Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Her Güne Bir Ayet

hamza01 Çevrimdışı

hamza01

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
"Sana ve senden öncekilere indirilenlere inandıklarını iddia edenleri görmüyor musun? Reddetmeleri emrolunmuşken, tağuta muhakeme olmak istiyorlar. Oysa şeytan onları derin sapıklığa saptırmak ister."(Nisa: 60)
 
Ümmü Yasir Çevrimdışı

Ümmü Yasir

İşlerimizin hepsini düzelt Allah’ım...
İslam-TR Üyesi
Mü’minleri de savaşa teşvik et. Umulur ki Allah inkâr edenlerin gücünü kırar. Allah’ın gücü daha üstündür, cezası daha şiddetlidir.”Nisa/84
 
M Çevrimdışı

Mshdv

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
PqVW56.jpg
 
hamza01 Çevrimdışı

hamza01

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Allah-u teala şöyle buyuruyor:
"Doğrusu onlar iyi işlerde yanşıyorlar, korkarak ve umarak bize yalvarıyorlar, bize karşı gönülden saygı duyuyorlardı."(Enbiya: 90)

Huşu' un manası; kalpte, azalarda, seste, bakışlarda, yürüyüşte sükunet ve mutmainliktir.

Huşu' şu şekilde ibadet olur:

Kul, Allah-u teala'nın huzurunda sakin ve mutmain bir şekilde durur. Böylece Allah-u teala'ya huşu' ibadetini yapmış olur.

Örneğin; namaz kılan kişi, namaz sırasındaki duruşunda ve hareketlerinde huşu' halinde olmalıdır. Şöyle ki; namaza acele etmeden, sakin bir şekilde gitmeli, namaza durduğunda ise başını önüne eğerek sadece secde yerine bakmalıdır. İşte böylece namazda huşu' lu olarak Allah-u teala'ya huşu' ibadetini yapmış olur.

Kul eğer bir velinin mezarının karşısında veya herhangi bir şahsın karşısında Allah-u teala'ya karşı namazda durduğu gibi hiç hareket etmeden saygı duruşu yaparsa ondan bir şey istemese bile ona huşu yapmış olur. Böyle yapmak büyük şirktir.

Aynı şekilde tıpkı Allah-u teala'ya karşı huşu' duyduğu gibi gerek kalbi ve gerekse azalarıyla sakin bir vaziyette bir velinin kabrine yürüyerek giderse ona huşu ibadetini yapmış ve büyük şirk işlemiş olur. Zira huşu'nun asıl yeri kalptir ve kalbin durumu azalara da yansır.
 
hamza01 Çevrimdışı

hamza01

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Allah-u teala şöyle buyuruyor:

"(Gurur ve kibirle) kendisine zulmederek bahçesine girdi ve (arkadaşına) dedi ki: "Bunun asla yok olacağını sanmıyorum. Kıyametin gerçekleşeceğini de sanmıyorum. Şayet Rabbime döndürülürsem şüphesiz ki (orada) ondan daha hayırlı bir dönüş yeri bulurum." Kendisiyle konuştuğu arkadaşı ona dedi ki: "Sen, seni topraktan, sonra nutfeden yaratan, sonra da seni bir adam biçimine sokan (Allah’)ı mı inkar ettin? Fakat O, benim Rabbim Allah’tır. Ve ben; Rabbime hiç kimseyi ortak koşmam." (Kehf: 35-38)


Hakta şüphe etme küfrü:


İbn Kayyım rahimehullah şöyle demiştir:

"Şüphe küfründe ise kişi, ne tam olarak bir şeyin doğruluğuna inanır ne de onu yalanlar. Sadece onda şüphe eder. Şayet şüphe içinde olan kişi, rasulün doğruluğunu bildiren ayetleri okumaktan, dinlemekten ve düşünmekten yüz çevirmezse, şüphesi ortadan kalkar. Bu ayetleri okuyan, dinleyen ve düşünen kişide şüphe kalmaz. Çünkü bunların doğruluğa delalet etmesi, güneşin gündüze delalet etmesi gibidir."(Medaricu’s-Salikiyn c: 1, s: 338)
 
hamza01 Çevrimdışı

hamza01

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
“İbrahim ve beraberinde olanlarda sizler için güzel bir örnek vardır. Onlar kavimlerine şöyle demişlerdi: “Biz, sizden ve sizin Allah’tan başka taptıklarınızdan uzağız. Sizi reddettik. Bizimle sizin aranızda, bir olan Allah’a iman edinceye kadar ebedi bir düşmanlık ve kin başlamıştır.” (Mumtahine: 4)

“İbrahim babasına ve milletine demişti ki: “Şüphesiz ki ben, sizin taptığınızdan uzağım. Beni yaratan ise hariç. Öyle ki O, beni doğru yola muhakkak iletecektir.” Böylece (İbrahim) onu ardında, belki (akledip) dönerler diye kalıcı bir kelime olarak bıraktı.” (Zuhruf: 26-28)


Bu ayetlerden anlaşıldığına göre İbrahim (a.s), sadece Allah (c.c)’a dost olmayı ve O’ndan başka ibadet edilenlerden beri olmayı ifade eden La ilahe illAllah sözünü, kendisinden sonra gelecek olan nebiler ve onlara tabi olanlar için devamlı kalacak bir miras olarak bırakmıştır.

Miras olarak bırakılan bu söz öyle bir sözdür ki yerler ve gökler onunla kaimdir, Allah (c.c) bütün kainatı ona bağlı kalan bir fıtrat üzere yarattı, İslam milletinin temeli olan kıble onun için ortaya kondu, kılıçlar onun için çekildi, o Allah (c.c)’ın kulları üzerindeki hakkını gösteren, kanı ve malı koruyan, cehennemde ebedi kalmaktan kurtaran, gerekleri yerine getirildiği taktirde kendisiyle cennete girilebilen, Allah (c.c)’a ancak onunla ulaşılabilen İslam’ın sözü ve cennetin anahtarı kılındı.

İnsanların mutlu veya mutsuz olmaları ancak onunla belirlendi. Yerilmiş ve kovulmuş kimse ile kendisinden razı olunmuş kimse ancak onunla ayırt edildi. Yine dar’ul İslam ile dar’ul harbin sınırları onunla çizildi.
 
Ümmü Yasir Çevrimdışı

Ümmü Yasir

İşlerimizin hepsini düzelt Allah’ım...
İslam-TR Üyesi
"Allah, mu'minlerden, canlarını ve mallarını, kendilerine cennet vermek üzere satın almıştır..."
Tevbe suresi/111

JN mücahidi
Ebu Ala Tunusi eşini ve kızını terk edip
Şam'da Şehadet eylemi yaparak 500 mücahidi muhasarada kurtardı. Allah svt şehadetini kabul etsin ve Firdevs'ine alsın onu...
 
hamza01 Çevrimdışı

hamza01

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
"Kalplerinde hastalık olanların; "bize bir kötülük isabet etmesinden korkuyoruz" diyerek onlara koştuklarını görürsün. Umulur ki Allah katından bir fetih veya bir emir getirir de onlar nefislerinde gizledikleri şeyden dolayı pişman olurlar ." (Maide: 51-52)
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt