Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Afganistan Meselesinin Temel Boyutları

C Çevrimdışı

Cihad.Biz

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
1327616418451.gif


Afganistan Meselesinin Temel Boyutları


Afganistan meselesinin de diğer meseleler gibi çeşitli boyutları ve yönleri bulunmaktadır. Bunlardan temel ve önemli olan ikisi iç ve dış boyuttur. Dış boyutun önemli olmasının sebebi Afganistan’ın 150 bin yabancı işgalci asker tarafından işgal edilmiş, bu ülkenin binlerce evladının Guantanamo’da, Bagram’da ve diğer gizli-açık hapishanelerde tutuklu olması, Afgan evlerinin işgal güçleri tarafından gece baskınlarına maruz kalması, haklı bir sebep olmaksızın öldürülmeleridir. Kabil’deki işbirlikçi yönetim de bunu engellememektedir. Hakikatinde bunu ne o ne de dünya engelleyebilir. Her kim bu sorunu çözmek istiyorsa açıkçası sorunun çözümü buradan başlıyor. Yani işgalci güçler işgaline son noktayı nasıl koyar? Afgan mahkumlar nasıl salınır ve işkenceden kurtulur? İşgal güçlerinin Afgan halkına karşı işlediği suçlar; zulüm, işkence, gelişigüzel hava saldırıları nasıl engellenebilir? Tüm bunların çözümü işgalcinin elinde ve çözmeleri gerekir.

İkinci boyut ise iç boyuttur. Bu meselenin önemi de ilkinden az görünmüyor. Çünkü ülkenin inşasını, güvenliğin ve istikrarın sağlanmasını kapsıyor.

Afganların kendi aralarında ortak dinleri, kültürleri ve dinleri olduğu, aralarındakileri herkesten daha iyi bildikleri için bu boyut dış boyut gibi sorun teşkil etmiyor. Her kim toplumsal çıkarlar ışığında dini ve vatanı, özgürlüğü, refahı, vatan bütünlüğünü, uzlaşmayı, güvenliği ve istikrarı düşünüyorsa bu sorunun çözülmesi için uğraşır. Bir diğer değişle yukarıda bahsi geçen nokta, herkesin üzerinde ittifaka varması mümkün olan ortak noktadır.

Müminlerin Emiri Molla Muhammed Ömer 1432 hicri yılında Ramazan Bayramı münasebetiyle yayınladığı bildirisinde şöyle açıklamada bulunmuştu: ‘Afganistan’ın geleceğinde kurulacak rejime ilişkin politikamız şudur: Biz, tüm ülke sakinlerinin güvenini kazanmış, bu ülkede yaşayan tüm kavimlerin kendisinde konumunu bulacağı, ülke halkının söz sahibi olacağı, dünya ve bölge ülkeleriyle İslami ve ulusal çıkarlarımız temeli üzerine kurulu; karşılıklı saygı çerçevesinde ilişkileri olacak, 30 yıldan fazla süredir ülkenin içinde bulunduğu savaşlar nedeniyle meydana gelmiş maddi ve manevi yıkımı inşa etmeye kendini verecek gerçek İslami rejim istiyoruz.’

Afganistan’ın geniş tarım arazileri bulunması, madenlerce zengin olması, geniş doğal enerji kaynaklarına sahip olması nedeniyle sadece güvenlik ve istikrarın sağlanmasıyla bile bu alanlara yatırım yapmamız mümkün olur. Böylece fakirliğin, işsizliğin, geri kalmışlığın, ülkede toplumsal ve ekonomik birçok soruna sebep olan cehaletin doğurduğu felaketlerden kurtuluruz.

Düşman medyasının yaydığının aksine İslam Emirliği yönetimin tekel altına alınması ve yönetimde despotluğu benimsememektedir. Afganistan tüm Afganların yurdu olduğu gibi herkesin de bu ülkenin gözetilmesinde ve savunulmasında sorumluluklarını yerine getirme hakkı vardır. Gelecekte görülecek gelişmelerin bu ülkede komünizmin yıkılmasından sonra görülen gelişmeler gibi olmaması gerekir. Zira o vakit, ülkenin tüm varlıkları yağmalanmış, devlet daireleri her yönden harap edilmiştir. Mücahidler zafer kazandıkları takdirde ulusal mülkiyetleri, devlet dairelerini, özel sektörde elde edilen kazanımları korumak için sağlam tedbirler ortaya koyacaktır. Ayrıca ayrımcılık yapmadan din ve vatan için daha fazla hizmet için uzman kadroları ve Afgan tüccarları teşvik edecektir.

Bildiride geçen noktalara istinaden her Afgan soylu olduğu gibi öncelikle dış boyuta sonra da iç boyuta yönelmekten, geçmişte düştükleri hatalardan kaçınmaktan, İslami ve ulusal çıkarları bireysel çıkarlarının önüne geçirmekten, ülkeyi mevcut; devam etmekte olan krizden kurtarmada olumlu rolünü üstlenmekten sorumludur ve buna mecburdur.

Afganistan İslam Emirliği
25 Ocak 2012 Çarşamba
Çeviri: Cihad.Biz
 
eL_Muhacir Çevrimdışı

eL_Muhacir

İlimsiz Mucâhid, kâtil; Cihâdsız âlim, belâm olur
Frm. Yöneticisi
Müminlerin Emiri Molla Muhammed Ömer 1432 hicri yılında Ramazan Bayramı münasebetiyle yayınladığı bildirisinde şöyle açıklamada bulunmuştu: ‘Afganistan’ın geleceğinde kurulacak rejime ilişkin politikamız şudur: Biz, tüm ülke sakinlerinin güvenini kazanmış, bu ülkede yaşayan tüm kavimlerin kendisinde konumunu bulacağı, ülke halkının söz sahibi olacağı, dünya ve bölge ülkeleriyle İslami ve ulusal çıkarlarımız temeli üzerine kurulu; karşılıklı saygı çerçevesinde ilişkileri olacak, 30 yıldan fazla süredir ülkenin içinde bulunduğu savaşlar nedeniyle meydana gelmiş maddi ve manevi yıkımı inşa etmeye kendini verecek gerçek İslami rejim istiyoruz.’

böyle bir şeye o kadar muhtacız ki,

İslami bir devlet

RABBİM,nasip etsin ümmete amin
 
Üst Ana Sayfa Alt