Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Muhalif Askeri Konsey: Esad Sonrasi Savasimiz Islamcilarla Olacak!!!!!!!

E Çevrimdışı

Et Tevhid vel Cihad

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
El Hayat Gazetesi, Hatay daki mülteci kampinda yasayan Askeri Konsey Baskani Tuggenaral Mustafa es seyh ve özgür Suriye Ordusu komutani Riyad esad la görüstü.
Bir soru üzerine "Suriyeli devrimcilerin, Türkiyedeki Özgür Suriye Ordusu komuta kademesinin refah icinde yasadigi yönündeki elestirilerine" yanit veren Riyad Esad: "Devrimin tüm liderligi disarda. Biz buradan iceriye yardim ulastirmak icin calisiyoruz. Bunda bir sikinti yok. Teknolojinin ilerledigi bu dönemde imkansiz hic birsey yok. Savas, internet üzerinden sürüyor." dedi. Riyad Esaddan sonra söz olan Mustafa es Seyh: "Bati bizden, Besar Esad sonrasinda Israil sinirlarinin korunmasi, bölgedeki cikarlarin güvence altina alinmasi ve suriyenin, asirilik yanlisi islamci akimlarin etkinlik gösterdigi ve azinliklari ezdigi bir meydana dönüsmemesi icin güvence istiyor. Bizim gözlerimiz, suriye deveriminin islamlasmasina karsi tetikte. Gelecekteki savasimiz bu olacak." dedi.

Not: Allahin laneti üzerine olsun ey kafir !!!
 
Çay-Şakird Çevrimdışı

Çay-Şakird

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
türk kurtuluş savaşına dönmemeli suriyedeki olaylar,inşallah dönmez.
 
Y Çevrimdışı

Yavuz_Selim

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Ebu Qattal, bu haberi nereden kopyaladığını bilmiyorum (büyük ihtimalle İran-Şia lobisine ait sitelerden birisinden kopyalamışsındır) ama bu haberin yalanlandığını biliyorum.

Ayrıca sadece benim gördüğüm kadarıyla; bu haber bu forumda konu olarak en az 3 kez açıldı!

Bu haberi türkçeye çevirip yayan Türkiye'deki İran-Şii lobisidir.

İmam Şafii: ''Şiiler kadar yalancı insanlar görmedim.''
 
Y Çevrimdışı

Yavuz_Selim

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Yüksek Askeri Konsey Başkanı Mustafa eş-Şeyh, el-Hayat’ın “İslamcılarla savaş” ibareli haberini yalanladı.

Suriye dışında bulunan Askeri Konsey başkanı Tuğgeneral Mustafa eş-Şeyh’in, el-Hayat gazetesine yaptığı ve içinde “İslamcılarla savaşılacak” ibarelerinin yer aldığı iddia edilen açıklamasının ardından gelen tepkiler üzerine eş-Şeyh, yeni bir açıklamada bulundu. Aşağıda bu açıklama ile ilgili haberimiz yer almakla birlikte, gelişmelerle ilgili bazı konulara açıklık getirmenin de zorunluluğu ortadadır.

Bilindiği üzere, Suriye ordusundan ayrılan askerler muhalefetin genel çatısını temsil etmesi hasebiyle Özgür Suriye Ordusu çatısı altında toplanmaktaydı. Azınlıkta da kalsalar sesleri yükseltilen farklı kimliklerden unsurların da yer aldığı bu çatı altında farklı siyasi görüşlerin de varlığı bilinmeyen bir husus değildi. Başından bu yana Suriye İhvanı, bu farklılıkların direnişe zarar vermemesi noktasında azami bir çaba içerisindeydi.

Silahlı direnişin başladığı dönemden bu yana muhalefet çatısı altında olsa da Suriye direnişine dışarıdan komuta eden ve Özgür Suriye ordusuna dahil olmayan kesimlerin yaptıkları bazı açıklamaların İhvan’ın yönelimleri ve öncelikleriyle çeliştiği görülebilmekteydi. Özellikle Batı medyasına verilen demeçlerde, katliamların bir an önce durdurulması adına Hür ordu içerisindeki İslami direniş unsurlarının ve İhvan’ın politikaları ve açıklamalarıyla çelişen demeçlerin de yansıdığı olmuştu. Elbette pek çok tekzibe ya da şerhe maruz kalanlar da cabasıydı.

