Az önce Şeyh Nâsır Ömer'in tefsir dersini dinledim.Çok hüzünlendi. Hem kendisi ağladı hem de dinleyenleri derse devam edemeyeceğini söyledi ama biraz soluklandıktan sonra devam etti. Allah esaretten kurtarsın çile imbiğinden geçen kişilerin yürek tınısına dokunan bir ders oldu İnsan acıdan anlam çıkarınca şaşırmıyor aslında çünkü Uzun süredir tesellimiz Kur'an ayetleri olmuştu bizim tam bu noktada gözlerden akan yaşlar sakin denizin dalgaları gibi kıyıya vuruyor.
Sizinde elinizde kapağı çok eskiyen, desenleri yıpranan, kenarları ise yırtılmış bir kur'an illaki vardır. 80 yaşında bir ihtiyar gibi valizini toplamış da bu dünyadan gitmek ister gibi duruyordur artık. Hatırası vardır onun. Değiştirmeyi düşünürsünüz aslında; ama sonra vazgeçersiniz sebeplerden ötürü.
.
Insanların birer birer sizden uzaklaştığını gördüğünüz de bakarsınız ki Kur'an gündüzleri sizinle beraber dolaşınca yanınızda, gece olunca da sizinle konuşuyordur.
Bazen duvarların üzerinize üzerinize geldiği demler de tâ binlerce yıl öteden bir adam gelir ve "ياقوم انما هذه الحياة الدنيا ماناع"
Ey toplumum, şunu iğreti dünyasında, geçicidir '(ğafir / 39). Anlarsınız uzaktan gelen adamı, dertleriniz küçülüverir. .
Kayıplarınız oldu hayatta. Asıl duyanlar başka birdedir, çok, çok uzaktadırlar. O zaman da kur'anımız 'Senin kayıpların Allah'ın yanındadır' der. Kitabimizi hıfzettiğiniz zaman da anlarsınız ki, kur'an âyetlerini terennüm / tefekkür etse insan, yaşadığı hayattan anlam devşirir.
Ben derim ki, dinlediğimiz bir âyet, hâlimizi izah eden içli bir okuyuş, avuçlarımızda tuttuğumuz kur'anımız bizi kendimize getirecektir. Yeter ki kur'an'ı metrûk hâle getirmeyelim.