Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Haber M.kemal Adına Yürütülen Sapık Düşünceler

  • Konbuyu başlatan Ebu & Dücane
  • Başlangıç tarihi
E Çevrimdışı

Ebu & Dücane

Guest
Haydar Baş: Atatürk seyyit ve şeriftir
BTP Genel Başkanı Haydar Baş, Atatürk'ün Ehl-i Beyt soyundan geldiğini savundu.

Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan habere göre, Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, partisince Antalya'da düzenlenen aday tanıtım toplantısına katıldı. BTP lideri burada yaptığı konuşmada Mustafa Kemal Atatürk konusunda son derece çarpıcı açıklamalarda bulundu.

"ATATÜRK HEM SEYYİT HEM DE ŞERİFTİR"

Atatürk'ün hem anne hem de baba tarafından Ehl-i Beyt soyundan geldiğini ifade eden Haydar Baş şöyle konuştu:

"Atatürk'ün jandarma istihbarat subayı olan Mehmet Rıfat Efendi'nin torunu Meriç Tumluer'in belgelere dayalı olarak ifadesini naklediyorum. Atatürk hem anne hem de baba tarafından Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'in soyundan gelmektedir. Rivayetlere göre Sarı Saltuk, Peygamber ve Hacı Bektaş neslinden gelen Türkmen bir er olarak bilinir. Bu erin şeceresi bizzat nakibül eşraflık kayıtlarına geçer. Atatürk'ün annesi Zübeyde hanımın soyu yörüktür. Molla Zübeyde Annemizin ailesi Fatih döneminde Karamanoğlu Beyliği'nin yıkılmasından sonra 1466 Balkanlarda fethedilen yerlerin Türkleştirilmesi için göç ettirilen ailelerdendir. Yani Balkanları irşat etmek için, Müslümanlaştırmak için gönderilmiş ailedir. Hem Molla Zübeyde hanımın soyu hem de eşi Ali Rıza efendinin soyu Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin efendilerimize dayanmaktadır. Yani Atatürk İmam-ı Ali'nin soyundandır."

"ATATÜRK YANLIŞ TANITILDI"
Söylediklerinin hepsinin kaynağının kendisinde olduğunu söyleyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Bu işlerde atma olmaz bunu iyi bilesiniz ama benim hayret ettiğim nokta bu kadar İslamoğlu İslam olan, bu kadar Türkoğlu Türk olan bir insanı hangi gayret hangi insafsızlık bu derece yanlış tanıtabilir?" diye sordu.

"ATATÜRK'ÜN VASİYETİ'Nİ ERDOĞAN DA BİLİYOR"
"Allah bu insanlara da hidayet nasip etsin" diye konuşan Prof. Dr. Haydar Baş konuşmasında Atatürk'ün vasiyeti üzerine de şu dikkat çekici bilgileri verdi:

"Atatürk'ün vasiyeti Ankara 3. Sulh Hukuk mahkemesinin kayıtlarında, Ziraat Bankası'nın kasasında saklıdır. Vasiyetle ilgili diğer bilgiler de bu kasada mevcuttur. Bugün bu vasiyet Genelkurmay Özel Harp Dairesi'nde saklanmaktadır. Sadece 6 maddesi açıklanmıştır. Meriç Tumluer, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurmuş ve Kenan Evren'e de böyle bir vasiyetin varlığını itiraf ettirmiştir. Tumluer, Atatürk'ün Jandarma İstihbarat subayı ve sonrasında polis teşkilatının kurucusu olan Mehmet Rıfat Efendi'nin ikinci göbek torunudur. Bu bilgilerin Kenan Evren'in dışında Erdoğan'a, CHP'den İsa Gök vasıtasıyla Kılıçdaroğlu'na, Muharrem İnce'ye, emekli albay Ömer Cengiz'e, Turgut Özal'a, Erbakan'a ve Demirel'e sunulduğu ifade edilmektedir. Biz şu anda bir meçhulden bahsetmiyoruz, bilinen hakikatleri yüce Türk milletine burada arz ediyoruz."

"GERÇEK ATATÜRK'Ü BİZ TANITACAĞIZ"
"Gerçek Atatürk'ü biz tanıtacağız" diyen Haydar Baş bu konuda yazacağı kitabın bir devrim niteliğinde olacağını söyledi.

Prof. Dr. Haydar Baş, "Şimdi inşallah bizim Atatürk'ü tanıtacağımız kitabımız Türkiye'de ve dünyada devrim yapacak. Gerçek Mustafa Kemal Atatürk'ü yazmayı inşallah Cenab-ı Allah bizlere nasip edecek. Dikkat ederseniz her konuşmamda Atatürk'ü anlatıyorum. Sevgili kardeşlerim buna mecburuz çünkü Türkiye Cumhuriyeti devletini kuran şahsın adı, Mustafa Kemal'dir. Bu şahsın yaptığı bu kadar hizmet maalesef üzeri küllendirilmiş ve de yok sayılmıştır. Bazı İngiliz muhibi derneklerine üye olanlar aleyhinde çok iftiralar, sözler söyledi, yazdı. Biz bunları söyledikten sonra firene basıp bir daha ağızlarına Atatürk'ü almıyorlar ve de alamayacaklar. Şimdi sevgili kardeşlerim mademki Mustafa Kemal Atatürk Ehl-i Beyt sülbündendir. O zaman gelin biz de Ehl-i Beyti tanıyalım ama hocam siyaset yapıyorsunuz... ee oğlum siyaset zaten bu büyük zatları tanımaktır. Bu büyük zevatı tanımayanların ülkeyi getirdikleri yer burası. Bu çukurdan bu insanları, bu milleti, devleti kurtarmak için bütün insanlığa hidayet güneşi olan Allah'ın Kuran'da bize müjdelediği ve sevmemizi emrettiği bu zevatı, Ehl-i Beyt'i tanımamız lazım. Bahsettiğim insanlar peygamber efendimizin aile efradıdır. Bütün dünyaya İslam'ı hemen hemen bu insanlar yaymıştır" diye konuştu.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
E Çevrimdışı

Ebu & Dücane

Guest
Haydi hayırlısı,biraz daha gayret,atanızın gerçek kimliğinin ortaya çıkmasına vesile olursun İnşaallah....
 
Duri ribe Çevrimdışı

Duri ribe

Üye
İslam-TR Üyesi
İşte o hafızın(!) sözleri :)


Tarihe baktığımız zaman iki farklı Atatürk görüyoruz. Bunlar Cumhuriyet’ten öncesi ve sonrası olarak ikiye ayrılıyor.

Öncesinde bir Şeyhü’l İslam edasıyla İslamı müdafaa eden Atatürk görmenize karşılık sonrasında İslamın ve dinin karşısına dikilmiş bir insan görüyorsunuz. Yazımızın değişmesi, giyim kuşamımızın batılılaştırılması, şapka kanunu, medreselerin kapatılması ve daha bir çok uygulama da bunun bir göstergesi oluyor.

Atatürk Cumhuriyeti kurduktan sonra gerçek düşüncelerini saklamıyor ve her platformda açıklıyordu. İşte o sözlerden bazıları:

Kuran: “Gökten indiği sanılan kitapların doğmaları”
…Fakat bu prensipleri, gökten indiği sanılan kitapların doğmalarıyla asla bir tutmamalıdır. M. Kemal (Kaynak: Söylev ve demeçler, cilt 1, s 389. (1 Kasım 1938’deki son meclis konuşması)

“Suçlu Allah’ın dinidir.”
Kralların ve padişahların istibdadına (baskılı yönetim), dinler mesnet olmuştur. M. Kemal (Kaynak: Atatürkün El Yazmaları, Medeni Bilgiler, s 30.)

“Kuran’ın yasalarını Muhammed yazmıştır.”
Muhammed’in koyduğu esasların toplu olduğu kitaba Kur’an denir. (Kaynak: Atatürkün emriyle liselerde okutulan tarih kitabı (1938), 2. cilt)

“Din, körü körüne bağlanmaktır.”
Gerçekte dinleri konusunda halkın hiçbir fikri yoktur, din dediği şey, bilinmeyen inanç dizgelerine ve gizle karışık emellere kör bağlılıktan başka birşey değildir. M. Kemal (Kaynak: Atatürkün El Yazmaları, Medeni Bilgiler, Afet İnan)

“Tanrı tarafından gönderildiğini söyleyen adamlar (!)”
Tarih bize öğretir ki, bütün dinler, milletlerin cehaletlerinin yardımıyla utanmaksızın Tanrı tarafından gönderildiğini söyleyen adamlar tarafından tesis olunmuştur. M. Kemal (Kaynak: Atatürkün El Yazmaları, Medeni Bilgiler, Afet İnan)

“İnsanları Allah değil “tabiat” üretti”
Natür (Tabiat) insanları üretti, onları kendisine taptırdı da… M. Kemal (Kaynak: Atatürkten Düşünceler, Derleyen: Prof. Enver Ziya)

Çünkü malumdur ki, insan tabiatın mahlukudur. M. Kemal (Kaynak: Atatürkün El Yazmaları, Medeni Bilgiler, Afet İnan)

“Duanın faydası yoktur.” M. Kemal
Ali Kılıç (İstiklal mahkemeleri savcısı, merhamet nedir bilmez)anlatıyor: “Meclise geldik. Bir de müezzin geldi. Müezzin ezan okudu. Meclis kapısından içeri girdiğimiz zaman atatürkün önüne sırmalı elbiseler giyinmiş bir imam dikildi. Atatürk ne istediğini sordu. İmam ellerini kaldırarak: “Dua etmeden girilmez!” dedi. Atatürk, “Bu yurt askerin süngüsü ile kurtarıldı ve bu meclis onun gayretiyle kuruldu. Yoksa senin duanla değil! Çekil oradan!” dedi ve imamı eliyle iterek meclise girdi.” (Kaynak: Kemal Arıburnu, Atatürkten Anekdotlar-Anılar)

Aynı M.Kemal yanına hocaları alıp dualarla meclisi açmıştı. Ama artık emeline ulaşmıştı. İktidarı ele almış ve içindekileri alenen dışa vurmaya başlamıştı.

“Arapların dini Türkleri mahvetti”
Türkler, Arapların dinini kabul etmeden evvel büyük bir milletti. Arap dinini kabul ettikten sonra Türk milletinin milli rabıtaları gevşedi; milli hisleri ve heyecanı uyuştu. Bu pek tabii idi. Çünkü Muhammed’in kurduğu dinin gayesi, bütün milliyetlerin fevkinde, bir arap milleti siyasetine müncer oluyordu. M. Kemal (Kaynak: Medeni bilgiler ve Atatürkün El Yazmaları, Afet İnan, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara 1969, s 364-365)

Hocaları toptan kaldırmadıkça hiçbir iş yapamayız. Bugünkü kudret ve prestijimizle bugün bu inkilabı yapmazsak, başka hiçbir zaman yapamayız.
M. Kemal (Kaynak: Kazım Karabekir, Paşaların Kavgası; Emre Yayınları, Aralık 1991, s 165.)

İnsanlar ilk devirlerinde pek acizdi. Kendilerini koruyamıyorlar, hiçbir hadisenin de sebebini bilmiyorlardı. Kendilerini koruyacak bir kuvvet aradılar. Nihayet insanlık vicdanında bir kuvvet yarattı. O da işte Allah’tır. Herşeyi ondan beklediler, ondan istediler. Hastalıktan, felaketten korunmayı hep Allah’larından istediler. Fakat modern çağlarda insan herşeyi Allah’tan beklemedi. Ancak toplumdan bekledi. Her şeyin koruyucusu insan cemiyetidir. Bizi koruyan, refah içinde yaşatan toplumdur.
M. Kemal (Kaynak: Enver Behnan Şapolyo, Atatürk ve Milli Mücadele Tarihi, 1932, s 305.)

