Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Kadın ve Erkeklerin Birbirleri Üzerindeki Hakları Nelerdir?

Cougar57 Çevrimdışı

Cougar57

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Esselâmu aleykum Kardeslerim..

Son zamanlarda yakinda insallah evlenecegim olan nisanlim ile bir konuda anlasamadigimiz yerler oluyor bunlardan birisi:

Kadinlar Erkeklere bir Hediyemis ve onun icin Kadinlarin Sevgi ve Ilgi beklemeleri normal ve Karsi tarafada aynisini vermek zorunda degillermis bu dogrumudur ?

Kur´an i Kerim´de bu konu hakkinda ne yazilidir?
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
İslam'da Kadının Kocası Üzerindeki Hakları

Kadının.jpg

Kadın da tıpkı erkek gibi doğar, erkek gibi insan yavrusudur. Şefkatte ve hediyede aralarını ayırırlarsa, anne baba sorumlu olurlar. Peygamberimiz (s.a.v.)'in vasiyyetini gözetmemiş olarak şefaatten mahrumiyeti hak ederler. Câhiliyyet duygularının insanlarda zaman zaman depreşeceğini bildiği için, Efendimiz (s.a.v.) kız çocuklarının, eğitimini özellikle vurgular ve "üç, iki, hattâ bir kız çocuğunu, haklarını koruyarak yetiştiren babanın, Cennette kendisiyle beraber olacağını" (İbn Mâce, edeb: 3) buyurur.

Çocuğun kız doğmasında da erkekte olduğu gibi, "şükür" olarak "akîka" kurbanı kesilir. İsmi güzel verilir, zorunlu eğitimi yaptırılır. Gerekli cinsel bilgileri anneden alır. Kur'ân'da ve Sünnette ilme teşvik eden hiç bir nas, kadınları bundan ayırmaz. Evlenirken ağırlığını koyar, damat adayından istediği kadar "mihir" alır. Mihir onun Allah tarafından belirlenmiş en tabii hakkı ve hayat garantisidir. Harcama sahası, meşru çerçevede tamamen kendi iradesine bağlıdır.

Aile reisliğini adilane yapmak:
Erkek, üstlendiği büyük sorumluluğun bir karşılığı olmak üzere aile reisliği makamına oturur. Çünkü o, bedenen daha kuvvetlidir ve aileyi idare etmek için daha güçlüdür. Kadın, tıpkı gül gibidir; gül, yakıcı güneşe, rüzgâra ve kasırgaya dayanamadığı gibi kadın da, ağır ve yıpratıcı sorumluluklara dayanamaz.

Şu bir gerçek ki: Devletlerde, milletlerde, iş yerlerinde, ailelerde huzurun sağlanabilmesi için, son sözü bir kişinin söylemesi lazımdır. Her kafadan bir ses çıkarsa huzur olmaz.
ALLAH Teâlâ:

Erkekler kadınlar üzerine hâkimdirler, kadınların yöneticisi ve koruyucusudurlar. O sebeble ki, ALLAH onlardan kimini bazı hususlarda, kiminden üstün kılmıştır. Bir de erkekler kendi mallarından harcama yapmakta, infak etmektedirler…” (Nisa suresi: 34)
“…Kadınların da ödevlerine denk belli hakları vardır. Ancak erkekler, kadınlara göre aile reisliğinden ibaret olan bir derece üstünlüğe sahibdirler. ALLAH azîzdir, hakîmdir.” (Bakara sûresi: 228)
Âyet-i kerimeleri ile ailede son sözü söylemeyi erkeğe vermiş, erkekleri kadınlar üzerine hâkim kıldığını bildirmiştir.
İslâm’da aile dirliği kocanın hâkimiyetine dayandırılmıştır. Ayet-i kerime, ailede erkeğin reisliğini esas kılmıştır. Ama bunu nafaka temin etme sebebine bağlamıştır. Nafakanın temini itaati gerektiren bir hukuk getirmektedir.
Erkeklerin maddi ve manevi özellikleri ile ekonomik rolleri onların aile reisi olmalarını tabiî kılmıştır. Aile küçük bir toplumdur. Toplum düzenle yaşar. Düzen ise bir reisi, bir idareciyi zaruri kılar. İslâm’da devlet başkanından aile reisine kadar her idareci ilâhî talimata göre hareket etmek, yönetmek mecburiyetindedir; şu halde onlara itaat bu talimata itaat demektir.
Bunun için kadın, düşüncesini söylemeli fakat son sözü kocasına bırakmalıdır. Erkek yanlış bile yapsa, dine uygun yapıldığı için, ALLAH Teâlâ o işin neticesini hayra çevirir. Evde senin dediğin, benim dediğim olacak kavgası olursa o evde huzur olmaz.

2- Diktatörlükten sakınmak:
Erkek, her ne kadar ailenin reisi ise de, gelişigüzel emir ve yasaklamada bulunmaktan sakınmalıdır; eşinin ve çocuklarının görüşlerini dikkate almalı, evin idaresinde, onun fikrini sormalıdır. Kendini beğenmişlik ve yersiz sıkmalar, ailede diktatörlük düzeninin hâkim olmasına sebeb olur; sağlıklı aile ilişkilerine ve çocukların doğru biçimde eğitilmesine zarar verir. Erkeğin aile müdüriyetinde başarılı olması, ancak aile fertlerinin gönüllerine taht kurmasıyla mümkündür.


3- Hanımıyla güzel geçinmek, onu himaye etmek ve onunla kaynaşmak:
Erkek, kadına son derece şefkatli ve iyi muamele yaparak ailenin huzur ve geçimini sağlamalıdır. Eve geldiği zaman güler yüzle selâm verip tatlı dil ile hal hatır sormalıdır.
Cenab-ı Hak şöyle buyurur:

Onlarla yani hanımlarınızla iyi geçinin. Eğer kendilerinden hoşlanmadınızsa, olabilir ki bir şey hoşunuza gitmez de, ALLAH Teâlâ ondan bir çok hayır takdir etmiş bulunur.” (Nisa Suresi: 19)
Ebû Hurayra (r.anh)’den rivayete göre Peygamber (s.a.v.) Efendimiz:
Mûminlerin iman bakımından en mükemmeli, ahlâkı en güzel olanıdır ve sizin en hayırlınız da, hanımlarına karşı ahlâk bakımından hayırlı olanınızdır.”
(Tirmizî, Radâ: 11, No: 1162, 3/457; Ebu Dâvud, Sünnet: 16, No: 4682) buyurdu.
Ali (r.anh)’den rivayete göre Peygamber (s.a.v.) Efendimiz:
Sizin en hayırlınız, hanımına karşı en hayırlı olanınızdır. Ben de hanımıma karşı sizin en hayırlı olanınızım. Kadınlara ancak kerim olanlar ikram, kötü olanlar da ihanet eder.” (Muslim; Birr, 149) buyurdu.

Ebû Hurayra (r.anh)’den rivayete göre Rasûlullah (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurdu:
Bir mûmin erkek, bir mûmin kadına buğzetmesin! Çünkü onun bir huyunu beğenmezse, bir başka huyunu beğenir.”
(Muslim, Rada’: 61, No: 1469)

Bazı yörelerde erkeğin karısına karşı nazik davranması kılıbıklık olarak değerlendirildiği için iyi davranışlar hep kadınlardan beklenmiş; sertlik, kabalık ve kendi başına buyruk olma erkeklerin tabii hakkı gibi sayılmıştır. Hâlbuki İslâmiyet, erkeklerin eşlerine karşı hoşgörülü olmalarını, kaba ve sert davranışlardan sakınmalarını istemiştir!!



İslamda Erkeğin; Karısı Üzerindeki Hakları
koca.jpg

1- Kanaatkarlık:
Çünkü kanaatkar olmak kalp rahatlığının sebebidir. Bir kadın arsızlık ve açgözlülük ederek efendisini, kendisinden ve evinden soğutmaktan sakınmalıdır. Kanaat; kafi gelecek miktar ile yetinmek tamahkarlık etmemek demektir.

2- itaatli olmak:
Peygamberimiz (s.a.v.)" Bir kadın, kocası kendisinden memnun olarak ölürse cennete girer." buyurmuşlardır.

3- Temiz olmak:
Kocanın göreceği yerlere itina ile dikkat etmek ve temizlemek. Bilinmelidir ki, güzellik ve temizliği getiren şeylerin en güzeli sudur. Daima güzel kokular sürünmeli.

4- İhtiyaçların karşılanması:
Kocanın yemek yiyeceği vakte dikkat etmek. Uyku saatini geçirmeme. Kocanın adeti nasılsa o zamanlarda yemek ve yatağını hazırlamak.

5- Malını korunmalı:
Kocanın mal ve eşyasını korumak, çünkü mal ve eşyayı korumak iş bilmekten geçer.

6- Akrabaya saygılı olmalı:
Kocanın akrabasına ve yakınlarına hürmet etmek. Çünkü kadının kocanın akrabasına ve yakınlarına hürmet etmesi, güzel idare ve tedbirden ileri gelmektedir.

7- Sırrını saklamalı:
Kadın kocasından edindiği sırrını hiç kimseye duyurmaması. Eğer duyuracak olursa kocasının itimadını kaybeder. kadında ondan emin olamaz.

8- Saygı ve hürmetli olmalı:
Kocanın emrini yerine getirmek. ona karşı çıkmama ve asi olmamak. Eğer ona karşı gelecek olunursa onu kendine kinlendirip düşman yapma ihtimali yüksektir. Ayrıca bir koca hanımını istediği şeye zorlaması da caiz değildir ve kadın bu gibi şeyleri dinen yapmak zorunda değildir.


9- Aile içinde karı kocanın görev paylaşması:
İslamda aile, korunması gereken kutsalların başında yer alır. Bu sebeble aile başı boş bırakılmamış, bireylerini koruyacak biri aile reisi olarak en başta sorumlu tutulmuştur. Bu sorumlu kimse, sözünü dinletecek güç ve kuvvette olmalı ki,ailede haddi aşanları meşruluk çizgisinde muhafaza edip sözünü dinletebilsin.. Bu da aile içinde etkisini herkese kabul ettirecek güçte olan baba ve koca olacaktır.. İslam’da ailenin bu reisi, başına buyruk kimse değildir. Tam aksine reisi olduğu ailenin sorumluluklarını olanca ağırlığıyla yüklenen, geçimini temin etme görevini de omuzlarına alan kimse demektir. Yani baba ve kocanındır dışarıda çalışıp ailenin geçimini temin etme sorumluluğu.. Hanım aile reisi gibi dış işlerinde çalışarak, geçim temin etme zorunda değildir.
Efendimiz (s.a.v.), kızı Fatıma ile damadı Ali’yi evlendirdiği sırada, evin iç işlerini kızı Fatıma’ya, dış işlerini de damadı Ali’ye verirken: "Çeşmeden su getirmek, hamur yoğurup ekmek yapmak, evin temizliğini yapıp iç işlerini düzenlemek .. Fatıma’ya aittir. Dış işleri de Ali’nin sorumluluğundadır" tavsiyesinde bulunmuştur.
Bununla beraber, bey ev işlerine de yardım edebileceği gibi, hanımın da dış ilerinde beye destek olması da câiz görülmüştür . Nitekim Efendimiz (s.a.v.), ev işlerinde ailesine yardım etmiş, hatta evdeki bu yardımın ummetine de sünnet olduğu kitaplarımızda ifadesini de bulmuştur.

Evet, İslam’ın aile anlayışındaki ölçü aşağı yukarı böyledir:
Bey evin dış işlerini ve ihtiyaçlarını karşılamalı, hanım da iç işlerini ve hizmetlerini görmelidir. Aralarında yardımlaşma her zaman mümkündür.
Ancak hanım dış işte çalışma zaruretini duyarsa, bunun şartlarını beyiyle konuşup birlikte karar vermeli, çalışma mekan ve şartları musâit değilse bunda ısrarcı olmamalı, ailenin mutluluğunu en başta tutmalıdır.
Erkek, kadın, inanmış olarak kim iyi iş işlerse ona hoş bir hayat yaşatacağız”.. (Nahl Suresi, 97)
Ben sizden erkek ya da kadın olsun çalışan hiç kimsenin amelini zayi etmeyeceğim. Hep birbirinizdensiniz”. (Al-i İmran Suresi, 95)


evlilik.gif
 
Üst Ana Sayfa Alt