sen "takvim yaprağı" mevzusunu kaçırdın tabii. iyiki de kaçırmışsın...
Gördüm ne yazık ki. Şaşkınım .)
Allah kardeşimize hayırlı ilim versin, ilmini arttırsın. Amin.
sen "takvim yaprağı" mevzusunu kaçırdın tabii. iyiki de kaçırmışsın...
Günde 2-3 tane hadisi kafama yerleştirmeye çalışıyorum. Bir kitabı alıp sıra sıra okumak daha mı akılda kalıcı oluyor. Hem dini de yeni öğreniyorum. Bunu Tanışma bölümünde yazmıştım. Ne kadar ayıp!sen "takvim yaprağı" mevzusunu kaçırdın tabii. iyiki de kaçırmışsın...
Kardeşim bu nedir şaka gibi. Aşıklardan, şairlerden gitmişsin. Orhan Pamuk'a kadar varacak sanırım.
Korkum şu ki, ileride ravi verirken Nobel ödüllü Orhan Pamuk şu eserinde tahric etmiştir demeniz.
Acilen kaynaklara yönelin, şiirde, hikayede, şairde, romancıda aktarma aramayın.
Nefsi, menfi sebeplerden hadis uydurulmuş olabilir ama bu, her faydalı hadise uydurma demeyi mi gerektirir? Mantıklı bulunduğu için de hadis uydurulmuş olabilir ama bu, her mantıklı hadise uydurma demeyi mi gerektirir? Allah insanların nefislerini hoşnut edici ve akıllarına yatan şeyler vahyetmez mi? Elbette ki bir sözün peygamberden olduğunu kabul etmek nefse ve mantıklı olmasına değil Kur'an'a uygun olmasına bağlıdır, yani senedmiş, şu muhaddismiş, buhariymiş, müslimmiş kurtarmaz. Önce Kur'an, sonra Kur'an'a uygun Hadis daha sonra da Kur'an'a uygun senedi sağlam (sahih) hadis. Bundan öte Kur'an ve sünnete uygun her söz de peygambere isnad edilip, peygamber sözü olarak aktarılmaksızın ve dinde delil kabul edilmemeksizin benimsenebilir. Allahu alim.
Yukarıda alıntıladığım peygambere isnad edilen sözü dinde, itikadde delil olarak benimsemiyor sadece manasını (kısmen) benimsiyorum.
Hadisin sahih olmasının şartını hangi hadis usulunda tek şart olarak Kuranba uygunluk olarak buldun? Bu soruma cevabını (delilini) sunmanı bekliyorum.Elbette ki bir sözün peygamberden olduğunu kabul etmek nefse ve mantıklı olmasına değil Kur'an'a uygun olmasına bağlıdır, yani senedmiş, şu muhaddismiş, buhariymiş, müslimmiş kurtarmaz.
mütevatir hadis zanni değil kat'idir.peygamberin sözleri kuran ile çelişmez.Onun konuştuğu Vahy-i gayri metluv dur.he bu arada ben bahsi geçen hadisi savunmuyorum.uydurma olduğunu biliyorum.bir de sana soruyorum kabir azabına inanıyor musun?
611
İlmi konuda edepsizlikte aşırıya gidiyor haddini bilmiyorsun. Ümmetin ittifak ettiği mutevatir hadislerin inkarı muslumanı kafir yapar. Tabi önce muslumansa.
Muhaddisler, alimler hakkında hiç bir alim senin gibi seviyesiz, saygısızca konuşmamasının sebebini biliyormusun?
Sana sorduğum soruya neden cevap vermeden İmam Buhariye vs alimlere itibar edilmeyeceğini senin pis nefsine ve hevana göre Kurana Uygunluğunu tek şart olarak gördüğün hükümle hadisin onaylanacağını söylüyorsun ? Bu dini (sözü) hangi alimden aldın?
Nefsi, menfi sebeplerden hadis uydurulmuş olabilir ama bu, her faydalı hadise uydurma demeyi mi gerektirir? Mantıklı bulunduğu için de hadis uydurulmuş olabilir ama bu,her mantıklı hadise uydurma demeyi mi gerektirir? Allah insanların nefislerini hoşnut edici ve akıllarına yatan şeyler vahyetmez mi? Elbette ki bir sözün peygamberden olduğunu kabul etmek nefse ve mantıklı olmasına değil Kur'an'a uygun olmasına bağlıdır, yani senedmiş, şu muhaddismiş, buhariymiş, müslimmiş kurtarmaz. Önce Kur'an, sonra Kur'an'a uygun Hadis daha sonra da Kur'an'a uygun senedi sağlam (sahih) hadis. Bundan öte Kur'an ve sünnete uygun her söz de peygambere isnad edilip, peygamber sözü olarak aktarılmaksızın ve dinde delil kabul edilmemeksizin benimsenebilir. Allahu alim.
Yukarıda alıntıladığım peygambere isnad edilen sözü dinde, itikadde delil olarak benimsemiyor sadece manasını (kısmen) benimsiyorum.
Bak kardeşim sözü geçen uydurma hadise sahih diyen Allahu Tealanın hangi ayetidir yaz. Eğer böyle bir ayet var da buna rağmen biz ayeti kabul etmiyor İmam Buharinin veya itibar edilen muhaddislerin sözünü alıyorsak dediğinde haklısın . Ama yok; Ayet yok ise , aksine bu dini ve hadisleri senden benden iyi bilen ehli sunnet alimleri muhaddislerin delillerine itibar etmek gereklidir. Kafandan bu Kurana ters diyerek sanki biz Allahı değilde alimleri Rab edinmişiz gibi yollara sapmayasın .
Şimdi senden son kere bahsi geçen uydurma hadisin Kurandan nosunu bekliyorum.
Öncelikle ben yukarıda uydurma olduğu iddia edilen sözü destekleyici herhangi bir ayetin olduğunu iddia etmedim ama red eden ayet de görmedim. Zariyat 56 ayeti insan ve cinlerin başkaları için değil "sadece" Allah'a kulluk için yaratıldığından bahsediliyor. Bu da o söze ters değil -ki Allah insanları kulluğu için yarattıysa bu insanlara kendini bildirme, bilinme isteğidir aynı zamanda. Çünkü insanlar bilmedikleri birşeye kulluk yapamazlar. Sözü hadis olarak benimsemediğimi ama iki-üç alimin, muhaddisin red etmesiyle de hadislerin iptal olunamayacağını savunuyorum. Sence de bu işler 2-3 alimin sözüyle olacak şey midir? Bu sayı çok az değil midir? Geniş çaplı bir icma gerekmez mi?
Hayır, zannidir. Allah'ın koruduğu Kur'an ile insanların "korumaya çalıştığı" hadisler aynı değildir. Peygamberin sözleri Kur'an ile çelişemez. Onun konuştuğu vahyi gayrimetluvdur ama onun ağzından aktarılanlar vahiy değildir, zandır. Zan (hadis) ise Hak (Kur'an) namına bir hiçtir. Bu yüzden peygambere ait olduğu "iddia edilen" sözler Kur'an onaylı ve olabildiğince de çok sağlam bir senede sahip olmalıdır.
Kabir azabını sorma sebebini merak ediyorum ve şu ayeti aktarıyorum; "Onlar, sabah akşam ateşe arzolunurlar. Kıyamet kopacağı gün de: «Firavun hanedanını azabın en şiddetlisine tıkın!»"