Bismillah.
birçok kavramın içeriği nasıl da boşaltılmış. özellikle islami kavramlar ki bunlar dinin aslını oluşturuyor. şehidlik, musluman olmak, muhabbet....
gerçekte kavram olarak iki ya da daha fazla insanın yakınlaşması, ortak hareket etmesi anlamında kalbi bir bağ oluşturulması , sevgi esasına dayalı muhabbet kavramı, bugün boş konuşmak, gevezelik anlamında kullanılıyor. Oysa muhabbet dinin esası yani aynı dini - yaşam tarzını, düzenini- paylaşan insanlar arasında oluşan sevgi bağı, yakınlık. Bugün her konuştuklarından (yazdıklarından) dolayı hesaba çekileceklerinin, bunların tek tek kayıt altına alındığının, sırf dilleri ile işledikleri yüzünden cehenneme sürüklenebileceklerinin, kemiksiz bir yapıya sahib dilin kontrolünün de bir o kadar önemli olduğunun, başımıza gelen musibetlerin dilimiz ve azalarımızla işlediğimiz fiiller sebebiyle gerçekleştiğinin farkına varamamak kontrolsüz bir iletişimi ortaya çıkarmıştır. Her iletişim şebekesi bizlere sürekli konuşmak için özel teklifler sunmakta. Kimse de bize susmayı öğretmemektedir. Ana-babalar susan çocuklarında bir sorun olduğunu,düşünmektedir. Oysa islam'da övülen özelliklerden birisi de gereksiz konuşmayı ve bakmayı terk etmektir.Hatta çok konuşmaktan hoşlanmayanlar da islamın diğer özellikleri ile birlikte dillerinden hikmet incileri akıttırır Rab Teala. Gereksiz bakma ve konuşma ise Allah Teala'yı anma, islama davet, hayrı konuşma ve ona davet, şerri anlatma ve uyarma ... gibi mizanda ağırlık oluşturacak ve Rabbi razı edecek, cennete yaklaştırıp cehennemden uzaklaştıracak sözler bakışlar dışındakilerdir. Kavramları alt üst eden insan, bugün aynı dine sahib olup olmadığını anlamak için sorulan akideyi, islamını izhar etmeyi.... laf kalabalığı gibi algılıyor.
Allah Teala bize buğz etme duygusu ile birlikte sevme, muhabbet duyma gibi birbirine zıt hisleri bahşetmiştir. Bunlar yerine göre kullanılacaktır. Bu duyguların doğru kullanımını da yine bu duyuları yaratan belirlemiştir. Aynı dinde olmadığın birini sevip yakınlaşamayacağın gibi, aynı dinde olduğun insana da buğz edemiyeceksindir. Din esaslı sevgi de tercihlerin, kızgınlıkların vesair her duygun bu temele göre şekillenip sınırlanacaktır.
O zaman düşünelim. Kiminle neleri muhabbet olsun, diye konuşuyoruz. Sözlerimiz ve konuştuğumuz insanlar bizim dinimizi, dini hassasiyetlerimizi, dini anlayış tarzımızı ortaya koyuyor ki bu dinin hangi din olduğu önemli değil. Eğer Allah'ı anmak, hatırlatmak dışında konuşmalar yapılıyorsa bu kişilerin dinlerinin oyun ve eğlenceden ibaret olduğunu gösterir. Senin dinin dilindeki azalarındakiler ve muhabbet duyduklarında gizli.....
İkinci özellikle üzerinde durmak istediğim kavram ise musluman olmak. Bugün herkes kendine bu ismi vermektedir. Bu yüzden insanlar kendilerini diğerlerinden ayıracak isimler bulmaktadır. Ya cemaatlerinin liderleriyle anılmakta ya örnek aldıkları alimlerle vesair. Hatta aynı grublar içlerinde de farklı isimlere ihtiyaç duymaktadır. Tevhidi sağladığını düşünenler sınıf sınıf. Baktığın zaman asıl da inandıklarını belirttikleri pek çok konuda sıkıntıları görünüyor. Oysa İSLAM ki ALLAH'ın başkasına razı olmayacağı dindir- Kur'an Sünnet ve bunlara tabi olan alimlerden öğrenilir. Ben MUSLUMAN'ım sözünden daha güzel bir söz bilen var mı. Eğer iki kişi de bu iddiada ise bunu delillendirirler. Yoksa bana benim kendisinden ilim öğrendiğim alim/alimlerin isim/isimlerini benim dinimin adı olarak koyamazlar. Çünkü MUSLUMAN ismini benim gibi pis bir sudan yaratılan, aciz bir yaratılmış değil ALEMLERİN ve DİNİN sahibi ALLAH TEALA koymuştur. O'nun bana öyle olduğumda rızasını, cennetini, vechini... vaad ettiği ismi kimseye kaptırmak gibi bir niyetim yoktur. Bugün selefi o hayırlı nesilleri takip ettiğini iddia eden ya da İbn Teymiye, İbn Kayyım, İbn Abdulvehhab'ı takip ettiklerini iddia edenler gibi ki ne kadar samimi oldukları söz ve amelleriyle ortaya dökülmektedir- bu alimlerden fazlasıyla yararlanmama onları sevmeme rağmen onların isimleriyle sanki yeni bir dinmiş gibi anılmak istemem. Dediğim gibi o alimler muslumandı, o hayıırlı üç nesil muslumandı, Allah hepsinden razı olsun Rasullullah salla Allahu aleyhi ve sellem'in ashabı muslumandı , Rasulullah salla Allahu aleyhi ve sellem muslumandı, İbrahim aleyhisselam ve Allah'ın bütün nebi ve rasulleri (aleyhumusselam) musluman'dılar.
O zaman MUSLUMAN ismi kimseye kaptırılmayacak uğrunda ölünecek ve öyle yaşanacak bir isimdir. Ondan daha güzel bir isim yoktur. İslam'ın net olarak ortaya konulması için uğraşmalıyız.
birçok kavramın içeriği nasıl da boşaltılmış. özellikle islami kavramlar ki bunlar dinin aslını oluşturuyor. şehidlik, musluman olmak, muhabbet....
gerçekte kavram olarak iki ya da daha fazla insanın yakınlaşması, ortak hareket etmesi anlamında kalbi bir bağ oluşturulması , sevgi esasına dayalı muhabbet kavramı, bugün boş konuşmak, gevezelik anlamında kullanılıyor. Oysa muhabbet dinin esası yani aynı dini - yaşam tarzını, düzenini- paylaşan insanlar arasında oluşan sevgi bağı, yakınlık. Bugün her konuştuklarından (yazdıklarından) dolayı hesaba çekileceklerinin, bunların tek tek kayıt altına alındığının, sırf dilleri ile işledikleri yüzünden cehenneme sürüklenebileceklerinin, kemiksiz bir yapıya sahib dilin kontrolünün de bir o kadar önemli olduğunun, başımıza gelen musibetlerin dilimiz ve azalarımızla işlediğimiz fiiller sebebiyle gerçekleştiğinin farkına varamamak kontrolsüz bir iletişimi ortaya çıkarmıştır. Her iletişim şebekesi bizlere sürekli konuşmak için özel teklifler sunmakta. Kimse de bize susmayı öğretmemektedir. Ana-babalar susan çocuklarında bir sorun olduğunu,düşünmektedir. Oysa islam'da övülen özelliklerden birisi de gereksiz konuşmayı ve bakmayı terk etmektir.Hatta çok konuşmaktan hoşlanmayanlar da islamın diğer özellikleri ile birlikte dillerinden hikmet incileri akıttırır Rab Teala. Gereksiz bakma ve konuşma ise Allah Teala'yı anma, islama davet, hayrı konuşma ve ona davet, şerri anlatma ve uyarma ... gibi mizanda ağırlık oluşturacak ve Rabbi razı edecek, cennete yaklaştırıp cehennemden uzaklaştıracak sözler bakışlar dışındakilerdir. Kavramları alt üst eden insan, bugün aynı dine sahib olup olmadığını anlamak için sorulan akideyi, islamını izhar etmeyi.... laf kalabalığı gibi algılıyor.
