Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Peygambere, (Seyyidine) Kainatın Efendisi Demek Doğru mu?

Kozsoy Çevrimdışı

Kozsoy

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Hz. Muhammed s.a.s. hakkında "Kainatın Efendisi" deniyor , geçen bi yerde rastladım bu laf gizli şirk içeriyor diye yazıyordu , zira bu kelimenin aslı "Alemlerin Rabbi"'dir denmekteydi . Bu hususta bilgisi olan var mı, bu sözü etmek sakıncalı mıdır ???
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Kâinatın efendisi yâni Rabbu'l âlemin sadece Allah (c.c.)'dır! Bunu da her namazının rekatında Fatiha suresinin ilk ayetinde zikrederiz.


Hırıstiyanların, peygamberlerini ilahlaştırarak 'Allah'ın Oğlu' demelerini bilen Rasulullah (s.a.v.), bu ve buna benzer (övgüde) şirklerde bizi sakındırmıştır.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) sağlam kanallı (sahih) bir hadisinde şöyle buyuruyor:
Sakın hristiyanların İsa (a.s.)'ı yücelttikleri gibi beni yüceltmeyiniz. Ben sadece bir kulum. Bunun için beni -Allanın kulu ve Rasûlü- diye anınız.”

(İbn Ömer'in naklettiği bu hadisi Buhari birden çok konuda tahric etmiştir. Peygamberlerle ilgili hadisler kitabı, bab: 3445)

"Kaainatın efendisi" cumlesi, Allah (c.c.) için kullanılabilecek bir sözdür. Bu makamı, Allah'tan (c.c.) başkasına, peygamber olsa dahi vermek sakıncalıdır. Kainatın efendisi, onun sahibi olan yegane yartıcısıdır.

Efendi tabiri de, yine aslen Allah (c.c.)'ye ait bir hitâbdır.
Mutarrif İbnu Abdillah, babası (radıyallahu anh)'tan naklediyor: "Benî Amir heyetiyle Rasulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın yanına gitmiştik:
"Sen bizim efendimizsin!" diye hitab ettik.
"Efendi, Allah'tır!" buyurdular.
Biz: "Fazilette en ileride olanımız, mertlikte en başta gelenimizsin!" dedik.
Bize: "Söylediğinizin hepsi bu veya buna yakın bir söz olsun. Şeytan sizi (mubalağalı medihlerde) koşturmasın!" buyurdular."

(Ebu Davud, Edeb 10, (4806)

Seyyid, efendi, sahib anlamına gelmektedir. Bu bakımdan hadis, "seyyid" yani "efendi" kelimesini hakiki manada insanlara izafe etmeyi yasaklamaktadır. İnsanların alnından tutup, onları gerçek manada idare eden Allah'tır. Bu anlamda Seyyid Allah'tır.
Ancak alimler, bunun insanlara, daha hususi manada kişilere izafe edilerek kullanılmasını caiz görürler.

Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur :
"Ben ademoğlunun efendisiyim. Bunu söylemem övünmek değildir." buyurmuştur. Yani: "Ben bunu övünmek için değil, Allah'ın bana verdiği nimeti anlatmak ve açıklamak için söylüyorum." demek istemiştir.
Nitekim Buhârî'de gelen bir rivayette;
Ömer (r.anh):
"Ebu Bekr bizim efendimizdir." demiş ve Bilal'i kastederek: "Efendimizi azad etti."

(Buharî, Fezâilu'l-Ashab'ın-Nebi 23; Kutub-i Sitte) buyurmuştur.

Bir başka rivayette ,
“Beyaz elbiseler bürünmüş uzun boylu bir grub geldi ve birbiriyle konuşub şöyle dediler:
"Bu kula hayır verilmiştir, gözleri uyur fakat kalbi uyanıktır. Sonra dediler ki; “bazılarımız onun için bir misal verelim, bir kısmımız da onu açıklasın” dediler.
Bunun üzerine onlardan bazıları: “Bir seyyid / Efendi sağlam bir saray yapar, sonra da bir ziyafet vererek insanları davet eder, bu davete icabet etmeyenleri ise cezalandırır.” şeklinde bir misal getirdiler ve bazıları da onun tevilini şöyle yaptılar:
Misaldeki Seyyid/Efendi Rabbu’l-âlemindir. Saray ise İslam’dır. Ziyafet ise cennettir. İnsanları ziyafete davet eden ise Odur (Muhammed’dir). Onun bu davetine icabet eden cennete, icabet etmeyen de cehennem gider.” derken, Peygamber (s.a.v.) uyandı ve söylenenleri işittiğini, onların bir grub melekler olduğunu söyledi..”
(Musned, I / 399)

Rasulullah (s.a.v.) buyurdu ki:
Kıyamet günü insanların seyidi/efendisi benim.”
(Buharî, Enbiya, 3, Tefsiru sureti 17/5; Muslim, İman, 237, 238)

Ben Adem’in çocuklarının efendisiyim.”
(Ebu Davud, Sunnet, 12)

Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir…” (Al-i İmran 144)

Hanefî ve Şâfiî'lere göre (ed' Durru'l-Muhtâr, 1,479; Haşiyetu'l-Bacuri, 1,162; Şerhu'l-Hadramiyye, 478) ; İbrahîmi salavatların okunduğu namazlarda Muhammed lafzından önce "seyyidina" lafzını kullanmak mendubdur. Bunu yapmak yapmamaktan daha faziletlidir. "Beni namazda seyyidlik ile vasıflandırmayın" tarzında rivayet edilen hadis ise uydurmadır. (el İmam Ebu Zekeriyya El-Ensari, Esne'l Metaalib , 53)

Buna göre, Peygamberi ve âlîne salava getirmenin en güzel şekli şöyledir:"
"Ey Allah'ım!" Efendimiz -Büyüğümüz Muhammed'e ve Efendimiz Muhammed'in âline salât et, onların şeref ve kadrini yücelt; Efendimiz İbrahim ve Efendimiz ibrahim'in âline salât ettiğin gibi. Ve Efendimiz Muhammed'e ve Efemlimiz Muhammed'in âlini mubârak kıl; Efendimiz İbrahim ve İbrahim'in ailesini mubârak kıldığın gibi. Şubhesiz ki sen Hamidsin, Mecidsin."
(Burada İbrahim tahsisli olarak zikredildi. Çünkü Kur'an'da ibrahim (a.s)'den başkasında rahmet ve berekel birleşmemiştir. Allah Teala: "Allah'ın rahmeti ve bereketleri ehî-i beyte olsun" buyuruyor. Seyyidimiz Muhammed'in âli: Beni Haşim ve Beni Abdulmuttalib kabileleridir. Seyyidimiz ibrahim'in âli ise: İsmail, İshak ve onların evlatlarıdır.)

 
Üst Ana Sayfa Alt