F
Çevrimdışı
عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ , قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : " يُوشِكُ شَبْعَانٌ مُتَكِئٌ عَلَى أَرِيكَتِهِ ، يَبْلُغُهُ الْحَدِيثُ عَنِّي فَيَقُولُ : هَذَا كِتَابُ اللَّهِ ، مَا كَانَ فِيهِ مِنْ حَلَالٍ أَحْلَلْنَاهُ ، وَمَا كَانَ فِيهِ مِنْ حَرَامٍ
حَرَّمْنَاهُ ، أَلَا وَمَنْ بَلَغَهُ عَنِّي حَدِيثٌ فَكَذَّبَ بِهِ ، فَقَدْ كَذَّبَ بِثَلَاثَةٍ : كِتَابِ اللَّهِ ، وَرَسُولِهِ ، وَالَّذِي جَاءَ بِهِ
Cabir b. Abdullah ra anlatıyor : Resulullah sav şöyle buyurdular :
Koltuğuna doymuş ve yaslanmış bir şekilde oturup benim (hadislerimden) bir hadis kişiye ulaştığı zaman kişinin ''Allahın Kitabı burda , ondan helal olanları helal sayarız, onda haram olanları haram sayarız.'' deme zamanı yaklaşmıştır.
Bilin ki benden bir hadis kendisine ulaştığı zaman yalanlar,reddeder.
(Böyle benim hadislerimi reddettiği zaman) Üç şeyi yalanlamış olur.
1-Allahın Kitabı (Kuranı) inkar etmiş olur
2-Allahın Peygamberini yalanlamış olur
3-Ve onun getirdiği şeyleri inkar etmiş olur
عَنْ أَيُّوبَ السَّخْتِيَانِيِّ ، أَنَّهُ قَالَ : " إِذَا حَدَّثْتَ الرَّجُلَ بِالسُّنَّةِ , فَقَالَ : دَعْنَا مِنْ هَذَا ! . حسْبُنَا الْقُرْآنُ ، فَاعْلَمْ أَنَّهُ ضَالٌّ
Eyyub Es-sihtiyanî diyor ki : Bir Adama Sünnet ile ilgili bir hadis naklettiğim zaman adam bana ''Bu hadisleri bırak , Bize Kuran yeter'' demişti.
Bil ki bunu diyen adam sapmıştır.
عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الدَّيْلَمِيِّ قَالَ بَلَغَنِي أَنَّ أَوَّلَ الدِّينِ تَرْكًا السُّنَّةُ يَذْهَبُ الدِّينُ سُنَّةً سُنَّةً كَمَا يَذْهَبُ الْحَبْلُ قُوَّةً قُوَّةً
Abdullah b. Deylemî diyor ki : Bana ulaştığına göre :
“Dinin elden çıkışı sünnetin terkiyle başlar. Halat nasıl lif lif kopup parçalanırsa, din de sünnetin birer birer terkiyle ortadan kalkar”
(Dârimî, Mukaddime 16)
وَبِالْإِسْنَادِ قَالَ الْكِسَائِيُّ ، أَخْبَرَنَا مُوسَى بْنُ دَاوُدَ ، عَنِ ابْنِ الْمُبَارَكِ ، عَنْ مَعْمَرٍ ، عَنْ عَلِيِّ بْنِ زَيْدٍ ، عَنْ أَبِي نَضْرَةَ قَالَ : كُنَّا عِنْدَ عِمْرَانَ بْنِ حُصَيْنٍ ، وَهُمْ يَتَذَاكَرُونَ الْحَدِيثَ ، فَقَالَ رَجُلٌ : دَعُونَا مِنْ هَذَا وَجِيئُونَا بِكِتَابِ اللَّهِ . فَقَالَ عِمْرَانُ : إِنَّكَ أَحْمَقُ ، أَتَجِدُ فِي كِتَابِ اللَّهِ الصَّلَاةَ مُفَسَّرَةً ؟ أَتَجِدُ فِي كِتَابِ اللَّهِ الصِّيَامَ مُفَسَّرًا ؟ إِنَّ الْقُرْآنَ جَمَعَ ذَلِكَ ، وَالسُّنَّةُ تُفَسِّرُ ذَلِكَ .
[ ص: 99 ] قُلْتُ : وَالْمَذْهَبُ عِنْدَنَا أَنَّ السُّنَّةَ مُبَيِّنَةٌ لِلْكِتَابِ مُفَسِّرَةٌ لَهُ ، هَذَا أَمْرٌ مُجْمَعٌ عَلَيْهِ .
Ebi Nadra anlatıyor: Biz (birgün) İmran b. Hüseyn (adlı Sahabe)nin yanındaydık.Kendileri Hadis hakkında müzakere ediyorlardı.
Bir adam ''Bu (Hadisleri) bırakın , bize Allahın Kitabı (Kuran)'ı getirin.''dedi.
Bunun üzerine İmran ra '' Sen Ahmaksın ''dedi ve şöyle devam etti :
Namazın (detaylı) açıklamasını Allahın Kitabı (Kuran)'da buluyor musun?
Orucun (detaylı) açıklamasını Allahın Kitabı (Kuran)'da buluyor musun?
Kuran bunu cem etmiş,toplamıştır.Sünnet de bunu açıklamaktadır.''dedi.
--
Hemezânî diyor ki : Bize (Ehli Sünnet Alimlerine) göre Sünnet Kuranı açıklar,tefsir eder.
