Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Mal ve Can Kaygısı

Ö Çevrimdışı

özgürlüğe hasret

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Nefsin bir özelliği de mala ve cana tutkuyla bağlı olmasıdır. Bu nedenle de nefs insanları sürekli olarak bu iki konuda hırsa kapılmaları yönünde teşvik eder. Ancak
"Andolsun, mallarınızla ve canlarınızla imtihan edileceksiniz..." (Al-i İmran Suresi, 186)ayetiyle de bildirildiği gibi mallar ve canlar tutkuyla bağlanmak için değil, insanların denenmesi için yaratılmıştır. Allah bu dünyevi değerlerin peşi sıra gitmek yerine, bunları Allah'ın rızasını kazanma yolunda seve seve ortaya koyabilenleri cennetle müjdelemiş, büyük kurtuluş ve mutluluğa da ancak bu yolla ulaşılabileceğini şöyle bildirmiştir:


Hiç şüphesiz Allah, mü'minlerden -karşılığında onlara mutlaka cenneti vermek üzere- canlarını ve mallarını satın almıştır. Onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve öldürülürler; (bu,) Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da O'nun üzerine gerçek olan bir vaaddir. Allah'tan daha çok ahdine vefa gösterecek olan kimdir? Şu halde yaptığınız bu alışverişten dolayı sevinip-müjdeleşiniz. İşte 'büyük kurtuluş ve mutluluk' budur. (Tevbe Suresi, 111)
İşte inananların, bu ayetin bir gereği olarak mallarını ve canlarını tutku haline getirmekten şiddetle kaçınmaları gerekir. Hiç şüphesiz nefisten bu yönde telkinler ve teşvikler gelecektir. Ancak Allah'ın bu vaadinin şuurunda olarak bir Müslümanın nefsine uyması mümkün değildir. Çünkü dünya hayatında maldan ya da candan yana kazanılabilecek hiçbir menfaat, sonsuz ahiret nimetleriyle kıyaslanamaz. Bu nedenledir ki Allah ayetinde "yaptığınız bu alışverişten dolayı sevinip müjdeleşiniz" şeklinde buyurmaktadır. İnsan dünya hayatında kazandığı maddi değerlerden ancak çok kısa bir süre yararlanabilecek, ardından da hem bedenini hem de yığıp biriktirdiği malını ölümle birlikte terk etmek zorunda kalacaktır. Allah'ın ahirette verecekleri ise sonsuza dek insanın kurtuluşuna ve mutluluğuna vesile olacaktır.

can ve mal kaygısına kapılındığında insanın halisane bir kalple Allah'a yönelebilmesi, Allah'a gereği gibi teslim olup, ihlasla hareket edebilmesi mümkün olmaz. Nefsinde gizlediği bu tutkular onu gizliden gizliye yönlendirecek ve Allah'ın rızasından yana değil, hep kendi menfaatlerinden yana davranmasına neden olacaktır. Örneğin malca ihtiyaç içerisinde olan bir kimse gördüğünde ona destek olup infakta bulunması gerekirken, o kendi menfaatlerinden yana tavır koyacaktır. Oysa ihlasa uygun olan"Kendilerinden önce o yurdu (Medine'yi) hazırlayıp imanı (gönüllerine) yerleştirenler ise, hicret edenleri severler ve onlara verilen şeylerden dolayı içlerinde bir ihtiyaç (arzusu) duymazlar. Kendilerinde bir açıklık (ihtiyaç) olsa bile (kardeşlerini) öz nefislerine tercih ederler. Kim nefsinin 'cimri ve bencil tutkularından' korunmuşsa, işte onlar, felah (kurtuluş) bulanlardır."(Haşr Suresi, 9) ayetiyle de bildirildiği gibi ihtiyaç içerisinde bile olsa insanın malını bir başkasına seve seve verebilmesidir.



 
ruveyda Çevrimdışı

ruveyda

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
ALLAH RAZI OLSUN KARDEŞİM.......DÜNYALIK KAYGILARI BİR TARAFA BIRAKIP HAKKIYLA ALLAHA KUL OLALIM İNŞALLAH............SELAMETLE
 
Üst Ana Sayfa Alt