El-Hayat’ın çarpıtarak verdiği ve eş-Şeyh’in tekzip ettiği açıklamasında da görüldüğü üzere eş-Şeyh’in “İslamcılarla savaşılacak” anlamında sarfettiği sözlerin, İhvan’ı kapsamadığı ve kapsamayacağı çok açık olduğu halde, bu ifadeler bir takım kesimler tarafından genel anlamda muhalefetin, direniş unsurlarının ve Özgür Suriye Ordusunun genel kanaati ve duruşu imiş gibi yansıtıldı. Bununla da kalınmayıp, Özgür Suriye Ordusunun, başından bu yana Batılı güçlerin istekleri doğrultusunda örgütlenmiş bir yapı olduğuna dair karine olarak lanse edildi. Zaten bu kara propagandayı dillendirenler, aynı zamanda Suriye İhvan’ının hem siyasi muhalefet olarak, hem de Hür Ordu içerisinde gücünün abartıldığı yargısını kamuoyunda pekiştirmeye çalışan kesimlerdi.

Mustafa eş-Şeyh’in kimliği, muhalif duruşu ve İhvan’la arasındaki mesafenin varlığı bilinmekle birlikte, yaptığı açıklamanın Batılı güçleri tatmin etmeyi amaçlayan bir mesaj taşıdığı çok açıktı. Tekzibinde de yer aldığı üzere, ifadesinde Suriye muhalefetinin Suriye halkı nezdindeki en güçlü temsilcisi olan İhvan’ı kastetmediği de netlik kazanmaktaydı. Aynı zamanda eş-Şeyh’in açıklamasının ardından gelen güçlü tepkiler de direniş güçlerinin kimliğinin niteliği ve birlikteliğinin sağlamlığına ilişkin göstergelerdi. Velev ki Askeri Konsey’i temsil eden eş-Şeyh’in el-Hayat’a verdiği bu mülakat baştan sona doğru olsa ne olurdu? Bu açıklama, bütün bir Suriye direnişine kara çalmak için malzeme olmaya yeterli görülmüş olacak ki, haber üzerinden, propagandif ya da dezenformasyon olma özelliği hiç hesaba katılmadan, farklı kaynakların açıklaması beklenmeden bir anda fırtına estirildi.

Bu açıklama, tüm Özgür Suriye ordusuna kara çalmak için adeta fırsat bilindi.

Çarpıtılan ya da direnişin genelini temsil etmeyen bir açıklamadan yola çıkılarak, mal bulmuş mağribi misali eş-Şeyh’in kimliğinin direnişin genelini temsil ettiği gibi bir algı oluşturup, ardından da “İşte işbirlikçi Hür Ordu!” vaveylalarıyla tozu dumana katmanın anlamı nedir? Bir takım malum web siteleri marifetiyle, facebook ve twitter üzerinden de fırtınalar kopartılarak yaygınlaştırılan bu tutumun, vicdan körlüğünü “işbirlikçilik” edebiyatıyla pekiştirmekten ve direnişe kara çalarak zihinleri bulandırmaktan başka bir işlevi var mıdır?

***

Yüksek Askeri Konsey Başkanı Mustafa eş-Şeyh, el-Hayat’ın “İslamcılarla Savaş” İbareli Haberini Yalanladı

Londra’dan yayın yapan El-Hayatgazetesi, Yüksek Askeri Konsey Başkanı Tuğgeneral Mustafa eş-Şeyh’in, Esed sonrasında savaşın özellikle İhvân’a ve tüm İslamcılara karşı olacağını söylediğini iddia etti. İddiaya göre eş-Şeyh, İhvân’ı bütün muhalifleri kontrol etmeye çalışmakla, Özgür Suriye Ordusunun da Esed sonrası net bir planı olmamakla suçladığı iddia ediliyordu. (Haberin orjinal kaynağı: Dar Al Hayat)

Bisân eş-Şeyh imzalı haberin Baas ve İran eksenli çeşitli yayın organlarında bir dezenformasyon argümanı olarak kullanılması üzerine eş-Şeyh’e ulaştık. Tuğgeneral eş-Şeyh söz konusu haberin maksatlı olarak çarpıtıldığını ve kendisine ait olmayan ibareler eklendiğini ifade ederek el-Hayat’ı yalanladı.

Tuğgeneral Mustafa eş-Şeyh’in Haksöz Haber’e yaptığı açıklama şöyle: “Hiç şüphe yok ki İhvan-ı Muslimin Suriye muhalefetinin en önemli parçalarından biridir. Biz Muhalefetin tüm kesimlerini saygıyla karşılıyor ve kabul ediyoruz. Ben, kendisini İslam’a nispet edip devrimin gerçekleşmesini uzatacak karanlık yapıları kastettim. Bunu muhabir hanıma özellikle de vurguladım. Sözlerimin tümünü yayınlayacaklarına dair kendilerinden söz de aldım. Onlar ise ben sanki İhvan dahil tüm İslamcıları hedef alıyormuşum gibi yansıttılar. Ancak el-Hayat’ın bu tutumu hem gazetecilik ahlakı hem de siyasi açıdan manidardır.”

Haksöz Haber
 
Y Çevrimdışı

Yavuz_Selim

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Beşşar Esed kafiri aylar önce bir İngiliz gazetesine verdiği demeçte, laik Arap milliyetçileri olarak Suriye'de İslamcılara karşı savaştıklarını söylemişti.

Ama nedense Suriye'li müslümanlara karşı, Beşşar Esed kafirini destekleyen birçok İrancı Beşşar Esed'in bu sözlerini görmezden gelmişti..

Hadi eğer gerçekten bu general bazı batılı ülkelerin desteğini kazanmak amacıyla Beşşar Esed'den sonra Suriye'li ''İslamcılara'' karşı savaşacağını söylediyse bile, bu generalin Esed'den sonra kendileriyle savaşacağını söylediği bu Suriye'li ''İslamcılar'' zaten şuan Beşşar Esed kafirine karşı savaşıyorlar!..



Esed: Savaş İslamcılar İle Milliyetçiler Arasında

Esed, ülkedeki mücadelenin 'İslamcılarla Arap milliyetçileri (sekülerist)' arasında yaşandığını savunarak, "1950'lerden bu yana Müslüman Kardeşler ile savaşıyoruz ve hala savaşmaya devam ediyoruz." diye konuştu.

29396.jpg


31 Ekim 2011 Pazartesi 18:21

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed, ülkesine müdahale edilmesi halinde bunun "depreme" yol açacağını ve "büyük bir yıkıma" sebep olacağını söyleyerek, Batılı güçleri sert bir dille uyardı.

Suriye'deki isyanlardan sonra ilk kez Batılı medyaya açıklama yapan Beşşar Esed, Batı'nın ülkesi üzerindeki baskıyı arttırdığını söyleyerek, rejime yönelik müdahalenin ikinci "Afganistan'a" sebep olabileceğini iddia etti.

Sunday Telegraph'a konuşan Esed, "Suriye, birçok yönden Mısır, Tunus ve Yemen'den çok farklı. Tarihi farklı. Siyaseti farklı." diyerek isyanlara yönelik diğer Arap Baharı ülkelerinden farklı şekilde tepki vereceklerini ima etti. Örnek verdiği ülkelere, sonuna kadar askeri mücadelesini sürdüren Kaddafi'nin ülkesi Libya'yı göstermemesi dikkat çekti.

Suriye'nin bölgenin 'merkez ülkesi' olduğunu kaydeden Esed, "Bizim ülkemizdeki fay hattı diğerlerinden farklı. Eğer ülkemizin zemini üzerinde oyun oynarsanız, büyük bir depreme sebep olabilirsiniz. Farklı bir Afganistan görmek ister misiniz? veya onlarca Afganistan?" diyerek Batıyı uyardı.

