Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Şam Beldesi Ve Fazileti

Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin

Şam’ı melekler kanatları ile kuşatmıştır.

الشام احتوتها الملائكة قال عليه الصلاة والسلام كما في المسند وسنن الترمذي من حديث زيد بن ثابت رضي الله عنه طوبى للشام لأن ملائكة الرحمن باسطة أجنحتها عليه)
1)
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Ne mutlu Şam’a!”
Bizler: −Ya Rasulallah! Bu hangi sebepten ötürüdür? Dedik.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
−“Çünkü Rahman’ın melekleri kanatlarını Şam’ın üzerine germiştir” buyurdu.

(Tirmizi 4211)

Müslümanların Şam topraklarındaki savaşında en hayırlı toplanma yeri “ĞUTA” olacaktır.


حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ، حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ حَمْزَةَ، حَدَّثَنَا ابْنُ جَابِرٍ، حَدَّثَنِي زَيْدُ بْنُ أَرْطَاةَ، قَالَ: سَمِعْتُ جُبَيْرَ بْنَ نُفَيْرٍ، يُحَدِّثُ، عَنْ أَبِي الدَّرْدَاءِ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: « إِنَّ فُسْطَاطَ الْمُسْلِمِينَ يَوْمَ الْمَلْحَمَةِ بِالْغُوطَةِ، إِلَى جَانِبِ مَدِينَةٍ يُقَالُ لَهَا: دِمَشْقُ، مِنْ خَيْرِ مَدَائِنِ الشَّامِ “2)
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Yapılacak olan savaş gününde Müslümanların sığınağı, Şam şehirlerinin en hayırlısından biri olan ve kendisine Dimeşk denilen şehrin yanındaki el-Ğuta olacaktır.”

Dimeşk: Suriye’nin şimdiki başkenti olan Şam şehridir.
(Ebu Davud 4298)


Şam diyarı defalarca Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) den dua almış bir şehirdir.

حَدَّثَنَا يُونُسُ، حَدَّثَنَا حَمَّادٌ يَعْنِي ابْنَ زَيْدٍ، أَخْبَرَنَا بِشْرٌ، سَمِعْتُ ابْنَ عُمَرَ يَقُولُ: سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ: « اللَّهُمَّ بَارِكْ لَنَا فِي مَدِينَتِنَا، وَبَارِكْ لَنَا فِي شَامِنَا، وَبَارِكْ لَنَا فِي يَمَنِنَا، وَبَارِكْ لَنَا فِي صَاعِنَا، وَبَارِكْ لَنَا فِي مُدِّنَا3)
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Ey Allah’ım! Şam’ımızda bize bereket ihsan et! Ey Allah’ım! Yemen’imizde bize bereket ihsan et! diye dua etti.”
(Buhari 6954, Tirmizi 4210, İmam Ahmed c.10 sf.244)


Allah Yolundaki orduların en faziletlisi Şam’daki ordudur.
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ قَالَ: حَدَّثَنِي أَبِي، قثنا أَبُو سَعِيدٍ قثنا مُحَمَّدُ بْنُ رَاشِدٍ قثنا مَكْحُولٌ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ حَوَالَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: «سَيَكُونُ جُنْدٌ بِالشَّامِ وَجُنْدٌ بِالْعِرَاقِ وَجُنْدٌ بِالْيَمَنِ» فَقَالَ رَجُلٌ: فَخِرْ لِي يَا رَسُولَ اللَّهِ، إِذَا كَانَ ذَلِكَ، فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «عَلَيْكَ بِالشَّامِ، عَلَيْكَ بِالشَّامِ، عَلَيْكَ بِالشَّامِ، فَمَنْ أَبَى فَلْيَلْحَقْ بِيَمَنِهِ وَلْيَسْقِ مِنْ غُدْرِهِ فَإِنَّ اللَّهَ قَدْ تَكَفَّلَ لِي بِالشَّامِ وَأَهْلِهِ»4)
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Yakında işler sizin muhtelif ordulara ayrılmanız şeklinde olacak; bir ordu Şam’da, bir ordu Yemen’de ve bir ordu Irak’ta olacaktır.”
Bunun üzerine İbni Havale (Radiyallahu Anh):
−Ya Rasulallah! O zamana yetişirsem benim için onlardan birini seç ki orayı tercih edeyim, deyince
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: −“Sen Şam’ı seç! Orası Allah’ın arzının en hayırlısıdır. Allah, kullarından en hayırlı olanları orası için seçer. Şayet Şam’a gitmeyi istemezseniz Yemen’i seçin ve havuzunuzdan için. Şüphesiz ki Allah Şam’a ve ahalisine benim için vekil olmuştur.”

