Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Haber Şebbiha Itinden, Müslüman Kadınlara Ağır Hakaret

Hilafet Sancağı Çevrimdışı

Hilafet Sancağı

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Şebbihalardan Mü'min Kadınlara Ağır Hakaret!

Amerikan NBC televizyonu muhabiri Richard Angel geçtiğimiz Aralık ayının sonlarında Suriye'de Esed rejimine mensup şebbihalar tarafından kaçırıldı. Angel'in yaşadıkları Suriye gerçeklerini bir kez daha gözler önüne serdi.

15 Nisan 2013, 16:09


Richard Angel ölüm ve işkence tehditleri altında Özgür Suriye Ordusu tarafından kurtarılana kadar hayatının kabusunu yaşadı. Amerikalı muhabir Angel, Şebbihaların taifecilik esasına dayalı adam kaçırma ve öldürme olaylarına nasıl karıştıklarını İran'a ve Hizbullah'a bağlı savaşçılara kendi adamlarından daha çok nasıl ihtimam gösterdiklerini bir dergiye anlattı.

"BENİ ÖLDÜRÜN ONLARI BIRAKIN"

Angel ve beraberindeki basın ekibinin sıkıntıları Özgür Suriye Ordusu'ndan bir grubun eşliğinde Suriye topraklarına girdiklerinde başladı. Ülkeye gireli çok geçmemişti ki milis Şebbihalardan oluşan çok büyük bir grubun pususuna düştüler.

Angel'in anlattığına göre Şebbihalar, basın mensuplarını sık sık işkence ve ölümle tehdit eden komutanları Ebu Cafer'den aldıkları emirle ÖSO’ya bağlı gruptan bir kişiyi hemen öldürdüler.

Angel, bu tehditler neticesinde ÖSO’ya bağlı grup komutanının Şebbihaların komutanı Ebu Cafer'e, basın mensuplarının bu mesele ile alakalarının olmadığını ve kendisini öldürüp onları serbest bırakması için bağırdığını belirtiyor.

Ebu Cafer bu istek karşısında ÖSO’ya bağlı grup komutanını yakmakla tehdit ediyor fakat bu tehdidini uygulayamıyor. Çünkü onların bu grubu kaçırma amacı ÖSO’ya mensup bir birliğinin esir aldığı 4 İranlı ve 2 Hizbullah savaşçısını bu basın mensupları ve askerlerle değiştirmekti.

Şebbihaların komutanı Ebu Cafer basın mensupları ve onlara eşlik eden askerlerin bu bölgeye gelişlerini ÖSO içindeki bir "casus" şebbihadan aldıklarını ifade ediyor.

Richard Ancel gözaltında tutuldukları odayı; yeşil renkli duvarlarında Esed'i öven resimler ve Zülfikar kılıcıyla İmam Ali'yi tasvir eden resmin bulunduğu bir mekan olarak tasvir ediyor.

İşte Şebbihaların hakikatini tabir eden bu odada, Şebbihaların komutanı Ebu Cafer meydan okumayla dolu bir ses tonuyla gazetecilere şöyle haykırıyor; "Buraya bizim çocukları öldürdüğümüzü ve burada ekmek bulunmadığını, insanların sıkıntı içinde olduğunu yazmak için geldiniz! Evet çocuklarını öldüreceğiz! Salkım bombaları kullanacağız ve bütün kadınlarını öldüreceğiz ki daha fazla köpek doğurmasınlar! Köylerini yerle bir edeceğiz ülkede hiçbir şey bırakmayıp herşeyi yakacağız."

Kısa süre sonra ortaya çıktı ki kibirli haliyle dikkat çeken Ebu Cafer bulundukları askeri üslerinden emirlerini yerine getiren küçük bir sorumluymuş. Bir süre sonra rehineler Ebu Yareb adlı kilolu bir şebbihaya nakledildi.

Nakledildikleri bu mekanda şartlar daha sertti. Yemek ve su miktarları azaltılmış, bir rehineye 24 saat içinde tek bir elma veriliyordu. Muhabir Angel burada 30 saat boyunca hiçbir rehineye tek bir damla su dahi verilmediğini de sözlerine ekliyor.

Tutuklu bulunduklarının 5. günü soğuk bir gecede kapı açılıyor. Ebu Cafer onlara "el-Fova" adlı şehre nakledileceklerini haber veriyor. (el-Fova genel olarak Şiilerin yaşadığı İdlip bölgesinde bir şehirdir)

Angel bu şehrin ismini duyar duymaz kendisi ve arkadaşlarının kaderi hakkında kötü kuruntulara yakalanıyor. Bunu da şöyle anlatıyor; "Hizbullah bu şehirde ve eğer onlara teslim edilirsek serbest kalma şansımız hiç yok. Belki yıllarca zindanlarda tutuklu kalırız veya uçakla Beyrut, Tahran ya da Şam'a naklediliriz."

Ebu Cafer'in alay ederek "görüşürüz" demesi Angel'in bu düşüncelerini yarıda kesiyor ve el-Fova şehrine doğru giden bir araca biniyorlar. Bu yolculukta onlara Ebu Cafer ve şebbiha şöförü eşlik ediyor.

Dakikalar sonra birden şöför arabanın frenlerine asılmış ve "kontrol noktası" diye bağırmış. Şebbihalar araçdan hızla inerek kurşun yağdırmaya başladığı esnada Angel yanındaki esir arkadaşına "şebbihalardan kaçmak için en uygun vakit" diye seslendi ve ikisi beraber çatışmalardan yararlanarak kaçmaya başladılar.

Fakat bir süre sonra uzun sakallı ve sarıklı bir adamla karşı karşıya kaldılar. Cihadcı adam, Angel'e kim olduğunu sordu. Angel'de kendisi ve arkadaşlarının yalnızca rehine olduklarını söyledikten sonra adamın sakinliğini farkedince kendisine, Özgür Suriye Ordusu'ndan olup olmadıklarını sordu. Sakallı adam onlara "evet" cevabını verdi ve esaret günleri böylece son bulmuş oldu.

Sevinçten çılgına dönen gazeteci derhal ÖSO komutanına giderek teşekkürlerini sundu. ÖSO bölge komutanı ise Angel'e; "Bana değil, Allah'a şükret. Biz yalnızca onun kullarıyız" cevabını verdi.

Angel çatışmalar dindikten sonra tek kurşunla ölmüş olan Ebu Cafer ve şöförünün cesedini gördüğünü söyleyerek sözlerini tamamlıyor.

Direnişçiler, ÖSO'ya bağlı pusuya düşürülen Abdurrezzak’ın komutasındaki gruptan rehin alınanların tamamını daha sonra (Abdurrezzak’ın şöförü hariç) kurtardılar. Şebbihalar ise Özgür Ordu'nun elindeki 4 İranlı ve 2 Hizbullah savaşçısını kurtarma planları başarısız olunca esir şöförü öldürmüşlerdi. Direnişçi şöförün cesedi ise günler sonra bulunmuştu.

Anadolu Haber Günlüğü - Zinnur Medeni
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Üst Ana Sayfa Alt