Soru: Mütevatir hadisleri inkar eden neden tekfir edilir? Manen mütevatir olan hadislerin inkarı da tekfiri gerekli kılar mı? Bize doyurucu tafsilatlı bir cevap verin. Allah size merhamet etsin.
Cevap:SSevgili kardeşim, Kuran hem lafzen hem de manen mütevatirdir. Bu nedenledir ki Kuran’ın başlangıç suresi olan fatiha suresi lafzen mütevatirdir ve bir harf inkar eden bütün ümmetin icması ile kafirdir. Aynı şekilde Kuran’dan manen mütevatir olan başka bir şey ise namazın 5 vakit farz olmasıdır. Bunu inkar edende nasları yalanladığı için kafir olur.
Bu yüzden manen mütevatir olan hadisleri inkar eden birinin Kur'anı da inkar etmesi gerekmektedir ki böyle sapık bir inançtan Allah’a sığınırız. İmam Berbehari Şerhus Sunnesinde şunları kaydetmektedir;
“Bazı alimler dediler ki bu alimler içerisinde Ahmed ibnu Hanbel var; Cehmiler kafirdir ve ehli kıbleden değildir. Onların malı ve kanı helaldir. Miras alınmaz ve onlara miras verilmez. Çünkü onlar Cuma, cemaat, bayram namazı ve sadaka yoktur dediler. Dediler ki kim Kuran mahluktur demez ise kafirdir. Muhammed sallahu aleyhi ve sellem’in ümmetine kılıcı helal saydılar. Kendilerinden öncekilere muhalefet ettiler. Onlar Nebi sallahu aleyhi ve sellem’in ve ashabının konuşmadığı şeyler ile insanları imtihan ettiler. Onlar mescidleri ve camileri tatil etmek istediler. İslamı hafife aldılar ve Cihadı tatil ettiler. Fırka ile amel ettiler. Peygamberin eserlerine muhalefet ettiler. Mensuh ile konuştular ve müteşabihi delil aldılar. İnsanları dinlerinde şüphelere düşürdüler. Rableri hakkında çekiştiler. Dediler ki Kabir azabı yoktur. Şefaat ve havuz yoktur. Cennet ve cehennem yaratılmamıştır. Nebi sallahu aleyhi ve sellem’in dediği pekçok şeyi inkar ettiler. Onların kanlarını ve tekfir edilmelerini helal görenler bu yönlerden helalliklerine hükmettiler. Çünkü her kim Kuran’dan bir ayeti inkar eder ise bütün Kuran’ı inkar etmiştir. Her kim de Nebi sallahu aleyhi ve sellem’den gelen sahih bir eseri red ederse Resulullah’ın sünnetini inkar etmiş olur. Her kim bunları inkar ederse işte o kafirdir. Bir müddet geçti ve sultandan bu pisliklerine yardım buldular. Bu görüşlerinden başka görüşlere sahip olanlara da kılıç ve kamçıyı koydular. Sünnet ve cemaat ilmini hafife aldılar. Önceleri bidatlarını ve kelamlarını gizlerken artık meclislerde izhar etmeye başladılar. İnsanlar buna kanaat ettiler. Onlar da liderlik sevdasına düştüler. Büyük bir fitne oldu. Bu fitneden Allah’a sarılanlar kurtulabildiler.”(Şerhus Sunne madde 64)
Sahih bir hadisin inkarını küfür sayan alimlerin usul de mütevatir hadisin inkarını küfür saymadıklarını söylemek tutarsızdır. Sonuçta mütevatir haber yalan söylemek de ittifak etmeyecek topluluğun yine yalan söylemekte ittifak etmeyeceği bir topluluğa aktardığı haberdir. İnsanların Amerika’yı görmemesine rağmen herkesin oradan bahsediyor olması ile Amerikanın varlığı mütevatir haber olmaktadır. Sünnet de ki mütevatir haberlere iman da dinin bir zaruriyetidir.
Cevap:SSevgili kardeşim, Kuran hem lafzen hem de manen mütevatirdir. Bu nedenledir ki Kuran’ın başlangıç suresi olan fatiha suresi lafzen mütevatirdir ve bir harf inkar eden bütün ümmetin icması ile kafirdir. Aynı şekilde Kuran’dan manen mütevatir olan başka bir şey ise namazın 5 vakit farz olmasıdır. Bunu inkar edende nasları yalanladığı için kafir olur.
Bu yüzden manen mütevatir olan hadisleri inkar eden birinin Kur'anı da inkar etmesi gerekmektedir ki böyle sapık bir inançtan Allah’a sığınırız. İmam Berbehari Şerhus Sunnesinde şunları kaydetmektedir;
“Bazı alimler dediler ki bu alimler içerisinde Ahmed ibnu Hanbel var; Cehmiler kafirdir ve ehli kıbleden değildir. Onların malı ve kanı helaldir. Miras alınmaz ve onlara miras verilmez. Çünkü onlar Cuma, cemaat, bayram namazı ve sadaka yoktur dediler. Dediler ki kim Kuran mahluktur demez ise kafirdir. Muhammed sallahu aleyhi ve sellem’in ümmetine kılıcı helal saydılar. Kendilerinden öncekilere muhalefet ettiler. Onlar Nebi sallahu aleyhi ve sellem’in ve ashabının konuşmadığı şeyler ile insanları imtihan ettiler. Onlar mescidleri ve camileri tatil etmek istediler. İslamı hafife aldılar ve Cihadı tatil ettiler. Fırka ile amel ettiler. Peygamberin eserlerine muhalefet ettiler. Mensuh ile konuştular ve müteşabihi delil aldılar. İnsanları dinlerinde şüphelere düşürdüler. Rableri hakkında çekiştiler. Dediler ki Kabir azabı yoktur. Şefaat ve havuz yoktur. Cennet ve cehennem yaratılmamıştır. Nebi sallahu aleyhi ve sellem’in dediği pekçok şeyi inkar ettiler. Onların kanlarını ve tekfir edilmelerini helal görenler bu yönlerden helalliklerine hükmettiler. Çünkü her kim Kuran’dan bir ayeti inkar eder ise bütün Kuran’ı inkar etmiştir. Her kim de Nebi sallahu aleyhi ve sellem’den gelen sahih bir eseri red ederse Resulullah’ın sünnetini inkar etmiş olur. Her kim bunları inkar ederse işte o kafirdir. Bir müddet geçti ve sultandan bu pisliklerine yardım buldular. Bu görüşlerinden başka görüşlere sahip olanlara da kılıç ve kamçıyı koydular. Sünnet ve cemaat ilmini hafife aldılar. Önceleri bidatlarını ve kelamlarını gizlerken artık meclislerde izhar etmeye başladılar. İnsanlar buna kanaat ettiler. Onlar da liderlik sevdasına düştüler. Büyük bir fitne oldu. Bu fitneden Allah’a sarılanlar kurtulabildiler.”(Şerhus Sunne madde 64)
Sahih bir hadisin inkarını küfür sayan alimlerin usul de mütevatir hadisin inkarını küfür saymadıklarını söylemek tutarsızdır. Sonuçta mütevatir haber yalan söylemek de ittifak etmeyecek topluluğun yine yalan söylemekte ittifak etmeyeceği bir topluluğa aktardığı haberdir. İnsanların Amerika’yı görmemesine rağmen herkesin oradan bahsediyor olması ile Amerikanın varlığı mütevatir haber olmaktadır. Sünnet de ki mütevatir haberlere iman da dinin bir zaruriyetidir.