Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Günün Sahih Hadis-i Şerif'i

E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Ukbe bin Amir el-Cuheni (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e on kişilik bir topluluk (heyet) geldi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) dokuzu ile beyatleşti ve birinden el çekti!!!
Dediler ki:
−Ya Rasulallah! Dokuzu ile beyatleştin, bunu neden terk ettin!?
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−“Şüphesiz ki onun üzerinde temime (muska) vardır!”
Sonra Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onu eliyle kopardı ve onunla da beyat etti ve şöyle buyurdu:
−“Kim, temime (muska) takarsa, kuşkusuz ki Allah’a şirk koşmuştur!”

Ahmed bin Hanbel Müsned 17427, Albânî Silsiletu’l-Ehadisi’s-Sahiha 1/492.
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Sizden birinin cennetteki en düşük makamı ona şöyle denmesidir:
−‘Dile’ O adam birçok şeyler diler.
Sonra ona:
−‘Diledin mi?’ denir.
O:
−‘Evet’ der.
Ona:
−‘Dileğin şeyler ve bir misli senindir’ denir’ buyurdu.”
Müslim
Abdullah bin Mesud (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Şüphesiz ben cehennemden en son çıkacak, cennete en son girecek olan adamı biliyorum. O adam sürünerek ateşten çıkar.
Allah-u Teâlâ:
−‘Git, cennete gir’ buyurur. O adam cennete gider ve dolu zanneder.
Geri döner ve:
−‘Rabbim, cenneti dolu olarak buldum’ der.
Allah-u Teâlâ:
−‘Git cennete gir, dünya ve on misli senindir’ buyurur.
O adam:
−‘Rabbim, Sen Melik olduğun halde benimle alay mı ediyorsun?’ der’ buyurdu.”
Abdullah ibni Mesud (Radiyallahu Anh) dedi ki:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) azı dişleri görününceye kadar güldü.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e şöyle denilmişti:
Bu adam cennetin en düşük derecesindedir.”
Müslim
Diğer bir rivayette ise şöyle gelmiştir:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Ona denir ki:
−‘Git cennete gir’ O adam cennete gider ve insanların bütün yerleri aldığını görür.
Ona:
−‘İçinde bulunduğun zamanı hatırlıyor musun?’ denir.
O:
−‘Evet’ der.
Yine ona:
−‘Dile’ denir. O adam da birçok dilek diler.
Ona:
−‘Dilediğin ve dünyanın on katı senindir’ denir.
O adam:
−‘Rabbim! Sen Melik olduğun halde benimle alay mı ediyorsun? der.’
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) azı dişleri görünene kadar güldü.”

Müslim sahih.
 
M Çevrimdışı

muallimm

Üye
İslam-TR Üyesi
850: Tufeyl ibni Ubey ibni Ka’b’dan: “Abdullah ibni Ömer’e gelir, onunla birlikte çarşıya çıkardım. Biz çarşıya çıkınca Abdullah ibni Ömer eski eşya satan, değerli eşya satan, yoksul veya herhangi bir kimseye uğrasa mutlaka selam verirdi. Bir gün yine Abdullah ibni Ömer’in yanına gelmiştim. Çarşıya çıkmak için kendisine arkadaş olmamı istedi. Ona: Çarşıda ne yapacaksın, alışveriş işlerine vakıf değilsin, eşya fiyatlarını sorup pazarlığa girmezsin, Pazar yerlerinde oturmazsın burada otur da konuşalım, dedim. Abdullah ibni Ömer: Ey Eba Batn (Tufeyl göbekli olduğu için böyle hitap etmiştir.) Biz sadece selam vermek üzere çarşıya çıkıyoruz, karşılaştıklarımıza da selam veriyoruz, cevabını verdi. (Malik, Muvatta, Selam 6)
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Bir terzi, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ı onun adına hazırladığı bir yemeğe davet etti. Beraberinde ben de gittim. (Ev sahibi sofraya) arpa ekmeği, içerisinde kabak bulunan bir çorba ve kadid (kurutulmuş et) getirdi. Ben, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın tabağın etrafından kabağı araştırdığını gördüm. O günden beri kabağı sevmeye devam ediyorum."

Buhari, Et'ime 33, 4, 25, 35, 36, 37, 38, Büyü 30; Müslim, Eşribe 144, (2041); Muvatta, Nikah 51, (2, 546, 547)
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Cabir (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) faiz yiyene, yedirene, faiz muamelesini
yazan kimseye ve bu muamelenin şahitlerine lanet etti! ve:
‘Onlar günahta eşittir!’ buyurdu.”

