Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Iman Amelden Önce Gelir

Tevhid_ehli Çevrimdışı

Tevhid_ehli

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
İMAN AMELDEN ÖNCE GELİR

Allahu teala mükellef olan kullara öncelikle imanı emretmiş, onun sağlanması sonrası onları amelle mükellef tutmuştur.

Allahu teala şöyle buyuruyor:
“Asra andolsun ki insan hüsrandadır. An-cak iman edip salih amel işleyenler ve birbir-lerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstes-nadır.” (Asr: 1-3)

Allahu teala bu surede iman etmeyi amel yapmaktan önce zikretmiştir. Öyleyse iman amelden önce gelmektedir.

Zamanımızda insanların çoğunluğu imanı ta-nımlarken sadece Allahu tealaya, yaratıcı, rızık veren, öldüren, dirilten olması yönüyle inanmak şeklinde olduğunu sanıyorlar ve bu inancın ken-dileri için yeterli olduğunu düşünerek ibadetleri-ni gönül rahatlığıyla yerine getiriyorlar. Oysa Allahu teala kendisine sadece bu yönüyle yapı-lan inancı kabul etmediği gibi buna bağlı olarak yapılan ibadetleri de kabul etmemektedir.
Çünkü insanların çoğu Allahu tealaya bu yö-nüyle inanmalarına rağmen O’na ait bir takım hak, sıfat ve yetkileri O’ndan başkalarına veya O’nunla birlikte bir başkalarına vererek O’na denkler edinirler.

Örneğin; hakimiyet hakkı kayıtsız şartsız Al-lahu tealaya ait iken O’nun bu hakkını alarak kendileri gibi yiyen, içen, acıkan, susayan, sı-caktan veya soğuktan etkilenen, hastalanan, ölen aciz kullara verirler. Böylece bu hakkı başkala-rına vererek onları Allahu tealaya denkler, or-taklar kılmak suretiyle O’na şirk koşarlar. İşte bu kimseler asla tevhid ehli, mü’min, müslüman hükmünü hakedemedikleri için sadece bir yö-nüyle inançları ve o inanca bağlı amelleri kendi-lerine fayda vermez.

Ancak Allahu teala doğru bir şekilde tevhid edilir, O’na hem rububiyyetinde, hem uluhiy-yetinde hem de isim ve sıfatlarında gereği şek-liyle iman edilirse işte bu inanç ve bu inancın sonrası yapılan ameller Allahu teala katında kar-şılık görür.

Sadece Allahu tealaya bir yönüyle iman et-mek ya da sadece bir takım amelleri yapmak yeterli olmuş olsaydı o zaman münafıkların da iman ehli sayılmaları gerekirdi. Çünkü onlar da zahirde Allahu tealayı birleyen durumunda olup kalben inkarda olmalarına rağmen, yaptıkları ameller İslam’a uygun şekilde ortaya konmuş-tur. Buna rağmen ne zahirdeki imanları ne de yaptıkları ameller Allahu teala katında geçerli sayılmıştır.

Yine her amel yapanın ameli imandan önce-likli sayılsaydı nice tagutların namaz kılmaları, zekat vermeleri, Ka’be’yi haccetmeleri, oruç tutmaları kendilerini iman ehli olarak saymaya yeterli olur, tagut sıfatı kendilerinden kaldırılır-dı.

Zamanımızda cehalet o kadar yayılmış ki; halklar artık namaz kılmanın, zekat vermenin, oruç tutmanın, haccetmenin müslüman sayıla-bilmek için yeterli şartlar olduğunu zanneder hale gelmişler, böylece İslam’ın ilk ruknu olan tevhid sözünün manasını, mahiyetini, keyfiyye-tini anlamaz, bilmez, idrak edemez olmuşlardır.

İmam ebu Hanife şöyle der:
‘Mü’minler. imanlarından dolayı namaz kılar, oruç tutar, zekat verir, hacceder ve Allah’ı zikrederler. Yoksa namaz, zekat, oruç ve haccet-mekten dolayı iman etmiş olmazlar.

(El-Alim ve’l –Muteallim)
 
Üst Ana Sayfa Alt