Onların Sözleri

"Mü'min'in dünyası öylesine geniş, öylesine kapsamlı, öylesine derin, öylesine yüce, öylesine güzel, öylesine mutlu bir dünyadır ki, onun yanında inanmayanların dünyaları, küçük, sönük, düşük, değersiz karanlık ve mutsuzluk dünyasına dönüşür. Bu ise gerçekten büyük bir hüsrandır. Hem de ne hüsran."
-Seyyid Kutub(rahmetullahi aleyh)

İmam Nevevi (rahimehullah) dedi ki:

Oruçlu kimse için oruç iken kendisi ,sevdiği kimseler ve müslümanlar için dünyevi ve uhrevi önemli meselerde dua etmesi müstehaptır.

Mecmu-u 6/375.

Şeyhülislam İbn Teymiyye رحمه الله said;

‎"Cömertliğin en kötü çeşidi, gıybet, iftira, yalan, sövgü ile iyiliklerinizi başkalarına hediye ederken cömert olmanızdır."

‎[Mecmu'l-Fetâvâ]

"Dostlarıyla uğraşanlar, düşmanlarıyla savaşamazlar." -Selahaddin Eyyubi(rahmetullahi aleyh)

"Bir milleti savaş olmaksızın yıkmak isterseniz; çıplaklığı ve zinayı genç nesilde yayın." -Selahaddin Eyyubi(rahmetullahi aleyh)

Muaz bin Cebel radiyallahuanh gece namazına kalkar, ellerini gökyüzüne kaldırıp şöyle derdi: "Allah'ım gözler uyudu, yıldızlar battı, sen ise hayy ve kayyumsun. Ya rab, cennet isteğimde güçsüzüm. Cehennemden kaçışım kaçış değil, bana hidayet et." ibn hacer, isabe, 3/427

Allah'ım !

Bu ayı (bize) bereket nur sevap ve afiyet ayı kıl

[ Hasan el-Basrī ]

SubhanAllah

Yahya bin Mu'az رحمه الله dedi ki;

‎"(Günahtan) tövbe eden kimsede, başka hiçbir gururun denk olmadığı bir gurur (hissi) vardır ve bu, Allah'ın kişinin tövbesine razı olmasıdır."

Lokman (aleyhis selam) oğluna dedi ki:
"Yavrucuğum! 'Kötülük kötülükle söndürülür' diyen yalan söyler. İnanmıyorsan iki ayrı ateş yak. Bak biri diğerini söndürüyor mu ? Kötülüğü ancak iyilik söndürür. Tıpkı suyun ateşi söndürdüğü gibi." Mâverdi, Edeb s.535

Şamlı bir âlim, kahvede boş boş oturanların yanından geçerken şöyle derdi:

Ah! Keşke zaman satın alınabilseydi, zamanınızı satın alırdım.

Fudayl bin Iyād (رحمه الله) şöyle der;

‎“Hastalıklar, Allah tarafından, kullara ahlâk öğretmek için yaratılmıştır. Hasta olan herkes ölmez.”

‎[Hilyetü'l-Evliyâ]

Hizbut Tahrir ve Enver Evlaki

Yemen'de bir takım Hizbut Tahrir üyesi Şeyh Enver Evlaki'nin yanına giderek cihad cemaatlerinin hata ettiklerini ve Rasulullah'ın Nebevi menhecine aykırı hareket ettiklerini ifade ettiler. Buna dayanak olarak da Rasulullah'ın Mekke'den Medine'ye hicret edip İslam devleti kurana kadar cihad etmemiş olduğunu ileri sürdüler. Şehid inşaAllah Şeyh Enver Evlaki onların bu iddialarına karşı birkaç söz söylerek onları susturdu.

Bu sözler ise Rasulullah'ın Mekke döneminde işgal altında olan İslam beldelerinin olmadığını bugün ise İslam beldelerinin işgal altında olup, bunun olması sonucunda cihadın farzı ayn olduğu hususunda ulemanın ittifak ettiğini, bununla beraber hükümleri - ki cihad aynı namaz ve zekat gibi ibadi bir hükümdür- Mekki ve Medeni diye ayırmanın batıl olduğudur.

"Bil ki Ramazan ayında mü'minde, nefsi için iki cihad bir araya gelir. Gündüz "orucu tutma" cihadı. Gece "ibadet" cihadı. Kimde bu iki cihad toplanır, hakkıyla yerine getirip bunlara sabrederse, ecri hesapsız olarak verilir."
-İbn Receb(rahmetullahi aleyh)

Abdullah b. Mes'ud (رحمه الله) öğrencileri geldiğinde onları kendisine yaklaştırır ve

‎"Siz benim kalbimin devasısınız"

‎dermiş.

"Kalp pisliklerinin en büyüğü; kulun kalbinde hayırlı müminlere karşı kin nefret olmasıdır."
-İbn Teymiyye(rahmetullahi aleyh)

"Ey cami direkleri yürüyün. Ey mezar taşları yıkılın. Ey kalp yan! Kavrul kederden. Erkeklerin erkekliği gitti."
-İbnu'l Cevzî(rahmetullahi aleyh)

İmâm Zehebî rahimehullah der ki:

"İmâm Ahmed b. Hanbel’in ilmine vâkıf olma ve onu derleme konusunda hiç kimse Ebû Bekr el-Hallâl'ı geçememiştir”

Hatîb el-Bağdâdî, (5/113)

Zehebî, Siyeru A'lâmi’n-Nubelâ, (14/298).

Günahlar, aklın Kur'an'ı düşünmesine engel olur, kalbi tefekkür gücünden alıkoyar.

Abdulaziz et-Tarifi