Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Soru Tedavi Aramak Zorunda mıyım?

Pangea Çevrimdışı

Pangea

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Selamunaleykum ve rahmetullah ve berekatuhu kardeşlerim.
Geçenlerde doktor kan tahlili yaptı ve kan değerlerim yüksek çıktı. Ben araştırmayı sevdiğimden okudum da okudum ama görünüşe göre hiç güzel olmayan bir hastalık olma ihtimali var. Bu hastalığın tedavisi yok sadece ömür uzatılabiliyor ilaçlarla. Tedavi olanlar 13 yıla kadar yaşayabiliyormuş olmayanlar 18 ay. Politisemi vera diye bir hastalık. Pek yaygın değil. Şimdi, bana henüz teşhis konmadı randevum2 ay sonraya verildi çünkü aslında başka değerlerin üzerinde durdu aile hekimi. Endokrinolojiye yönlendirdi trioite baksınlar diye halbuki bu hastalık onkolojilik. Benim sorum şu, hastalığı öğrenme peşine düşmeli miyim? Almanyadayım ve sağlık sistemi çok kötü belki de benim anladığımı doktorlar anlayıp doğru adrese yönlendirene kadar öleceğim ve bununla ilgili bir sorunum yok. Yani çocuğum veya eşim yok. Hastalığın etkisi gereği kan pıhtılaşıyor ve felç ve kalp krizine sebep olup öldürüyor. Yani doktorlara bir şey söylemeli miyim? Tedavi bulmayla ilgili bir hadis olduğunu biliyorum. Aramamız gerektiğini. Ama hastalığı öğrenmezsem resmi olarak, böyle bir yükümlülüğüm hala olur mu? 13 yıl ilaç içip yaşamaktansa mescidi nebevide istediğim hayatı sürebilirim. Kabeye giderim belki orda ölürüm bu benim için daha iyi olur. Ama dediğim gibi tedavi arama yükümlülüğünün ne kadar isabet ettiğini bilemedim. Fikri olan var mı?
 
A Çevrimdışı

AhmedElTurki

Üye
İslam-TR Üyesi
Kardeşim sen biraz evhamlı birisin galiba :) Her kan değeri yüksek çıkan ölümcül hastalığa tutulsaydı şimdiye kadar Türkiye'de adam kalmazdı.İnternette tık almak için yazılanlara bakma.Onlar pireyi deve yapıyorlar.
 
Pangea Çevrimdışı

Pangea

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Kardeşim sen biraz evhamlı birisin galiba :) Her kan değeri yüksek çıkan ölümcül hastalığa tutulsaydı şimdiye kadar Türkiye'de adam kalmazdı.İnternette tık almak için yazılanlara bakma.Onlar pireyi deve yapıyorlar.
çok boş vaktim var ondan çok okuyorum aslında evham sayılmaz. enfeksiyonlar da kan değerlerini yükseltiyor ama ben uzun süredir hasta olmadım dolayısıyla basit bir konu diye düşünmüyorum. bir siteden değil birkaç dilde birçok siteden araştırdım. konu o değil ama. benim merak ettiğim hastalığı kesin öğrenmesem ama varlığından şüphelensem de tedavi arayışına çıkmalı mıyım?
 
A Çevrimdışı

AhmedElTurki

Üye
İslam-TR Üyesi
çok boş vaktim var ondan çok okuyorum aslında evham sayılmaz. enfeksiyonlar da kan değerlerini yükseltiyor ama ben uzun süredir hasta olmadım dolayısıyla basit bir konu diye düşünmüyorum. bir siteden değil birkaç dilde birçok siteden araştırdım. konu o değil ama. benim merak ettiğim hastalığı kesin öğrenmesem ama varlığından şüphelensem de tedavi arayışına çıkmalı mıyım?
Kardeşim kusura bakma ama senin anladığını doktorların anlayamayacağını düşünmen veya doktorların bile anlayamadığını senin anlayabildiğini düşünmen sence sağlıklı mı ? Evham dediğimiz şey zaten böyle birşeydir işte :D
Ha benim içim rahat değil psikolojimi rahatlatayım diyorsan ve harcayacak paranda varsa elbette 1-2 doktor daha gez ki için rahat etsin :D
 
Pangea Çevrimdışı

Pangea

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Kardeşim kusura bakma ama senin anladığını doktorların anlayamayacağını düşünmen veya doktorların bile anlayamadığını senin anlayabildiğini düşünmen sence sağlıklı mı ? Evham dediğimiz şey zaten böyle birşeydir işte :D
Ha benim içim rahat değil psikolojimi rahatlatayım diyorsan ve harcayacak paranda varsa elbette 1-2 doktor daha gez ki için rahat etsin :D
zaten sigorta karşılıyor. ama konu o da değil ev doktoru baya bildiğin başından savdı nasıl olsa endokrinoloji ilgilenecek diye. randevu aldık ya endokrinolojiden 2 ay sonraya. ama bu konu hematoloji veya onkolojiye giriyor. doktorları gözümde büyütmem açıkcası hepimiz insanız. göz ucuyla tahlile bakmakla her konstelasyonu hesaplayamaz ki. zaten zor teşhis ediyorlarmış bir hastayla konuştum.
 

Ekli dosyalar

  • Screenshot_2021-03-09-00-59-42_1.jpg
    Screenshot_2021-03-09-00-59-42_1.jpg
    74.6 KB · Görüntüleme: 85
Esad Çevrimdışı

Esad

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
aleykum selam ve rahmetullahi ve berakatuh. Öncelikle rabbim şafi ismi ile şifalar nasip eylesin. çektiğin/çekeceğin dert ve hastalıkları günahlarına kefaret/temizleyici kılsın inşaAllah.

Öncelikle yaşamımız da ölümümüz de Alemlerin rabbi Allah içindir ve bunun zamanını Allahtan başka kimse bilemez.
Senin soruna gelecek olursak, kişi gücü nispetinde sağlığını düşünmek zorundadır. Bunun içine diğer doktorlara gitmek de, rukye yapmak da, alternatif tıbbı kullanmak da girebilir. Fakat bunların hepsinin Rabbimizin takdirinin önüne geçemeyeceğini de bilip, aşırı umuda ya da umutsuzluğa kapılmamalıyız.
Doktorlar ya da senin tüm araştırmaların 50 yıl yaşayacağını söylese, yolda yürürken bir kazanın başına gelmesini geri çevirecek (Allahtan başka) kimdir?
Daha sonra, ben de AhmedElTurki gibi düşünüyorum. Benim de Rabbimin nasip ettiği bir evladım var. Geçen aylarda kan sonuçlarının çıktısına kendi başımıza baktığımızda bir çok hastalığa sebebiyet verebilecek değerlerin olduğu yazıyordu. Sonrasında sonuçlara bakan doktor önemli bir şey yok dedi ve hamdolsun önemli bir şey de olmadı.
Velhamdulillahi rabbil alemin.
 
Pangea Çevrimdışı

Pangea

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
aleykum selam ve rahmetullahi ve berakatuh. Öncelikle rabbim şafi ismi ile şifalar nasip eylesin. çektiğin/çekeceğin dert ve hastalıkları günahlarına kefaret/temizleyici kılsın inşaAllah.

Öncelikle yaşamımız da ölümümüz de Alemlerin rabbi Allah içindir ve bunun zamanını Allahtan başka kimse bilemez.
Senin soruna gelecek olursak, kişi gücü nispetinde sağlığını düşünmek zorundadır. Bunun içine diğer doktorlara gitmek de, rukye yapmak da, alternatif tıbbı kullanmak da girebilir. Fakat bunların hepsinin Rabbimizin takdirinin önüne geçemeyeceğini de bilip, aşırı umuda ya da umutsuzluğa kapılmamalıyız.
Doktorlar ya da senin tüm araştırmaların 50 yıl yaşayacağını söylese, yolda yürürken bir kazanın başına gelmesini geri çevirecek (Allahtan başka) kimdir?
Daha sonra, ben de AhmedElTurki gibi düşünüyorum. Benim de Rabbimin nasip ettiği bir evladım var. Geçen aylarda kan sonuçlarının çıktısına kendi başımıza baktığımızda bir çok hastalığa sebebiyet verebilecek değerlerin olduğu yazıyordu. Sonrasında sonuçlara bakan doktor önemli bir şey yok dedi ve hamdolsun önemli bir şey de olmadı.
Velhamdulillahi rabbil alemin.
Aleykumselam kardeşim teşekkür ederim nasihatlerin için Allah hayırlar nasip etsin hepimize
 
Ömer2 Çevrimdışı

Ömer2

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Selamunaleykum ve rahmetullah ve berekatuhu kardeşlerim.
Geçenlerde doktor kan tahlili yaptı ve kan değerlerim yüksek çıktı. Ben araştırmayı sevdiğimden okudum da okudum ama görünüşe göre hiç güzel olmayan bir hastalık olma ihtimali var. Bu hastalığın tedavisi yok sadece ömür uzatılabiliyor ilaçlarla. Tedavi olanlar 13 yıla kadar yaşayabiliyormuş olmayanlar 18 ay. Politisemi vera diye bir hastalık. Pek yaygın değil. Şimdi, bana henüz teşhis konmadı randevum2 ay sonraya verildi çünkü aslında başka değerlerin üzerinde durdu aile hekimi. Endokrinolojiye yönlendirdi trioite baksınlar diye halbuki bu hastalık onkolojilik. Benim sorum şu, hastalığı öğrenme peşine düşmeli miyim? Almanyadayım ve sağlık sistemi çok kötü belki de benim anladığımı doktorlar anlayıp doğru adrese yönlendirene kadar öleceğim ve bununla ilgili bir sorunum yok. Yani çocuğum veya eşim yok. Hastalığın etkisi gereği kan pıhtılaşıyor ve felç ve kalp krizine sebep olup öldürüyor. Yani doktorlara bir şey söylemeli miyim? Tedavi bulmayla ilgili bir hadis olduğunu biliyorum. Aramamız gerektiğini. Ama hastalığı öğrenmezsem resmi olarak, böyle bir yükümlülüğüm hala olur mu? 13 yıl ilaç içip yaşamaktansa mescidi nebevide istediğim hayatı sürebilirim. Kabeye giderim belki orda ölürüm bu benim için daha iyi olur. Ama dediğim gibi tedavi arama yükümlülüğünün ne kadar isabet ettiğini bilemedim. Fikri olan var mı?

Aleykum selam ve rahmetullah.

Öncelikle şu önemli

Herhangi bir rahatsızlığın varmı ? Eğer bir hastalıgın olur,alerji yada kanser yada vucudun herhangi bir yerinde iltihaplanma, şeker ,tansiyon vs evet burada bu durum önemli.

Ama herhangi bir problemin yoksa gayet sağlıklı isen kan testlerini 1 hafta arayla bır kac kez yaptır. Eger durum yine aynı ise o zaman tedavi yollarına yada neyin sebeb olduguna dair ilgili araştırmalara başlayabilirsin.

Türkiyede genelde tuketılen gıdalardan dolayı anemi fazladır. kan düşüktür.
Sizin oralarda da yuksek sanırım
 
Pangea Çevrimdışı

Pangea

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Aleykum selam ve rahmetullah.

Öncelikle şu önemli

Herhangi bir rahatsızlığın varmı ? Eğer bir hastalıgın olur,alerji yada kanser yada vucudun herhangi bir yerinde iltihaplanma, şeker ,tansiyon vs evet burada bu durum önemli.

Ama herhangi bir problemin yoksa gayet sağlıklı isen kan testlerini 1 hafta arayla bır kac kez yaptır. Eger durum yine aynı ise o zaman tedavi yollarına yada neyin sebeb olduguna dair ilgili araştırmalara başlayabilirsin.

Türkiyede genelde tuketılen gıdalardan dolayı anemi fazladır. kan düşüktür.
Sizin oralarda da yuksek sanırım
Aleykumselam ve rahmetullah kardeşim ne yazık ki burada öyle her istediğinde her doktora gidemiyorsun. Aylar önce randevu alıyorsun ve herşey aile hekiminin gözetiminde ilerliyor. Hematolojiden randevu almaya çalıştım ama sevk lazım dediler. Sevk için de aile doktorunun paşa gönlünü razı etmek gerekiyor. Hele bi kaç hafta arayla kan vermek onların talebi olmadan mümkün bile değil. Şimdiye kadar kan değerlerim hep normaldi şuan ikisi patalojik seviyede hemoglobinle hematokrit ama aile doktoru göz önünde bulundurmadı.

Sağlık açısından bir sorunum yok aslında ama bu hastalık zaten sinsi ilerleyen ve beyin pıhtısı veya kalp kriziyle kendini gösteren bi hastalık. Neyse aile hekimini arayacağım tekrar sevk etmezse hayırlısı budur dşyeceğim artık.
 
Ömer2 Çevrimdışı

Ömer2

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Aleykumselam ve rahmetullah kardeşim ne yazık ki burada öyle her istediğinde her doktora gidemiyorsun. Aylar önce randevu alıyorsun ve herşey aile hekiminin gözetiminde ilerliyor. Hematolojiden randevu almaya çalıştım ama sevk lazım dediler. Sevk için de aile doktorunun paşa gönlünü razı etmek gerekiyor. Hele bi kaç hafta arayla kan vermek onların talebi olmadan mümkün bile değil. Şimdiye kadar kan değerlerim hep normaldi şuan ikisi patalojik seviyede hemoglobinle hematokrit ama aile doktoru göz önünde bulundurmadı.

Sağlık açısından bir sorunum yok aslında ama bu hastalık zaten sinsi ilerleyen ve beyin pıhtısı veya kalp kriziyle kendini gösteren bi hastalık. Neyse aile hekimini arayacağım tekrar sevk etmezse hayırlısı budur dşyeceğim artık.
:)

Avrupa da oldugun için bu tur cıhazlara daha kolay ulaşabılırsın dıye tahmın edıyorum kendı kanınızı ölçmek için pratık cihazlar mevcut.
26977


Bu zamana kadar normal olup biraz yukselmesı önemli bir rahatsızlıgının oldugunu gostermez.muhtemelen bahar gelıyor enfeksiyonlar değişiyor bakteriler değişiyor alerjı de olabılır.

Bunlar pratıkte kazandıgımız bılgıler doktor degılız tabı ama bende kendım ıle ugrasmayı severım bıraz.Cocuklardan da az cok bilgi sahıbı oluyoruz.
 
Ummu Aişe Çevrimdışı

Ummu Aişe

حسبي الله ونعم الوكيل
Site Emektarı
Ben araştırmayı sevdiğimden okudum da okudum ama görünüşe göre hiç güzel olmayan bir hastalık olma ihtimali var.
Ben de çıkan tahlil sonuçlarıma göre bir çok kez ağır hastalıklara tutulmuş olma ihtimaliyle karşı karşıya kaldım ve yıllar içinde benim ve sizin bu durumunuzun özellikle tıp öğrenimi gören öğrencilerde çokça rastlanan bir durum olduğunu öğrendim. Yani bir hastalık öğreniyor ve kendilerindeki bulgulara bakıyorlar ve bulgular örtüşünce bu hastalığa tutulduklarını düşünüyorlar. Ancak tek bir bulgu ile belirli bir hastalığa tutulmuş olma ihtimali genellikle oldukça zayıf, misal ağır bir grip vakasında çıkan kan değerleri, zaman zaman lösemi gibi ağır bir hastalığın bulgularıyla örtüşebiliyor; oldukça endişe verici anlar yaşanıyor ancak gerçekte sadece vücudun griple savaşması esnasında ortaya çıkan geçici bir durum. Ve daha da önemlisi, bir çok insanın vücudunda hayat boyu bu tarz değişiklikler kendi kendine gerçekleşiyor ve geçip gidiyor; sadece bu zaman diliminde kan testi yaptıranlar bu değişik değerleri farkedebiliyor ve diğerleri gülüp oynayarak hastalık atlatırken, onlar manevi olarak çok zor bir dönem atlatıyorlar...

Bunları büyük ihtimal sizdeki durum da bu tarz, geçici bir şeydir diye umud ederek yazıyorum.

Ve hadi diyelim ki istemediğimiz bu durum başınıza geldi, Rabbim muhafaza buyursun ancak takdir Allah'ındır. Şahsen müslümanın daha çok yaşamak için tedavi aramasını doğru buluyorum, çünkü ahirette "keşke daha çok hayrımız olsaydı" diye dileyeceğiz. Uzun yaşam, daha çok hayır imkanı; Rabbim hayırla dolu bir ömür nasip eylesin...

Son olarak bu konuda ilgili bir hadis var mı, doğrusu aklımda yok; bilen kardeşler var ise eklerler inşeAllah.
 
Ummu Aişe Çevrimdışı

Ummu Aişe

حسبي الله ونعم الوكيل
Site Emektarı
Bu arada ekran görüntüsünde kaşıntı belirtisi yazıyor; kan değerlerinin yüksek çıkması ile ilgili düşününce, bu iki belirti "uzun süre su tüketimine dikkat etmeyince" bile olabilen durumlar. Yani en basitinden susuzluk bile olabilir ana sebep, sizinki de inşeAllah böyle basit bir şeydir...

Bir yandan kontrollerinizi sürdürürken, diğer yandan: stres, dengeli su tüketimi/beslenme, uyku düzeni vb bilinen basit sağlık kurallarına daha bir özen gösterin inşeAllah
 
Pangea Çevrimdışı

Pangea

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Bu arada ekran görüntüsünde kaşıntı belirtisi yazıyor; kan değerlerinin yüksek çıkması ile ilgili düşününce, bu iki belirti "uzun süre su tüketimine dikkat etmeyince" bile olabilen durumlar. Yani en basitinden susuzluk bile olabilir ana sebep, sizinki de inşeAllah böyle basit bir şeydir...

Bir yandan kontrollerinizi sürdürürken, diğer yandan: stres, dengeli su tüketimi/beslenme, uyku düzeni vb bilinen basit sağlık kurallarına daha bir özen gösterin inşeAllah
Günde 3 litre su iciyorum grip vs enfeksiyon da gecirmedim bunların bu değerleri yükselttiğini biliyorum. Ama banyodan sonra kaşınmanın veya genel olarak su ile temastan sonra kaşınmanın bu hastalığın belirtisi olabileceğini öğrenince epey şüphelendim. Çoğu kişide belirti bile göstermiyormuş zaten. Rutin kan kontrolü değerlerinden çıkarsa çıkıyormuş. Çevremizde “beyne pıhtı atmış sapasağlamdı” veya “yaşı da çok genç kalpten öldü” denilen kişilerin bu hastalıktan öldüğünü düşündüm açıkcası. Herşeyin hayırlısı bakalım. Perşembeye doktorla konuşmak için randevu aldım. Şüphelerimi söyleyeceğim. Bakalım neler olacak.
 
Pangea Çevrimdışı

Pangea

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
:)

Avrupa da oldugun için bu tur cıhazlara daha kolay ulaşabılırsın dıye tahmın edıyorum kendı kanınızı ölçmek için pratık cihazlar mevcut.
Ekli dosyayı görüntüle 26977

Bu zamana kadar normal olup biraz yukselmesı önemli bir rahatsızlıgının oldugunu gostermez.muhtemelen bahar gelıyor enfeksiyonlar değişiyor bakteriler değişiyor alerjı de olabılır.

Bunlar pratıkte kazandıgımız bılgıler doktor degılız tabı ama bende kendım ıle ugrasmayı severım bıraz.Cocuklardan da az cok bilgi sahıbı oluyoruz.
Böyle bir alet olduğunu bilmiyordum. Hasta olduğum ortaya çıkarsa alırım artık bol bol ölçerim :D
 
Ummu Aişe Çevrimdışı

Ummu Aişe

حسبي الله ونعم الوكيل
Site Emektarı
Günde 3 litre su iciyorum grip vs enfeksiyon da gecirmedim bunların bu değerleri yükselttiğini biliyorum. Ama banyodan sonra kaşınmanın veya genel olarak su ile temastan sonra kaşınmanın bu hastalığın belirtisi olabileceğini öğrenince epey şüphelendim. Çoğu kişide belirti bile göstermiyormuş zaten. Rutin kan kontrolü değerlerinden çıkarsa çıkıyormuş. Çevremizde “beyne pıhtı atmış sapasağlamdı” veya “yaşı da çok genç kalpten öldü” denilen kişilerin bu hastalıktan öldüğünü düşündüm açıkcası. Herşeyin hayırlısı bakalım. Perşembeye doktorla konuşmak için randevu aldım. Şüphelerimi söyleyeceğim. Bakalım neler olacak.
Hayırlısı inşeAllah...
 
Kozsoy Çevrimdışı

Kozsoy

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
tedavisi olup da olmamak intihara girer, ayrıca söylediğiniz süre içerisinde kesin tedavinin bulunamayıp iyileşmenin sağlanmayacağının garantisi yok . birisi tutar bir tedavi yöntemi bulur sizde evham vesvese ile ölmüş olursunuz .

"Allah Teâlâ Hazretleri hastalığı da ilacı da indirmiştir. Ve her hastalığa bir ilaç varetmiştir. Öyleyse tedavi olun. Ancak haram olan şeyle tedavi olmayın." [Ebu Dâvud, Tıbb 11, (3874).]
 
ط Çevrimdışı

طالب القرآن

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
İslamqa Alıntı.

Soru
Allah korusun çok ciddi bir hastalığa yakalanırsam, tedavi görmeyi ret ederek sabredersem sevap kazanır mıyım?
Tedavi görmemem; “Ümmetimden yetmiş bin kişi (mahşerde) hesaba çekilmeden cennete girecektir!" "Onlar, kendilerini dağlatmayanlar, rukyeye başvurmayanlar, teşâüme (uğursuzluğa) inanmayanlar ve Rabblerine tevekkül edenlerdir!" hadis-i şerifin kapsamına girer miyim?

Cevap metni

Allah’a hamd olsun.

Birincisi: Bilinmesi gerekir ki; hiçbir hastalık Allah’a zor değildir. Nitekim Rasulullah Sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurmuştur: “Allah, ilacı olmayan bir hastalık yaratmamıştır, ancak bilen bilir, bilmeyen bilmez” (Ahmed, Elbani hasen demiştir. Ğayetum Meram 292)

Allah katında umudun büyük olsun, yüce Allah hakkında iyimser ol. Şüphesiz O, sana şifa ve afiyet veren, nimetleri bahşedendir. Yüce Allah, kulun onun hakkında düşündüğü gibi muamele eder”

Hastalık, Allah’ın kulunu büyük hikmetlerden dolayı imtihan ettiği bir hadisedir. Bu konuda daha fazla bilgi edinmek için (21631) nolu sorunun cevabına bakınız.

İkincisi: Alimler, tedavi olma hükmünde farklı görüş bildirmişlerdir: Alimlerin cumhuru tedavinin vacip olmadığını ileri sürmüşler. Diğer alimler ise insanın ölüm tehlikesine karşı tedavi olması vacip olduğunu söylemişlerdir.

Şeyhulislam Rahimehullah şöyle dedi: “Tedavi, imamların cumhuruna göre vacip değildir ancak Şafii ve Ahmed mezhebinde bir takım alimler vacip görmüşlerdir.”

Beğavi: “Şifa bilindiği takdirde tedavi vaciptir” demiş.

İsnevi: yara gibi durumlarda tedaviyi bırakmak haramdır.

Alimler, tedavi ile boğazda kalan bir şeyi yutmak için içkinin kullanımı, yarayı bağlamak arasında farklar olduğunu söylemişler. Nitekim bu durumlarda faydanın kesin hissedildiğinde tedavi vaciptir. Aynı şekilde kanamayı durdurma, yaralara dikiş atmak, diğer vücuda zarar veren uzvun kesilmesi konuları, aynı hükme tabidir.

İslam Fıkhı Komitesine göre: Tedavi bırakıldığında yaşam tehlikesi oluşuyorsa, veya her hangi bir uzva zarar meydana geliyor veya telef oluyorsa, veya hastalığın zararı başkasına bulaşıyorsa tedavi görmek vacip olur. ( İslam Fıkhı Komitesi 2148)

Bunun üzerin hastalık insanın canına mal olacak veya bir uzvun zarar görmesine neden olacak bir hastalık ise ilaç almak veya tedavi görmek vacip olur. Şafii mezhebinde olduğu gibi bundan yüz çevirmek caiz değildir.

Ancak hastalık bu düzeye ulaşmamışsa tedavi görmek caiz olduğu gibi bırakmak da caiz olur. Fakat tedavi olmak daha iyidir. Bu da cumhurun görüşüdür. ( el Sefarini Rahimehullah Ğiza al elbab 1/457)

Tedavi görmek, terkinden daha faziletlidir. Bazı Şafiiler bu görüştedirler. İmam Nevevi Muslim şerhinde bu şekilde demiştir.
Ebu Hanife Mezhebine göre müekked olup vacibe yakındır. Maliki mezhebi ise tedavi görmek ile görmemek eşittir.

Üçüncüsü:

Tedavi görmek, Allah’a tevekkül etmeye ters düşmez. Çünkü Rasulullah Sallallahu aleyhi vesellem kendini tedavi ettirmiştir. Hatta ümmetine tedavi olmaları için yol göstermiştir. Şüphesiz Rasulullah Sallallahu aleyhi vesellem tevekkül edenlerin efendisidir. İbn Kayyım Rahimehullah şöyle dedi: “Sahih hadisler, tedavi görmeyi emreder. Nitekim açlığı, susuzluğu, sıcaklığı, soğukluğu zıtlarıyla ortadan kaldırmak tevekküle aykırı olmadığı gibi tedavi de tevekküle aykırı değildir. Bilakis tevhidin hakikatı ancak Allah yarattığı sebeplere başvurarak gerçekleşir. Bunları yok saymak tevekkülü zedeler. Bunun üzerine kul; acizliğini tevekkül, tevekkülünü acizlik yapmaması gerekir. (zadulmead 4/15)

Dördüncüsü:

“Ümmetimden yetmiş bin kişi (mahşerde) hesaba çekilmeden cennete girecektir!" "Onlar, kendilerini dağlatmayanlar, rukyeye başvurmayanlar, teşâüme (uğursuzluğa) inanmayanlar ve Rabblerine tevekkül edenlerdir!" (Buhari 6472, Muslim 218) hadisi ise; başkasından rukye istememenin mustehap olduğunu bildirir. Faydalı ilaçlarla tedavi görmenin hükmüne değinilmemiştir.
İbn Useymin Rahimehullah şöyle dedi: “tedavi için doktora muayene olan kişi, söz konusu hadisin kapsamına girmez. Çünkü Rasulullah Sallallahu aleyhi vesellem “ tedavi görmeyenler” dememiştir. Ancak “kendilerini dağlatmayanlar, rukyeye başvurmayanlar” demiştir.

Fakat hasta; kalbini doktora bağlarsa, korku ve ümidini doktora bağlamışsa şüphesiz bu, Allah’a olan tevekkülünü azaltır ve zedeler.
Hasta olan kimse doktora gittiğinde bunu, sebeplere sarılmak açısından yaptığını sebep ve sonuçları sadece Allah yarattığını inanması gerekir. Ayrıca şifa sadece Allah’ın elinde olduğunu inanması gerekir. Böylece tevekkülü eksilmez ve zedelenmez. (Fetava Nur ala derb 3/213)

Beşincisi: Sara hastalığı geçirip örtüsü üstünden çıkan kadının hadisi ise
Ata bin Ebi Rebah’tan rivayet edildiğine şöyle dedi: İbn Abbas Radiyallahu anhu bana şöyle dedi: “ Ben sana cennet ehlinden bir kadını göstereyim mi? Ben de: evet dedim. O: şu siyah kadın, Rasulullah Sallallahu aleyhi vesellem’e geldi ve şöyle dedi: Ben sara hastalığı geçiriyorum ve üstüm açılıyor, benim için dua Allah’a dua et. Rasulullah Sallallahu aleyhi vesellem: istersen sabret buna karşılık cennete girersin. İstersen şifa bulman için Allah’a dua ederim. Kadın: sabrederim dedi. Kadın: üstüm açılıyor. Allah’a dua et üstüm açılmasın. Rasulullah Sallallahu aleyhi vesellem ona dua etti. ( Buhari 5652, Muslim 2576)

Bu hadise göre azimeti güçlü olan ve tahammül eden kimse tedaviyi bırakması caizdir. İbn Hacer Rahimehullah şöyle dedi: “Hadise göre dünya belalarında sabretmek cennete girmeye neden olmaktadır. Kendinde güç gören kimse için azimetle amel etmek ruhsat ile amel etmekten daha faziletlidir. Ayrıca hadis; Tedaviyi bırakmanın caiz olduğuna, hastalıkların tedavisi için Allah’a yalvarmak ilaç kullanmaktan daha faziletli olduğuna; duanın vücuda etkisi, maddi ilaçlardan daha etkili olduğuna delalet etmektedir.

En iyisini Allah bilir.
 
Pangea Çevrimdışı

Pangea

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Iste benim asıl sorum tedavi olup olmamak gerektiği değildi. Tedavi olunması gerektiğini biliyorum ama hastalığı teşhis ettirmekle yükümlü müyüm? Yani diyelim hastayım ama bunu öğrenmeden yaşayıp ölürsem tedavi aramadığım için sorun yok. Diğer yandan hasta oldupuma dair şüphelerim var, bu şüphelerin peşine düşüp doğrılupunu veya yanlışlığını kesinleştirmem gerekir mi? Hasta olduğum kesinleşse tedavi olmaya çabalayacağım ama kesinleştirmek zorunda mıyım? Konu başlığını tam atamadım uzun olur diye. Ama in şa Allah anlatabilmişimdir derdimi.
 
Pangea Çevrimdışı

Pangea

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
tedavisi olup da olmamak intihara girer, ayrıca söylediğiniz süre içerisinde kesin tedavinin bulunamayıp iyileşmenin sağlanmayacağının garantisi yok . birisi tutar bir tedavi yöntemi bulur sizde evham vesvese ile ölmüş olursunuz .

"Allah Teâlâ Hazretleri hastalığı da ilacı da indirmiştir. Ve her hastalığa bir ilaç varetmiştir. Öyleyse tedavi olun. Ancak haram olan şeyle tedavi olmayın." [Ebu Dâvud, Tıbb 11, (3874).]
İslamqa Alıntı.

Soru
Allah korusun çok ciddi bir hastalığa yakalanırsam, tedavi görmeyi ret ederek sabredersem sevap kazanır mıyım?
Tedavi görmemem; “Ümmetimden yetmiş bin kişi (mahşerde) hesaba çekilmeden cennete girecektir!" "Onlar, kendilerini dağlatmayanlar, rukyeye başvurmayanlar, teşâüme (uğursuzluğa) inanmayanlar ve Rabblerine tevekkül edenlerdir!" hadis-i şerifin kapsamına girer miyim?

Cevap metni

Allah’a hamd olsun.

Birincisi: Bilinmesi gerekir ki; hiçbir hastalık Allah’a zor değildir. Nitekim Rasulullah Sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurmuştur: “Allah, ilacı olmayan bir hastalık yaratmamıştır, ancak bilen bilir, bilmeyen bilmez” (Ahmed, Elbani hasen demiştir. Ğayetum Meram 292)

Allah katında umudun büyük olsun, yüce Allah hakkında iyimser ol. Şüphesiz O, sana şifa ve afiyet veren, nimetleri bahşedendir. Yüce Allah, kulun onun hakkında düşündüğü gibi muamele eder”

Hastalık, Allah’ın kulunu büyük hikmetlerden dolayı imtihan ettiği bir hadisedir. Bu konuda daha fazla bilgi edinmek için (21631) nolu sorunun cevabına bakınız.

İkincisi: Alimler, tedavi olma hükmünde farklı görüş bildirmişlerdir: Alimlerin cumhuru tedavinin vacip olmadığını ileri sürmüşler. Diğer alimler ise insanın ölüm tehlikesine karşı tedavi olması vacip olduğunu söylemişlerdir.

Şeyhulislam Rahimehullah şöyle dedi: “Tedavi, imamların cumhuruna göre vacip değildir ancak Şafii ve Ahmed mezhebinde bir takım alimler vacip görmüşlerdir.”

Beğavi: “Şifa bilindiği takdirde tedavi vaciptir” demiş.

İsnevi: yara gibi durumlarda tedaviyi bırakmak haramdır.

Alimler, tedavi ile boğazda kalan bir şeyi yutmak için içkinin kullanımı, yarayı bağlamak arasında farklar olduğunu söylemişler. Nitekim bu durumlarda faydanın kesin hissedildiğinde tedavi vaciptir. Aynı şekilde kanamayı durdurma, yaralara dikiş atmak, diğer vücuda zarar veren uzvun kesilmesi konuları, aynı hükme tabidir.

İslam Fıkhı Komitesine göre: Tedavi bırakıldığında yaşam tehlikesi oluşuyorsa, veya her hangi bir uzva zarar meydana geliyor veya telef oluyorsa, veya hastalığın zararı başkasına bulaşıyorsa tedavi görmek vacip olur. ( İslam Fıkhı Komitesi 2148)

Bunun üzerin hastalık insanın canına mal olacak veya bir uzvun zarar görmesine neden olacak bir hastalık ise ilaç almak veya tedavi görmek vacip olur. Şafii mezhebinde olduğu gibi bundan yüz çevirmek caiz değildir.

Ancak hastalık bu düzeye ulaşmamışsa tedavi görmek caiz olduğu gibi bırakmak da caiz olur. Fakat tedavi olmak daha iyidir. Bu da cumhurun görüşüdür. ( el Sefarini Rahimehullah Ğiza al elbab 1/457)

Tedavi görmek, terkinden daha faziletlidir. Bazı Şafiiler bu görüştedirler. İmam Nevevi Muslim şerhinde bu şekilde demiştir.
Ebu Hanife Mezhebine göre müekked olup vacibe yakındır. Maliki mezhebi ise tedavi görmek ile görmemek eşittir.

Üçüncüsü:

Tedavi görmek, Allah’a tevekkül etmeye ters düşmez. Çünkü Rasulullah Sallallahu aleyhi vesellem kendini tedavi ettirmiştir. Hatta ümmetine tedavi olmaları için yol göstermiştir. Şüphesiz Rasulullah Sallallahu aleyhi vesellem tevekkül edenlerin efendisidir. İbn Kayyım Rahimehullah şöyle dedi: “Sahih hadisler, tedavi görmeyi emreder. Nitekim açlığı, susuzluğu, sıcaklığı, soğukluğu zıtlarıyla ortadan kaldırmak tevekküle aykırı olmadığı gibi tedavi de tevekküle aykırı değildir. Bilakis tevhidin hakikatı ancak Allah yarattığı sebeplere başvurarak gerçekleşir. Bunları yok saymak tevekkülü zedeler. Bunun üzerine kul; acizliğini tevekkül, tevekkülünü acizlik yapmaması gerekir. (zadulmead 4/15)

Dördüncüsü:

“Ümmetimden yetmiş bin kişi (mahşerde) hesaba çekilmeden cennete girecektir!" "Onlar, kendilerini dağlatmayanlar, rukyeye başvurmayanlar, teşâüme (uğursuzluğa) inanmayanlar ve Rabblerine tevekkül edenlerdir!" (Buhari 6472, Muslim 218) hadisi ise; başkasından rukye istememenin mustehap olduğunu bildirir. Faydalı ilaçlarla tedavi görmenin hükmüne değinilmemiştir.
İbn Useymin Rahimehullah şöyle dedi: “tedavi için doktora muayene olan kişi, söz konusu hadisin kapsamına girmez. Çünkü Rasulullah Sallallahu aleyhi vesellem “ tedavi görmeyenler” dememiştir. Ancak “kendilerini dağlatmayanlar, rukyeye başvurmayanlar” demiştir.

Fakat hasta; kalbini doktora bağlarsa, korku ve ümidini doktora bağlamışsa şüphesiz bu, Allah’a olan tevekkülünü azaltır ve zedeler.
Hasta olan kimse doktora gittiğinde bunu, sebeplere sarılmak açısından yaptığını sebep ve sonuçları sadece Allah yarattığını inanması gerekir. Ayrıca şifa sadece Allah’ın elinde olduğunu inanması gerekir. Böylece tevekkülü eksilmez ve zedelenmez. (Fetava Nur ala derb 3/213)

Beşincisi: Sara hastalığı geçirip örtüsü üstünden çıkan kadının hadisi ise
Ata bin Ebi Rebah’tan rivayet edildiğine şöyle dedi: İbn Abbas Radiyallahu anhu bana şöyle dedi: “ Ben sana cennet ehlinden bir kadını göstereyim mi? Ben de: evet dedim. O: şu siyah kadın, Rasulullah Sallallahu aleyhi vesellem’e geldi ve şöyle dedi: Ben sara hastalığı geçiriyorum ve üstüm açılıyor, benim için dua Allah’a dua et. Rasulullah Sallallahu aleyhi vesellem: istersen sabret buna karşılık cennete girersin. İstersen şifa bulman için Allah’a dua ederim. Kadın: sabrederim dedi. Kadın: üstüm açılıyor. Allah’a dua et üstüm açılmasın. Rasulullah Sallallahu aleyhi vesellem ona dua etti. ( Buhari 5652, Muslim 2576)

Bu hadise göre azimeti güçlü olan ve tahammül eden kimse tedaviyi bırakması caizdir. İbn Hacer Rahimehullah şöyle dedi: “Hadise göre dünya belalarında sabretmek cennete girmeye neden olmaktadır. Kendinde güç gören kimse için azimetle amel etmek ruhsat ile amel etmekten daha faziletlidir. Ayrıca hadis; Tedaviyi bırakmanın caiz olduğuna, hastalıkların tedavisi için Allah’a yalvarmak ilaç kullanmaktan daha faziletli olduğuna; duanın vücuda etkisi, maddi ilaçlardan daha etkili olduğuna delalet etmektedir.

En iyisini Allah bilir.
 
ط Çevrimdışı

طالب القرآن

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Iste benim asıl sorum tedavi olup olmamak gerektiği değildi. Tedavi olunması gerektiğini biliyorum ama hastalığı teşhis ettirmekle yükümlü müyüm? Yani diyelim hastayım ama bunu öğrenmeden yaşayıp ölürsem tedavi aramadığım için sorun yok. Diğer yandan hasta oldupuma dair şüphelerim var, bu şüphelerin peşine düşüp doğrılupunu veya yanlışlığını kesinleştirmem gerekir mi? Hasta olduğum kesinleşse tedavi olmaya çabalayacağım ama kesinleştirmek zorunda mıyım? Konu başlığını tam atamadım uzun olur diye. Ama in şa Allah anlatabilmişimdir derdimi.
Rutin kontrollerinizi yaptırdığınız halde çıkmıyorsa, kendinizi hasta da hissetmiyorsanız başka yapmanız gereken yok, Allah'a dua edin, hayra yorun. Basit bir şeyse zamanla geçer, bu hastalıksa zaten durduğu yerde durmaz kendini belli eder. Kendini belli ettiği zaman da tedavisi gündeme gelir.

Bu söylediklerimden ötesi sorumluluk düzeyini aşıyor, hatta evhama girer diye düşünüyorum. Hayra yorup, kontrolleri aksatmayın yeterlidir inşaAllah.
 
Üst Ana Sayfa Alt