Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

İlmi Konu Şianın Sufileri Peygamberin ve Ehli Beytin Ağzından Tekfir Etmesi

Ahıskalı Çevrimdışı

Ahıskalı

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Şiilerden aktaracağım bu bilgilerin kaynağını dipnota bırakıyorum. Aslında Salihlerden medet ummak, türbelere tazim etmek, aracılık gibi bazı meselelerde şiilerle tarikatçılar arasında ortak noktalar var. Tarikatçılar taassup ve ifrat içerisinde şuursuzca şiiyim diyen herkesi sapıklıkla itham edip rafizilikle suçlarken görünürde çevremizde şiilerden bir karşılık göremiyorduk. Meğersem tekfir ediyormlarmış ve sofiler kafirdir diyorlarmış. Bu husuta ehli beyt imamlarına hatta Peygambere ﷺ nisbet ettikleri rivayetlerden bazılarını aktaralım;

Birincisi; el-Mukaddes Erdebili, Hadikatu’ş-Şia adlı eserinde bir adamın Ca’feri Sadık’a kendi civarında zuhur eden ve sufiler denen grup hakkında fetva sordu. Ca’feri Sadık -Allah ondan razı olsun- şöyle dedi;

إنهم أعداؤنا فمن مال إليهم فهو منهم ويحشر معهم وسيكون أقوام يدعون حبنا ويميلون إليهم ويتشبهون بهم ويلقبون أنفسهم بلقبهم ويأولون أقوالهم ألا فمن مال إليهم فليس منا وإنا منه براء ومن أنكرهم ورد عليهم كان كمن جاهد الكفار مع رسول الله صلى الله عليه وآله​

''Onlar düşmanımızdır. Kim onlara meylerderse onlardandır ve onlarla diriltilir. İleride birtakım fırkalar bizi sevdiklerini ortaya koyacaklar bu yüzden insanlar onlara teveccüh edip onlara benzemeye çalışacaklar ve kendilerine o ismi verecekler hatta sözlerini de tevile vuracaklar. Dikkat edin! Kim onlara meylederse bizden değildir ve ben dahi sofilere meyyal olandan beriyim. Kim onları inkar eder ve redd ederse, sanki Allah Rasulu ﷺ ve ehli beytiyle küffara karşı savaşmış olan gibidir.’’

Yine aynı eserde senediyle, Ahmed bin Muhammed bin Ebu Nasr el-Biznati ve Muhammed bin İsmail bin Bezi’ İmam Rıza’dan şu sözü naklettiler;

من ذكر عنده الصوفية ولم ينكرهم بلسانه أو قلبه فليس منا ومن أنكرهم فكأنما جاهد الكفار بين يدي رسول الله صلى الله عليه وآله​

‘’Kimin yanında sufilerden bahsedilir de o kimse diliyle veya kalbiyle onların münkiri olmazsa bizden değildir. Kim onları inkar ederse sanki Rasulullah ve ehli beytiyle küffarın önünde savaşmış gibidir.’’

Şii Olarak Bilinen Bir Alimden Bu Konuda Bir Hadis

Son olarakta Bahauddin Muhammed el-Amilinin Keşkül adlı eserinde Peygambere ﷺ tarikatçılar hakkında isnad edilen o hadis rivayetini nakledeyim;

لا تقوم الساعة على أمتي حتى يخرج قوم من أمتي اسمهم صوفية ليسوا مني وإنهم يهود أمتي يحلقون للذكر، ويرفعون أصواتهم بالذكر يظنون أنهم على طريق الأبرار بل هم أضل من الكفار وهم أهل النار لهم شهقة كشهقة الحمار وقولهم قول الأبرار وعملهم عمل الفجار وهم منازعون للعلماء ليس لهم إيمان وهم معجبون بأعمالهم ليس لهم من عملهم إلا التعب​

‘’Hazreti Peygamber buyurdu; Ümmetimden sufiler denen bir grup çıkana kadar kıyamet kopmaz. Benden değillerdir ve ümmetimin yahudileridir. Zikir halkaları teşkil ederler ve seslerini yükselterek zikir çekerler. Bununla da iyilerin yolunda olduklarını sanırlar. Bunlar kafirlerden daha sapkındır ve hepsi cehenneme gidecektir. Bunlar eşek gibi hırıldarlar ve iyilerin sözünü deyip facirlerin amelini yaparlar. İmanları olmadıkları halde ulemaya sataşırlar. Amellerinden dolayı ucba kapılmışlardır, amellerinin karşılığı da ancak yorgunluktur.’’

Bahauddin Amili Denen Zat Gerçekten Şii mi?

16. Yüzyılda Halepte Şafii mezhebi üzere müftülük yapmış olan Ebu’l-Vefa el-Halebi Meadinu’z-Zeheb adlı kitabında, 287. sayfada şii bir alim olarak meşhur olmuş bu Amili ismindeki kendi döneminde yaşamış zatın hayatını anlatmaktadır.

Buradan bi sonraki sayfada anlatıldığı üzere;

‘’Şeyh Amili kimliğini gizleyerek oranın sunni alimi Şeyh Valid’in derslerine katılıyor ve bir konuda Hazreti Alinin efdaliyetine dair kendi delillerini nida edince Şeyh Valid ona rafizisin, şiisin diyerek ona -Amiliyi o kılıkta tanımadığı halde- sövüyor. Amili cevap vermeden orayı terkediyor ve bir yemek ziyafeti düzenliyor akabinde Şeyh Validi de davet edip sen bize niye sövdün diye soruyor. Şeyh Valid ben sizin Bahauddin Amili olduğunuzu bilmiyordum avamın yanında öyle sözler söylenmeyeceği için böyle davrandım diyince, Amili ben sünniyim sahabeyi de severim gerçi, bizim şahımızı şiidir ve sunni alimleri öldürmektedir ne yapabilirim ki? diye krizi sona erdirmiştir.’’

Kıssadan Hisse; Sunni olduğuna şüphe duyulmayan Şeyh Valid tanımadığı birine rafizi diye saldırıyor ve onun Şeyh Amili olduğunu anlayınca geri adım atıyor ve ona adeta ihtiram gösteriyor. Bu da Amilinin kendisinin sunni olduguna dair ikrarına bile hacet bırakmıyor denilebilir.

289. sayfada anlatılan şu kıssası da Amilinin bir sunni olduğu inancını perçinliyor;

‘’Sultan Ahmed, Hızır Efendiyi Acem Şahına yollar. Hızır Efendi Şaha Ehli Sünnet ehli kitabın kestiği haramdır görüşünüze itiraz ettiği söyler.

Şah Amiliye cevap vermesini söyler. Bahauddin Amili de bir risale yazar ve bitirir bitirmez ortadan kaybolur. Dibacesinde Şaha tazim vardır ama devamında İmam Alinin Hazreti Ebu Bekrden ve Hazreti Ömerden üstün olduğuna dair bir delilin olmadıgı yazılıdır.’’


Şimdi düşünelim Bahauddin Amili, Keşkül adlı eserinde Rasulullah’ın ﷺ tarikatçıları tekfir edip onları zemmetiğini aktarıyor. Kendisini de inancını gizleyen bir ehli sünnet mensubu olduğunu kabul edersek bu anlattıklarımın camiaya tesiri bir çar bombasına mukabele edebilecek düzeydedir!
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt