Akhim Rabbim sana merhmet etsin.. Rabbim bizleri takvalı kullardan olmayı nasip etsin..
- Hz. Ebubekir bir hutbesinde
“Ey Allah’ın kulları! Şunu bilin ki, Allah’a ihlasla ibadet ettiğiniz müddetçe, rabbinize itaat ve hakkınızı korumuş olursunuz. Öyleyse yaşadığınız günlerde borçlarınızı ödeyin ki, gelecekte size azık olsun ve ihtiyaç duyduğunuz zaman hazır bulunsun. Ey Allah’ın kulları! Sizden önce geçenleri düşünün. Dün ne idiler, bugün ne oldular? Yeryüzünü onaran o sultanlar şimdi nerede? Kendileri unutulduğu gibi, isimleri de silindi. Onlar sanki dünyaya hiç gelmemiş gibi oldular. Sanki onlar bir hiçtir. Kendileri karanlık kabirde yatarken saray ve köşkleri yerle bir olmuştur. Onların hiç birini görüyor musun veya onlardan bir fısıltı olsun duyuyor musun? Tanıdığınız arkadaş ve akrabalarınız şimdi nerede? Onlar da amellerinize misafir olmak için dünyadan gittiler, kimisi kurtuluşa, kimisi de hüsrana uğramıştır. Kuşku yok ki, Allah Teâlâ ile mahlukları arasında akrabalık bağı yoktur ki, Allah’dan özel bir muamele görsün. Allah’ın azabından ancak, Allah’a itaat etmek, emirlerine uymak kurtarabilir. Sonu ateş olan keyifli bir hayatta hayır yoktur. Sonu cennet olan sıkıntılı bir hayatta da şer yoktur. Ben bu sözümü söyler, hem kendim hem de sizin için Allah’tan mağfiret dilerim” dedi.[1]
- Hz. Ebubekir “Allah rızası için söylenilmemiş bir sözde hayır yoktur. Allah yolunda sarfedilmeyen bir malda hayır yoktur. Cehaleti, hâlimliğine galip gelen bir insanda hayır yoktur. Allah yolunda, kınayanın kınamasından çekinerek hakkı söylemeyen bir kimsede hayır yoktur” dedi.[2]
--------------------------------------------------------------------------------
[1] Ebu Nuaym, Hilye, I/35 (Amr b. Dinar’dan).
[2] Ebu Nuaym, Hilye, V/36 (Nuaym b. Nemha’dan).
Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu’s-Sahabe, Akçağ Yayınları: 3/179.