Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Su Bitkilerinin Inanılmaz Itirafı

A Çevrimdışı

anaksunamum

Üye
İslam-TR Üyesi
Su Bitkisi Yaratıcı Var Diyor!

Köln'deki Max-Plank-Enstitüsü'n-den Wolf-Ekkehard Lönning adlı Alman bilim adamı, tabiatı; gücü, kudreti ve ilmi sonsuz bir Yaratıcı'nın eseri olarak açıkladı. Küçücük bir su bitkisi üzerindeki araştırma sonucunda cesaretle yapılan bu açıklama evrimci düşünceyi derinden sarstı. Bu açıklama Almanya gibi bir ülkede, özellikle de Max-Plank gibi dünyaca ünlü bir araştırma merkezinde yapılıyorsa, üzerinde düşünülmeye değer.

Öyle ki, bu ülkede evrim nazariyesi âdeta bir tabu ve bilimsel gerçekmiş gibi okullarda okutuluyor. Evrime ters gelen araştırmalar bilimsel kabul edilmiyor.

Su miğferi (Utricularia vulgaris), kireçsiz sularda ve bataklıklarda sarı çiçek açan böcekkapanlar grubundan bir su bitkisidir. Bu bitki, mükemmel bir avlanma sistemine sahiptir. Bu bitki, yapraklarının üzerinde taşıdığı minik, içi boş kesecikler yardımıyla avlanır. Su miğferlerinin şişkin kesecikleri andıran tuzaklarının girişi, esnek bir kapakçıkla kapalıdır. Tuzağın içindeki basınç dış ortamdan, yani sudaki basınçtan düşük olduğu için, su dışarıdan içeriye doğru geçer. Küçük bir su piresi (eklembacaklı), yüzerken, bitkinin iki dudaklı çiçeğinin özel olarak salgıladığı mukus maddesinin (sümüksü madde) çekiciliğine aldanıp, kapakçıkların kenarlarındaki incecik duyu tüycüklerinden birine dokunduğunda, ölümle neticelenecek olan hadise derhal başlar. Av, çiçek etrafındaki keseciklerde oluşan ani su akımıyla tuzağa düşer. Su piresinin, bitkinin duyu tüycüğüne dokunmasıyla, keseciğin kapakçığı aniden açılır ve içeriye dolan su ile kabuklu hayvan tuzağa düşer. Saniyenin otuz beşte biri kadar kısa bir zamanda kapakçık tekrar kapanır. Daha sonra kesecik içindeki su dışarı pompalanır. Hemen ardından hususî bir salgı sistemi sayesinde avın üzerine sindirim için asit ve enzim salgılanır böylece tuzağa düşen her türlü böcek kolayca sindirilir.

Köln'deki Max-Plank Ensti-tüsü'ndeki bitkilerle ilgili araştırma grubunun başkanı genetikçi Wolf-Ekkehard Lönning, araştırılan bu bitkide görülen mükemmel mekanizmanın, ancak her şeyi kuşatan İlâhî bir irade tarafından yaratılabileceğini söylüyor. Bitkiler âleminde yaptığı araştırmalarda, böyle mükemmel bir varlığın arkasında her şeyi mükemmel bir şekilde dizayn eden, müdebbir bir Yaratıcı'nın bulunması gerektiğini belirtiyor.

Bin sayfa tutan ve enstitünün resmi internet sayfasında yayımlanan bu araştırma, yalnız araştırma sonuçlarını değil, yaygın neo-Darvinist evolüsyon iddasına karşı da ciddi tenkitler taşımaktadır. Konuyla ilgili haber, Die Zeit gazetesinin 30.04.2003 tarihli nüshasında da yayımlandı.

Tabiî bu durumda Darvinist bilimadamları hemen harekete geçiyor. Dört kişilik bir heyetin soruşturmasına açılan araştırma, ilginç bir şekilde internet sayfasından çıkarılıyor. Hattâ bazı bilimadamları, Max-Plank Ensti-tüsü'nün imajının tehlikeye girdiğini bile iddia ediyor. Ama Max-Plank Enstitüsü'nün direktörü Heinz Saedler: "Hür düşünce bilmi kanatlandırır." diyerek, Lönning'i destekliyor.

Diğer yandan Münih Teknik Üniversitesi Mikrobiyoloji Ensti-tüsü direktörü Prof. Dr. Siegfried Scherer'in yayımladığı, "Evolüsyon: Eleştirel Bir Ders Kitabı" başlıklı esere, 2002 yılında Alman okul kitapları ödülü veriliyor. Bu kitapta yaratılış inancı savunuluyor ve varlıkların kendi kendine, basit maddelerin evrimleşmesiyle türemeyip, Allah tarafından yaratıldığı anlatılıyor. Kitap, belirli eyaletlerdeki bazı okullarda okutuluyor. Bu, Amerika'da başlayan Yaratıcı'ya inancın kuvvetlendirilmesi çalışmalarının, bir biçimde Avrupa'da da benimsenmeye başladığını göstermektedir.

Ne olursa olsun, bu yöndeki gelişmeler, Almanya'da yaratılış düşüncesinin daha da gelişeceği ve yaygınlaşacağının önemli bir işaretidir. Hıristiyanlıktaki Allah tasavvuru çerçevesinde, bitki ve hayvanlardaki muazzam mekanizmaların arkasında ilâhî bir "Kudret"e veya sonsuz ilim sahibi bir "Sanatkâr"a ulaşan bilim adamları, ya İslâm'daki tevhid inancıyla karşılaşsalardı...

Üstad Bediüzzaman Hazretleri, eserlerinde bitki ve hayvanlar âlemindeki mükemmel mekanizmalara işaret ediyor ve bütün bu sistemlerin Allah'ın isimlerinin tecellisi olduğuna dikkat çekerek, Allah-kâinat-insan bütünlüğü içinde insanları tevhid inancına götürüyor. Ne yazık ki, biz bu gerçekleri modern ilmî metotlarla dünya kamuoyuna sunamadık...

Dünyanın en önemli araştırma merkezlerinden Max-Plank Ensti-tüsü'nden önemli bir bilim adamının küçücük bir bitki üzerinde yaptığı bin sayfalık bir araştırma, onu her şeyi bilen ve kuşatan bir Yaratıcı'ya götürüyorsa, bu ciddi bir gelişmedir. Asıl görevse; onları, tevhid inancıyla buluşturacak ilim adamlarına düşmektedir.
 
Üst Ana Sayfa Alt