Çevrimdışı
Haydi, bir damla su da sen taşı!
Pazartesi, 22 Mart 2010 09:37
Birçoğumuzun bildiği bize hikâye olarak aktarılan kulaktan kulağa, dilden dile dolaşan bir olay anlatılır.
Nemrut, Hz. İbrahim’i her türlü yolu denediği halde hak yolundan-davasından vazgeçiremeyince yakmaya karar verir. Ve Hz. İbrahim için ateş hazırlatır. Karıncalarda bundan haberdar olur ve hemen harekete geçerler. Nemrut’un ateşini söndürmek için ağızlarıyla su taşımaya başlarlar. Ve onları gören bir zat onlara sorar. "Siz bu küçücük zayıf halinizle, Nemrut’un yaktığı koskoca ateşi nasıl söndüreceksiniz. Buna güç yetiremezsiniz." Orada karıncaların verdiği cevap bize kıyamete kadar rehberlik edecek niteliktedir. Karıncalar şöyle diyorlar “Ateşi söndüremesek de bari bu yolda ölürüz. Hz. İbrahim tarafında olduğumuz belli olur” diyorlar. Evet karıncalar ne kadar güzel bir cevap vermişler. Hani hadisi şerifte şöyle buyuruyordu ya!
“İslamı ya öğrenen ol, ya öğreten ol, ya dinleyen ol, ya da sevenlerden ol. Sakın beşincisi olma, yoksa helak olursun”
Hadisten de anlaşılacağı üzere yolumuzu tarafımızı belirleyeceğiz. Bir hedefimiz olacak. Hedefimiz ya İslamı yüceltmek ya da küfrü yükseltmek olacak. Üçüncü bir yol, bir hedef yok. Durum gayet açık ve net.
Hikayede de anlaşılacağı gibi orada iki yol var. İki taraf var. Birisi Hz. İbrahim tarafı (Hak) diğeri Nemrut’un tarafı (Batıl) dır. Bu ilk insan Hz. Adem’den bu yana hep böyle olmuştur. Hz. Habil’in karşısında Kabil, Hz. İbrahim’in karşısında Nemrut, Hz. Musa’nın karşısında Firavun olmuştur. Şimdiye kadar olduğu gibi şimdiden sonra da olacaktır. Öyleyse bize düşen yolumuzu, tarafımızı belirlemektir. Eğer hak tarafında değilsek bilelim ki küfür tarafında yer alıyoruzdur.
Herkesin karakteri, kapasitesi, imani durumu aynı değildir. Belki hak yolunda öncü olamayabiliriz. Mücadele eden olamayabiliriz. Cihat meydanına çıkamayabiliriz. Fakat mücadele edenleri destekleyebiliriz (maddi - manevi). Tıpkı karıncaların yapığı gibi elimizden gelen neyse onunla Hak’ın yanında oluruz. Hakkı destekleriz.
Dinimizin özelliklerini dahi unutmuşuz. Dinimizin en büyük özelliklerinden bir tanesi, Rabbımızın emirlerini uygulama pahasına mücadele etmektir, sebat etmektir, direnmektir. Maksat biz bugün nerde İslam adına mücadele varsa ona kötü gözle bakan, nerede direniş, sebat varsa bunlarda toplumun huzurunu kaçırıyorken, oturun oturduğunuz yerde anlayışıyla onun-bunun işine karışmaz olmuşuz. Kardeşlerim; uyanma zamanıdır, harekete geçme zamanıdır, bir damla su da olsa ateşi söndürme adına taşıma zamanıdır. Küfür taraftarları, imanımızı, hayamızı, edebimizi, kültürümüzü, çocuklarımıza varana kadar en önemli değerlerimizi bizden çalmışlar. İşte bütün bu değerlerimiz için tarafımızı belirleyelim.
Bir İbrahim olmasak ta, Hz. Nuh, Hz. Lut, Hz. Eyyüb, Hz. Zekeriyya, Hz. Ömer olmasak ta bari onların yardımcıları olalım. Bari onların yanında, yolunda yer alalım. Hakkın taraftarlarının yanında destekleyenleri olalım ki, Nemrut’un, Fravunun, Ebu Cehillerin yanında olmayalım.
Öyleyse haydi kardeşim; Bir damla suyla da olsa Nemrut’un (Kafran) ateşini söndürmeye çalış. Hz. İbrahim (Hakkın) tarafında bir yer al ve kurtuluşa er. Rabbim, Ümmetin üzerindeki gaflet perdesini kaldır. Amin
Sabriye Gül KAYNAK: (doğruhaber Gazetesi)
Pazartesi, 22 Mart 2010 09:37
Birçoğumuzun bildiği bize hikâye olarak aktarılan kulaktan kulağa, dilden dile dolaşan bir olay anlatılır.
