Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü İmam Ebu Hanife'ye İthaf Edilen İki Söz Hadis midir?

Ebukutub Çevrimdışı

Ebukutub

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Selamun Aleyküm.

1 - Bir hadiste, "İman, süreyya yıldızına çıksa Fâris oğullarından biri elbette alıp gelir" buyuruldu. (Sahih-i Buhari) Buhari’nin diğer bir rivayetinde ise "Allah’a yemin ederim ki, din, süreyya yıldızında asılı olsa, onu Fâris oğullarından, acemlerden bir zât alacaktır"

2 - Resulullah sav şöyle buyurmuştur : Ümmetinin içinde ismi numan , künyesi ebu hanife olan bi adam olacak. O benim ümmetimin kandilidir. Ve bu cümleyi 3 defa tekrar etmiş. ( Suyuti , İbn hacer 'den tahriçle.)

Bu 2 hadisin sihhatiyle alakalı bilgisi olan abiler kardeşlerden yardım istiyorum. Mevzu hadis diyenler var. Buhari'de geçtiği için (1. hadis ) sahihliği tartışılırmı? selamun aleyküm.
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
"Ebû Hurayra (r.anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Cuma sûresi indiğinde Peygamber (s.a.v)’in yanında idik; Rasûlullah (s.a.v.), bu sûreyi okudu üçüncü ayetine gelince bir adam:
"Ey Allah’ın Rasûlu! Bize ulaşmamış kişiler kimlerdir?"
Rasûlullah (s.a.v.) cevap vermedi. Selman-ı Farisi aramızda idi. Rasûlullah (s.a.v.) elini, Selman’ın üzerine koydu ve şöyle buyurdu:
Canım elinde olan Allah’a yemin ederim ki, İman, Surayya yıldızında olsaydı; bunlardan bir kısım insanlar onu elde ederlerdi.” (Buhârî, Tefsir-ul Kur’ân: 27; Muslim, Fedail: 17)ž

Tirmizî:
Bu hadis hasendir. Ebû Hurayra’dan değişik bir şekilde de rivâyet edilmiştir. Ebu’l Gays’in ismi Salim’dir. Abdullah b. Muti’ın azadlı kölesidir ve Medine'lidir.(Tirmizi, Menakib, 3929)


230- (2546) Bana Muhammed b. Râti' ile Abd b. Humeyd rivayet ettiler. Abd; Ahberanâ, İbnu Râfi' ise: Haddesenâ tâbirlerini kullandılar. (Dediler ki) : Bize Abdurrazzek rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ma'mer Ca'fer El-Cezelî'den, o da Yezid b. Esam'dan, o da Ebû Hurayra'den naklen haber verdi. (Şöyle demiş) :

Rasulullah (s.a.v.):«Din Ulker yıldızında olsa, ona Acem'den bir adam —yahut Acem evlâdından demiş— gidecek, hattâ eline alacaktır.» buyurdular.


231- (...) Bize Kuteybe b. Saîd rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Abdu'l-Aziz (yâni İbnu Muhammed) Sevr'den, o da Ebû'l-Gays'dan, o da Ebû Hurayra'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş) :

Peygamber (s.a.v.)in yanında oturuyorduk. Anîden üzerine Cumu'a sûresi inverdi :«Onlardan diğer bir takım gönderdi ki, (faziletçe) birincilere yetişememişlerdi.» (Cumua 3) âyetini okuyunca bir adam:— Kim onlar yâ Rasûlallah! dedi.
Fakat Peygamber (s.a.v.) orta iltifat etmedi. Hatta adam kendisine bir, iki veya üç defa sordu. Aramızda Selmân-i Fârisî de vardı. Derken Peygamber (s.a.v.) elini Selman'ın üzerine koydu.
Sonra:«İman, ülker yıldızında olsa, bunlardan bazıları veya biri onu elde ederdi.» buyurdu. Bu hadîsi Buhârî «Sûratu'l-Cum'a» tefsirinde tahric etmiştir.
Acem tâbiri, Arablarca Arab olmayan müslümanlara itlâk edilirse de, burada ondan murad; Farisler yâni İran'lılardır. Nitekim Türkçede biz de onlara Acemler deriz.Hadîs-i şerif Acemlerin faziletini bildirmektedir. Acemlerden bu fazilete nail olan ilk zât Selmân-ı Fârisî (r.anh)'dir, Selmân'ın diyanet ve faziletleri mustakil bir kitap dolduracak kadar çok ve meşhurdur.
Biz buracıkta Peygamber (s.a.v.)'in :«Selman bizdendir. Ehl-i Beyt'tendir.» buyurduğunu hatırlatmakta iktifa edeceğiz.
Ali'nin de : «Selmân, Lukman gibidir.» dediği rivayet olunur.
Çok yaşamış, bir rivayette, Osman'ın hilâfeti zamanında otuzbeş veya otuzaltı tarihinde Medâyin'de vefat etmiştir. Ömer'in hilâfeti zamanında vefat ettiğini söyleyenler de vardır. Kunyesi Ebû Abdullah idi. Selmân-ı Hayr namiyle şöhret bulmuştur. Kendisini İslâm'a nisbet eder : «Ben İslâm'ın oğlu Selmân'ım!» dermiş.

***
Not :
Abdulmuizz Fida : Hadis Buhari ve Muslim'de buraya kadardır ve anlaşılan Acem olup musluman olduktan sonra İslam'a hizmet eden Farisi asıllı sahabe Selman hakkındadır. Fakat her ne hikmetse, Hadisi terceme eden (Türk, Hanefi) Ahmed Davudoğlu, bundan sonra hadisin aşağısına, olmasını istediği şekilde kendi duygu ve düşüncelerini yazarak bizzat Selman-i Faris-i diye bilinen hadisi, ebu Hanife'ye nisbet ederek fahiş bir hata işlemiştir.

***
Kanâati âcizânemce bu hadîsde Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) İmam-ı A'zam Ebû Hanîfe Hazretlerine işaret buyurmaktadır. Nedense görebildiğim Muslim ve Buhari şerhlerinin hiç birinde bundan bahseden olmamıştır. Nihayet Seyyid-i Muhammed Habibullah'ın «Zâtu'l-Muslim» adlı eserinde hulâsasını arzettiğim şu malûmata rastladım : «Bu hadisin fazileti bilûmum Fâris evlâdına şâmil ve şubhesiz meşhur sahâbî Selmân-ı Fars'i bu faziletin başında olmakla beraber yine şubhesiz ki, bunda İmam Ebû Hanîfe Nu'man b. Sabit (Rahimehullah)'ın da büyük menkabesi vardır. Hattâ hadîsden onun kastedilmiş olması mümkündür. Nitekim «Muslim'in bir rivayetinden bu mânâ zahirdir...Acemlar arasında Selmân'ı Fârisî 'den sonra İmam Ebû Hanîfe kadar ilmiyle, re'yinin isâbetiyle ve dîninin metânetiyle şöhret bulan başka biri yoktur...> Nevevî bu hadîs-hakkında sadece şunları söylemiştir: «Hadîs-i şerîfde Acemlerin faziletine ve yerine göre mecazla mubalağanın kullanılmaları caiz olduğuna açık delil vardır.»(Sahih-i Buhari Şerhi - Fethu'l Bâri, C. 10, 62 Cumua surasi, Hadis no: 4897; Sahih-i Muslim ve Şerh-i tervemesi, Sahabenin fazileti bab, 59 / 230 - 231)

Sormuş olduğunuz 2. söz (Numan kunyeli Ebu Hanife), hadis değildir.
 
Üst Ana Sayfa Alt