Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Rasulullah (s.a.v.), Kendisinden Önceki Peygamberlerin Hakkı Için Tevessulde Bulunmuş Mudur?

Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Soru :
Rasulullah (s.a.v.), Kendisi Kendisinden Önceki Peygamberlerin Hakkı İçin Tevessulde Bulunmuş mudur?
Aşağıdaki ilgili rivayetin sıhhati nasıldır?


mirac gunduz;300803' Alıntı:
Enes b. Malik r.a.’tan rivayet edildiğine göre Hz. Ali r.a.’ın annesi Fatıma bint Esed (Allah ondan razı olsun) vefat ettiğinde Rasulullah s.a.v. bizzat kabre indi. Kabir hayatının rahat ve hoş olması için kabrin köşelerini genişletir gibi işaret buyurdu. Affedilmesi için Allah’a yalvardı ve duasını şu cümlelerle bitirdi:
“Ya Rabbi, peygamberinin ve benden önceki peygamberlerinin hakkı için annem Fatıma bint Esed’i affet, onu kelime-i şehadet üzere sabit tut ve kendisine kabir rahatlığı ver. Çünkü sen merhametlilerin en merhametlisisin.” (Ebu Nuaym, Hilye)

Görüldüğü gibi Hz. Peygamber s.a.v., hem kendisiyle, hem de kendisinden önceki peygamberlerle tevessül edip, elinde büyüdüğü için “annemden sonra annem” buyurduğu Hz. Fatıma b. Esed r.a. için Allah Tealâ’ya dua etmiştir.
Cevab :

Enes b. Malik (r.anh)'ın şöyle dediği rivayet edilir:
قَوْلُهُ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فِي الدُّعَاءِ لِفَاطِمَةَ بِنْتِ أَسَدٍ: اغْفِرْ لأُِمِّي فَاطِمَةَ بِنْتِ أَسَدٍ وَوَسِّعْ عَلَيْهَا مُدْخَلَهَا بِحَقِّ نَبِيِّك وَالأَْنْبِيَاءِ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِي فَإِنَّك أَرْحَمُ الرَّاحِمِينَ
Ali (r.anh)'ın annesi Fâtıma binti Esed, vefat ettiği zaman Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) onun yanına girdi, başucunda oturdu ve dedi ki:
"Allah sana merhamet etsin! Şubhesiz sen benim ikinci annemdin, beni doyurduğun halde kendin aç kalırdın, beni giydirdiğin halde kendini giydiremezdin, bana yedirdiğin halde kendin güzel yemeklerden mahrum kalırdın. Bütün bunları Allah rızası ve ahirat gayesiyle yapardın"
Sonra Peygamber onun üçer üçer yıkanmasını emretti. İçinde kafur bulunan suya sıra gelince Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) onu kendi eliyle döktü.
Sonra Rasûlullah kendi gömleğini çıkardı, onu Ona giydirdi ve üstüne de kefeni örttü. Sonra Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem), Usame b. Zeyd'i, Ebû Eyyub el-Ensari'yi, Ömer b. el-Hattabî ve zenci bir genci kabrini kazmaları için çağırdı. Kabre ulaştıklarında onu Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'da kazdı ve toprağını elleriyle çıkardı. Kazma işi bitince Rasûllulah (sallallahu aleyhi ve sellem) kabre girdi ve yan yatarak şöyle dua etti:
"Allah, dirilten ve öldürendir. O, ölümsüz bir hayata sahibdir. Annem Fatıma binti Esed'in günahlarını bağışla -Munker nekir melekleri karşısında söyleyeceği- huccetini aklına getir. Peygamberinin ve benden önceki peygamberlerinin hakkı için kabrini genişlet. Çünkü sen merhametlilerin en merhametlisisin"
(İmam Taberânî, el-Mu'cemu'l-Kebir, C. XXIV, s: 352; el-Mu'cemu'l-Evsat, C. 1, s: 152 - 191 ; Ebu Nuaym, Hılyetu'l-Evliya, c. III, s: 121;
Hakim (3/116); Nebhani, Huccetullah, (2/1097); Şevahidul Hak, (s.153); İbni Cevzi, İlel, (1/270); İbni Abdilberr, İstiab, (4/1891) Muhibbut Taberi Rıyadun Nadra, (2/202); İbni Esir, Usdûl Gabe, (7/217); Şeblenci Nurul Ebsar, (s.85); Kenzul Ummal, (5/279) İsmail Çetin, Mesaf, (174); Elbani, Silsiletu’l-Ehadîs ed-Daifa, (1/32)
Bu rivayeti Ravah b. Salâh, Sufyan es-Sevri'den; O, Asım el-Ahvel'den; O da Enes'ten rivayet etti. Seneddeki Ravh b. Salâh zayıftır. O'nu cumhur da zayıf görmüştür. Hadisçilerin bildirdiğine göre O munker hadisler rivayet etmiştir.
(es-Sehsevânî el-Hindî, Siyanutu'l-İnsan, s: 128 ; el-Ensari, Tuhfetu'l-Kârî, hadis no: 1; Salih b. Abdulaziz Alu’ş-Şeyh, Hazihi Mefahimuna, s: 58; el-Elbâni, Silsiletu'l-Ehadisu'd-Daife ve'l-mevdua, no: 23)

