Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

hastalıkların ardındaki gizli hikmetler

I Çevrimdışı

islami bilgiler

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Hepimiz gelecek için planlar yapar, gerçekleşmesi için çabalarız. Ancak olayların yalnızca kendi planladığı şekilde gelişmesini bekleyen, başka ihtimalleri ise hiç göz önünde bulundurmayan bir kişiyi düşünelim. Bir hastalık veya bir kaza halinde bu kişinin yaşamı bir anda alt üst olacaktır. Çünkü yaptığı planlar içinde bu kişi hastalık veya kaza gibi bir olaya hiç yer vermemiştir. Hatta birçoğu, sağlıklı bir bedene sahipken her gün binlerce kişinin başına gelebilen bu tarz olaylarla karşı karşıya gelebileceğini düşünmemiştir bile.

Ne yazık ki, bu gibi kişiler böyle bir durum oluştuğunda hemen isyankar bir tutum içine girebilirler. "Niye benim başıma böyle bir olay geldi?" gibi düşüncelere dalarak kader gerçeğini göz ardı edebilirler. Böyle bir mantık din ahlakından uzak bir anlayışın ürünüdür. Bu takdirde artık kişinin bir hastalık veya kaza anında tevekkül etmesi, karşılaştığı olaylara hayır gözüyle bakması mümkün olmaz.

Oysa insan birçok acizlikle yaratılmıştır. Çok çabuk hasta olabilmekte, küçük bir virüsün etkisiyle günlerce yatağa bağlı kalabilmektedir. Hatta "basit" olarak nitelendirilecek bir hastalık olan grip bile, bir insanın vücut direncinin ciddi anlamda güçsüz kalmasına neden olabilmektedir.

İlacı Allah Yaratır

İlaç kullanma, hassasiyetle üzerinde durulması gereken bir konudur. Çoğu zaman ilaçlar hastalığın çözümü olarak karşımıza çıkar. Ancak hastanın ilaca ya da onu kullanmasını tavsiye eden kişilere bir güç yakıştırma riski hep vardır. Çare arayan, yardıma ihtiyacı olan bir kişi her an böylesine yanlış bir ruh haline girebilir. Oysa bu büyük bir yanılgıdır. Çünkü ilacı da Yüce Allah yaratır ve bize sunar.

Mümin hastalığı boyunca Rabbimiz'e tam bir teslimiyet içinde olmalıdır. Kullanacağı ilaçlar laboratuarlarda geliştirilmiş sonra da bir doktor tarafından reçete edilmiş karmaşık moleküller olsa da, ilacı kendisine ulaştıranlar Allah'ın ilhamı ile hareket eden kullardır. Beynimizdeki düşünceyi yaratan, bize ilham ile yeni fikirler veren, buluşlar yaptıran hüküm ve hikmet sahibi Yüce Allah'tır. Akıl yalnızca Yüce Allah'a aittir, görünürdeki sebepler zinciri ise imtihanın bir parçasıdır. Allah bir ayetinde şu şekilde buyurmaktadır: Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz. Gerçekten Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. (İnsan Suresi, 30)

Şifa Allah’tandır

Karmaşık moleküllere sahip modern ilaçlar bilim adamları vesile kılınarak hizmetimize sunulan nimetlerdir. Bilim adamları ister Allah'a iman etmiş, isterse büyüklenen kullar olsunlar, her halükarda Allah'ın ilhamı ile hareket eden insanlardır. Bu durum doktorlar için de geçerlidir. Uygun ilacı doktorun aklına getiren ve yazdıran da Allah'tır. Aksi bir kanaat, insanları ilahlaştırmak anlamına gelir ki, bu da kişiyi şirke sürükler. Allah ile beraber başka ilahlar, başka güçler olduğuna inanmak ve buna göre hareket etmek Yüce Allah'ın bağışlamayacağını bildirdiği bir haramdır. Ayette şöyle bildirilmektedir: Hiç şüphesiz, Allah, Kendisine şirk koşanları bağışlamaz. Bunun dışında kalanlar ise, (onlardan) dilediğini bağışlar. Kim Allah'a şirk koşarsa elbette o uzak bir sapıklıkla sapmıştır. (Nisa Suresi, 116) Oysa sebepler mümini asla şaşırtmaz ve saptırmaz. Hastalandığında içten bir şekilde Allah'a dua eder. Bu duanın devamı ve fiili bir şekli olarak doktora gider. Saati geldiğinde içtiği ilaçları yine Rabbimize dua ederek içer. Çünkü ilaçların kendi başına iyileştirici bir güce sahip olmadığını ve şifayı ancak sonsuz ilim ve kudret sahibi Yüce Allah'ın vereceğini bilir. Hz. İbrahim (a.s.) kavmine bu gerçeği şöyle anlatmıştır: "Ki beni yaratan ve bana hidayet veren O'dur; bana yediren ve içiren O'dur; hastalandığım zaman bana şifa veren O'dur; beni öldürecek, sonra diriltecek olan da O'dur," (Şuara Suresi, 7881)

Hastalık Allah’a Yakınlaşmaya Vesile Olmalıdır

Mümine düşen, hastalığı Allah'ın bir hikmet üzere yarattığını bilmek ve buna göre sabretmektir. Samimi duasına rağmen kullandığı ilaçlar etki etmeyebilir ve hastalığı ciddileşebilir. Bu da mutlaka hayırlı bir gelişmedir. Samimi duasına rağmen ilaçlar iyileşmesine vesile olmayabilir. Ama bu asla kötü diye nitelendirilecek bir durum olmamalıdır. Çünkü duasıyla Rabbine daha fazla yakınlaşmış olabilir. İlaç etkili olmuş ve iyileşme kaydedilmiş ise, mümin için yine hayır anlam ına gelir. Böylece yeryüzünde İslam ahlakının yayılması için daha fazla çaba gösterebileceği ve daha çok ecir kazanacağı hayırlı bir ömür yaşamasına vesile olunmuştur.

Hastalık sayesinde, Allah mümin kulunun kendisine daha fazla yakınlaşmasını sağlayacak bir dua ortamı meydana getirmektedir. Mümin, koşullar ne kadar olumsuz ve zor görünse de her şeyde bir hayır görmekle yükümlüdür. Hastalığı veren Yüce Rabbimiz, dilerse şifasını da verecektir.

Her şeyin bilgisi kendi Katında olan Allah, hastalığı bir hikmet üzere karşımıza çıkarır. Bu yüzdendir ki, mümin hastalandığında, ister nezle ister kanser, hangi hastalık olursa olsun, tam bir teslimiyetle, sabır ve dua ile Rabbimizden yardım dileyerek geçirmeli, durumunu Allah'a yakınlaşmaya vesile olacak bir fırsat gözüyle değerlendirmelidir. Sonsuz merhamet sahibi Allah'ın yarattığı imtihan ortamına sabretmek Kur'anı Kerim'de şöyle emredilmiştir: Öyleyse, Rabbinin hükmüne sabır göster. Onlardan günahkar veya nankör olana itaat etme. Ve sabah, akşam Rabbinin adını zikret. (İnsan, 2425)



Dr.Cihat Gündoğdu
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt