Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Hindikuş Dağlarından Bir Kıssa: 5 Dakikalık Müslüman

::IM4M`UL-HAREMEYN:: Çevrimdışı

::IM4M`UL-HAREMEYN::

Tevhid ve Cihad
İslam-TR Üyesi
Bismillahirrahmanirrahim.

Hamd âlemlerin rabbi olan Allah’a mahsustur. Salât ve selâm, peygamberlerin sonuncusu olan Muhammed (s.a.v)’e, ehline, ashabına ve hak yolda ilerleyen müminlere olsun.

“Andolsun ki, onların kıssalarında akıl sahipleri için ibretler vardır…” (Yusuf, 111)

Değerli kardeşlerim, bu mübarek ayet kuru kuru okunduğunda üzerinizdeki etkisi az veya zayıf olabilir. Ama birazdan yazdıklarımı okuduktan sonra ayetin tesiri 10 katına çıkacak inşallah. Makale başlığından da anlaşılacağı üzere bugün çok ilginç bir kıssayı sizlerle paylaşacağım. Kıssamıza geçmeden evvel, bu kıssayı bana aktaran kahramanı sizlere kısaca tanıtmak isterim.

Bu kardeşimizin ismi Ebu Muhammed Et-Türki (Allah onu ve ehlini korusun). Kendisi başarılı bir eğitim hayatı geçirmiş ve kimya mühendisi olmuş biridir. Bu süreci islâmi anlamda çok zayıf biri olarak yanlış işlerle uğraşarak harcamış. Fakat Allah’ın kaderine hidayet yazmış olduğu bu kahraman, bir takım vesilelerle İslâm’ı tanımış ve böylece kendisini üç yılı aşkın bir süre kalacağı Afgan Dağlarında bulmuştu. Burada İslâm’ın birçok esasını, kardeşliği, fedakârlığı ve daha birçok değeri öğrenip yaşadı. Tabi bir yandan da mesleğinin vesilesiyle onlarca düşman mevziisi büyük kara bulutlarla süsleniyordu. Allah’ın yazmış olduğu kader, ona Şam diyarında da bir görev biçmişti. Birçok Türk kardeşi gibi vatanının yanı başında kanayan yaraya merhem olma umudu ile gelmişti buralara. İşte bu gelişinde Allah bizlere bu abimizle buluşup tanışmayı lütfeyledi. Bu görüşmemizde etmiş olduğu bir kaç nasihat arasında anlatacağımız kıssa da geçmişti. Kıssamızın adı: “El Müslimü Hamse Degaig”

Yaklaşık 10 yıl önce Afgan dağlarında zalim ABD ordusu ile muvahhid Afgan mücahidleri çatışmada iken öyle bir şey meydana geldi ki tarih bu olayı asla unutmayacak!

Şimdi sözü bizzat bu operasyona katılmış olan Afgan mücahidine bırakalım: “Çatışma çok şiddetli idi. Öyle ki kâfirlerin attıkları bombalar gök kubbeyi titretiyordu. Ama bize ne yapabilirlerdi ki? Alemlerin Rabbi olan Allah bize yeter! Bir ara ilerde silahsız bir askerin kayaların arasından gizlene gizlene bize doğru geldiğini fark ettim. Tam izzetli silahımla nişan alıp onu cehenneme gönderecektim ki beni fark etti. Ellerini kaldırıp ‘teslim oluyorum’ anlamına gelen hareketler yaptı. Bir an duraksadım. Esirlerle ilgili hükümler gözümün önünden film şeridi gibi geçiverdi. Hemen elimle ‘gel’ işareti yaptım. Onu alıp bir kayanın arkasına geçtim. Tam ellerini bağlayacaktım ki kurşunların yağmur gibi yağdığı bu esnada yarım yamalak Peştucasıyla beni dehşete düşürecek bir söz söyledi: ‘BEN MÜSLÜMAN OLMAK İSTİYORUM.’ Bir anda donakaldım. Bir türlü bu işe anlam veremedim. Israrlı talebinden ve yüzündeki ifadelerden ciddi ve samimi olduğunu sezerek ona güvendim. Ama şu an ne yapacaktım ki çatışmadaydık. Hemen komutanımla durumu istişare ettik. Şu anlık sadece ‘kelime-i şehadet’ getirtecektik. Operasyonu bitirip köye döndüğümüzde ise İslâm’ın diğer esaslarını öğretecektik. Kendisini bulan ben olmamdan ötürü bu görevi bana verdiler. Ona önce kelime-i şehadet getirtecektim. Lakin dili bu tür lafızlara yatkın olmadığından sandığım kadar kolay bir görev değildi. Dil farklılığı da işi iyice yokuşa sürüyordu. Buna rağmen sarf ettiği gayret beni çok etkilediğinden lafızları defalarca ve sabırla tekrar ediyordum. Allahu alem, 15-20 dakika kadar sonra uğraşımız netice verdi ve şükür ki bizim Amerikalı tam bir kelime-i şehadet getirebildi. O kadar sevinmişti ki bağıra bağıra tekrar ediyordu. Onun bu hali operasyondaki kardeşleri etkilemiş olacak ki hepsi bir ağızdan tekbirler getirmeye başladılar. Bir anda Hindikuş diyarı tekbir sesleriyle yankılandı. Tam bu esnada bizim Amerikalı şehadet parmağını gökyüzüne kaldırdı ve var gücüyle son bir kez daha başladı kelime-i şehadet getirmeye. ‘EŞHEDÜ EN LÂ ILÂHE ILLALLAH VE EŞHEDÜ ENNE MUHAMMEDEN ABDÛHU VE RESÛLUHU’ demesi ve bir kanas kurşunuyla alnından vurulması bir oldu. Oracıkta yere düşüp can verdi. Yani inşaallah şehit oldu.

SUBHANALLAH! Sanki ALLAH (c.c), kendisine böyle yalvara yalvara haykıran kulunu işitip anında icabet etmişti ona. ‘Nasıl olur? Bu adam iki rekât namaz bile kılmamıştı. Oruç tutmamıştı. Sakalı yoktu. Hatta ve hatta gûsül dahi almamıştı’ demek geliyor içimizden değil mi?

Cevap: “…ALLAH DİLEDİĞİNİ HESAPSIZ OLARAK RIZIKLANDIRIR.” (Nur, 38)

Operasyon bitmiş, mücahidler tek şehitleri olan ismini bile bilmedikleri kardeşi sırtlayıp köylerine getirmişlerdi. Bu cenazeye 10, 15, 20 yıllık mücahitler iştirak etmişti. Kimi sarığıyla yüzünü örtmüş ağlıyor; kimi bu şehidin elbisesinden tutmuş ‘Sen ne yaptın da Rabbim seni seçti?’ diyordu. Onu yıllarını cihada adamış adamlar ağlaya ağlaya gömdü. Böylece defin işlemleri bitmiş, herkes dağılmıştı.”

Bu olay tarihe “EL MÜSLİMU HAMSE DEGAİG (BEŞ DAKKALIK MÜSLÜMAN)” olarak geçti.

Allah’tan bu kıssadan ibret alıp bir şeyler öğrenmeyi ve bu Amerikalıya nasip ettiği gibi bizlere de şehadet nasip etmesini dileriz. Amin.

@musa_ebuzer/twitter
[email protected]

Ümmeti İslam
 
Benzer konular Forum Tarih
Ş Neşidler 3 3K

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt