Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

.:islami Şiirler:.

selimhan Çevrimdışı

selimhan

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Ezeli Nur
Nurdan çehrendeki bu nikab da ne?

Güneşlere tâç giydiren ışıkken

Hep hicranla bunca yıl bunca sene

Geçmiş gidiyor.. baharlar beklerken..

Doğ ruhlara arşdan gelen bürhanla

İnlet dört bir yanı altın sadânla

Hayat üfle sihirli râyihanla

Hak adına üfül üfül eserken..

Konuş ki hatipler haddini bilsin

İlâhî nefhanla ruhlar dirilsin

Sâyende tâ zirvelere erilsin

Başlamış gökler de bunu dilerken..

Ey mukaddes Kitab ey ezelî nûr

Ey iklimi ziyâ etrafı huzûr

Son demde bir kere daha ne olur

Ağar, ışık karanlığı boğarken..

Bahar olmasa da sonbahar olsun

Cihânlar bütün âvâzınla dolsun

Yeniden nâmın her yanda duyulsun

Şu fânî ömürlerimiz biterken...




Müslümanlık Nerede!
Müslümanlık nerde! Bizden geçmiş insanlık bile...
Adem aldatmaksa maksad, aldanan yok, nafile!
Kaç hakiki müslüman gördümse, hep makberdedir;
Müslümanlık, bilmem amma, galiba göklerdedir;


İstemem, dursun o payansız mefahir bir yana...
Gösterin ecdada az çok benziyen kan bana!
İsterim sizlerde görmek ırkınızdan yadigar,
Çok değil, ancak Necip evlada layık tek şiar.
Varsa şayet, söyleyin, bir parçacık insafınız:
Böyle kansız mıydı -haşa- kahraman ecdadınız?
Böyle düşmüş müydü herkes ayrılık sevdasına?
Benzeyip şirazesiz bir mushafın eczasına,
Hiç görülmüş müydü olsun kayd-i vahdet tarumar?
Böyle olmuş muydu millet canevinden rahnedar?
Böyle açlıktan boğazlar mıydı kardeş kardeşi?
Böyle adet miydi bi-perva, yemek insan leşi?
Irzımızdır çiğnenen, evladımızdır doğranan...
Hey sıkılmaz, ağlamazsan, bari gülmekten utan!...
"His" denen devletliden olsaydı halkın behresi:
Payitahtından bugün taşmazdı sarhoş naresi!


Kurd uzaklardan bakar, dalgın görürmüş merkebi.
Saldırırmış ansızın yaydan boşanmış ok gibi.
Lakin, aşk olsun ki, aldırmaz otlarmış eşek,
Sanki tavşanmış gelen, yahut kılıksız köstebek!
Kâr sayarmış bir tutam ot fazla olsun yutmayı...
Hasmı, derken, çullanırmış yutmadan son lokmayı!...
Bu hakikattir bu, şaşmaz, bildiğin usluba sok:
Halimiz merkeple kurdun aynı, asla farkı yok.
Burnumuzdan tuttu düşman; biz boğaz kaydındayız;
Bir bakın: hala mı hala ihtiras ardındayız!
Saygısızlık elverir... Bir parça olsun arlanın:
Vakti çoktan geldi, hem geçmektedir arlanmanın!
Davranın haykırmadan nakus-u izmihaliniz...
Öyle bir buhrana sapmıştır ki, zira, halimiz:
Zevke dalmak söyle dursun, vaktiniz yok mateme!
Davranın zira gülünç olduk bütün bir aleme,
Bekleşirken gökte yüz binlerce ervah, intikam;
Yerde kalmış, naşa benzer kavm için durmak haram!...
Kahraman ecdadınızdan sizde bir kan yok mudur?
Yoksa, istikbalinizden korkulur, pek korkulur.






Huzur İslâm’da

Diğer dinlerin bir hükmü kalmadı Allah katında,
İki cihan için aradığınız neşe ve huzur İslâm’da.
Selâm vererek katılın aramıza, şifa var selâmda,
Hiç bulamazsınız putta, tagutta! Huzur İslâm’da.

Cehalet döneminde, kulların bozuktu seciyeleri,
Âdeta çekilmez hal almıştı, yaptıkları eziyetleri,
İlimde, medeniyette, fikirde, geriydi meziyetleri,
Aramayın cahilliye âdetlerinde! Huzur İslâm’da.

Merhameti sonsuz Allah İslâm’ı seçti, gönderdi,
Rahmet Peygamber’i yüce Dini cihana sevdirdi,
Rabbim üzerimizdeki lütuflarını artık tamamladı,
Ne ararsınız servette ve şanda? Huzur İslâm’da.

Rahman, yalnızca İslâm’dan razı ve hoşnut oldu,
Bütün karanlıklar, yerini aydınlık günlere bıraktı,
İslâmiyet’ten başka İlâhî kanunların miadı doldu,
Kendinizi Mevla’ya teslim ediniz! Huzur İslâm’da.

Dinimiz, ne bedene, ne ruha ıstırap çektirmiyor,
Namaz, oruç, zekât ve hac mü’mine haz veriyor,
İslâmiyet, kalpleri aydınlatan güneş gibi doğuyor,
Muharref dinlerde hiç aramayın! Huzur İslâm’da.

Gün doğunca, sokak lâmbalarına lüzum kalmaz,
İman esaslarına kalpten uyanlar, pişman olmaz,
Mü’minler, parlayan yıldızlar gibidir asla sönmez,
Geçici dünya süsüne kanmayın! Huzur İslâm’da.




Sessiz Gemi
Artık demir almak günü gelmişse zamandan,

Meçhûle giden bir gemi kalkar bu limandan.

Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;

Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.

Rıhtımda kalanlar bu seyâhatten elemli,

Günlerce siyâh ufka bakar gözleri nemli.

Bîçâre gönüller! Ne giden son gemidir bu!

Hicranlı hayâtın ne de son mâtemidir bu!

Dünyâda sevilmiş ve seven nâfile bekler;

Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler.

Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden,

Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden.


 
KavlulFasl Çevrimdışı

KavlulFasl

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Salındık Arza Bir Zillet Asrında,
Salındık ve Seçildik bir bir,
Bizleri bekleyenler,Beklenen bildiler,
Tevhid Suyunda Hayat Bulduk,
İbrahim'in (A.S) Hayat Tarzını Düstur edindik,
Muhammed (S.A.V)'in Arka Bahçesinde Yetiştik,
Bizlere Has Toprağımız (!) Sünnete sımsıkı yapıştık,

Ne Ta'til ,ne Te'vil'e Maruz edilmedi Toprağımız,
Halis ve Özünden geliyordu kaynağımız,

Selefi-Salih'in yolunu Nimet bildik,Sardık her yanından,
Emdik Köklerimizden İbrahim (A.S) ve İsmail'in (A.S) Hanif Akidesinde,

Aşıladılar Bize ''TEVHİD AĞACINDAN'' İbrahim'in,
O'nda sonrakileri için büyük bir Örnek vardı,(1)

Görecekler Onlar; haksızlık edenler, hangi (İnkılapla) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir, (2)

Nebevi Döneme Bizim Kanlarımızla sürüklenecek Arz ve Sema,
Kurbanlar vereceğiz İsmail'leri ve Zekariyaları ve Yahya'ları,

Bir daha ki Kurban Bayramlarında kendinizi Kurban etmek istermisiniz !!

Mus'ab'lar ve Enes bin Nadr'lar ile Hamza'lardan Oluşan Ordularla,



(1) Mümtehine 4.Ayet
(2) Şuara 227.Ayet








Bize Düştü görev ,MuntakimAllah'a Memur olmak için,
 
Üst Ana Sayfa Alt