Bu rivâyet munkerdir, (zayıf olup) bâtıldır.
Abdurrahman ed-Dûsiri dedi ki:

"Bu hadis dirayeten -yani mantıki yönden de- sahih değildir. Çünkü metninin biçimi, lafızlarının yetersizliği ve içindeki mubalağa onun sabit olmadığının /asılsız olduğunun ve fazlasıyla gârib bir rivayet oluşunun delilidir. Ayrıca senedinde de zayıflık vardır. (es-Sehsevânî el-Hindî, Siyanutu'l-İnsan, Sf: 129)

Heysemi der ki; “Râvilerinden Ravh Bin Salah, İbni Hibban ve Hakim tarafından güvenilir görülmüştür. Ancak onda zayıflık vardır. Diğer raviler sahih ricalidir.”
(Heysemi, Mecma'uz Zevaid, (9/257)

Ebu Nuaym, et Taberani yoluyla Hilye'tu'l Evliya'da (3 / 121) rivayet eder. İkisine göre onun isnadı zayıftır.Zira isnadındaki Ravh Bin Salah bunu tek başına rivayet etmiştir.

İbni Adiy, Ruh Bin Salah’ı zayıf addetmiş, Zehebi ve İbni Cevzi bunu İbni Adiy’den naklen belirtmişlerdir.
(İbni Adiy Kamil(3/146, no;667) Zehebi elMuğni(2139) İbni Cevzi Duafa(1243) İlelul Mutenahiye(1/270)

İbni Hibban Onu, meçhul râvileri de güvenilir saydığı kitabı; es Sukat’ta zikretmiştir. (İbni Hibban Sukat(8/244 no; 13240)
Zehebi, Mizanul İtidal’de; onu İbni Adiy’in zayıf saydığını, İbni Hibban’ın Sukat’ta zikrettiğini, Hakim’in onun hakkında; “Güvenilir”, dediğini nakleder.(Zehebi, Mizan, (3/87 no; 2804)

İbni Hacer de bu bilgilere ilaveten şunları söyler;
“İbni Yunus onu Tarihul Guraba’da zikretti ve dedi ki; “Musul ehlindendir. Mısır’a gelmiş ve orada hadis rivayet etmiştir. Ondan munker hadisler rivayet edilmiştir. Nisbeti İbni Siyabe’dir.
Darakutni onun hakkında; “Hadiste zayıftır”, İbni Makula; “Onu zayıf saydılar” demişlerdir… İbni Adiy ondan iki hadis naklettikten sonra der ki; “Onun birçok hadis rivayeti vardır, bazı rivayetinde munkerlik vardır.”

(İbni Hacer Lisanul Mizan (2/540 no; 3433)

Ruh Bin Salah bu rivayette teferrüd etmiştir. Rivayet zayıftır. Delil olamaz.
Şu var ki, Elbani, bu hadis hakkında Taberani ve Ebu Nuaym’ın, zayıf hükmü verdiğini söyleyerek vehmetmiştir.
(Elbani, Tevessul s.144 - 153)
Halbuki her iki muhaddis de böyle bir hüküm belirtmemiş, sadece Ebu Nuaym, hadisin Ravh Bin Salah’ın teferrudu (tek kalması) ile geldiğini söylemiştir. Şayet Elbani; “Zayıf olduğuna işaret ettiler” deseydi daha doğru olurdu.
İbni Hibban ve Hâkim’in tesahul
(ravilerin değerlendirilmesinde gevşeklik) ile meşhur oldukları bilinmektedir. Ayrıca İbni Hibban’ın cerhte (ravi hakkındaki olumsuz eleştiride) muteşeddid olduğu söylenmekle (Zehebi Mizan(2/253, 3/45, 1/274) Leknevi er'Raf’ ve't Tekmil (177-179,203-204,208) Tehanevi Kavaid (180-6) Ali Özek Hadis Ricali (sf: 132) Kevseri Fıkhu Ehli Irak (sf: 77) birlikte mechulul hal olan râvileri güvenilir saydığı da malumdur. Yani hakkında cerh ve tadil bilinmeyen râviler hakkında hüsnü zan kaidesi ile hareket etmiştir. Lakin Ruh bin Salah’ı muhaddis imamlar cerh etmiş olduğundan, İbni Hibban’ın hüsnü zannı bu rivayette bir şey ifade etmemektedir.

Önceki peygamberler ile ilgili bazı zayıf rivayetler daha vardır;
İbni Ebid Dûnya, Ahkamu'l Kubur’da (Ebu Bilal Muhammed Bin Haris Bin Abdullah Bin Burde Bin Ebu Musa el Eşari – Ebu Muhammed el Kasım Bin Abdullah – Anbese Bin Said senedi ile);
Ebu Musa el Eşari Radıyallahu anh, Tuster şehrini fethettiğinde Danyal’ı bir tabutta buldu. Danyal ile birlikte bir Mushaf ve içinde yağ, dirhemler ve yüzük bulunan bir çömlek görmüştü. Ebu Musa bu durumu, Ömer radıyallahu anh’e bir mektupla bildirmişti. Ömer Radıyallahu anh, cevab olarak yazdığı mektubda şöyle diyordu; “Mushafa gelince, onu bize gönder. Yağın bir kısmını bize gönder, kalan kısmıyla da Müslümanlara, onunla şifa taleb etmelerini emret. Dirhemleri onlara taksim et. Yüzüğü de sana ganimet olarak verdik.”

(İbni Kesir Bidaye(2/41 tercemesi;2/70) Tarihu Taberi (2/505) Sa’lebi Arais (s.258) Kettani Teratibul İdariye(2/67) Siyretul Halebiye, (1/35); İbni Kuteybe Maarif(s.41) İbni Ebi Şeybe(7/4)
Benzerini İbni İshak, Megazi’de ve Yunus Bin Bukeyr, Ziyadat’ta rivayet ettiler. (Siyreti İbni İshak(1/44) İbni Kesir Bidaye(2/40) İbni Kayyım İğasetul Lehfan(1/209, tercemesi; 1/514) Hidayetul Hıyara(1/84) Fevaid(2/21) İbni Teymiye Ziyaretil Kubur(s.33) Dekaikut Tefsir(2/151) Reddu Alel Bekri(1/92, 528) İktiza(s.339) Mecmuul Fetava(15/154, 17/463, 27/121,171) Fetaval Kubra(4/364) Cevabus Sahih(5/281)


Bu rivayette Ömer radıyallahu anh’ın Danyal aleyhisselam’ın kimsenin bilmediği bir yere gömülüp kabrini gizlemesi tavsiyesi de vardır.
Ancak İbni İshak ve Yunus Bin Bukeyr’in Ebul Aliye’den yaptıkları bu rivayetin tamamı dikkate alınırsa, orada; insanların, Danyal aleyhisselam’ın cesedini dışarı çıkararak onunla tevessul etmeleri sebebiyle onun cesedinin gizlenmek istendiği görülür. Yani Ömer radıyallahu anh, cesedinin çıkarılarak yanlış bir uygulama yaptıkları için, Onun kabrini gizlemek istemiştir! Bu da böyle bir tevessülün caiz olmadığına delildir.

Batıl bir rivayet şu şekildedir; Ali radıyallahu anh dedi ki; “Bir vadide yırtıcı hayvanlardan korkarsan de ki; “Korkaklıktan ve arslanın şerrinden Danyal’ın Rabbine sığınırım” buyurmuştur. (ed Dubbi Kitabud Dua(s.236) İbni Kesir Bidaye(2/344 tercemesi;2/530) Dumeyri Hayatul Hayevan(s.33) Kenzul Ummal(4997) Bursevi Tuhfetul Aliye(s.241) Bursevi Şerhu Nuhbetil Fiker(v.202/a)

Bu rivayetin tevessul ve istigase ile alakası yoktur. Ancak bu rivayet istinsah hatası olarak bazı kitaplarda “aslanın şerrinden Danyal’a sığınırım” şeklinde geçmiştir. Aşırı sapkın sufilerden İsmail Hakkı Bursevi de bunu fırsat bilerek şirkine delil getirmeye çalışmıştır.
Bu rivayeti İbni Sunni ve Havatıful Cann’da Harâitî;
(İbrahim Bin İsmail Bin Ebi Habibe – Davud Bin el Husayn – İkrime – İbni Abbas – Ali radıyallahu anhum senedi ile ) rivayet ettiler.
Söz konusu rivayette zayıf bir ravi olan İbrahim bin İsmail bin Ebi Habibe’nin Davud bin el Husayn’dan rivayetleri, buradaki örnekte olduğu gibi hadis imamları tarafından özellikle münker olarak değerlendirilmiştir. (Buhari Tarih(1/271) Cerh ve Ta’dil(2/83) İbni Adiy(1/233-235,3/92) Mizan(1/135)
İbnul Medini ve Ebu Davud derler ki; “Davud ibnul Husayn’ın İkrime’den rivayetleri munkerdir.”
İbni Uyeyne; “Davud bin Husaynın rivayetinden sakınırız” dedi. (Cerh ve Ta’dil(3/408) el Mugni Fid Duafa (1987) Men Tekelleme Fih (sf. 76) Siyeri A’lamin Nubela (6/106)
Ebu Abdurrahman Muhammed Bin Fudayl Bin Gazvan(vefatı h.195) bunu Kitabud Dua’da; Ebu Hazma Sabit es Sumali – Ebu Miskin Mevla Ali – Ali radıyallahu anh isnadıyla rivayet etti.

Ebu Hamza Sabit es Sumali metruktur. (Cerh ve Tadil(2/450) İbnul Cevzi Duafa(1/158)
 
Üst Ana Sayfa Alt