Rezilliğe Suspus Olan Suudi Selefiliği
Sultan Peyrası Olmak
Kimden ve nerede olursa olsun, çok kötü ve çok rezil bir durumdur.
Geçenlerde bir kardeşim, buradaki seküler İslamcıların basınında yer alan bir haber linki gönderdi. Haberde yer aldığına göre Suudi Arabistan, MDLBEAST SoundStorm Müzik Festivali kapsamında serbestçe cinsel ilişkiye girebilecekleri için gençlere özel 'VIP odalar’ tahsis etmiş ve “seks festivali” olarak nitelendirdiği etkinlikte alkol ve uyuşturucunun çok yaygın kullanıldığını ileri sürüyordu. Tabi bu ırkçı-Türkçü yeşil laiklere pek güven olmadığı için, haberi Arap sitelerden araştırdım ve kısmen doğru olduğunu gördüm.
Veliaht Selman’ın laik açılımlarından birisi de “Riyad Sezonu” adında bir organizasyonmuş ve 16 - 19 Aralık 2021 tarihleri arasında Orta Doğu’nun en büyük müzik festivali yapılmış. Adı müzik festivali ama müzik dışında daha birçok etkinlik olmuş. Buraya Avrupa’dan Çin’e kadar dünyanın meşhur şarkıcılarından yaklaşık 200 kişi getirtilmiş ve içlerinde, burada iyi bilinen hoplaya zıplaya şarkı söyleyen kadınlar gibi kadın şarkıcılar da mevcut. Haberlere konu olduğu kadarıyla sayıları 730 bine varan izleyici kitlesi de genellikle genç nesilden kadın erkek karışık olmuş. Tabi buradaki seküler İslamcıların iddia ettiği fuhuş, alkol ve uyuşturucu var mıydı onu artık Allah bilir ama Arap basınında öyle bir şey yer almadı.
Benim bu olaya karşı en çok merak ettiğim ise, her türlü müziği haram kabul eden ve üstelik buna dair icma iddiasında bulunan Suudi âlimlerden herhangi bir itirazın gelip gelmediğiydi. Epey aradım, taradım ama herhangi bir âlimden herhangi bir itiraza rastlamadım. Sadece bir haberde toplumun ikiye bölündüğünü gördüm. Diğer bir haberde de sosyal medyada önemli sayılara ulaşan bir tepkinin oluştuğunu, Riyad Sezonu’nun iptal edilmesinin istendiğini ve bu tepkinin başını da Sahve’nin çektiğini okudum. Sahve ise, Sefer Havali, Selman Avde gibi âlimler tarafından başlatılan Suudi Selefiliği’nin kralcı ana akımına karşı ıslahçı bir harekettir.
Oysa Suudi Selefi âlimlerinin büyük uğraşları, geçmiş Eşari ulemasının kusurlarını bulmak ve kötülemektir. Hatta bazıları kurdukları youtube kanalları üzerinden sadece bunu yapıyor. Malumdur ki bunun da fitneden başka bir getirisi yoktur. Ne var ki kralın hiçbir rezilliğine tek söz etmiyorlar. Hâlbuki kendi tarihlerinde “1744 Ulema Umera Anlaşması” diye bir anlaşma var ve buna göre Suudi kralları dini uygulama hususunda âlimlere her türlü desteği verecek, âlimler de onların saltanatı için gereken desteği sağlayacaktır.
Aslında âlimler Suudi ailesinin saltanatı için şimdi bile her türlü desteği veriyor ama karşılığında sadece bol maaş ve makam alıyorlar. Bunlardan en az yararlanan İbni Useymin bile akla hayale gelmeyecek şeyler söyler.
Örneğin İbni Useymin, Nevevi’nin Riyadu’s-Salihin adlı eserine yaptığı şerhin yöneticilere itaat konusunda; “Her halükarda işitip itaat etmelisin hatta kendilerini halktan kayırsalar bile -Allah’a isyan haricinde- halkın itaatsizlik yapmaması gerekir. Eğer yöneticiler görkemli saraylarda oturur, lüks arabalara biner, en kaliteli elbiseleri giyer, hem evlenip hem de cariyeler edinir, kendileri en geniş şekilde nimet içerisinde yüzerken halk sefalet, acı ve açlık içerisinde yaşasalar bile, halkın onlara itaat etmesi zorunludur. Çünkü bizim için bir hal, onlar için başka bir hal vardır.” der.
İbni Teymiyye’nin el-Akidetü’l-Vasıtiye adlı kitabına yaptığı şerhte ise; “Ehli Sünnet, ehli bidate tamamen muhalefet ederek Allah’ın en fasık kulu dahi olsa, emirle birlikte haccı ikame etmeyi öngörür... fasık hatta hacda içki bile içseler, Ehli Sünnet’e göre haccı emirlerle yapmak gerekir. Çünkü onlara göre emir fasık dahi olsa, fıskı onu açık bir küfre sürüklemediği sürece itaati vaciptir.” gibi çok enteresan ifadelere yer verir.
Tabi kendilerini Ehli Sünnet’in yegâne temsilcisi addettiklerinden, genelde bütün görüşlerini Ehli Sünnet’e mal ederler.
Allah selamet versin.
Sultan Peyrası Olmak
Kimden ve nerede olursa olsun, çok kötü ve çok rezil bir durumdur.
Geçenlerde bir kardeşim, buradaki seküler İslamcıların basınında yer alan bir haber linki gönderdi. Haberde yer aldığına göre Suudi Arabistan, MDLBEAST SoundStorm Müzik Festivali kapsamında serbestçe cinsel ilişkiye girebilecekleri için gençlere özel 'VIP odalar’ tahsis etmiş ve “seks festivali” olarak nitelendirdiği etkinlikte alkol ve uyuşturucunun çok yaygın kullanıldığını ileri sürüyordu. Tabi bu ırkçı-Türkçü yeşil laiklere pek güven olmadığı için, haberi Arap sitelerden araştırdım ve kısmen doğru olduğunu gördüm.
Veliaht Selman’ın laik açılımlarından birisi de “Riyad Sezonu” adında bir organizasyonmuş ve 16 - 19 Aralık 2021 tarihleri arasında Orta Doğu’nun en büyük müzik festivali yapılmış. Adı müzik festivali ama müzik dışında daha birçok etkinlik olmuş. Buraya Avrupa’dan Çin’e kadar dünyanın meşhur şarkıcılarından yaklaşık 200 kişi getirtilmiş ve içlerinde, burada iyi bilinen hoplaya zıplaya şarkı söyleyen kadınlar gibi kadın şarkıcılar da mevcut. Haberlere konu olduğu kadarıyla sayıları 730 bine varan izleyici kitlesi de genellikle genç nesilden kadın erkek karışık olmuş. Tabi buradaki seküler İslamcıların iddia ettiği fuhuş, alkol ve uyuşturucu var mıydı onu artık Allah bilir ama Arap basınında öyle bir şey yer almadı.
Benim bu olaya karşı en çok merak ettiğim ise, her türlü müziği haram kabul eden ve üstelik buna dair icma iddiasında bulunan Suudi âlimlerden herhangi bir itirazın gelip gelmediğiydi. Epey aradım, taradım ama herhangi bir âlimden herhangi bir itiraza rastlamadım. Sadece bir haberde toplumun ikiye bölündüğünü gördüm. Diğer bir haberde de sosyal medyada önemli sayılara ulaşan bir tepkinin oluştuğunu, Riyad Sezonu’nun iptal edilmesinin istendiğini ve bu tepkinin başını da Sahve’nin çektiğini okudum. Sahve ise, Sefer Havali, Selman Avde gibi âlimler tarafından başlatılan Suudi Selefiliği’nin kralcı ana akımına karşı ıslahçı bir harekettir.
Oysa Suudi Selefi âlimlerinin büyük uğraşları, geçmiş Eşari ulemasının kusurlarını bulmak ve kötülemektir. Hatta bazıları kurdukları youtube kanalları üzerinden sadece bunu yapıyor. Malumdur ki bunun da fitneden başka bir getirisi yoktur. Ne var ki kralın hiçbir rezilliğine tek söz etmiyorlar. Hâlbuki kendi tarihlerinde “1744 Ulema Umera Anlaşması” diye bir anlaşma var ve buna göre Suudi kralları dini uygulama hususunda âlimlere her türlü desteği verecek, âlimler de onların saltanatı için gereken desteği sağlayacaktır.
Aslında âlimler Suudi ailesinin saltanatı için şimdi bile her türlü desteği veriyor ama karşılığında sadece bol maaş ve makam alıyorlar. Bunlardan en az yararlanan İbni Useymin bile akla hayale gelmeyecek şeyler söyler.
Örneğin İbni Useymin, Nevevi’nin Riyadu’s-Salihin adlı eserine yaptığı şerhin yöneticilere itaat konusunda; “Her halükarda işitip itaat etmelisin hatta kendilerini halktan kayırsalar bile -Allah’a isyan haricinde- halkın itaatsizlik yapmaması gerekir. Eğer yöneticiler görkemli saraylarda oturur, lüks arabalara biner, en kaliteli elbiseleri giyer, hem evlenip hem de cariyeler edinir, kendileri en geniş şekilde nimet içerisinde yüzerken halk sefalet, acı ve açlık içerisinde yaşasalar bile, halkın onlara itaat etmesi zorunludur. Çünkü bizim için bir hal, onlar için başka bir hal vardır.” der.
İbni Teymiyye’nin el-Akidetü’l-Vasıtiye adlı kitabına yaptığı şerhte ise; “Ehli Sünnet, ehli bidate tamamen muhalefet ederek Allah’ın en fasık kulu dahi olsa, emirle birlikte haccı ikame etmeyi öngörür... fasık hatta hacda içki bile içseler, Ehli Sünnet’e göre haccı emirlerle yapmak gerekir. Çünkü onlara göre emir fasık dahi olsa, fıskı onu açık bir küfre sürüklemediği sürece itaati vaciptir.” gibi çok enteresan ifadelere yer verir.
Tabi kendilerini Ehli Sünnet’in yegâne temsilcisi addettiklerinden, genelde bütün görüşlerini Ehli Sünnet’e mal ederler.
Allah selamet versin.
Burhanüddin Aldiyai
Moderatör tarafında düzenlendi: