Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Mümin'in Vakti ...

Y Çevrimdışı

yolcu78

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
MÜMİN'İN VAKTİ


Vakit, müminin ömrünün sermayesidir. Vakitten murad, kulun yapması lazım gelen bütün icaplara ve hukuka riayet içindir. Şu halde bir vaktin içinde, bir de vakte bağlı iki türlü hal vardır.

Kul, muradına erebilmesi için vakitle sınırlıdır. Mesela, uçak yarın İstanbul'dan saat 17'de kalkacak, işte uçağın kalkış saati bellidir. Ahirete intkalin mesela 71 sene 10 gündür, o da vakitle sınırlanmıştır. Aydan aya verilen maaş da öyledir. Bir ay dolmadan çalışanın maaşını vermezler, yani her bir hukukun vakitle münasebeti vardır.

Vakte bağlı ve vaktin içinde haklar vardır. Vakte bağlı haklar, insanın ıslahına ve kemalâtına sebeptir. Oruç, namaz, zekât, sadaka-ı fıtır gibi ameller vakte bağlıdır. Meselâ, yatsı ezanı okunduğunda yatsı namazının vakti girmiştir. Ramazan geldiğinde orucun vaktidir. Paranın üzerinden bir sene geçince zekâtın vaktidir. Ömründe bir defa hacca gitmek haccın vaktidir. Bütün bunlar vakte bağlıdır. Vakte bağlı haklar eda edilemezse kaza edilir. Dünkü namazı kılamazsan kaza edersin, bir daha tekerrür etmemek üzere tevbe -istiğfar edersin, Allah dilerse kabul eder. Zekâtı verilmeyen mal cehennemde ateş olur...

Vakit içindeki haklar ise dörttür. Nebilerin, velilerin, kâmil alimlerin mertebelerinin yüksekliği, vakit içindeki hakları korumakla olmuştur. Vakit içindeki haklar müminin kemalâtının şahidi, Allah'a itaatinin delili, kulluğunun iffetidir.

Vaktin içinde hak nedir? Bugün Allah sana güzel itikad ve salih ameli nasip ve ihsan ettiyse, Allah'ın senin üzerindeki hakkı şükürdür. İtaati yaptın, şükrün yok ise, itaatin hakkını ödememiş olursun; itaati yaptıran Allah'dır . Allah kulun kalbine ilham, vücuduna sıhhat, aklına idrak verir, kul da bu sayede itaate yönelir. Yani itaatin karşılığında her ne kadar cennet varsa da, Allah itaati o kula müyesser kıldığından, itaatin hakkı şükürdür.

O halde vaktin içindeki hakların birincisi itaattir. O itaati Allah müyesser ettiği için, Allah'ın senin üzerindeki hakkı şükür ve hamddir.

Şükrün tarifini yaparsak: Allah'ın nimetiyle O'na isyan etmemek nimetin şükrüdür. Göz vermi ş, gözün isyanı hakaretle, şehvetle, kin ve nefretle bakmaktır. Gözün hakkı, tevazu ile, merhametle, yakınlıkla, ibretle bakmaktır. Mal vermiş, yerinde harcamak Allah'ın hakkıdır. Harcamanın ücreti cennettir, cehennemden azattır.

Vaktin içindeki ikinci hak, isyana, günaha çare bulmaktır. İsyan ve günah Allah'ın hakkı olur mu? Günah, isyan senden, bağışlamak Allah'tan. Yeter ki tevbe ve istiğfar et. Günahkârın kendi nefsine düşen istiğfardır. Affetmek Allah'ın ihsanıdır. Allah'ın hakkı tevbe -istiğfardır.

Vakit içindeki hakların üçüncüsü, belâ ve musibettir. Bu senin nasibindir. Allahu Tealâ'nın vaktin içinde izhar ettiği bir haldir. Kulları kâmil eden Allah seni ne halde bulunduruyorsa, o hale razı olman nebilerin, velilerin sıfatıdır. Biz bunu yapamadığımız için sıradan insanlar olduk!..

Allah seni hasta mı etti? Şikayetin olmayacak. Efendimiz s.a.v. buyuruyor: “Hastanın iniltileri, şikâyet etmemek şartıyla, sevap ve hasenattır. Hayır ve nimettir. Şikayetçi olursa, bu iniltiler günah defterine yazılır.”

Şikayet olarak çıkan iniltilerin hastalığa faydası olmadığı gibi, Allah'a sığınmaya da bir faydası yoktur. Allah'ın kulu, Allah'ın verdiğini Allah'a şikayet ediyor!..

Hz . Eyyüb a.s.' ın hastalığından önce çeşitli bela ve musibetlere uğradığını biliyoruz. Üç bin koyunu gitti, beşyüz çift öküzü gitti, Şam toprakları gitti. Allah'a karşı hiçbir şikayeti olmadı. Çocukları da öldü. Şeytan ifsad etmek için geldi. Cevabı: “Allah'tan geldik, O'na döneceğiz.” oldu. En son hastalığı için: “Allah verdi, dilerse yine alır.” dedi.

Bu mübareklerin Allah'a sığınmaya hakkı vardır. Vücut, fiiliyle, hareketiyle, halleriyle kulluk etmez, isyan ederse “eûzü billahi” (Allah'a sığındım) demek yalan olur.

İşte, yukarıda izah ettiğimiz vaktin içindeki haklara riayet için tasavvuf ameli işlenir, ibadetin lezzeti için sufi ameli işlenir. Tasavvuftan asıl maksat ibadeti çoğaltmak değil, lezzetini arttırmaktır. Vaktin içindeki ve vakte bağlı hakları bilmek içindir.
 
Ş Çevrimdışı

ŞEHADETE_AŞIK!

Üye
İslam-TR Üyesi
PAYLAŞIMINIZ İÇİN ALLah razı olsun...
gerçekten vaktin kıymetini bilmek gerekyor,ne oldum demeden ne olacağım demeliyiz,, ahiretimiz için çalışıp her saniyemizi her dakkamızı özenle geçirmeliyiz...ve herzaman şükür içinde olmak bizim vazifemiz,, ayette geçiyorki;
"DEKİ; O SİZi yaratan, SİZE KULAKLAR,GÖZLER,KALPLER VERENDİR.SİZ NE KADAR AZ ŞÜKREDİYORSUNUZ...!" (mülk 23)
şükrümüzü her daim eda etmeliyizki RABBİMİN RIZASINI SEVGİSİNİ KAZANALIM..... EN ÖNEMLİSİ CENNETİ KAZANALIM.... inşallah...
RABBİM HERŞEYİN EN HAYIRLISINIZ VAKTİN DE ŞÜKRÜNDE NASİP ETSİN....

VESSELAM
 
Üst Ana Sayfa Alt