Müslim 1598/106, Ebu Yağla 1849, İbnu’l-Carud 646.
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
18157670_1908584982752458_3680264324485117541_n.jpg
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
İbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir:
Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:

“Bir kimse öldüğü zaman ahiretteki kalacağı yer sabah akşam kendisine gösterilir o kimse Cennetliklerden ise Cennet’ten, Cehennemliklerden ise Cehennem’den olan yeri gösterilir ve ona işte senin oturacağın yer burasıdır, kıyamet günü Allah seni buraya gönderecek denilir.”

(Buhârî, Cenaiz: 89)
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Şeytan, Ademoğlunun her yerde önüne oturur! Müslüman olma yolunda da önüne oturur, engeller çıkarmaya ve Allah yolundan saptırmaya çalışır!
Şeytan, yeni Müslüman olan birine şöyle der:
−‘Sen Müslüman oldun! Babanın ve atalarının dinini terk ettin ha!’
O kimse şeytanı dinlemez ona isyan eder ve Müslüman olarak kalmış olur.
Şeytan, hicret eden kimsenin de yolunu keser, önüne oturur ve şöyle der:
−‘Kendi vatanını ve yurdunu terk edip nasıl hicret edersin? Hicret etmek dizginlerinden bağlanmış at gibidir ve çok sıkıntılıdır!’
O kimse de şeytana isyan edip onu dinlemez ve hicretini yapmış olur.
Sonra şeytan, cihad yolu üzerine oturur ve şöyle der:
−‘Cihad yorgunluk demektir! Hem kendini yorarsın hem de malını kaybedersin! Savaşacak ve öldürüleceksin! Karın başkasına nikahlanacak! Malların taksim edilecek!’
O kimse de şeytanın bu sözlerine kulak vermez ve ona isyan ederse, o da cihadını yapmış olur. Kim bunları böylece yaparsa, o kimseyi cennete koymak Allah’ın üzerine bir borçtur! Savaşta öldürülse de, boğularak ölse de, hayvanın sırtından düşüp ölse de Allah o kimseyi mutlaka cennetine koyacaktır!”
Nesei, Ahmed bin Hanbel Müsned Albani Sahiha1653.
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Cabir bin Abdullah (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

‘Ey insanlar! Allah’dan korkun ve dünyadaki rızık talebinizi güzel yapınız! Biraz gecikse de hiçbir nefis rızkını noksansız tamam olarak elde etmeden ölmeyecektir! Allah’dan korkun ve rızık talebinizi güzel yapınız! Rızkın helal olanını alınız, onun haram olanını bırakınız!’ buyurdu.”

İbni Mace 2144.
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Abdullah bin Abbas (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Muhakkak Allah bana şarabı, kumarı, davul ve zarı haram kıldı. Sarhoşluk verici herşey şüphesiz haramdır’ buyurdu.”

Ebu Davud 3696, Beyhaki, Ahmed Müsned, Ebu Ya’la Müsned,
İbni Hibban Sahih, Ebu’l-Hasen et-Tusi el-Erbain, Taberani Mucemu’l-Kebir
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Ebu H ur eyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), israil oğullarından bir adamı zikretti ve şöyle buyurdu:
“O adam, israil oğullarının bazısından borç olarak bin dinar vermesini istedi.
Borç vermek isteyen kişi:
−Şahitleri getir, onları şahit yapacağım dedi.
Borç isteyen:
−Allah şahit olarak yeterlidir dedi.
Borç vermek isteyen kişi:
−O halde bana kefil getir dedi.
Borç isteyen:
−Allah kefil olarak yeterlidir dedi.
Borç vermek isteyen kişi:
−Doğru söyledin dedi ve ona isimlendirilen bir vakte kadar bin dinarı verdi. Parayı alan peşinden denize ticaret için açıldı. İhtiyaçlarını giderdi sonra takdir edilen vakitte borcunu ödemek için kendisine ödünç veren kimseye gelmek üzere gemi aradı. Fakat bir gemi bulamadı.
Bunun üzerine bir odun parçası alıp onun içini oydu. İçine bin dinarı ve bir de borç aldığı kimseye yazdığı mektubu koydu. Sonra oyuk yeri iyice kapattı ve tesviye etti. Sonra odunu deniz kenarına getirdi ve şöyle dua etti:
−Ey Allah’ım! Kuşkusuz Sen biliyorsun ki, ben falandan bin dinar borç istedim. O benden kefil istedi.
Ben:
−Kefil olarak Allah yeterlidir dedim. O senin kefilliğine razı oldu. O benden şahit istedi.
Ben:
−Şahit olarak Allah yeterlidir dedim. O senin şahitliğine razı oldu ve bana borç verdi. Ona borcu göndereyim diye gemi bulmaya çalıştım, fakat bulamadım. Artık ben, bin dinarı sana emanet ediyorum dedi ve o odunu denize attı.
Odun denizin içine girdikten sonra, oradan kendisini beldesine götürecek bir gemi bulmak için geri döndü. Borç veren de onun dönmesini umarak deniz kenarına çıktı ve belki bir gemi parasını getirmiş olabilir diye gözetliyordu.
Bu sırada birden sahilde içinde para olan odunu gördü. Onu ailesine yakacak bir odun olarak aldı. Evde onu parçalayınca içinde ki paraları ve mektubu buldu. Sonra borç alan kimse, kendisine borç veren kimseye geldi ve ona bin dinarı getirdi:
−Allah’a yemin ederim ki, paranı sana getirmem için bir gemi aramaya devam ettim. Fakat sana geldiğim bu vakitten önce bir gemi bulamadım, dedi ve borcunu verdi.
Alacaklı kimse:
−Sen bana bir şey gönderdin mi? dedi.
Borçlu:
−İçinde sana geldiğim şu günden önce bir gemi bulamadığımı sana haber veriyorum.
Alacaklı kimse:
−Kuşkusuz ki Allah, senin odun içinde gönderdiğin borcunu senin adına ödedi. Dolayısıyla getirdiğin bu bin dinarı raşid olarak götür dedi.”
Buhari 2118, 2119.
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

‘İmam ‘Gayri’l-Mağdûbi Aleyhim Ve Leddâllîn’ dediği zaman sizler Amin deyiniz! Çünkü melekler Amin der imam da Amin der, herhangi bir kimsenin Amin demesi, meleklerin Amin demesine muvafık olursa onun geçmiş günahları bağışlanır’ buyurdu.”

Abdurrezzak 2644, Buhari 782, Müslim 410/72.
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Allah Azze ve Celle kimi zikreden bir dil, şükreden bir kalp, belalara sabreden bir beden ve saliha bir hanım ile rızıklandırmış ise, Allah Azze ve Celle onun üzerindeki nimetlerini tamama erdirmiş demektir.”

Diğer bir rivayette Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
“Allah-u Teâlâ kimi zikreden bir dil, şükreden bir kalp, sabreden bir beden ve saliha bir eş ile rızıklandırmış ise, Allah-u Teâlâ ona dünyada bir iyilik ve ahiret’te bir iyilik vermiştir.”

Tirmizi 3094, İbni Mace 1856.
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Ukbe b. Amir (r.anh)'den rivayete göre, Nebimiz (sav.) şöyle buyurmuştur:
"Kadınların yanına girmekten sakının"
"Ey ALLAH'ın Rasulu! kocanın erkek kardeşi için ne buyurursunuz?" diye sorulunca,
"Kayın birader ölümdür (ölüm gibidir)" buyurmuştur.

(muttefekun aleyh.)
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Aişe (ra.ha) anamız şöyle rivayet etti.

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

‘Allah katında divanlar (amel defterleri) üç tanedir. Birinci divanı Allah yüklenip önem vermez. İkinci divandan Allah bir şeyi terk etmez (yani onda ne yazılı ise onu uygular). Üçüncü divan ise, Allah onu bağışlamaz. Allah’ın (içerisindekini) bağışlamayacağı divana gelince; Allah’a şirk koşmaktır. Allah azze ve celle şöyle buyurmaktadır:

“Kim Allah’a şirk koşarsa Allah ona cenneti haram kılmıştır.” Allah’ın (içerisindekine) önem vermediği divana gelince; kulun Rabbisiyle kendi arasında bir gün orucu terk etmesi veya namazı terk etmesi (gibi) nefsine zulmetmesidir. Allah azze ve celle dilerse onu bağışlar ve ondan vazgeçer. Allah’ın içerisinden bir şeyi terk etmeyeceği divana gelince; kulların birbirlerine zulmetmeleridir. Kaçınılmaz onda kısas vardır’ buyurdu.”

Ahmed bin Hanbel, Hâkim el-Müstedrek 4/576.
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Âişe (r.anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.)’in ölüm anında yanında idim yanında içinde su bulunan bir su kabı vardı, elini o kabın içerisine daldırıp yüzünü siliyor ve şöyle diyordu: “Allah’ım ölüm sancılarından ve ölümün şiddetinden dolayı bana yardım et.” buyurdu.

(İbn Mâce, Cenaiz: 64-tirmizi )
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Ebu Amir ya da Ebu Malik el-Eş’ari (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:

Allah’a yemin olsun ki, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Ümmetimden bir takım kavimler gelecek; zinayı, ipeği, içkiyi ve çalgı aletlerini helal sayacaklar! Yine bir takım topluluklar bir dağın yanına konaklayacaklar. Onlara ait koyun sürüsü ile çoban her sabah onlara gelecek.

Bunlara bir fakir ihtiyacı için gelecek de ona;

−‘Bize yarın gel’ diyecekler. Bunun üzerine Allah, dağı geceleyin onların üzerine indirip bir kısmını helak edecek, diğerlerini de kıyamet gününe kadar maymunlar ve domuzlar şekline çevirecektir!”

Buhari 12/5649.
 
Üst Ana Sayfa Alt