İslam'ın menfaati ve özellikle de İslam'a gelecek zararı ortadan kaldırma söz konusu olduğunda, İslam dini, normal durumlarda haram olan bazı şeyleri helal kılmıştır.
Örneğin;
İslam'a gelebilecek bir zararı engellemek için;
- yalan söylemek,
- sözünde durmamak,
- kafirlere ait ağaçları kesmek,
- hatta kafirler Müslüman esirleri kendilerine siper olarak kullandıklarında kafirleri yok etmek için o Müslümanları da öldürmek,
İslam dininin caiz kıldığı hususlardandır.
Yine aynı şekilde, üzerleri aranması zaruri olan şüpheli kadınların üzerini aramak ve gerekirse onları soymak da, Müslüman erkekler için, bunu yapacak Müslüman kadınlar bulunmadığında caizdir. Bu sahabelerin uygulamalarıyla sabittir.
Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Mekke'yi fethe hazırlandığında bunu herkesten gizlemişti. Hatıb b. Ebi Beltea ise bir kadına bir mektup verip bu haberi Mekkelilere ulaştırmaya kalkıştı.
Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bunu vahiy vasıtasıyla öğrenmiş ve bu mektubu almaları için Ali Radıyallahu Anhu ve Mikdad Radıyallahu Anhu'yu göndermişti. Onlar kadını yakaladıklarında kadın mektubu inkar etti. Onlar:
"Ya mektubu çıkarırsın ya da seni soyarız." dediler.
Bunun üzerine kadın mektubu çıkarıp verdi.
Yine normal şartlarda Müslüman bir kadının, tek başına veya mahremi olmayan bir erkekle beraber, bir veya üç gün uzunluğundaki bir yolculuğa çıkması caiz değildir. Fakat zaruret halinde, mahrem olmayan güvenilir Müslüman veya kafir bir erkekle yolculuk yapması caiz olur.
Ukbe b. Ebi Muayt'ın kızı Ümmü Gülsüm Müslüman olmuş ve Medine'ye hicret etmek istemişti.
Fakat hem kavminden çekiniyor, hem de kendisini Medine'ye götürecek bir kimse bulamıyordu. Sonunda Hudeybiye anlaşmasından sonra bir gün, Allah-u Teâlâ'ya tevekkül ederek Mekke'den yola çıktı.
Yolda Huzaa kabilesinden bir adama rastladı. Adam ona nereye gittiğini sordu. O da Medine'ye gittiğini söyledi. Bunun üzerine adam Medine'ye kadar ona refakat etti.
alıntı...
Örneğin;
İslam'a gelebilecek bir zararı engellemek için;
- yalan söylemek,
- sözünde durmamak,
- kafirlere ait ağaçları kesmek,
- hatta kafirler Müslüman esirleri kendilerine siper olarak kullandıklarında kafirleri yok etmek için o Müslümanları da öldürmek,
İslam dininin caiz kıldığı hususlardandır.
Yine aynı şekilde, üzerleri aranması zaruri olan şüpheli kadınların üzerini aramak ve gerekirse onları soymak da, Müslüman erkekler için, bunu yapacak Müslüman kadınlar bulunmadığında caizdir. Bu sahabelerin uygulamalarıyla sabittir.
Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Mekke'yi fethe hazırlandığında bunu herkesten gizlemişti. Hatıb b. Ebi Beltea ise bir kadına bir mektup verip bu haberi Mekkelilere ulaştırmaya kalkıştı.
Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bunu vahiy vasıtasıyla öğrenmiş ve bu mektubu almaları için Ali Radıyallahu Anhu ve Mikdad Radıyallahu Anhu'yu göndermişti. Onlar kadını yakaladıklarında kadın mektubu inkar etti. Onlar:
"Ya mektubu çıkarırsın ya da seni soyarız." dediler.
Bunun üzerine kadın mektubu çıkarıp verdi.
Yine normal şartlarda Müslüman bir kadının, tek başına veya mahremi olmayan bir erkekle beraber, bir veya üç gün uzunluğundaki bir yolculuğa çıkması caiz değildir. Fakat zaruret halinde, mahrem olmayan güvenilir Müslüman veya kafir bir erkekle yolculuk yapması caiz olur.
Ukbe b. Ebi Muayt'ın kızı Ümmü Gülsüm Müslüman olmuş ve Medine'ye hicret etmek istemişti.
Fakat hem kavminden çekiniyor, hem de kendisini Medine'ye götürecek bir kimse bulamıyordu. Sonunda Hudeybiye anlaşmasından sonra bir gün, Allah-u Teâlâ'ya tevekkül ederek Mekke'den yola çıktı.
Yolda Huzaa kabilesinden bir adama rastladı. Adam ona nereye gittiğini sordu. O da Medine'ye gittiğini söyledi. Bunun üzerine adam Medine'ye kadar ona refakat etti.
alıntı...