Çevrimdışı
Şehid Şeyh Abdullah Azzam Anlatıyor:
CİL MUHAMMED BİR ÇANAK TOPRAKLA TANKI KÜL ETTİ
Bana kumandan Mevlevi Abdulhamid ile Mevlevi Arslan'ın amcaoğlu Mevlevi Şah Muhammed ayrıca Mevlevi Seyyid Abdulhakla birlikte Paktia/Orkun'dan bir topluluk şunları anlattılar:Cil Muhammed , onlara şöyle demiş:Biz 12 kişiden oluşan mücahid topluluğuyduk. Mayın döşemek için yola çıktık. Sonra geceleyin geri döndük.Yolu kaybettim. Bir de ne göreyim! Kendimi komünist kampının içinde buldum. Sırtımda kaleşnikof tüfek de vardı. Beni yakalar yakalamaz kimliğimi sordular:
-Sizi öldürmek isteyen üniversite öğrencisiyim.Komünist askerler beni Rus kumandanın yanına götürdüler.Rus:
-Ne istiyorsun? Cil Muhammed tekrarladı:
-Rusların tamamını katledip Afganistan'ı temizlemek istiyorum.
Rus Kumandan:
-Senden bir şey öğrenmek istiyorum;sizin attığınız kurşunlar tanklarımızı nasıl yardı?
-Biz"La ilahe illallah" ve "Allahuekber" nidalarıyla birlikte attığımız taşlar sizin tanklarınızı deler geçerler.
-İşte tank burada! İddia ettiğin şekilde yar,göreyim.Kumandan artık Cil Muhammed'in eline düşmüştü.Abdest almak için su istedi.İki rekat namaz kıldı.Secdede kafir topluluğuna karşı kendisini muzaffer kılması için Allah'a uzun uzun dua etti.Böylece dininin yücelere çıkacağını,veli kulların destekleneceğini,Allah düşmanlarının yere gireceğini,kahrolacaklarını ve horlanacaklarını duasını da dil dökerek anlattı.
Selam verdikten sonra yerden bir çanak toprak ve çakıl aldı.Tankın üzerine sıçrattı.Ansızın hemen oracıkta tankın etrafını ateşler sarıverdi.İşte o anda Rus kumandanı askeri selamını verdi.Kalaşnikofunu da teslim etti.Ayrıca kendisinden,kendi makamında gayet rahat ve güvenceyle oturabileceğini de ekledi.
KÖPEK, MÜCAHİDLER GİRERKEN HAVLAMIYOR
Abdulcebbar bana şöyle anlattı:Meri köyünde büyük bir komünist oturmakta ve kuş dahi uçurtmayan bir köpeği vardı.Ayrıca eve girip de saldırıya kimseyi bırakmazdı.Bir gün Feyzanullah komünistleri öldürmek için eve girdiğinde köpek hiç havlamadı.Feyzan komünisti öldürdükten sonra motosiklete binerek kaçtı.Köpek de peşine takıldı.Gelmesin diye ateş ettiyse de köpek geri dönmedi.Nereye gittiyse peşini takip etti.Ondan sonra da kendisinden ayrılmayan bir arkadaş oldu.
ŞEHİD YÜKSEK SESLE GÜLÜYOR
Hafız Abdurrahman'ın şehid düşme olayını Muhammed Şadim bize şöyle anlattı: O, öğlen vakti saat 12.00 de şehid düştü.Akşam saatlerinde toprağa verdik.Daha henüz yeni defnetmiştik;yüksek sesle gülüşü toprak altında öyle geliyordu ki her taşı koyduğumda bir gülme sesi yükseliyordu.Bunun ölü olmadığına kesin kanaat getirdik.Aynı durum üç kere tekrar meydana geldi.Kabrin etrafında benden başka yüz civarında mücahit vardı.Hepsi hüngür hüngür ağlıyordu.Kabrinden yükselen esans kokuları etrafa yayılıyordu.Olaya aynen tanık olanlar arasında Fethullah ve Hamdullah da bulunmaktaydı.
CİL MUHAMMED BİR ÇANAK TOPRAKLA TANKI KÜL ETTİ
Bana kumandan Mevlevi Abdulhamid ile Mevlevi Arslan'ın amcaoğlu Mevlevi Şah Muhammed ayrıca Mevlevi Seyyid Abdulhakla birlikte Paktia/Orkun'dan bir topluluk şunları anlattılar:Cil Muhammed , onlara şöyle demiş:Biz 12 kişiden oluşan mücahid topluluğuyduk. Mayın döşemek için yola çıktık. Sonra geceleyin geri döndük.Yolu kaybettim. Bir de ne göreyim! Kendimi komünist kampının içinde buldum. Sırtımda kaleşnikof tüfek de vardı. Beni yakalar yakalamaz kimliğimi sordular:
-Sizi öldürmek isteyen üniversite öğrencisiyim.Komünist askerler beni Rus kumandanın yanına götürdüler.Rus:
-Ne istiyorsun? Cil Muhammed tekrarladı:
-Rusların tamamını katledip Afganistan'ı temizlemek istiyorum.
Rus Kumandan:
-Senden bir şey öğrenmek istiyorum;sizin attığınız kurşunlar tanklarımızı nasıl yardı?
-Biz"La ilahe illallah" ve "Allahuekber" nidalarıyla birlikte attığımız taşlar sizin tanklarınızı deler geçerler.
-İşte tank burada! İddia ettiğin şekilde yar,göreyim.Kumandan artık Cil Muhammed'in eline düşmüştü.Abdest almak için su istedi.İki rekat namaz kıldı.Secdede kafir topluluğuna karşı kendisini muzaffer kılması için Allah'a uzun uzun dua etti.Böylece dininin yücelere çıkacağını,veli kulların destekleneceğini,Allah düşmanlarının yere gireceğini,kahrolacaklarını ve horlanacaklarını duasını da dil dökerek anlattı.
Selam verdikten sonra yerden bir çanak toprak ve çakıl aldı.Tankın üzerine sıçrattı.Ansızın hemen oracıkta tankın etrafını ateşler sarıverdi.İşte o anda Rus kumandanı askeri selamını verdi.Kalaşnikofunu da teslim etti.Ayrıca kendisinden,kendi makamında gayet rahat ve güvenceyle oturabileceğini de ekledi.
KÖPEK, MÜCAHİDLER GİRERKEN HAVLAMIYOR
Abdulcebbar bana şöyle anlattı:Meri köyünde büyük bir komünist oturmakta ve kuş dahi uçurtmayan bir köpeği vardı.Ayrıca eve girip de saldırıya kimseyi bırakmazdı.Bir gün Feyzanullah komünistleri öldürmek için eve girdiğinde köpek hiç havlamadı.Feyzan komünisti öldürdükten sonra motosiklete binerek kaçtı.Köpek de peşine takıldı.Gelmesin diye ateş ettiyse de köpek geri dönmedi.Nereye gittiyse peşini takip etti.Ondan sonra da kendisinden ayrılmayan bir arkadaş oldu.
ŞEHİD YÜKSEK SESLE GÜLÜYOR
Hafız Abdurrahman'ın şehid düşme olayını Muhammed Şadim bize şöyle anlattı: O, öğlen vakti saat 12.00 de şehid düştü.Akşam saatlerinde toprağa verdik.Daha henüz yeni defnetmiştik;yüksek sesle gülüşü toprak altında öyle geliyordu ki her taşı koyduğumda bir gülme sesi yükseliyordu.Bunun ölü olmadığına kesin kanaat getirdik.Aynı durum üç kere tekrar meydana geldi.Kabrin etrafında benden başka yüz civarında mücahit vardı.Hepsi hüngür hüngür ağlıyordu.Kabrinden yükselen esans kokuları etrafa yayılıyordu.Olaya aynen tanık olanlar arasında Fethullah ve Hamdullah da bulunmaktaydı.