Allah Teala bize buğz etme duygusu ile birlikte sevme, muhabbet duyma gibi birbirine zıt hisleri bahşetmiştir. Bunlar yerine göre kullanılacaktır. Bu duyguların doğru kullanımını da yine bu duyuları yaratan belirlemiştir. Aynı dinde olmadığın birini sevip yakınlaşamayacağın gibi, aynı dinde olduğun insana da buğz edemiyeceksindir. Din esaslı sevgi de tercihlerin, kızgınlıkların vesair her duygun bu temele göre şekillenip sınırlanacaktır.
O zaman düşünelim. Kiminle neleri muhabbet olsun, diye konuşuyoruz. Sözlerimiz ve konuştuğumuz insanlar bizim dinimizi, dini hassasiyetlerimizi, dini anlayış tarzımızı ortaya koyuyor ki bu dinin hangi din olduğu önemli değil. Eğer Allah'ı anmak, hatırlatmak dışında konuşmalar yapılıyorsa bu kişilerin dinlerinin oyun ve eğlenceden ibaret olduğunu gösterir. Senin dinin dilindeki azalarındakiler ve muhabbet duyduklarında gizli.....
İkinci özellikle üzerinde durmak istediğim kavram ise musluman olmak. Bugün herkes kendine bu ismi vermektedir. Bu yüzden insanlar kendilerini diğerlerinden ayıracak isimler bulmaktadır. Ya cemaatlerinin liderleriyle anılmakta ya örnek aldıkları alimlerle vesair. Hatta aynı grublar içlerinde de farklı isimlere ihtiyaç duymaktadır. Tevhidi sağladığını düşünenler sınıf sınıf. Baktığın zaman asıl da inandıklarını belirttikleri pek çok konuda sıkıntıları görünüyor. Oysa İSLAM ki ALLAH'ın başkasına razı olmayacağı dindir- Kur'an Sünnet ve bunlara tabi olan alimlerden öğrenilir. Ben MUSLUMAN'ım sözünden daha güzel bir söz bilen var mı. Eğer iki kişi de bu iddiada ise bunu delillendirirler. Yoksa bana benim kendisinden ilim öğrendiğim alim/alimlerin isim/isimlerini benim dinimin adı olarak koyamazlar. Çünkü MUSLUMAN ismini benim gibi pis bir sudan yaratılan, aciz bir yaratılmış değil ALEMLERİN ve DİNİN sahibi ALLAH TEALA koymuştur. O'nun bana öyle olduğumda rızasını, cennetini, vechini... vaad ettiği ismi kimseye kaptırmak gibi bir niyetim yoktur. Bugün selefi o hayırlı nesilleri takip ettiğini iddia eden ya da İbn Teymiye, İbn Kayyım, İbn Abdulvehhab'ı takip ettiklerini iddia edenler gibi ki ne kadar samimi oldukları söz ve amelleriyle ortaya dökülmektedir- bu alimlerden fazlasıyla yararlanmama onları sevmeme rağmen onların isimleriyle sanki yeni bir dinmiş gibi anılmak istemem. Dediğim gibi o alimler muslumandı, o hayıırlı üç nesil muslumandı, Allah hepsinden razı olsun Rasullullah salla Allahu aleyhi ve sellem'in ashabı muslumandı , Rasulullah salla Allahu aleyhi ve sellem muslumandı, İbrahim aleyhisselam ve Allah'ın bütün nebi ve rasulleri (aleyhumusselam) musluman'dılar.
O zaman MUSLUMAN ismi kimseye kaptırılmayacak uğrunda ölünecek ve öyle yaşanacak bir isimdir. Ondan daha güzel bir isim yoktur. İslam'ın net olarak ortaya konulması için uğraşmalıyız.