Suriye'deki problemin bütün bölgeyi ateşe atacağını ileri süren Beşşar Esed, "Eğer amaç Suriye'yi ikiye bölmekse, bu tüm bölgeyi ikiye bölmek anlamına gelir." şeklinde açıklamada bulundu.

Olayların başında kendi askerlerinin birçok hata yaptığını itiraf eden Esed, şimdi ise sadece 'terörist grupları' hedeflediklerini vurguladı.

Esed, ülkedeki mücadelenin 'İslamcılarla Arap milliyetçileri (sekülerist) arasında yaşandığını savunarak, "1950'lerden bu yana Müslüman Kardeşler ile savaşıyoruz ve hala savaşmaya devam ediyoruz." diye konuştu.

haksozhaber.net



Beşşar Esed: “Her adımı atarım ama din eksenli, şeriat partilerine izin vermem. Laikliğe zarar verecek örgütlenmeye izin vermem. Bana baskı yapan devlet adamları aynaya bakıp kendi laikliklerini sorgulasın. Olayların arkasında farklı gruplar var. Samimi reform isteyenlerin dediklerini yapacağım. Ama bir de şeriatçılar var: El Kaide ve Müslüman Kardeşler. PKK Türkiye için neyse, Müslüman Kardeşler de bizim için o. Türkiye’nin Müslüman Kardeşler’in hamisi gibi davranması bizi üzüyor”

haber7.com
 
Y Çevrimdışı

Yavuz_Selim

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Suriye tüm kirli yüzleri ifşa ederken...

Önce Irak'ta öldürdüler.

ABD işgaline direnen, onurunu teslim etmeyenleri kadınıyla, çocuğuyla, erkeğiyle birer birer bulup, efendileri Amerika'nın desteğiyle katlettiler.

Sustuk.

Ümmetin maslahatı, her şeyin üstündeydi.

Üstelik Irak'ta kaos vardı. Direniş diye söylenen şey, üç beş teröristin pazar yerlerinde, orada burada kendini patlatmasından ibaretti. Birilerinin dediği gibi, at izi it izine karışmıştı. Bize göre asla öyle olmamıştı ya. Olsundu. Susmak lazımdı.

Türkiyeli Müslümanlar Irak işgali konusunda savaş başlarken büyük ses çıkarmışlardı fakat; savaş ilerleyip de mezhep eksenine kaydığı haberleri yoğunlaşınca sükutu tercih etmişlerdi. İşte böylesi bir suskunluğun olduğu bir vasatta ne yapabiliriz diye düşünüyorduk. Bir grup arkadaşla birlikte bir gece organize etmeye karar vermiştik: Irak Halkıyla Dayanışma Gecesi. Ebu Garip işkencehanesinin en meşhur mağduru Hacı Ali el-Kaysi'yi çağıracak ve işgal gerçeğini birinci ağızdan Müslümanlara anlatabilecektik. Gerçekten de gece büyük bir katılımla olmuştu. Fakat, biz Hacı Ali'yi götürdüğümüz her yerde, ona kısa bir hatırlatma yapıyor; Irak'ta Şii yönetimin Sünni halka zulmettiğinden bahsetmemesini öğütlüyorduk. O ise biraz kızgın, fakat daha çok bizi mahcup etmemenin telaşıyla yutkunuyor, derdini içine atıyordu. Hacı Ali'ye refakat eden kardeşimiz cümlelerini çevirirken hayretini gizlemiyor, ama "Bu olayı da anlatmayalım, fitne büyümesin!" diyordu.

Yine sustuk. Mezhepçilik fitnesine bir odun da biz taşımayalım istedik.

Oysa ki, onların susmaya, durmaya hiç niyetleri yoktu.

Filistinli muhacirler, Bağdat'tan IİDK lideri El Hekim'e bağlı Bedir Tugayları tarafından sürülürken de sustuk. Mehdi Ordusu, Bedir Tugaylarıyla el ele verip Felluce'yi ABD bombardımanı eşliğinde yok ederken de tüm suçu işgalciye attık, bu katilleri ifşa etmedik.

3 milyon Iraklı, Sünnilerin hakim olduğu El Anbar'a, Musul'a, Diyala'ya doğru kaçarken, suçlunun işgalci ABD olduğunu söyledik. Azamiye'nin etrafı tıpkı Siyonistlerin yaptığı gibi yüksek duvarlarla çevrilip, İmam-ı Azam Külliyesi ve etrafındaki mahalle tecrit edildiğinde de tepki vermedik. Mezhepçilik fitnesine bir odun da biz taşımayalım istedik.

Ümmetin kahraman evlatları bedenlerini teker teker çıkartıp, işgalcilerin üzerlerine fırlatırken, ABD'nin Irak'ı teslim ettiği Dava Partisi, Sadrcılar, El Hekimciler "mezhepçi, tekfirci, terörist vs.. gibi uzayan bir listeyle" arkalarından seslendiler, biz ise onlara itibar ettik. Üzerlerine yarım ton bomba atılıp, paramparça edildiklerinde arkalarından mağfiret bile dilemedik. İmtina ettik; çünkü, haklarında arkalarından güzel bir söz söyleyemeyecek kadar çok yalan dinlemiştik. Direniş ve direnişçiler hakkında yalanların gündeme boca edildiği bu ortam yüzünden oluşan derin saflaşma, direnişçi kardeşlerimizin yaptığı hataları da makul bir düzeyde tartışma zeminini ortadan kaldırdı.

***

Iraklı kardeşlerimizin kanları henüz kurumadı.

Şimdi Suriyeli bebekler, babalarının kucağında, paramparça olmuş bedenleriyle gözlerimizin içine bakıyorlar: Bizi yeniden terk edecek misiniz?

Mermiler mi büyük, bedenler mi küçük?

Bir değil, binlerce çocuk.

Nusayri Baas diktası katlederken bebeklerimizi, yardakçıları yalan haberlerle takviye ediyorlar karanlık cephelerini. Unutmayacağız artık. Vallahi. Ve billahi.

***

Ya Rabbi, kardeşlerimizi katleden azgın fitneci ve yalancılardan beriyiz.

Onların Türkiye'deki ve dünyanın farklı yerlerindeki propagandistlerinden;

İslam'a ve Müslümanlara karşı her türlü kirli düzenlerle işbirliği yapanlardan;

Hatay'da katil Esad'ın posterleriyle yürüyüp, "kanını canını Esad'a feda" etmekten bahsedenlerden;

Bu çirkin eylemi "Türkiye halkının Esad'a desteği" gibi yayınlayarak kimlerle "vahdet" yaptığını açıkça ortaya koyanlardan;

Zulümleri meşrulaştırmak için bin türlü takla atanlardan;

Yalan ve hilelerle Suriyeli Müslümanların onurlu direnişlerini karalamaya çalışanlardan;

Sırf İran ve Hizbullah'ın çıkarları için Kafkasya'nın katili Rusya'yı, Türkistan'ın katili Çin'i kardeş bilenlerden;

Irak'ta işgalcilerle kol kola gezip, katillerin sofralarından kalkmayıp, sözde "direniş hattı"ndan bahsedenlerden;

Lübnan Ordusunu, güneyin işgali sırasında İsrail askerlerini çaya davet ettiği için haklı olarak "hain, işbirlikçi" diyerek tanımlayan, fakat aynı Lübnan Ordusu, Nehr-ul Berid'de Filistinli Müslümanları -Feth-ul İslam'a bağlı mücahidleri- katlederken "Lübnan Ordusu meşru bir ordudur, iç karışıklığa elbette müsaade edemez" diyen ikiyüzlülerden;

Müminlerin annelerine, Hulefa-i Raşidin’e hakaret edenlerden;

Ağızlarından vahdeti düşürmeyip, en büyük mezhep bağnazlığı yapanlardan BERİ OLDUĞUMUZU ikrar ediyoruz.

Şeytan'ın ve şeytanca hilelerin peşinden gidenlerden, Şeytan'ın askerlerinin şerrinden sana sığınıyoruz.

***

Ey Rabbimiz! Suriyeli kardeşlerimize, Nusayri-Baas diktasına, Katil Hafız Esed’in oğlu Beşşar Esed katiline, bu katilleri destekleyen mezhepçi, taifeci örgüt ve devletlere ve küresel emperyalistlere karşı direnişlerinde yardım et.

Biz onların her türlü baskı ve zulme rağmen, senin yolunda olduğuna ve senden başka hiç kimseden yardım dilemediğine şahidiz. Komplo ve maslahat masallarıyla ümmeti yanıltmaya çalışanlara fırsat verme!

Bu duamızı, Suriyeli kardeşlerimizi katledenlerden ve onların yardakçılarından beri olduğumuza dair açık bir beyan olarak kabul et!

Murat Özer
 
E Çevrimdışı

Et Tevhid vel Cihad

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Ebu Qattal, bu haberi nereden kopyaladığını bilmiyorum (büyük ihtimalle İran-Şia lobisine ait sitelerden birisinden kopyalamışsındır) ama bu haber yalanlandığını biliyorum.

Ayrıca sadece benim gördüğüm kadarıyla; bu haber bu forumda konu olarak en az 3 kez açıldı!

Bu haberi türkçeye çevirip yayan Türkiye'deki İran-Şii lobisidir.

İmam Şafii: ''Şiiler kadar yalancı insanlar görmedim.''

Kardes bu haberi sia kaynaklarindan almadim Allah Rafizilere lanet etsin onlardan bir sey alacak degilim, dün elime gecen islami bir dergide okudum haber gayet mantikli geldigi icinde yalan haber olma ihtimalini düsünmedim.

Asagidaki yaziyi dikkatle okumanizi tavsiye ederim:

Tuğgeneral Mustafa eş-Şeyh’in Haksöz Haber’e yaptığı açıklama şöyle: “Hiç şüphe yok ki İhvan-ı Muslimin Suriye muhalefetinin en önemli parçalarından biridir. Biz Muhalefetin tüm kesimlerini saygıyla karşılıyor ve kabul ediyoruz. Ben, kendisini İslam’a nispet edip devrimin gerçekleşmesini uzatacak karanlık yapıları kastettim. Bunu muhabir hanıma özellikle de vurguladım. Sözlerimin tümünü yayınlayacaklarına dair kendilerinden söz de aldım. Onlar ise ben sanki İhvan dahil tüm İslamcıları hedef alıyormuşum gibi yansıttılar. Ancak el-Hayat’ın bu tutumu hem gazetecilik ahlakı hem de siyasi açıdan manidardır.”

Haksöz Haber
Kendisini Islama nisbet eden devrimin uzamasini isteyen karanlik yapilar kimdir sizce? Ayrica abdnin ve avrupanin kismende olsa destekledigi bu konseyin seriati getiricegine abd ve avrupanin özelliklede israilin cikarlari dogrultusundan disari cikabilecegine inaniyormusunuz?
 
Y Çevrimdışı

Yavuz_Selim

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Kardeş bu adamı savunacak değilim. Sonuçta bu adam yıllarca Baas ordusunda çalışmış bir generaldir...

Benim karşı çıktığım; İran-Şia lobisinin, bu adamın sözleri üzerinden ve bu adamın sözlerini çarpıtarak Suriye direnişini karalama çabasıdır.

Ayrıca ABD ve İsrail, Beşşar Esed'in gitmesini istemiyor. Çünkü Beşşar Esed kafiri İsrail'in favori diktatörüdür ve İsrail sınırlarının koruyucusudur. Unutma ki; Suriye'deki Nusayri-Baas rejimi Golan'ı İsrail'e peşkeş çekmiştir ama Suriye halkı ise Golan.'ın kurtarılmasını istemektedir. Zaten ABD Beşşar Esed'in gitmesini isteseydi, çoktan Suriye'ye Libya'daki gibi müdahale yaparlardı.

Suriye'ye askeri müdahale yapmak bir yana, ABD Özgür Suriye Ordusu'nun silahlandırılmasına bile şiddetle karşı çıkıyor ve Özgür Ordu'yu silahlandırmak isteyen Suudi Arabistan'ı ve Katar'ı engelliyor.

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton: ''Onları neyle ve neye karşı silahlandıracağız? Türkiye, Lübnan ve Ürdün sınırına tankları sevk etmeyeceğiz. El Kaide örgütünün Suriye'deki muhalefeti desteklediğini biliyoruz. Suriye'deki El Kaide'yi destekliyor muyuz? Hamas şimdi muhalefeti destekliyor. Suriye'deki Hamas'ı destekliyor muyuz?''

Clinton'ın da söylediği gibi; Suriye'de İslam düşmanı Nusayri-Baas rejimine ve Beşşar Esed kafirine karşı cihad eden ve el-Kaide'nin bir kolu olan Nusret Cephesi de vardır.

Özgür Suriye Ordusu ise halka kurşun sıkmak istemedikleri için Suriye Ordusu'ndan firar eden askerlerden oluşmaktadır. Özgür Ordu'nun nüfusunun 100.000'i bulduğu söyleniyor.

Ayrıca o tuğgeneral gibi Baas Ordusu'ndan firar edip muhaliflere katılan çok sayıda general bulunmaktadır. Sadece Türkiye'de 10'dan fazla Suriye'li general bulunmaktadır.

Mesela ağaşıdaki videoda (havacı) Tuğgeneral Muhammed Yahya Bitar, Suriye Ordusu'ndan ayrılıp Özgür Suriye Ordusu'na katıldığını açıklıyor...

Bu komutanın arkasındaki tevhid bayrağı benim dikkatimi çekmişti..


Türkiye'deki İran-Şii lobisi bu tevhid bayrağını haber yapmaz tabi!..
 
E Çevrimdışı

Et Tevhid vel Cihad

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Kardes abd ve avrupanin Suriyedeki hareketin önüne gecmelerine imkan yoktur yine malumunuzdurki abd nin suriyeye asker sevkiyati noktasinda karadan bir mudahale yapmasina gücü kalmamistir türkiye girmek istiyor ama iran rusya ve cin le iliskilerinin bozulmasindan cekiniyor bu konuda abd kendine garanti veremiyor suanda bütün devletler biliyorki besar esad eninde sonunda devrilecek abd ve müttefik devletleri bunu gayet iyi biliyor bunlarin tek korkusu islami bir suriye devletinin kurulmasidir bu ayni zamanda israilinde sonu olacagi gayet aciktir. abd ve muttefikleri islami bir devlet kurulmamasi icin ellerinde mevcud olan tüm kartlari kullanacaktir. Yukardaki bahsi gecen haberrde ki konsey üyeleri abd ve müttefiklerinin cizmis oldugu dogrultuda ilerleyecegione dair güvence vermedikten sonra suriyede uzun yillar devam edecek bir kaos ortami en basta israilin ve abd nin isine gelir bu yüzden bu devrimi kesinlikle abd ve müttefikelri desteklemez yada destekleri lafta kalir.
Ayrica bu baas ordusunda görev yapmis olan daha sonra özgür suriye ordusa katilan bu subay ve genarellerin islami bir suriye devleti icin mucadele ettikleri inandirici degil bu insanlar gercekten tevhidi bilselerdi simdiye kadar baas ordusunda durmalari biraz düsündürücü olurdu.Müslümanlar suan benimn bildigim Suriyede 4 tane Allahin nizamini getirmek isteyen Mucahid gurub var bizim desteklemimiz gereken onlardir hür ordusunu besar gittikten sonra görecegiz asil niyetlerini yukardaki kardesinde belirttigi gibi kurtulus savasinda atatürkün uyguladigi senaryo uygulaniyor Allahu alim....
 
Üst Ana Sayfa Alt