Hayat amacımızı kaybetmişiz.. Kaybetmekle kalmayıp savrulup durmuşuz gaflet çukurlarına.
Ve gaflet bataklıklarında debelenip duruyor, pisliğe batıp batıp çıkıyor ve bundan inanılmaz zevk alıyoruz.
Şimdi sorsam, "Biz ne için yaratıldık?" diye herkesten papağan gibi tekrarlanın Zâriyat 56. Âyetini duyacağımı biliyorum.
Ne diyor Allah teâla?
“Ben cinleri ve insânları ancak bana ibâdet (kulluk) etsinler diye yarattım.”
Bir şey daha soracağım...
Kulluk ne demek?
Hani şu sık sık kullandığımız "Kulun kölen olayım" (hâşâ) Allah'tan hariç herkese söylüyoruz galiba..
Elbette kulluğun çatısı altına bir sürü kavram sıkıştırılabilir ama ben bugün yüreğimi yakan şeyi konuşacağım.
Kul olmak, efendisinin her sözünü itirazsız kabul etmek ve hemen ânında yerine getirmektir. Ben etrafıma baktığım zaman Allah kullarından çok, makam kulu, para kulu, şöhret kulu, televizyon kulu, insan kulu, telefon kulu, çocuk kulu, ideoloji kulu vs vs görüyorum. Peki nerede bu Allah kulları?
Yahu rica etsem bir gününüzü nasıl geçiriyorsunuz anlatabilir misiniz? Ama bana değil kendi nefsinize. Rica ediyorum bir kapatın gözlerinizi ve düşünün, lütfen.
Allah size merhamet etti de bir gün daha fırsat verdi ve gözünüzü dünyaya açtınız bir sabah daha. Ha tabi saat kaçta açtığınız da önemli...
Kimi öğlen açıyor, kimi sabah namazında kimi de teheccüd pınarından yudumlamak için daha erken saatlerde. Sonra ne yapıyorsunuz?
-Telefon
-Kahvaltı
-Telefon
-Televizyon
-Telefon
-Hâlâ telefon..
-Sonra dışarı çıkıp artık nerelerde vakit ÖLDÜRÜYORSANIZ.
-Veya iş, okul her neyse. Arada asla telefon ihmal edilmiyor tâbi.
-Ev
-Telefon
-Yemek
-Telefon
-Televizyon + Telefon.. (bilmem saat kaçlara kadar)
Bu ne yazık ki toplumun çoğunluğunu oluşturan kabataslak bir liste. Sizden ricam aklınızdan veya bir kağıda bir liste tutun.
Peki biz ne için yaratılmıştık?
Kulluk.
Her gün siyaset üzerine çene yoran insanlara da sormak istiyorum.
Bu konuşmalarınız, düşünmeleriniz neyi değiştiriyor? Allah aşkına.
Saatlerinizi veriyorsunuz siyaset kanallarına.
Saatlerce telefona bakıp şu yazıyı, bu yazıyı okuyorsunuz da elinize ne geçiyor. Hadisi, Kur'anı sosyal medya paylaşımlarından neden öğreniyorsunuz ki? Alın elinize bir hadis kitabı telefona bakıp göz patlatmaktan daha iyi sonuçlar alacaksınız garanti ediyorum.
Ne güzel kıraat deyip beğeniyorsunuz ya hani, neden sizde kıraatinizi güzelleştirmek için çaba sarf etmiyorsunuz? Saatlerinizi telefona kurban ediyorsunuz yazık değil mi? Her gün yalnızca bir Âyet ve meâlini, bir hadisi ezbere vakit ayırsanız emin olun daha az zaman alacaktır.
Peki ya şu dizilere kurban edilen saatler.
Tam bir vicdan yarası.
Ablacım, kardeşim gerçekten şunu sorayım sen Allah'a kul olduğuna inanıyor musun?
Diziye saatlerini verip reklam olana kadar tek bir saniyesini kaçırmamak için tuvalete bile gitmeyip patlayacak kıvama gelip reklam olduktan sonra bu tuvalet sıkışıklığı ile "Dur şu namazı kılayım da öyle hacetimi gidereyim" diyorsun ve bir reklam arasına hâcetini, abdestini ve namazını sıkıştırıyorsun.
Söyler misin sen kime kulsun?
Kalk bir sayfa Kur'an oku, bir hadis oku, bir ilmihal kitabı çevir, bir tefsire göz at, bir teheccüd namazına kalk, gece uyumadan bir Mülk sûresi oku desen "Oo zamanım mı var benim" der. Çok haklısın senin zamanın şeytanın kucağında sallanıp duruyor. Sen vaktini şeytana satmışsın.
Haa bir de, yeni moda şu, Çerezini, abur cuburunu, kekini pastasını alıp öyle kuruluyorlar televizyon başına. O kadar önem veriliyor yani. Ama desen ki, "tamam yine bunları hazırla ama al çocuğunu, eşini, ehlini bir saat ilmihal konuşun. Başka gece hadis konuşun, başka hece tefsir edin ayetleri" ben ne anlarım!!!
Vallahi sen öyle bir anlarsın kiii ama aklının ipleri şeytanın elinde yaa cesaret edemezsin.
"Ama annem okuma yazma bilmiyor ki, bilmem kim bilmiyor ki" o zaman öğret!
Öğrenmesine vesile ol.
Bir telefona, televizyona milyarlar veriyorsunda evinde bir kitaplığın yok. 3-5 kitap alındığında "Ne gerek var boş yere para harcanıyor" diyorsunuz. Televizyon boş değil ama kitap boş.. Kitap okuyan evladınız varsa övünün.
Sonra bazı kıymetli insanlar Allah kulu olmaya gayret ederken. Teheccüd kılarken, kitap okurken, örtüsünü Âişe (ra) annesi gibi yapmak isterken, Peygamberi (asm) gibi giyinmek isterken, sahabe yaşamına 'ahh' ederek özlem çekerken 'Sende abartıyorsun yaa' 'Bu kadar aşırı olmaya gerek yok' diyorsunuz.
Kusura bakmayın da siz başka şeylerin kulu olma yolunda emin adımlarla giderken, siz eksik iken onlara "aşırı" deme hakkına zerre kadar bile sahip değilsiniz. Siz kulluğunuzu gözden geçirmeye bakın. Zirâ, telefonda ki yazılardan, televizyon karakterlerinden vs sorguya çekilmeyeceksiniz ama onlara kurban ettiğiniz vakitten ve öğrenmediğiniz âyetten, hadisten hesaba çekileceksiniz.
قُلْ هَلْ يَسْتَوِي الَّذ۪ينَ يَعْلَمُونَ وَالَّذ۪ينَ لَا يَعْلَمُونَ
“Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?”(Zümer Sûresi, 39/9) âyeti kadınların bilmesini de içine alacak şekilde geniştir.
Kur’ân’da geçen: رَبِّ زِدْن۪ي عِلْمًا “Rabbim ilmimi arttır.”(Tâhâ Sûresi, 20/114)
طَلَبُ الْعِلْمِ فَر۪يضَةٌ عَلٰى كُلِّ مُسْلِمٍ
“İlim öğrenmek erkek kadın her Müslüman’a farzdır.”(İbn Mâce, mukaddime 17)
عَلَى النِّسَاءِ مَا عَلَى الرِّجَالِ إِلاَّ الْجُمُعَةَ وَالْجَنَائِزَ وَالْجِهَادَ
“Kadınlara Cuma, cihad ve cenaze hariç erkeklere farz kılınan her şey farz kılınmıştır.”(Abdurrezzâk, Musannef, 5/298)
“Asra (zamana) yemin ederim ki insan gerçekten ziyan içindedir. Bundan ancak îmân edip sâlih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler müstesnâdır.” (el-Asr, 1-3)
“Bir işi bitirince, hemen başka işe giriş, onunla uğraş! Hep Rabbine yönel, (O’na yaklaş!)”
(el-İnşirâh, 7-8)
“Onlar boş ve faydasız şeylerden yüz çevirirler.” (el-Mü’minûn, 3)
“Herhangi birinize ölüm gelip de: «–Rabbim! Beni yakın bir süreye kadar geciktirsen de SADAKA VERSEM ve SÂLİHLERDEN OLSAM!» demeden önce, size verdiğimiz rızıktan infâk edin.”
(el-Münâfikûn, 10)
“Onlar orada imdâd istemek için: «–Ey Yüce Rabbimiz! Ne olur, bizi buradan çıkarıp dünyâya geri gönder de, daha önce yaptıklarımızdan başka, sâlih ameller yapalım!» diye feryâd ederler. Allâh Teâlâ onlara şöyle buyurur: «–Biz size, düşünüp ibret alacak ve hakîkati görecek kimsenin düşünebileceği kadar bir ömür vermedik mi? Hem size peygamber de gelip îkâz etti. Öyleyse tadın azâbı! Zâlimlerin hiçbir yardımcısı yoktur!”
(Fâtır, 37)
Allah'ın ilme ve zamana verdiği kıymete bak ve bir an önce şeytanın esaretinden, başka şeylere kulluğun esaretinden Allah'a kulluğun hürriyetine kavuş.
-Firâk.
[Yazıda ki birinci ve öncelikli muhattab nefsimdir]
Ve gaflet bataklıklarında debelenip duruyor, pisliğe batıp batıp çıkıyor ve bundan inanılmaz zevk alıyoruz.
Şimdi sorsam, "Biz ne için yaratıldık?" diye herkesten papağan gibi tekrarlanın Zâriyat 56. Âyetini duyacağımı biliyorum.
Ne diyor Allah teâla?
“Ben cinleri ve insânları ancak bana ibâdet (kulluk) etsinler diye yarattım.”
Bir şey daha soracağım...
Kulluk ne demek?
Hani şu sık sık kullandığımız "Kulun kölen olayım" (hâşâ) Allah'tan hariç herkese söylüyoruz galiba..
Elbette kulluğun çatısı altına bir sürü kavram sıkıştırılabilir ama ben bugün yüreğimi yakan şeyi konuşacağım.
Kul olmak, efendisinin her sözünü itirazsız kabul etmek ve hemen ânında yerine getirmektir. Ben etrafıma baktığım zaman Allah kullarından çok, makam kulu, para kulu, şöhret kulu, televizyon kulu, insan kulu, telefon kulu, çocuk kulu, ideoloji kulu vs vs görüyorum. Peki nerede bu Allah kulları?
Yahu rica etsem bir gününüzü nasıl geçiriyorsunuz anlatabilir misiniz? Ama bana değil kendi nefsinize. Rica ediyorum bir kapatın gözlerinizi ve düşünün, lütfen.
Allah size merhamet etti de bir gün daha fırsat verdi ve gözünüzü dünyaya açtınız bir sabah daha. Ha tabi saat kaçta açtığınız da önemli...
Kimi öğlen açıyor, kimi sabah namazında kimi de teheccüd pınarından yudumlamak için daha erken saatlerde. Sonra ne yapıyorsunuz?
-Telefon
-Kahvaltı
-Telefon
-Televizyon
-Telefon
-Hâlâ telefon..
-Sonra dışarı çıkıp artık nerelerde vakit ÖLDÜRÜYORSANIZ.
-Veya iş, okul her neyse. Arada asla telefon ihmal edilmiyor tâbi.
-Ev
-Telefon
-Yemek
-Telefon
-Televizyon + Telefon.. (bilmem saat kaçlara kadar)
Bu ne yazık ki toplumun çoğunluğunu oluşturan kabataslak bir liste. Sizden ricam aklınızdan veya bir kağıda bir liste tutun.
Peki biz ne için yaratılmıştık?
Kulluk.
Her gün siyaset üzerine çene yoran insanlara da sormak istiyorum.
Bu konuşmalarınız, düşünmeleriniz neyi değiştiriyor? Allah aşkına.
Saatlerinizi veriyorsunuz siyaset kanallarına.
Saatlerce telefona bakıp şu yazıyı, bu yazıyı okuyorsunuz da elinize ne geçiyor. Hadisi, Kur'anı sosyal medya paylaşımlarından neden öğreniyorsunuz ki? Alın elinize bir hadis kitabı telefona bakıp göz patlatmaktan daha iyi sonuçlar alacaksınız garanti ediyorum.
Ne güzel kıraat deyip beğeniyorsunuz ya hani, neden sizde kıraatinizi güzelleştirmek için çaba sarf etmiyorsunuz? Saatlerinizi telefona kurban ediyorsunuz yazık değil mi? Her gün yalnızca bir Âyet ve meâlini, bir hadisi ezbere vakit ayırsanız emin olun daha az zaman alacaktır.
Peki ya şu dizilere kurban edilen saatler.
Tam bir vicdan yarası.
Ablacım, kardeşim gerçekten şunu sorayım sen Allah'a kul olduğuna inanıyor musun?
Diziye saatlerini verip reklam olana kadar tek bir saniyesini kaçırmamak için tuvalete bile gitmeyip patlayacak kıvama gelip reklam olduktan sonra bu tuvalet sıkışıklığı ile "Dur şu namazı kılayım da öyle hacetimi gidereyim" diyorsun ve bir reklam arasına hâcetini, abdestini ve namazını sıkıştırıyorsun.
Söyler misin sen kime kulsun?
Kalk bir sayfa Kur'an oku, bir hadis oku, bir ilmihal kitabı çevir, bir tefsire göz at, bir teheccüd namazına kalk, gece uyumadan bir Mülk sûresi oku desen "Oo zamanım mı var benim" der. Çok haklısın senin zamanın şeytanın kucağında sallanıp duruyor. Sen vaktini şeytana satmışsın.
Haa bir de, yeni moda şu, Çerezini, abur cuburunu, kekini pastasını alıp öyle kuruluyorlar televizyon başına. O kadar önem veriliyor yani. Ama desen ki, "tamam yine bunları hazırla ama al çocuğunu, eşini, ehlini bir saat ilmihal konuşun. Başka gece hadis konuşun, başka hece tefsir edin ayetleri" ben ne anlarım!!!
Vallahi sen öyle bir anlarsın kiii ama aklının ipleri şeytanın elinde yaa cesaret edemezsin.
"Ama annem okuma yazma bilmiyor ki, bilmem kim bilmiyor ki" o zaman öğret!
Öğrenmesine vesile ol.
Bir telefona, televizyona milyarlar veriyorsunda evinde bir kitaplığın yok. 3-5 kitap alındığında "Ne gerek var boş yere para harcanıyor" diyorsunuz. Televizyon boş değil ama kitap boş.. Kitap okuyan evladınız varsa övünün.
Sonra bazı kıymetli insanlar Allah kulu olmaya gayret ederken. Teheccüd kılarken, kitap okurken, örtüsünü Âişe (ra) annesi gibi yapmak isterken, Peygamberi (asm) gibi giyinmek isterken, sahabe yaşamına 'ahh' ederek özlem çekerken 'Sende abartıyorsun yaa' 'Bu kadar aşırı olmaya gerek yok' diyorsunuz.
Kusura bakmayın da siz başka şeylerin kulu olma yolunda emin adımlarla giderken, siz eksik iken onlara "aşırı" deme hakkına zerre kadar bile sahip değilsiniz. Siz kulluğunuzu gözden geçirmeye bakın. Zirâ, telefonda ki yazılardan, televizyon karakterlerinden vs sorguya çekilmeyeceksiniz ama onlara kurban ettiğiniz vakitten ve öğrenmediğiniz âyetten, hadisten hesaba çekileceksiniz.
قُلْ هَلْ يَسْتَوِي الَّذ۪ينَ يَعْلَمُونَ وَالَّذ۪ينَ لَا يَعْلَمُونَ
“Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?”(Zümer Sûresi, 39/9) âyeti kadınların bilmesini de içine alacak şekilde geniştir.
Kur’ân’da geçen: رَبِّ زِدْن۪ي عِلْمًا “Rabbim ilmimi arttır.”(Tâhâ Sûresi, 20/114)
طَلَبُ الْعِلْمِ فَر۪يضَةٌ عَلٰى كُلِّ مُسْلِمٍ
“İlim öğrenmek erkek kadın her Müslüman’a farzdır.”(İbn Mâce, mukaddime 17)
عَلَى النِّسَاءِ مَا عَلَى الرِّجَالِ إِلاَّ الْجُمُعَةَ وَالْجَنَائِزَ وَالْجِهَادَ
“Kadınlara Cuma, cihad ve cenaze hariç erkeklere farz kılınan her şey farz kılınmıştır.”(Abdurrezzâk, Musannef, 5/298)
“Asra (zamana) yemin ederim ki insan gerçekten ziyan içindedir. Bundan ancak îmân edip sâlih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler müstesnâdır.” (el-Asr, 1-3)
“Bir işi bitirince, hemen başka işe giriş, onunla uğraş! Hep Rabbine yönel, (O’na yaklaş!)”
(el-İnşirâh, 7-8)
“Onlar boş ve faydasız şeylerden yüz çevirirler.” (el-Mü’minûn, 3)
“Herhangi birinize ölüm gelip de: «–Rabbim! Beni yakın bir süreye kadar geciktirsen de SADAKA VERSEM ve SÂLİHLERDEN OLSAM!» demeden önce, size verdiğimiz rızıktan infâk edin.”
(el-Münâfikûn, 10)
“Onlar orada imdâd istemek için: «–Ey Yüce Rabbimiz! Ne olur, bizi buradan çıkarıp dünyâya geri gönder de, daha önce yaptıklarımızdan başka, sâlih ameller yapalım!» diye feryâd ederler. Allâh Teâlâ onlara şöyle buyurur: «–Biz size, düşünüp ibret alacak ve hakîkati görecek kimsenin düşünebileceği kadar bir ömür vermedik mi? Hem size peygamber de gelip îkâz etti. Öyleyse tadın azâbı! Zâlimlerin hiçbir yardımcısı yoktur!”
(Fâtır, 37)
Allah'ın ilme ve zamana verdiği kıymete bak ve bir an önce şeytanın esaretinden, başka şeylere kulluğun esaretinden Allah'a kulluğun hürriyetine kavuş.
-Firâk.
[Yazıda ki birinci ve öncelikli muhattab nefsimdir]