Nemrut, Hz. İbrahim’i her türlü yolu denediği halde hak yolundan-davasından vazgeçiremeyince yakmaya karar verir. Ve Hz. İbrahim için ateş hazırlatır. Karıncalarda bundan haberdar olur ve hemen harekete geçerler. Nemrut’un ateşini söndürmek için ağızlarıyla su taşımaya başlarlar. Ve onları gören bir zat onlara sorar. "Siz bu küçücük zayıf halinizle, Nemrut’un yaktığı koskoca ateşi nasıl söndüreceksiniz. Buna güç yetiremezsiniz." Orada karıncaların verdiği cevap bize kıyamete kadar rehberlik edecek niteliktedir. Karıncalar şöyle diyorlar “Ateşi söndüremesek de bari bu yolda ölürüz. Hz. İbrahim tarafında olduğumuz belli olur” diyorlar. Evet karıncalar ne kadar güzel bir cevap vermişler. Hani hadisi şerifte şöyle buyuruyordu ya!
“İslamı ya öğrenen ol, ya öğreten ol, ya dinleyen ol, ya da sevenlerden ol. Sakın beşincisi olma, yoksa helak olursun”
Hadisten de anlaşılacağı üzere yolumuzu tarafımızı belirleyeceğiz. Bir hedefimiz olacak. Hedefimiz ya İslamı yüceltmek ya da küfrü yükseltmek olacak. Üçüncü bir yol, bir hedef yok. Durum gayet açık ve net.
Hikayede de anlaşılacağı gibi orada iki yol var. İki taraf var. Birisi Hz. İbrahim tarafı (Hak) diğeri Nemrut’un tarafı (Batıl) dır. Bu ilk insan Hz. Adem’den bu yana hep böyle olmuştur. Hz. Habil’in karşısında Kabil, Hz. İbrahim’in karşısında Nemrut, Hz. Musa’nın karşısında Firavun olmuştur. Şimdiye kadar olduğu gibi şimdiden sonra da olacaktır. Öyleyse bize düşen yolumuzu, tarafımızı belirlemektir. Eğer hak tarafında değilsek bilelim ki küfür tarafında yer alıyoruzdur.
Herkesin karakteri, kapasitesi, imani durumu aynı değildir. Belki hak yolunda öncü olamayabiliriz. Mücadele eden olamayabiliriz. Cihat meydanına çıkamayabiliriz. Fakat mücadele edenleri destekleyebiliriz (maddi - manevi). Tıpkı karıncaların yapığı gibi elimizden gelen neyse onunla Hak’ın yanında oluruz. Hakkı destekleriz.
Dinimizin özelliklerini dahi unutmuşuz. Dinimizin en büyük özelliklerinden bir tanesi, Rabbımızın emirlerini uygulama pahasına mücadele etmektir, sebat etmektir, direnmektir. Maksat biz bugün nerde İslam adına mücadele varsa ona kötü gözle bakan, nerede direniş, sebat varsa bunlarda toplumun huzurunu kaçırıyorken, oturun oturduğunuz yerde anlayışıyla onun-bunun işine karışmaz olmuşuz. Kardeşlerim; uyanma zamanıdır, harekete geçme zamanıdır, bir damla su da olsa ateşi söndürme adına taşıma zamanıdır. Küfür taraftarları, imanımızı, hayamızı, edebimizi, kültürümüzü, çocuklarımıza varana kadar en önemli değerlerimizi bizden çalmışlar. İşte bütün bu değerlerimiz için tarafımızı belirleyelim.
Bir İbrahim olmasak ta, Hz. Nuh, Hz. Lut, Hz. Eyyüb, Hz. Zekeriyya, Hz. Ömer olmasak ta bari onların yardımcıları olalım. Bari onların yanında, yolunda yer alalım. Hakkın taraftarlarının yanında destekleyenleri olalım ki, Nemrut’un, Fravunun, Ebu Cehillerin yanında olmayalım.
Öyleyse haydi kardeşim; Bir damla suyla da olsa Nemrut’un (Kafran) ateşini söndürmeye çalış. Hz. İbrahim (Hakkın) tarafında bir yer al ve kurtuluşa er. Rabbim, Ümmetin üzerindeki gaflet perdesini kaldır. Amin
Sabriye Gül KAYNAK: (doğruhaber Gazetesi)