Masum ve cahil insanları, yüzlerce Allah’a taptırmak veya Allah’ları muayyen gruplarda toplamak ve en nihayet bir Allah kabul ettirmek, siyasetin doğurduğu neticelerdir. M. Kemal (Kaynak: Türk Tarihinin Ana Hatları, 1930, Devlet Matbaası, s 220-221 )

İnsanlar, kurtçuklar gibi sulardan çıktılar en önce… İlk ceddimiz balıktır. İşler daha daha ilerledikçe o insanlar, primat zümresinden türediler. “Biz maymunlarız”; düşüncelerimiz insandır. M. Kemal (Kaynak: Ruşen Eşraf Ünaydın, Atatürk Tarih ve Dil Kurumları, s 53.)

Muhammed, iptida Allah’ın resuluyüm diyerek ortaya çıkmamıştır, bunu düşünmemiştir. Bu düşünce, senelerce mücadele ettikten ve fikirlerini neşreyledikten sonra kendisinde hasıl olmuştur. M. Kemal (Kaynak: Nokta Dergisi, 17 Kasım 1985)

Muhammed’in peygamberliğinin başlangıcına dair birçok eski rivayetler vardır. Bunlar artık efsanelere karışmıştır. Hakikatte peygamberin ilk söylediği Kuran ayetinin ne olduğu malum ve belki de mazbut değildir. Kuran sureleri Muhammed’e açık semada peyda olmuş bir şimşek gibi günün birinde, birdenbire bir taraftan inmiş değillerdi. Muhammed’in söylediği sureler uzun bir devirde dini düşüncelerinin ürünü olmuştur. Muhammed, bu surelere birçok çalıştıktan ve incelemeler yaptıktan sonra edebi şeklini vermiştir. M. Kemal (Kaynak: Afet İnan, Atatürkün El Yazmaları, 2000’e Doğru Dergisi, 8. Sayı, s 15-16.)

“Beyni sulanmış hafızlar”
Türk milleti, bir kelimesinin manasını bilmediği halde, Kuran’ı ezberlemekten beyni sulanmış hafızlara döndüler. M. Kemal (Kaynak: Medeni Bilgiler, Afet İnan, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara 1969, s 364-365.)

Dini ve namusu olanlar kazanamazlar, fakir kalmaya mahkumdurlar. Onun için önce din ve namus telakkisini kaldırmalıyız.(Kaynak:İstanbul, Tekin Yayınevi, 1990, s 83-84.)

Benim bir dinim yok ve bazen bütün dinlerin denizin dibini boylamasını istiyorum. Hükümetini ayakta tutmak için dini kullanmaya gerek duyanlar zayıf yöneticilerdir, adeta halkı bir kapana kıstırırlar. M. Kemal (Kaynak: Andrew Mango, Atatürk, s 447.)
 
A Çevrimdışı

Abdulvahid Selam

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
28 Şubat'ın en sıkıntılı gunlerinden birisinde bir iş icin emekli bir genaralin evine gitmiştim. Yaninda 2 subay mecuttu. Genetal Ataturk hakkındaki düşüncelerimi sordu. Cevabim şu oldu :
Bu millet Atatürkün gercek degerini bilmiyor. Gercek değerini ögrendiğinde ona layık olduğu değeri en güzel şekilde verecektir.
General yanındaki subaylara hitaben genclerimiz böyle yetişmeli dedi.
Allah'a hamdolsunki bu gerçeklesiyor. Her geçen gün insanlar daha fazla onun din düşmanliginin derecesini görüyor ve layık olduğu değeri veriyor. bir kısmı da azgınlıklarına azgınlık katmaya devam ediyor.

Kim bu dünyayı isterse ona dilediğimiz kadarını veririz. Sonra ona Cehennemi hazirlariz. Hor ve aşağılanmış olarak oraya koyarız. (İsra 18)
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt