Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Kadırov'un mürtedlerinin akıl almaz rezil sapıkılıkları

Ö Çevrimdışı

Ömer Hattab

Üyeliği İptal Edildi
Banned
5762_1.jpg


Bu video belgesi hiç bir yorum gerektirmiyor. Kunta Hacı tarikatına bağlı Kadırov'un baş Sufi propagandacılarından Hasu isimli birisi mürtedlerin gerçekte kime ve neye ibadet ettiklerini ve Rus kafirlerin yardımlarıyla işgal altındaki Çeçenya'da nasıl bir İslam yaydıklarını anlatıyor.


Video'nun Türkçe çevirisi:

Varolan herşeyi yaratmadan önce Allah, Allah'ın Elçisinin ruhunu yarattı ve onu uzattı. Tecrübeli kişiler Kunta Hacının böyle konuştuğunu söylerdi. Ve Allah Muhammed'e dedi ki: "Sevgili Muhammed, Hükümdarlar hükümdarı!

Benim tarafımdan yaratılacak her şey, senin için yaratılacaktır. Ve yarın Kıyamet Günü'nde tüm insanları senin önüne koyacağım. Sen bana bu kadar yakınsın! Sen bir peygambersin ve senden sonra peygamber gönderilmeyecek. Ve tüm peygamberler, senin rızan için dikilecek'

Ve Allah O'na dedi ki: "Dile benden ne dilersen!" Allah'ın Elçisi, yani ruhu, O'na şöyle cevap verdi: "Ey Allah'ım! Benim ruhumun da seninki gibi olacağından korkuyorum. Bu nedenle benim gibi birisini yarat!", Hacı böyle anlatırdı.

Hatta Allah, sevgili elçisinden bile tamahkar bir şekilde cevap olarak Hacı'yı cevapladı: "Lütfumla, ilmimle, rızamla, arzumla senin ruhunu yarattım ve yanına Muhammed'in ruhunu koydum." dedi ve böylece Allah ruhlarımızın akrabalığını meydana çıkardı, derdi Hacı.

Sen benim Velimsin (dostumsun). Sen tüm evliyaların liderisin ve sen dünyada olduğun zaman, sonra uğruna dünyayı ve tüm insanları yarattığım Muhammed, senin bu dünyada uzun süre bulunduğunu keşfedecek. Böylece Allah, benim peygamberlerle olan akrabalığımı açığa çıkardı" diye anlattırdı Hacı.

Ve sonra Allah, Hacı'ya dedi ki: "Ey kulum! Sahip olduğum ve sadece benim bildiğim gizli bir sırrım var. Senin de bunu idrak etmek gerekir!." Ve elçisinin ruhunu benim ruhumun yanına koydu ve dedi ki: "Ey velim! Gücümü (iktidarımı) seninle paylaşmaya karar verdim."

Hacı korktu ve Allah'a yakarmaya başladı: "Ey beni yaratan Allah'ım! Hakimiyet, ancak prenslere yaraşır. Sana yalvarıyorum, beni sade bir kul olarak bırak." Fakat üçüncü seferinde Allah, sertçe yanıtladı: "Ey kulum! Karar verildi! Gücümü üç parçaya ayırdım ve sen gücümün üçte birini Benden alacaksın! Eğer inat edersen seni cezalandırırım." Ve Hacı, zıtlaşmaya cesaret edemeden Allah'tan, gücünün üçte birini elde etti!.

Ve Allah, Hacı'ya dedi ki: "Sen bugün benim misafirimsin ve sana misafirlerimi nasıl ağırladığımı göstereceğim. Benim evime geldin ve onda tüm farklı sırlarla dolu bir sandık var. Beğendiğini seç!"

Ve sonra Hacı, sandığa koştu ve gizlice çevirerek onu kurcalamaya başladı ve dibine ulaşmaya çalıştı. Ve Hacı dedi ki; eğer sandığın dibine ulaşamasaydım hiçbir sakin gün ve gecem olmayacaktı. Ve istediğini seçememe ve daha iyi bir mucizeyi orada bırakmanın acısını çekecektim. Ve Hacı dedi ki:

"Bu dünyada aynı olmayan şey yoktur. Her şey ölçülmüştür: Bir şey daha yüksektir, diğeri daha alçak. İster bir parti olsun, ister bir düğün ister toplantı veya ticaret, ayrıca yüce ve dünyeviliğe sahip, hepsi düzeninde... Orada yetişkinler var ve burada misafirler var her şey aynı yalnız bir şey hariç...

Allah'ın sandığından aldığım bu yüzükte yücelik ve dünyevilik yoktur ve her şeyi orantılıdır... Bir adamın ne kadar önemli olduğu hiç önemli değil. İster hükümdar olsun, ister çok şey öğrenmiş biri... o kim olursa olsun; ister bir Dağıstanlı ister Çeçen yada Arap ya da Dağlı kim olduğu mühim değil. Allah hepsini eşit sayar ve onların hepsi aynıdır. İşte bu, sandıktan ortaya çıkardığımdır (seçtiğimdir)" diyordu Hacı.

Sandıkta daha pahalı ve tercihe şayan bir şeyler kalmışsa, o zaman özür dilerim. Size bıraktığım şeyi izleyin ve onu korumakta dikkatli davranın. Üstadın, çocuklara söyledikleriydi bu.

"Allah bana, tüm insanların ruhlarının toplanacağı ve meleklerin öleceği zamanda bile yaşama fırsatı verdi. Allah, ölüm meleği, İblis ve benden başka hiç kimse olmayacak. Ve Allah, ölüm meleğine İblis'in canını almasını emredecek fakat İblis, her seferinde onun elinden kurtulacak. Ve sonra ölüm meleği de Allah'a müracaat edecek:

"Ey Allah'ım! Ben hala İblis'i yakalayamadım. Bana yardım et!" Ve Allah da onu bana gönderecek. "Orada, Kişi'nin yurdu. Git ve O'ndan yardım iste." Ve ölüm meleği, benden yardımımı isteyecek ve ben de onu (İblis) bulmak için köpeklerle cehenneme gittim (gideceğim)..." Allah İblis'e bu kadar güç verdiyse ve peygamberlerine de aynı gücü verdiyse burada şaşırmaya gerek yoktur. Hepsinden öte, bir toz zerresi ağırlığı kapsamı içinde olan hiç bir şey sürpriz değildir! Ve Allah, nuruyla Hacı'ya yardımcı oldu ve bunda şaşıracak bir şey yoktur.

Ve Hacı Allah'a dedi ki: "Ey Allah'ım, sen İblis'e büyük bir güç vermişsin. Bana da bu gücü kendim için ele geçirme şansı ver."

Ve Allah, bu gücü Hacı'ya, ancak ölüm meleğinin sonunda İblis'i yakalamaya muktedir olduğu zaman verecek. Ve bu, İblis'in canını sıkacak. Kaçacak ve tekrar yakalanacak. Hacı diyor ki; eğer o anda insanlar hayatta olsalardı O'nun çığlıklarından dolayı herkes ölecekti. Sonra Allah, ölüm meleğine kendi canını da almasını söyleyecekti. O ise şöyle yalvaracaktı:

"Ey Allah'ım! Eğer kendi canımı almak zorunda kalacağımı bilseydim insanların ruhlarına dokunmazdım." Ve sadece Allah ve Hacı kalacaklar. Ve Allah ona diyecek ki: Sırada sen varsın, kendine bir çukur kaz ve Hacı da şöyle diyecek: :

"Ey Allah'ım! Eğer tüm gücümü, aniden gösterseydim tüm yarattıkların senin için beni alırlardı ve mutsuz olurlardı. Bu gücü kullanmama izin ver."

Ve Hacı, Allah'ın yarattığı tüm insanlardan daha güçlü dua etmeye başladı. "İsrafil borazana üfleyeceği zaman yeryüzünde kalan hiçbir insan kemiği olmayacak. Hiçbirini geçmeyeceğim, tüm bu kemikleri saklayacağım." Sonra ben çukurumda oturacağım ve Allah, benden özür dileyecek: "Eğer bir şansım olsaydı, bu çukurda senin yerine ben yatardım. Fakat bugün burada sen yatmalısın." İşte böyle anlatırdı Hacı, çocuklar!

Kunta Hacı, ne Müslümanlarla ne de kafirlerle hiçbir zaman münakaşa etmedi. Rus kafirleri tarafından tutuklanıp sürgüne gönderildiği zaman, bizim Gehi köyünden Kovrnak isimli bir sakin, Alhan Yurt'tan Abdusselam, kendi kardeşi Movsar ve Atagi'den Talip de O'nunla beraberdi. Onlar kelepçe ve prangaya vuruldukları zaman kafirlerden bir çocuk yada kadın onların karşısına gelediği zaman Kunta Hacı, diğerlerini de tutarak duruyordu. O'na; "neden duruyorsun? Onlar sadece kafir kadınlar veya çocuklar! Ve biz de hapishaneye gidiyoruz" dediklerinde O, "Allah beni kafirlerin kadınlarının ve çocuklarının karşısına çıkabilmekten korusun. Allah beni düşmanlıkla göndermedi. Kafirlere karşı bile..." diye cevaplardı.

"Kıyamet günü, kafirleri bile cehennemden çıkaracağım!" dedi Kunta Hacı.
"Kıyamet günü, kafİrlerİ bİle cehennemden çıkaracağım!" dedi Kunta Hacı.

SubhanAllah! Allah, tüm iftiralardan ve mürted-münafıkların utanmaz yalanlarından beridir!!!

Kavkaz Center
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt