Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Imtihan Ateşi: Fitne

Ö Çevrimdışı

özgürlüğe hasret

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Resulullah’ın (sav) dualarında sık sık dile getirdiği “Allah’ım! Ahirzaman fitnelerinden, Mesih-Deccal fitnesinden, kadın fitnesinden, kabir fitnesinden… sana sığınırım” şeklindeki fitne tehlikesinin büyüklüğü karşısında Allah’a sığınmışlık mıydı yaptığı? Yoksa ümmetinin giriftar olacağı fitnelerin tehlikesi karşısında onları uyarmak mıdır endişesi? Peygamber-i Zişan’ı (sav) yalvara yakara Rabbi’nin koruyuculuğuna iltica ettiren fitnelere karşı ne kadar teyakkuzdayız?

Fitnenin mahiyetini ve mana olarak kullanımındaki genişliğini biliyor muyuz? Fitnelerden Allah’a sığınma gibi, vird-i zeban dualarımız ve gayretimiz var mı? Sahi, bizim fitne gibi bir derdimiz var mı? Yoksa fitne tarihte mi kaldı?

İnsanların çoğunun gırtlağına kadar battığı fitneler deryasında, fitneyi sadece nifak ehlinin çirkin ameli olarak bilip bunu da 1400 yıl önceki varlığına hapsetmek, İbn-i Selül’ün şahsiyetinde mücessemleştirecek dar anlamlı fitne anlayışına sahip olmak, asıl fitne olmasın mı?

İslam dünyası kanlar içinde boğulurken duasız, dertsiz, kaygısız, lakayd bir hayat yaşamak, deliksiz uykular çekmek fitne olmasın mı?

Zalimlerden gelecek zararın korkusuyla iman ehline düşmanlık besleyip aleyhlerinde yer almak veya zalimleri adalet ehli görüp dost olmak fitne olmasın mı?
Dünyaya dalıp ahireti unutmak, cenneti kadınların şehvetine satmak fitne olmasın mı? “İyilikte ve takvada yarışın, günahta ve düşmanlıkta yarışmayın” ilahi emrin zıddınca “günahlarda ve düşmanlıkta yarışıp iyilikte ve takvada yarışmamak”, gelişen maddenin nimetlerini elde etme yarışı içinde olmak fitne olmasın mı?

Hanımı ve çocuklarına mutlu bir dünya hayatı yaşatmak düşüncesi ve ticaretin kişiyi, Allah’a ibadetten ve camilerden uzak bırakması fitne olmasın mı?

Bütün servetini çocuklarının ve ailesinin dünyaya ait geleceklerine yatırım yapıp ahiretlerine ait gelecekleri için bir yatırımda bulunmamak fitne olmasın mı?

Allah’ın dini için çekilen bu kadar çile, zulüm ve zindandan sonra Ka’b bin Malik yanılgısıyla dünyanın rehavetine kapılmak, davanın zorluklarından rahata/gölgeliklere kaçmak, hurmalıklara, bağlara, bahçelere, dairelere, arabalara gönül bağlayarak mücadeleden geri kalmak fitne olmasın mı?

Çıkarları hakkın üzerinde tutmak, hak dağıtımında akrabayı, dostu, yakını kayırmak fitne olmasın mı? Ala-yı İlliyin’e çıkarcasına, Rabbin maddi ve manevi lütuflarından nimetlenirken dünya ve içindekilere göz dikip muvakkat dünyaya meftun (fitnelenmiş) bir şekilde fani nimetleri tercih ederek esfel-i safiline doğru alçalmak fitne olmasın mı?

Türlü türlü tutkuların mahbusu olarak veya nefsanî basit sebeplerden dolayı akrabalarla ilişkiyi kesmek, anne-babaların husumetini sürdürerek sıla-i rahmi kesip akrabalara düşmanlık beslemek fitne olmasın mı?

İnsanlara zahiren emin görünerek güvenlerini aldıktan sonra onları ticarette, arkadaşlıkta, komşulukta, namuslarında aldatarak sukut-u hayale uğratmak fitne olmasın mı?
Vatanlarını işgal eden kafir ve zalimlere karşı ortak mücadele vermek gerekirken, küfrün oyunlarına alet olup mezhebi/taassubi çatışmalara girmek veya günümüz Filistin’inde olduğu gibi, işgalcilerle işbirliğine girip ehl-i imana savaş açmak fitne olmasın mı?

Allah’ın dini uğrunda malı-canı feda etmek konusunda ağırdan alıp yere çakılırken; ırkçılık, milliyetçilik, batıl ideolojiler ve ailevi kavgalar uğruna malı-canı telef etmek fitne olmasın mı?

Kendilerine yaratıcılarını tanıtmamız ve O’na kulluk için yaratılmış olduğumuz inancı doğrultusunda yetiştirmemiz gereken yeni neslin, din düşmanlığı güden bir zihniyet elinde namazı zayi edip, sapıtır şekilde yetişmesi fitne olmasın mı?

Hayatın daha da kolaylaşması ve şükrün edası için verilen Allah’ın nimetlerini, fuhşiyatın/ahlaksızlığın yayılması için ve Allah’ın dininin ortadan kaldırılıp, şeytani hayatın umumileştirilmesi için kullanmak fitne olmasın mı?

Akrabaların, yetimlerin, fakirlerin, muhtaçların haklarının içinde olduğu malın zekâtını vermemek, malı yığın yığın biriktirerek infak etmemek, Allah yolunda harcamamak fitne olmasın mı?

Gurbete gelmiş bir akrabayı, arkadaşı, dostu, Müslüman kardeşi, külfet olur, geçim darlığına sebep olur düşüncesi ve ev halkının hoşnutsuzluğu kaygısıyla misafir etmemek, barındırmamak fitne olmasın mı?

İşin ehli olduğu halde bir şey yapmadan oturmakla beraber, Allah’ın dini için çalışıp çırpınanları liyakat ehli görmeyerek, onlardaki bazı kusurları dile dolayıp köstek olmak fitne olmasın mı?

Kur’an’da pek çok ayetle sabit olmasına ve Resulullah (sav) kendi örnek hayatında yaşamasına rağmen, vahiyden ve sünnetten haberli/habersiz bir şekilde “benim dinimde bu yok, İslam’da şu yok” deyip Müslümanların hidayet üzerindeki hallerini taraftarlarına, avama nefret ettirmek fitne olmasın mı? Başındaki örtüsüyle bir ablanın/teyzenin veya cami cemaatinin müdavimlerinden bir amcanın banka kapısından içeri girerek elindeki hesap cüzdanını memura uzatarak kısık bir sesle “bu ayın faizini çekmek istiyorum” talebindeki hali fitne olmasın mı?

Hayatı bu kadar kolaylaştıran ulaşım, iletişim, üretim ve kullanım araçlarının varlığına rağmen, Kur’an ve kitap okumaya veya bir sohbete katılmaya davet edilen birinin “inan ki, hiç zamanım yok” mazeretiyle beraber saatlerini, günlerini; televizyona, gazetelere, oyuna, eğlenceye, gezmeye, boş konuşmalara veren birinin mazuratı fitne olmasın mı?

Azizlerini her gün kendi elleri ile toprağa gömdüğünü gördüğü, cehennem insan için tutuşturulduğu ve hesap günü yaklaştığı halde hazırlıksız bir şekilde kahkaha ile gülmek fitne olmasın mı?

Kalbin katılığı, günahların ağırlığı, gafletin kalınlığı, cehaletin karanlığı, hayallerin aşırılığı, zihnin bulanıklığı, dertlerin dağınıklığı, çoğunluğun sapıklığı, artan günahlar ve eksilen bir ömür içinde yaşamayı kâr saymak fitne olmasın mı?

Her şeyi biliyorum kibri ile hareket edip nasihatçinin öğütlerini küçük görmek; sözün amelle, dışın içle, ğaybın müşahede edilir halle (gözden uzak halin görünür halle) uyuşmazlığı fitne olmasın mı?

Tarihte yaşanmış Müslümanlar arasındaki acı anlaşmazlıklardan ders almaktan ziyade, bu ihtilafları sürekli canlı tutarak gündem konusu yapmak, yeni ayrılıklara ve cepheleşmelere sebep olmak fitne olmasın mı?

Soruların sonundaki ‘fitne olmasın mı?’ kısmı ‘fitnedir’ diye değiştirilip okunabilir, bu şekilde fitne kelimesinin geniş anlamını ve bizleri kuşatan fitneleri daha iyi anlayabiliriz. Fitnelerin idrakine varıp fitne ateşinden kurtulma duası ile…

Said Şahin (inzar Dergisi 34. Sayı)
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt