Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Makale Kemalistler ve Müslümanlar

Mubadil Çevrimdışı

Mubadil

t.me/hendekehli0
İslam-TR Üyesi
Türkiye’deki gergin ortamı gördükçe, hakkında uzun fikir yürütmeler ve istişareler yapılması gereken birtakım konular yeniden karşımıza çıkıyor. Kuşkusuz bu konuların başında, cemaatleşmenin gerekliliği gelmektedir.
Dünya Müslümanlarını tek bir çatı altında toplayan hilafet nizamının ilga edilmesi ve cumhuriyetin kuruluşu sürecinde bu ülkede yapılan hemen hemen tüm inkılaplar İslam’ı ve Müslümanların birliğini sağlayan temelleri çökertmek için olmuştur.
Yönetimin laikleşmesi, İslami eğitimin yasaklanıp Batı kayaklı bir eğitim sistemine geçilmesi, şer’i mahkemelerin kapatılıp yerine Avrupa devletlerinden derleme kanunları ölçü alan mahkemelerin kurulması, alfabenin değiştirilmesi, kadın hakları altında fesadın yayılması, şapka ve kıyafet kanunu, medrese ve tekkelerinn kapatılması, alimlerin asılması gibi kemalizm reformlarının hepsi bu amaçla yapılmıştır.

Günümüzde -özellikle Arap Baharı ayaklanmalarından sonra- Ortadoğu’da hızlı bir değişim yaşamakta. Bu değişimden nasibini alan Türkiyeli Müslümanlar arasında da -dünyevileşmenin yanında- bir bilinçlenme yaşandığın tanık olmaktayız. İkinci adımı eylem olması beklenen bu bilinçlenme durumu, cumhuriyet rejimini kuran Kemalist taifeyi oldukça rahatsız etmektedir.

Hilafetin kaldırılması döneminden bu yana Müslümanları dışlayan ve horlayan Kemalistlerin bu tavırları, artık özgüven sahibi ve Müslümanlığı ile onur duyan bir kesimin bilinçli tepkileri ile karşılaşmakta ve Kemalistlerin son dönemde dozu artan bu tavırlarına bir tepki olarak Müslümanların da tavırlarının dozunun artması beklenebilir.

Varmak istediğim husus, Kemalist kesimle Müslümanların karşılaşmasının er ya da geç gerçekleşmesinin kaçınılmazlığıdır. Zira yönetime gelmeleri ve yeterli güce ulaştıklarını düşünmeleri durumunda, kuruluş döneminde Müslümanlara karşı yürütülen en ağır baskıların tekrarlanması işten bile değildir.
Dünyanın farklı yerlerinde çok kısa zamanlar içerisinde ne kadar büyük değişim ve dönüşümlerin yaşandığını hepimiz görüyoruz.

Böyle bir durumda, Müslümanların yanında duracak ne İnsan Hakları Mahkemeleri ne de Barış Gücü orduları olacaktır.
Gelişmeler, Mısır’da Sisi’nin, Suriye’de Beşşar Esed’in, Filistin’de Yahudilerin yaptıklarının karşısında verilen tepkilerden farklı olmayacaktır.
Eğer şimdiden bu acı tabloyu görmez, tedbir almaya ve hazırlık yapmaya başlamazsak, benzer karanlık tabloların gerçekleşmesi kaçınılmaz olacaktır.
Zira gidişat buraya doğru ilerliyor.

— Muhammed Atta
 
Üst Ana Sayfa Alt