girer mi?


2- Başları ve saçları açık olan bu kız öğrencilere, erkek
öğretmenlerin bakmaları, hatta sınıflarına girip ders vermeleri
caiz olur mu?


3- Şayet caiz değilse; okul idareleri de, yani müdürler ve
yardımcıları da işlenen bu haramdan sorumlu mudurlar?


4- Başları açık olarak, kızlarının sınıflarına girmelerine müsaade
eden ana ve babalar da daha doğrusu veliler de günahkâr olurlar
mı?


5- Müslüman olduklarını iddia ettikleri halde, başörtüsünü hor
görenler, beğenmeyenler, okulun ahengini bozuyor diye yasak
koyanlar ve bu yasağa karşı çıkanlara savaş açanlar, dine karşı,
Allah’ın emrine karşı ve nihayet Allah’a karşı savaş açıyor
olmuyorlar mı? Dolayısıyla bunlar kâfir olmazlar mı?“


Muhterem kardeşim!
Bilmukabele selamdan sonra; sorduğunuz suallerin muhatabı,
resmiyette her ne kadar Diyanet Işleri Başkanlığı Yüksek Din
Kurulu ise de, hakikatte o mevzuda söz sahibi olan her
müslümandır.

Bu itibarla, suallerinizi cevaplandırmak
mesuliyetlerimiz arasındadır. Yoksa, ahirette ağızlarına ateşten
gem vurulanlardan oluruz. Biz fetvalarını verelim de hatalı olan
taraflar olursa, resmî makamlardakiler buyursun, tashih etsinler!..


Cevaplar:
1- Okullarına devam edebilmeleri için, kızların başlarını
açmaları caiz değildir, günahtır, haramdır! Bu mesele „Zarûret“
kaidesine de girmez. Gerçi, erkek-kadın her müslümana, üzerine
düşen vecibeleri öğrenmesi, bilmesi farzdır ve farz-ı ayn’dır.


Ancak, okullarda öğrenmeleri farz olsa dahi, yine de okula
gidemezler. Çünkü başlarını açmaları haramdır! „Farzla haram
çatıştığında haramı işlemek, değil, farzı terk etmek tercih
edilir!“ kaidesi vardır.

Sonra bu hüküm, şuraya veya buraya
mahsus değil, her yere ve her zamana şâmildir. (Ibn-i Abidin, c.
1, s. 143-144 ve 313; Ö. Nasuhi Bilmen, Büyük Islam Ilmihali,
Her müslüman için tâlim ve..., 13. fıkra)


2- Bir kadının veya baliğa olan bir kızın açık olan başına ve
saçına, mahrem olmayan bir erkeğin bakması caiz değildir,
günahtır, haramdır! Bu erkek, ister öğretmen olsun, ister başkası
olsun, hüküm değişmez.

Islam, bir istisna hükmü getirmemiştir.
Kötü niyyetle (şehvetle) baksın, iyi niyyetle (şehvetsiz) baksın,
yine hüküm değişmez, mutlaka haramdır! Ancak, kadın doktor
yoksa, doktor ile iğneci istisna edilmiştir. O da zaruret miktarı
kadar. Doktor da iğneci de o miktardan fazlasına bakamaz, günah
olur, haram olur.


Binaenaleyh, Imam-Hatip okullarında dahi, bir erkek
öğretmenin, başları açık kız öğrencilerin derslerine girmeleri caiz
değildir, haramdır.

Hem de musluktan akan su gibi, her an için
bu haram o kızların günah defterlerine, hem de öğretmenlerin
günah defterlerine yazılır. Çünkü nehiyler (yasaklar), „Usul-i Fıkıh
kaidelerine göre, daima terk edilmeleri gereken
meselelerdendir... “ (Mülteka, Ibn-i Abidin, Kitab’ül-Keraha: Finazar...)

3- Okul idaresi de, yani müdür ve müdür yardımcıları da
okullarında cereyan eden bu günahlardan, irtikâb edilen bu
haramdan elbette mesuldürler.

Çünkü, haya perdesini alt-üst
eden ve namusa indirilen bu darbe yazısını öğretmenlere de
öğrencilere de tebliğ eden ve o namus düşmanı yazıya uyulup
uyulmadığını kontrol eden, başlarını açmayanları okula
sokmayan ve bu sebeple o korkunç emre iştirak edip şerre alet
olan kimselerdir. Çünkü bu hareketleri Islam’ın, „Allah’a isyan
hususunda mahluka itaat olmaz!“ kaidesine aykırıdır.

Yani bir müslüman, Allah’ın emrini terk edip de kendi gibi bir mahlukun
emrine uyamaz. Uyarsa kula kul olmuş, kulu kendisine „Rabb“
edinmiş olur. (Tevbe, 31, Hakk Dini Kur’an Dili Tefsiri)
Ayrıca, bu idarecler hizmetten ve zaruretten bahsederek
kendilerini temize çıkaramazlar.

Çünkü, Allah’a karşı savaş ilan etmekten ibaret olan o emri, kabul etmedikleri ve yerine getirmedikleri taktirde hayatları tehlikeye düşmeyecektir; ya hapsedilecekler, ya sürülecekler,
ya da istifaya mecbur edileceklerdir. Ve bu, aynı zamanda
bir tavizdir.

Siz, bize dokunmayın, biz sizin her istediğinizi yaparız. Yeter ki, bizim
maaşımız kesilmesin, rahatımız bozulmasın. Halbuki Islam’da
tavize asla cevaz yoktur! (Isra, 73-75; Muhammed, 22)


4- Başları açık olarak kızlarının sınıflara girmelerine müsaade
eden ana ve babalar, hatta veliler de elbette bu haramlara
katılırlar, kızlarının aldıkları günahlar kadar günahlar yüklenirler.
Çünkü bunlar da „Emr-i mâruf ve nehy-i münker“ vecibesinin
hiç olmazsa asgari olan, namusa indirilen bu darbeye karşı nefret
duymaları, buğzetmeleri ve namusa hürmeti bilmeyen bir
okuldan,

bir eğitim sisteminden kızlarını çekmeli idiler. Veyahut
da tüm güçleriyle, hiç taviz vermeden baskı rejimine karşı
direnmelidirler.


5- Allah’ın emri olan başörtüsünü hor görenler, başörtüsü
okulun ahengini bozuyor diyenler, üstelik ona yasak koyanlar
ve nihayet o yasağa karşı çıkanlara savaş açanlar, dinlerini ve
imanlarını da tehlikeye düşürmüşlerdir. Yüzbinlerce, „Biz de
müslümanız!“ deseler de artık Islam’la, Islam diniyle bir alakaları
kalmaz; kâfir olmuşlar.

Çünkü, Islam’ın tek meselesini dahi, hatta
bir sünnet’ini dahi hor gören, beğenmeyen, güzel kabul etmeyen
kâfir olur. Islam’ın her meselesi, her hükmü hoştur, isabetlidir,
güzeldir.

Bir müslüman, müslüman kalabilmesi için böyle bilecek,
böyle inanacak ve buna göre hüküm ve kararını verecektir.
Verecektir ki, Allah’a cehil, hata veya yalan isnad etmiş olmasın.
Cenab-ı Hakk, Maide suresi’nin 50. ayetinde, „Allah’tan daha
güzel hüküm koyan kim vardır?“ diye bildirmektedir.


(Mecme’ül-Enhûr; c. 1, sf. 529-532; Maide, 44-47, 47;
Mücadele, 5; Hac, 41; Muhammed, 22-25)
 
Üst Ana Sayfa Alt