(Ebu Davud 2483,İmam Ahmed Sahabenin Fazileti, bab,Şam ehlinin fazileti c.2 sf.897)

Şam insanların Mahşer (toplanma) yeridir.


حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ الْمُسْتَمِرِّ، قَالَ: نَا مُحَمَّدُ بْنُ بَكَّارِ بْنِ بِلَالٍ الدِّمَشْقِيُّ، قَالَ: نَا سَعِيدُ بْنُ بَشِيرٍ، عَنْ قَتَادَةَ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الصَّامِتِ، عَنْ أَبِي ذَرٍّ، رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ، قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «الشَّامُ أَرْضُ الْمَحْشَرِ وَالْمَنْشَرِ»حَدَّثَنَا زُهَيْرٌ، حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ، حَدَّثَنَا الأَوْزَاعِيُّ قَالَ: حَدَّثَنِي يَحْيَى بْنُ أَبِي كَثِيرٍ أَنَّ أَبَا قِلابَةَ حَدَّثَهُ عَنْ سَالِمِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ قَالَ: سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ: «تَخْرُجُ نَارٌ مِنْ بَحْرِ حَضْرَمَوْتَ – أَوْ مِنْ حَضْرَمَوْتَ – تَسُوقُ النَّاس فَقُلْنَا: يَا رَسُولَ اللَّهِ فَمَا تَأْمُرُنَا؟ قَالَ: «عَلَيْكُمْ بِالشَّامِ.5)
Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Kıyamet gününden önce Yemen’in Hadramevt şehrinden veya Hadramevt Denizi tarafından bir ateş çıkacak ve insanları haşredecek, toplayacaktır.’
Sahabe: −Ya Rasulallah! Bu durumda bize ne emredersin? Diye sorunca
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): −‘Size Şam’ı tavsiye ederim’ buyurdu.”

(Tirmizi 2314, Ahmed 2/8 No 4536, 5146, 5376, 5738, 6002, Ebu Ya’la el Musılı-Şam’ın ve ehlinin fazileti babı,c.9 sf.405)

Fitneler çıktığı zaman iman Şam’da olacaktır.


حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ النَّصْرِ الْأَزْدِيُّ، ثنا مُعَاوِيَةُ بْنُ عَمْرٍو، عَنْ أَبِي إِسْحَاقَ، عَنْ سَعِيدِ بْنِ عَبْدِ الْعَزِيزِ، ثنا ابْنُ حَلْبَسٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو، قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «إِنِّي رَأَيْتُ أَنَّ عَمُودَ الْكِتَابِ انْتُزِعَ مِنْ تَحْتِ وِسَادَتِي فَأَتْبَعْتُهُ بَصَرِي فَإِذَا هُوَ نُورٌ سَاطِعٌ عُمِدَ بِهِ إِلَى الشَّامِ أَلَا وَإِنَّ الْإِيمَانَ إِذَا وَقَعَتِ الْفِتَنُ فِي الشَّامِ»6)
Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: Bir ara ben uyumaktayken kitabın direğinin yastığımın altından çıkarılıp kaldırıldığını gördüm. Onun götürüleceğini zannettim. Gözlerimle onu takib ettim. O direk Şam´a götürüldü. Dikkat edin, fitne koptuğu zaman iman Şam´dadır.”

(Müsned Şamiyyin Tabarani, c.1 sf.395)

Beyhakî, bunun senedinin sahih olduğunu söylemiş ve Abdullah b. Amr´dan da şöyle bir rivayette bulunmuştur:
“Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: Kitap direğinin yastığımın altından çekilip alındığını gördüm. Baktım ki o, parlayan bir nurdur. Şam´a götürüldü. Dikkat edin, fitne çıktığı zaman iman Şam´da olacaktır.”


Kıyamete kadar hak üzere olacak ordu Şam ordusudur.


حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ دَاوُدَ، أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ، عَنْ أَبِي عَبْدِ اللهِ الشَّامِيِّ، قَالَ: سَمِعْتُ مُعَاوِيَةَ، يَخْطُبُ يَقُولُ: يَا أَهْلَ الشَّامِ حَدَّثَنِي الْأَنْصَارِيُّ قَالَ شُعْبَةُ يَعْنِي زَيْدَ بْنَ أَرْقَمَ، أَنَّ رَسُولَ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: « لَا تَزَالُ طَائِفَةٌ مِنْ أُمَّتِي عَلَى الْحَقِّ ظَاهِرِينَ، وَإِنِّي لَأَرْجُو أَنْ تَكُونُوهُمْ (1) يَا أَهْلَ الشَّامِ “7)
Muaviye (Radiyallahu Anh) Şam’da verdiği bir hutbesinde Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’den şöyle duyduğunu söyledi: “Kıyamete kadar hak üzere olan bir taife olacaktır. Ey ehli Şam, ben sizin onlardan olacağınızı umuyorum”.
(Musned İmam Ahmed c.32 sf.46)


عَنْ أَبِي أُمَامَةَ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «لَا تَزَالُ طَائِفَةٌ مِنْ أُمَّتِي عَلَى الدِّينِ ظَاهِرِينَ لَعَدُوِّهِمْ قَاهِرِينَ لَا يَضُرُّهُمْ مَنْ خَالَفَهُمْ إِلَّا مَا أَصَابَهُمْ مِنْ لَأْوَاءَ حَتَّى يَأْتِيَهُمْ أَمْرُ اللَّهِ وَهُمْ كَذَلِكَ» . قَالُوا: يَا رَسُولَ اللَّهِ وَأَيْنَ هُمْ؟ قَالَ: «بِبَيْتِ الْمَقْدِسِ وَأَكْنَافِ بَيْتِ الْمَقْدِسِ»8)
Ebu Umame (Radiyallahu Anh)’dan rivayet edildiğine göre;
Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Ummetimden devamlı Din üzere kaim olan, düşmanlarına galip gelen ve onlara karşı üstün olan bir taife vardır ki onlara muhalefet eden hiçbir kimse onlara zarar veremez, ancak onlara hastalık ulaşana kadar. Onların bu durumları Allah’ın emri gelinceye kadar devam eder.
Sahabeler onlar nerede olacaklar ey Allah’ın Rasulu? Diye sorunca,
Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’de “Beytil Makdis’te ve etrafındadırlar” buyurdu. (Etrafından kasıt Şam beldesidir.)

(Musned İmam Ahmed c.36 sf.657)

حَدَّثَنَا أَبُو طَالِبٍ عَبْدُ الْجَبَّارِ بْنُ عَاصِمٍ، حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ عَيَّاشٍ الْحِمْصِيُّ، عَنِ الْوَلِيدِ بْنِ عَبَّادٍ، عَنْ عَامِرٍ الْأَحْوَلِ، عَنْ أَبِي صَالِحٍ الْخَوْلَانِيِّ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: «لَا تَزَالُ عِصَابَةٌ مِنْ أُمَّتِي يُقَاتِلُونَ عَلَى أَبْوَابِ دِمَشْقَ، وَمَا حَوْلَهُ وَعَلَى أَبْوَابِ بَيْتِ الْمَقْدِسِ وَمَا حَوْلَهُ، لَا يَضُرُّهُمْ خُذْلَانُ مَنْ خَذَلَهُمْ ظَاهِرِينَ عَلَى الْحَقِّ إِلَى أَنْ تَقُومَ السَّاعَةُ»9)

Ebu Hurayra (Radiyallahu Anh)’dan rivayet edildiğine göre;
Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Ummetimden Şam’ın ve Beyti-l Makdis’in kapılarında ve etrafında savaşan bir topluluk olacaktır. Onlar kıyamete kadar hak üzere olacaklardır. Onlardan ayrı olan, onlara muhalefet edenler ve onları zorlukların ve sıkıntının içinde terk edip onlara yardım etmeyen hiçbir kimse kıyamete kadar onlara zarar veremeyecektir.
(Ebu Ya’la el Musılı- Şam’ın ve ehlinin fazileti babı c.11 sf.302)


Şam’ın şehidleri cennette yeşil elbiseler giyecek.
حَدَّثَنَا عَبْدُ الْقُدُّوسِ، عَنْ سَعِيدِ بْنِ عَبْدِ الْعَزِيزِ، عَنْ عُرْوَةَ بْنُ رُوَيْمٍ، عَنْ كَعْبٍ، قَالَ: «حِمْصُ مِنَ الْجُنْدِ الَّذِي يَشْفَعُ شَهِيدُهُمْ لِسَبْعِينَ، وَأَهْلُ دِمَشْقَ الَّذِينَ يُعْرَفُونَ بِالثِّيَابِ الْخُضْرِ فِي الْجَنَّةِ، وَأَهْلُ الْأُرْدُنِّ مِنَ الْجُنْدِ الَّذِينَ هُمْ فِي ظِلِّ الْعَرْشِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ، وَأَهْلُ فِلَسْطِينَ مِمَّنْ يَنْظُرُ اللَّهُ إِلَيْهِمْ كُلَّ يَوْمٍ مَرَّتَيْنِ»10)
Ka’b (Radiyallahu Anh)’dan rivayet edildiğine göre;
Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Hıms şehrinin şehidleri yetmiş kişiye şefaat edecek, Şam’ın şehidleri cennette yeşil elbiseler giyecek, Ürdün’ün şehidleri Arşın gölgesinde gölgelenecek ve Filistin’in şehidleri günde iki sefer Yüce Allah’ın kendilerine nazar ettiği kişilerden olacak”.

(Hammad bin Naiym fitneler kitabı-cüz.1 sf.248)

Şam ordusu en mesud ordudur.

حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَرْوَانَ، عَنْ أَرْطَاةَ، عَنْ تُبَيْعٍ، عَنْ كَعْبٍ، قَالَ: «أَسْلَمُ أَهْلِ الشَّامِ، وَأَسْعَدُ أَجْنَادِهَا بِالرَّايَاتِ الصُّفْرِ أَهْلُ دِمَشْقَ، وَأَشْقَى أَهْلِ الشَّامِ وَأَجْنَادِهَا أَهْلُ حِمْصَ، وَأَنَّهُمْ لَيَغْمُرُنَّ الشَّامَ كَمَا يَغْمُرُ الْمَاءُ الْقِرْبَةَ»11)

Ka’b (Radiyallahu Anh)’dan rivayet edildiğine göre;
Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Şam ehlinin ve ordularının en iyileri ve sevinçli olanları sarı bayraklı Dımeşklılardır (Şamlılardır). Ehlinin ve ordularının en şerlileri ise Hıms ehlidir. Onlar suyun kovaya dolduğu gibi Şam’a dolarlar.

(Hammad bin Naiym fitneler kitabı-cüz.1 sf.270)

Şam’daki savaşların sıkıntılı olacağı bildirilmiştir.


حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَرْوَانَ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ، عَنْ أَبِيهِ، قَالَ: دَخَلْتُ عَلَى عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ حِينَ نَزَلَ الْحَجَّاجُ بِالْكَعْبَةِ فَسَمِعْتُهُ يَقُولُ: «إِذَا أَقْبَلَتِ الرَّايَاتُ السُّودُ مِنَ الْمَشْرِقِ، وَالرَّايَاتُ الصُّفْرُ مِنَ الْمَغْرِبِ حَتَّى يَلْتَقُوا فِي سُرَّةِ الشَّامِ، يَعْنِي دِمَشْقَ، فَهُنَالِكَ الْبَلَاءُ، هُنَالِكَ الْبَلَاءُ»12)
Amr bin Şuayb babasından şöyle nakletti:
Haccac, Kabe’ye girdiği zaman Abdullah bin Ömer’in yanına girdim, o şöyle diyordu: “Doğudan siyah bayraklılar, batıdan da sarı bayraklılar hareket edip Şam’ın göbeği denilen “Dimeşk” de karşılaştıkları zaman, işte bela o zamandadır, işte bela o zamandadır.
(Hammad bin Naiym fitneler kitabı-cüz.1 sf.272)

Şam’daki ordu ile Allah dinini destekleyecek ve koruyacak.
حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ، عَنْ عُثْمَانَ بْنِ أَبِي الْعَاتِكَةِ، عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ حَبِيبٍ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «إِذَا وَقَعَتِ الْمَلَاحِمُ خَرَجَ بَعْثٌ مِنْ دِمَشْقَ مِنَ الْمَوَالِي، هُمْ أَكْرَمُ الْعَرَبِ فَرَسًا، وَأَجْوَدُهُ سِلَاحًا، يُؤَيِّدُ اللَّهُ بِهِمُ الدِّينَ»13)
Ebu Hurayra (Radiyallahu Anh)’dan rivayet edildiğine göre;
Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Savaşlar başladığı zaman Şam’ın evlatlarından bir taife çıkacaktır, onlar at (binek) bakımından Arabların en iyi olanları ve silah bakımından da en sağlam olanlarıdır. Yüce Allah onlar ile dinini destekleyecektir.

(Hammad bin Naiym fitneler kitabı-cüz.1 sf.474)



حَدَّثَنَا بَقِيَّةُ بْنُ الْوَلِيدِ، عَنْ أَبِي بَكْرِ بْنِ أَبِي مَرْيَمَ، عَنْ عَطِيَّةَ بْنِ قَيْسٍ، قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «إِذَا وَقَعَتِ الْمَلَاحِمُ خَرَجَ مِنْ دِمَشْقَ بَعْثٌ هُمْ خِيَارُ عِبَادِ اللَّهِ الْأَوَّلِينَ وَالْآخِرِينَ»14)
Atiyye bin Kays (Radiyallahu Anh)’dan rivayet edildiğine göre;
Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Savaşlar başladığı zaman Şam’dan bir grup çıkacak ki onlar Yüce Allah’ın evvelki ve sonraki kullarının en hayırlılarıdır.
(Hammad bin Naiym fitneler kitabı-cüz.1 sf.498)


Şam İsa (Aleyhisselam)’ın ineceği kutsal bir beldedir.
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ الْمُعَلَّى الدِّمَشْقِيُّ الْقَاضِي، ثنا هِشَامُ بْنُ عُمَارَةَ، ح وَحَدَّثَنَا عَبْدَانُ بْنُ أَحْمَدَ، ثنا هِشَامُ بْنُ خَالِدٍ، قَالَا: ثنا مُحَمَّدُ بْنُ شُعَيْبٍ، ثنا يَزِيدُ بْنُ عُبَيْدَةَ، عَنْ أَبِي الْأَشْعَثِ الصَّنْعَانِيِّ، عَنْ أَوْسِ بْنِ أَوْسٍ، عَنْ النَّبِيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، قَالَ: «يَنْزِلُ عِيسَى ابْنُ مَرْيَمَ عَلَيْهِ السَّلَامُ عِنْدَ الْمَنَارَةِ الْبَيْضَاءِ شَرْقِيَّ دِمَشْقَ»15)
Evs bin Evs (Radiyallahu Anh)’dan rivayet edildiğine göre;
Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Meryem oğlu İsa (Aleyhsselam) Dimeşk’ın doğusunda beyaz minareye inecektir.

(Mucemul Kebir Tabarani, c.1 sf.217)

Ahir zamanda Müslümanlara karşı ihanet edileceği ve Müslümanlarında Şam’da toplanacağı bildirilmektedir.

حَدَّثَنَا بَقِيَّةُ بْنُ الْوَلِيدِ، وَالْحَكَمُ بْنُ نَافِعٍ، وَأَبُو الْمُغِيرَةِ، عَنْ صَفْوَانَ بْنِ عَمْرٍو، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ جُبَيْرِ بْنِ نُفَيْرٍ الْحَضْرَمِيِّ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عَوْفِ بْنِ مَالِكٍ الْأَشْجَعِيِّ، رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ: قَالَ لِي رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «اعْدُدْ يَا عَوْفُ سِتًّا بَيْنَ يَدَيِ السَّاعَةِ، أَوَّلُهُنَّ مَوْتِي» فَاسْتَبْكَيْتُ حَتَّى جَعَلَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يُسْكِتُنِي، ثُمَّ قَالَ: « قُلْ: إِحْدَى، وَالثَّانِيَةُ فَتْحُ بَيْتِ الْمَقْدِسِ، قُلِ: اثْنَتَيْنِ، وَالثَّالِثَةُ مُوتَانٌ يَكُونُ فِي أُمَّتِي كَقُعَاصِ الْغَنَمِ، قُلْ: ثَلَاثًا، وَالرَّابِعَةُ فِتْنَةٌ تَكُونُ فِي أُمَّتِي، قَالَ: وَعَظَّمَهَا، قُلْ: أَرْبَعًا، وَالْخَامِسَةُ يَفِيضُ الْمَالُ فِيكُمْ حَتَّى يُعْطَى الرَّجُلُ الْمِائَةَ الدِّينَارِ فَيَتَسَخَّطَهَا، قُلْ: خَمْسًا، وَالسَّادِسَةُ هُدْنَةٌ تَكُونُ بَيْنَكُمْ وَبَيْنَ بَنِي الْأَصْفَرِ ثُمَّ يَسِيرُونَ إِلَيْكُمْ فَيُقَاتِلُونَكُمْ وَالْمُسْلِمُونَ يَوْمَئِذٍ فِي أَرْضٍ يُقَالُ لَهَا الْغُوطَةُ فِي مَدِينَةٍ يُقَالُ لَهَا دِمَشْقُ “16)
Avf bin Malik El Eşcai (Radiyallahu Anh) dedi ki;
Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bana şöyle dedi: “Ey Avf! Kıyametten önce altı şey olacaktır say.
Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) devamla “birincisi benim ölümüm dedi, ben ağlamaya başladım ta ki Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) beni susturdu, sonra dedi ki bu birincisi. Devamla, ikincisi Beytu'l Makdis’in fethi, dedi ve bana iki de, dedi. Sonra üçüncüsü, hastalanan koyunların ardı ardına ölmesi gibi ümmetimden ölümlerin çoğalması dedi ve bana üç de, dedi. Sonra dördüncüsü, ümmetimin içinde olacak fitne dedi ve bunu çok büyüttü, sonra bana dört de, dedi. Devamla beşincisi, içinizde malın çoğalması, o kadar artacak ki ta ki bir kişi diğerine yüz dinar verse onu azımsayacak dedi ve bana beş de, dedi. Ve sonra altıncısı, sizin ile Ben-i Esfar oğulları arasında bir anlaşma olacak, onlar anlaşmayı bozarak sizin üzerinize yürüyecekler ve sizinle savaşacaklar, Müslümanlarda o gün Dimeşk’te bulunan “ĞUTA” denilen yerde toplanacaklar.

(Hammad bin Naiym fitneler kitabı-cüz.1 sf.50)


Şam’a delalet eden Ayetler

سُبْحَانَ الَّذ۪ٓي اَسْرٰى بِعَبْدِه۪ لَيْلًا مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ اِلَى الْمَسْجِدِ الْاَقْصَا الَّذ۪ي بَارَكْنَا حَوْلَهُ لِنُرِيَهُ مِنْ اٰيَاتِنَاۜ اِنَّهُ هُوَ السَّم۪يعُ الْبَص۪يرُ {وباركنا حوله} – يعني الشام1)
Bir gece, kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye (Muhammed) kulunu Mescid-i Harâm’dan, çevresini mubârak kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah noksan sıfatlardan munezzehtir; O, gerçekten işitendir, görendir. (İsra Süresi 1)

İbni Abbas bu ayette geçen “çevresini mübarek kıldığımız” ibaresinden kastın Şam beldesi olduğunu tefsirinde bildirmiştir.


يَا قَوْمِ ادْخُلُوا الْاَرْضَ الْمُقَدَّسَةَ الَّت۪ي كَتَبَ اللّٰهُ لَكُمْ وَلَا تَرْتَدُّوا عَلٰٓى اَدْبَارِكُمْ فَتَنْقَلِبُوا خَاسِر۪ينَ2
)
Ey kavmim! Allah’ın size (vatan olarak) yazdığı mukaddes toprağa girin ve arkanıza dönmeyin, yoksa kaybederek dönmüş olursunuz. (Maide Süresi 21)

Ayette geçen “mukaddes toprak” tan kastın Şam beldesi olduğu bildirilmiştir.


وَلِسُلَيْمٰنَ الرّ۪يحَ عَاصِفَةً تَجْر۪ي بِاَمْرِه۪ٓ اِلَى الْاَرْضِ الَّت۪ي بَارَكْنَا ف۪يهَاۜ وَكُنَّا بِكُلِّ شَيْءٍ عَالِم۪ينَ3)
Suleyman’ın emrine de kasırga (gibi esen) rüzgârı verdik; onun emriyle içinde bereketler yarattığımız yere doğru eserdi. Biz her şeyi biliriz. (Enbiya Süresi 81)

Ayette geçen (bereketler yarattığımız yer) den kastın da Şam beldesi olduğu bildirilmiştir.


Not:
Şam’ın ve ehlinin fazileti ile alakalı hadisler bunlarla sınırlı değildir. Fakat benzer hadisler ve benzer vakıalardan bahsettikleri için biz her olayla alakalı birer hadisi burada zikretmeye çalıştık.


 
S Çevrimdışı

Seyyid Talha bin Asım

Sen neden korkuyorsun ölmek varken kaderde?!.
Banned
Üst Ana Sayfa Alt