Bu , üzerinde icma edilen,fikir birliği edilen(kimsenin itiraz etmediği) bir konudur.
[El-İtibaru Fin-Nasih,Hemezânî] -
حَرَّمْنَاهُ ، أَلَا وَمَنْ بَلَغَهُ عَنِّي حَدِيثٌ فَكَذَّبَ بِهِ ، فَقَدْ كَذَّبَ بِثَلَاثَةٍ : كِتَابِ اللَّهِ ، وَرَسُولِهِ ، وَالَّذِي جَاءَ بِهِ
Cabir b. Abdullah ra anlatıyor : Resulullah sav şöyle buyurdular :
Koltuğuna doymuş ve yaslanmış bir şekilde oturup benim (hadislerimden) bir hadis kişiye ulaştığı zaman kişinin ''Allahın Kitabı burda , ondan helal olanları helal sayarız, onda haram olanları haram sayarız.'' deme zamanı yaklaşmıştır.
Bilin ki benden bir hadis kendisine ulaştığı zaman yalanlar,reddeder.
(Böyle benim hadislerimi reddettiği zaman) Üç şeyi yalanlamış olur.
1-Allahın Kitabı (Kuranı) inkar etmiş olur
2-Allahın Peygamberini yalanlamış olur
3-Ve onun getirdiği şeyleri inkar etmiş olur
عَنْ أَيُّوبَ السَّخْتِيَانِيِّ ، أَنَّهُ قَالَ : " إِذَا حَدَّثْتَ الرَّجُلَ بِالسُّنَّةِ , فَقَالَ : دَعْنَا مِنْ هَذَا ! . حسْبُنَا الْقُرْآنُ ، فَاعْلَمْ أَنَّهُ ضَالٌّ
Eyyub Es-sihtiyanî diyor ki : Bir Adama Sünnet ile ilgili bir hadis naklettiğim zaman adam bana ''Bu hadisleri bırak , Bize Kuran yeter'' demişti.
Bil ki bunu diyen adam sapmıştır.
عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الدَّيْلَمِيِّ قَالَ بَلَغَنِي أَنَّ أَوَّلَ الدِّينِ تَرْكًا السُّنَّةُ يَذْهَبُ الدِّينُ سُنَّةً سُنَّةً كَمَا يَذْهَبُ الْحَبْلُ قُوَّةً قُوَّةً
Abdullah b. Deylemî diyor ki : Bana ulaştığına göre :
“Dinin elden çıkışı sünnetin terkiyle başlar. Halat nasıl lif lif kopup parçalanırsa, din de sünnetin birer birer terkiyle ortadan kalkar”
(Dârimî, Mukaddime 16)
وَبِالْإِسْنَادِ قَالَ الْكِسَائِيُّ ، أَخْبَرَنَا مُوسَى بْنُ دَاوُدَ ، عَنِ ابْنِ الْمُبَارَكِ ، عَنْ مَعْمَرٍ ، عَنْ عَلِيِّ بْنِ زَيْدٍ ، عَنْ أَبِي نَضْرَةَ قَالَ : كُنَّا عِنْدَ عِمْرَانَ بْنِ حُصَيْنٍ ، وَهُمْ يَتَذَاكَرُونَ الْحَدِيثَ ، فَقَالَ رَجُلٌ : دَعُونَا مِنْ هَذَا وَجِيئُونَا بِكِتَابِ اللَّهِ . فَقَالَ عِمْرَانُ : إِنَّكَ أَحْمَقُ ، أَتَجِدُ فِي كِتَابِ اللَّهِ الصَّلَاةَ مُفَسَّرَةً ؟ أَتَجِدُ فِي كِتَابِ اللَّهِ الصِّيَامَ مُفَسَّرًا ؟ إِنَّ الْقُرْآنَ جَمَعَ ذَلِكَ ، وَالسُّنَّةُ تُفَسِّرُ ذَلِكَ .
[ ص: 99 ] قُلْتُ : وَالْمَذْهَبُ عِنْدَنَا أَنَّ السُّنَّةَ مُبَيِّنَةٌ لِلْكِتَابِ مُفَسِّرَةٌ لَهُ ، هَذَا أَمْرٌ مُجْمَعٌ عَلَيْهِ .
Ebi Nadra anlatıyor: Biz (birgün) İmran b. Hüseyn (adlı Sahabe)nin yanındaydık.Kendileri Hadis hakkında müzakere ediyorlardı.
Bir adam ''Bu (Hadisleri) bırakın , bize Allahın Kitabı (Kuran)'ı getirin.''dedi.
Bunun üzerine İmran ra '' Sen Ahmaksın ''dedi ve şöyle devam etti :
Namazın (detaylı) açıklamasını Allahın Kitabı (Kuran)'da buluyor musun?
Orucun (detaylı) açıklamasını Allahın Kitabı (Kuran)'da buluyor musun?
Kuran bunu cem etmiş,toplamıştır.Sünnet de bunu açıklamaktadır.''dedi.
--
Hemezânî diyor ki : Bize (Ehli Sünnet Alimlerine) göre Sünnet Kuranı açıklar,tefsir eder.
Bu , üzerinde icma edilen,fikir birliği edilen(kimsenin itiraz etmediği) bir konudur.
[El-İtibaru Fin-Nasih,Hemezânî] -
