Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Hadis-i Şeriflerde Cihad Kavramı 1

ikraislam Çevrimdışı

ikraislam

Aktif Üye
Site Emektarı
“Allah yolunda cihad ediniz. Çünkü Allah yolundaki cihad, Cennet kapılarından bir kapıdır ki, Allah onun sebebiyle (mücâhidi) hüzün ve kederden korur.” (Ahmed bin Hanbel, V/214)

“Müşriklere karşı mallarınızla, canlarınızla ve dillerinizle cihad edin.” (Ebû Dâvud, Cihad 18, hadis no: 2504; Nesâî, Cihad 1, 2, 48)

"Cihad kıyâmete kadar devam edecek bir farzdır" (Ebû Davûd, Cihad, 33)

“Bu din, dâima ayakta duracak, Kıyâmet kopuncaya kadar da mü’minlerden bir grup onun yolunda cihad edip savaşmaktan asla vazgeçmeyecektir.” (Buhârî, Nafakaat 3; Müslim, İmâre 172; Ebû Dâvud, Sünne 16; Ahmed bin Hanbel, II/413, 467)

"Mekke'nin fethinden sonra artık hicret yoktur, fakat cihad ve niyet vardır..." (Buhâri, Cihâd, 1)

“İçinden samimi şekilde Allah yolunda cihad etmeyi temenni eden kimse, sonra ölse de, öldürülse de şehid sevabı kazanır.” (Tirmizî, Fezâilü’l-Cihad 21; Ebû Dâvud, Cihad 42; Nesâî, Cihad 25)

“Allah benden evvel hiç bir ümmete bir nebi göndermemiştir ki, ümmet içinde kendisine yardımcı olan havârîlere, yerleştirdiği geleneklere göre hareket eden arkadaşlara ve emirlerine itaat eden dostlara sahip olmamış olsun. Sonra bunları bir nesil takip eder. Onlar yapmadıklarını söyler, emredilmeyen işleri yaparlar. Bunlarla eli ile fiilen mücâdele eden mü’mindir, dili ile mücâdele eden mü’mindir, kalbi ile mücâhede eden mü’mindir. Bunun dışında kalanların hardal tanesi kadar da olsa imanları yoktur." (Müslim, İman 20)


"Zâlim bir hükümdar/yönetici karşısında hak ve adâleti açıkça söylemek, büyük bir cihaddır." (İbn Mâce, Fiten, hadis no: 4011;Tirmizî, hadis no: 2265)

"Kim Allah yolunda (cihad için) bir şey infak edip harcarsa, ona (verdiğinin) yedi yüz misli (ecir/sevap) verilir." (Tirmizî, Fezâilü’l-Cihad 4, hadis no: 1625; Nesâî, Cihad 45)
 
M Çevrimdışı

muvahhide

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
1288. Ebû Hüreyre radıyALLAH u anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallALLAH u aleyhi ve sellem'e:
-Hang1289. İbni Mes'ûd radıyALLAH u anh şöyle dedi:
-Yâ ResûlALLAH ! Hangi amel Allah'a daha sevimlidir? dedim,
-"Vaktinde kılınan namaz" buyurdu.
-Sonra hangisidir? diye sordum,
-"Ana babaya iyilik etmek" diye cevap verdi.
-Ondan sonra hangisidir? dedim,
-"Allah yolunda cihad etmek" buyurdular.
Buhârî, Mevâkît 5, Cihâd 1, Edeb 1, Tevhîd 48; Müslim, Îmân 137-139. Ayrıca bk. Tirmizî, Salât 14, Birr 2; Nesâî, Mevâkît 51i amel daha faziletlidir? diye soruldu.
-"Allah'a ve Resûlüne inanmak" buyurdu.
-Sonra hangisi? denildi.
-"Allah yolunda cihad etmek" karşılığını verdi.
-Bundan sonra hangisi? denilince:
-"Allah katında makbul olan hactır" buyurdular.
Buhârî, Îmân 18, Hac 4, Tevhîd 47; Müslim, Îmân 135. Ayrıca bk. Tirmizî, Fezâilü'l-cihâd 22; Nesâî, Hac 4, Cihâd 17



1290. Ebû Zer radıyALLAH u anh şöyle dedi:
-Yâ ResûlALLAH ! Hangi amel daha faziletlidir? diye sordum,
-"Allah'a iman ve Allah yolunda cihaddır" buyurdular.
Buhârî, Itk 2, Keffârât 6; Müslim, Îmân 136. Ayrıca bk. İbni Mâce, Itk 4

1291. Enes radıyALLAH u anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallALLAH u aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Allah yolunda yapılan bir sabah ve akşam yürüyüşü, hiç şüphesiz dünyadan ve dünya varlıklarından daha hayırlıdır. "
Buhârî, Cihâd 5, Rikâk 2; Müslim, İmâre 112-115. Ayrıca bk. Tirmizî, Fezâilu'l-cihâd 17, 26; Nesâî, Cihâd 11, 12

1292. Ebû Saîd el-Hudrî radıyALLAH u anh' den rivayet edildiğine göre, bir adam Resûlullah sallALLAH u aleyhi ve sellem' e gelerek:
-İnsanların hangisi daha üstündür? diye sordu. Peygamberimiz:
-"Allah yolunda canıyla ve malıyla cihad eden kimse" buyurdu. Adam:
-Sonra kimdir? diye sordu. Efendimiz:
-"Bir vadiye çekilip Allah'a ibadet eden ve insanları şerrinden uzak tutan kimse" buyurdular.
Buhârî, Cihâd 2, Rikâk 34; Müslim, İmâre 122-123. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Cihâd 5; Tirmizî, Fezâilu'l-cihâd 24; Nesâî, Cihâd 7; İbni Mâce, Fiten 13

1293. Sehl İbni Sa'd radıyALLAH u anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallALLAH u aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Allah yolunda bir gün hudut nöbeti tutmak, dünyadan ve dünya üzerindeki şeylerden daha hayırlıdır. Sizden birinizin kamçısının cennetteki yeri, dünyadan ve dünya üzerindeki şeylerden daha hayırlıdır. Kulun Allah Teâlâ'nın yolunda akşamleyin veya sabah erken vakitteki yürüyüşü de dünyadan ve dünya üzerindeki şeylerden daha hayırlıdır. "
Buhârî, Cihâd 6, 73, Bed'ü'l-halk 8, Rikâk 2; Müslim, İmâre 113-114. Ayrıca bk. Tirmizî, Fezâilü'l-cihâd 17, 25, Tefsîru sûre (3) 22; İbni Mâce, Zühd 39

1294. Selmân radıyALLAH u anh, Resûlullah sallALLAH u aleyhi ve sellem'i şöyle buyururken işittim demiştir:
"Bir gün ve bir gece hudut nöbeti tutmak, gündüzü oruçlu gecesi ibadetli geçirilen bir aydan daha hayırlıdır. Şayet kişi bu nöbet esnasında vazife başında iken ölürse, yapmakta olduğu işin ecri ve sevabı kıyamete kadar devam eder, şehid olarak rızkı da devam eder ve kabirdeki sorgu meleklerinden güven içinde olur. "
Müslim, İmâre 163. Ayrıca bk. Tirmizî, Fezâilü'l-cihâd 2; Nesâî, Cihâd 39; İbni Mâce, Cihâd 7

1295. Fadâle İbni Ubeyd radıyALLAH u anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallALLAH u aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Hudutta Allah yolunda nöbet tutanlar dışında her ölenin ameli sona erdirilir. Hudutta nöbet tutarken ölenin yaptığı işlerin sevabı kıyamet gününe kadar artarak devam eder, kabirdeki imtihanda da güvenlik içinde olur. "
Ebû Dâvûd, Cihâd 15; Tirmizî, Fezâilü'l-cihâd 2

1296. Osman radıyALLAH u anh 'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallALLAH u aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Allah yolunda hudutta bir gün nöbet tutmak, başka yerlerde bin gün nöbet tutmaktan daha hayırlıdır. "
Tirmizî, Fezâilü'l-cihâd 26. Ayrıca bk. Nesâî, Cihâd 39

1297. Ebû Hüreyre radıyALLAH u anh 'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallALLAH u aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Allah Teâlâ kendi yolunda cihada çıkan kimseye, onu sadece benim yolumda cihad, bana îman, benim resullerimi tasdîk yola çıkarmıştır, buyurarak kefil olur. Allah, o kimseyi şehid olursa cennete koymaya, gazi olursa manevî ecre ve dünyalık ganimete kavuşmuş olarak, evine döndürmeye kefil olmuştur. Muhammed'in canını kudretiyle elinde tutan Allah'a yemin ederim ki, Allah yolunda açılan bir yara, kıyamet gününde açıldığı gündeki şekliyle gelir: Rengi kan rengi, kokusu misk kokusudur. Muhammed'in canını kudretiyle elinde tutan Allah'a yemin ederim ki, eğer müslümanlara zor gelmeseydi, Allah yolunda cihada çıkan hiçbir seriyyenin arkasında asla oturup kalmazdım. Fakat maddî güç bulamıyorum ki onları sevkedeyim, onlar da bu gücü bulamıyorlar. Benden ayrılıp geride kalmak ise onlara zor geliyor. Muhammed'in canını elinde tutan Allah'a yemin ederim ki, Allah yolunda cihad edip öldürülmeyi, sonra cihad edip yine öldürülmeyi, sonra tekrar cihad edip tekrar öldürülmeyi çok arzu ederdim. "
Müslim, İmâre 103. Ayrıca bk. Buhârî, Cihâd 7(Hadisin kısa bir bölümü); Nesâî, Îmân 24

1298. Yine Ebû Hüreyre radıyALLAH u anh 'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallALLAH u aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Allah yolunda yaralanan bir kimse, kıyamet gününde yarasından kan akarak Allah'ın huzuruna gelir. Renk, kan rengi, koku ise misk kokusudur. "
Buhârî, Cihâd 10, Zebâih 31; Müslim, İmâre 105. Ayrıca bk. Tirmizî, Fezâilu'l-cihâd 21; Nesâî, Cihâd 27

1299. Muâz radıyALLAH u anh 'den rivayet edildiğine göre, Nebiy-yi Ekrem sallALLAH u aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Müslümanlardan bir şahıs, deve sağılacak kadar bir süre Allah yolunda cihad ederse, cennet onun hakkı olur. Allah yolunda yaralanan veya bir sıkıntıya düşen kimse, kıyamet gününde yaralandığı gün gibi kanlar içinde Allah'ın huzuruna gelir. Kanının rengi zağferân gibi kıpkırmızı, kokusu da misk kokusu gibidir. "
Ebû Dâvûd, Cihâd 40; Tirmizî, Fezâilu'l-cihâd 21. Ayrıca bk. Nesâî, Cihâd 25

1300. Ebû Hüreyre radıyALLAH u anh şöyle dedi:
Resûlullah sallALLAH u aleyhi ve sellem'in ashâbından bir kişi, içinde tatlı su gözesi bulunan bir dağ yolundan geçmişti. Burası çok hoşuna gitti ve:
-Keşke insanlardan ayrılıp şu dağ kısığında otursam. Ama Resûlullah sallALLAH u aleyhi ve sellem'den izin almadan bunu asla yapmam, dedi. Sonra arzusunu Resûlullah sallALLAH u aleyhi ve sellem'e anlattı. Peygamberimiz:
-"Böyle bir şey yapma. Çünkü sizden birinizin Allah yolunda çalışıp gayret sarfetmesi, evinde oturup yetmiş sene namaz kılmasından daha faziletlidir. Allah'ın sizi bağışlamasını ve cennete koymasını istemez misiniz? O halde Allah yolunda cihada çıkınız. Kim devenin sağılacağı kadar bir süre Allah yolunda cihad ederse, mutlaka cennete girer" buyurdu.
Tirmizî, Fezâilü'l-cihâd 17
 
M Çevrimdışı

muvahhide

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
1288. Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallallahu aleyhi ve sellem'e:
–Hangi amel daha faziletlidir? diye soruldu.
–"Allah'a ve Resûlüne inanmak" buyurdu.
–Sonra hangisi? denildi.
–"Allah yolunda cihad etmek" karşılığını verdi.
–Bundan sonra hangisi? denilince:
–"Allah katında makbul olan hactır" buyurdular.[2]

1289. İbni Mes'ûd radıyallahu anh şöyle dedi:
–Yâ Resûlallah! Hangi amel Allah'a daha sevimlidir? dedim,
–"Vaktinde kılınan namaz" buyurdu.
–Sonra hangisidir? diye sordum,
–"Ana babaya iyilik etmek" diye cevap verdi.
–Ondan sonra hangisidir? dedim,
–"Allah yolunda cihad etmek" buyurdular.[3]

1290. Ebû Zer radıyallahu anh şöyle dedi:
–Yâ Resûlallah! Hangi amel daha faziletlidir? diye sordum,
–"Allah'a iman ve Allah yolunda cihaddır" buyurdular.[4]

1291. Enes radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Allah yolunda yapılan bir sabah ve akşam yürüyüşü, hiç şüphesiz dünyadan ve dünya varlıklarından daha hayırlıdır."[5]

1292. Ebû Saîd el–Hudrî radıyallahu anh' den rivayet edildiğine göre, bir adam Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem' e gelerek:
–İnsanların hangisi daha üstündür? diye sordu. Peygamberimiz:
–"Allah yolunda canıyla ve malıyla cihad eden kimse" buyurdu. Adam:
–Sonra kimdir? diye sordu. Efendimiz:
–"Bir vadiye çekilip Allah'a ibadet eden ve insanları şerrinden uzak tutan kimse" buyurdular.[6]

1293. Sehl İbni Sa'd radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Allah yolunda bir gün hudut nöbeti tutmak, dünyadan ve dünya üzerindeki şeylerden daha hayırlıdır. Sizden birinizin kamçısının cennetteki yeri, dünyadan ve dünya üzerindeki şeylerden daha hayırlıdır. Kulun Allah Teâlâ'nın yolunda akşamleyin veya sabah erken vakitteki yürüyüşü de dünyadan ve dünya üzerindeki şeylerden daha hayırlıdır." [7]

1294. Selmân radıyallahu anh, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'i şöyle buyururken işittim demiştir:
"Bir gün ve bir gece hudut nöbeti tutmak, gündüzü oruçlu gecesi ibadetli geçirilen bir aydan daha hayırlıdır. Şayet kişi bu nöbet esnasında vazife başında iken ölürse, yapmakta olduğu işin ecri ve sevabı kıyamete kadar devam eder, şehid olarak rızkı da devam eder ve kabirdeki sorgu meleklerinden güven içinde olur." [8]

* Bu konuda Al-i İmran: 3/169 ve 200. ayet ve Enfal: 8/60. ayet ve tefsirine de bakılabilir. [9]

1295. Fadâle İbni Ubeyd radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Hudutta Allah yolunda nöbet tutanlar dışında her ölenin ameli sona erdirilir. Hudutta nöbet tutarken ölenin yaptığı işlerin sevabı kıyamet gününe kadar artarak devam eder, kabirdeki imtihanda da güvenlik içinde olur."[10]

1296. Osman radıyallahu anh 'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Allah yolunda hudutta bir gün nöbet tutmak, başka yerlerde bin gün nöbet tutmaktan daha hayırlıdır."[11]

1297. Ebû Hüreyre radıyallahu anh 'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Allah Teâlâ kendi yolunda cihada çıkan kimseye, onu sadece benim yolumda cihad, bana îman, benim resullerimi tasdîk yola çıkarmıştır, buyurarak kefil olur. Allah, o kimseyi şehid olursa cennete koymaya, gazi olursa manevî ecre ve dünyalık ganimete kavuşmuş olarak, evine döndürmeye kefil olmuştur. Muhammed'in canını kudretiyle elinde tutan Allah'a yemin ederim ki, Allah yolunda açılan bir yara, kıyamet gününde açıldığı gündeki şekliyle gelir: Rengi kan rengi, kokusu misk kokusudur. Muhammed'in canını kudretiyle elinde tutan Allah'a yemin ederim ki, eğer müslümanlara zor gelmeseydi, Allah yolunda cihada çıkan hiçbir seriyyenin arkasında asla oturup kalmazdım. Fakat maddî güç bulamıyorum ki onları sevkedeyim, onlar da bu gücü bulamıyorlar. Benden ayrılıp geride kalmak ise onlara zor geliyor. Muhammed'in canını elinde tutan Allah'a yemin ederim ki, Allah yolunda cihad edip öldürülmeyi, sonra cihad edip yine öldürülmeyi, sonra tekrar cihad edip tekrar öldürülmeyi çok arzu ederdim." [12]

1298. Yine Ebû Hüreyre radıyallahu anh 'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Allah yolunda yaralanan bir kimse, kıyamet gününde yarasından kan akarak Allah'ın huzuruna gelir. Renk, kan rengi, koku ise misk kokusudur."[13]
kaynak:



[2] Buhârî, Îmân 18, Hac 4, Tevhîd 47; Müslim, Îmân 135. Ayrıca bk. Tirmizî, Fezâilü'l–cihâd 22; Nesâî, Hac 4, Cihâd 17.
314 ve 1274’de geçmişti.

[3] Buhârî, Mevâkît 5, Cihâd 1, Edeb 1, Tevhîd 48; Müslim, Îmân 137–139. Ayrıca bk. Tirmizî, Salât 14, Birr 2; Nesâî, Mevâkît 51.

[4] Buhârî, Itk 2, Keffârât 6; Müslim, Îmân 136. Ayrıca bk. İbni Mâce, Itk 4.

[5] Buhârî, Cihâd 5, Rikâk 2; Müslim, İmâre 112–115. Ayrıca bk. Tirmizî, Fezâilu'l–cihâd 17, 26; Nesâî, Cihâd 11, 12.

[6] Buhârî, Cihâd 2, Rikâk 34; Müslim, İmâre 122–123. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Cihâd 5; Tirmizî, Fezâilu'l–cihâd 24; Nesâî, Cihâd 7; İbni Mâce, Fiten 13.
598’de geçmişti.

[7] Buhârî, Cihâd 6, 73, Bed'ü'l–halk 8, Rikâk 2; Müslim, İmâre 113–114. Ayrıca bk. Tirmizî, Fezâilü'l–cihâd 17, 25, Tefsîru sûre (3) 22; İbni Mâce, Zühd 39.

[8] Müslim, İmâre 163. Ayrıca bk. Tirmizî, Fezâilü'l–cihâd 2; Nesâî, Cihâd 39; İbni Mâce, Cihâd 7.

[9] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 375.

[10] Ebû Dâvûd, Cihâd 15; Tirmizî, Fezâilü'l–cihâd 2.

[11] Tirmizî, Fezâilü'l–cihâd 26. Ayrıca bk. Nesâî, Cihâd 39.

[12] Müslim, İmâre 103. Ayrıca bk. Buhârî, Cihâd 7(Hadisin kısa bir bölümü); Nesâî, Îmân 24.

[13] Buhârî, Cihâd 10, Zebâih 31; Müslim, İmâre 105. Ayrıca bk. Tirmizî, Fezâilu'l–cihâd 21; Nesâî, Cihâd 27.
 
boran el muvahhid Çevrimdışı

boran el muvahhid

Üye
İslam-TR Üyesi
*Es-Sedusi(yani İbnü'l Hasasiyye) ra' den:

Resulullah sav'e biat etmek için geldim.Bana, Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in de O'nun kulu ve elçisi olduğuna şehadet etmemi, namaz kılmamı, zekat vermemi, İslam'ın farz kıldığı haccı eda etmemi, Ramazan ayında oruç tutmamı ve Allah yolunda cihad etmemi şart koştu.Ben de:
''Ey Allah'ın Resulu!Vallahi bunlardan ikisine gücüm yetmez,onlar da cihad ve sadakadır.Çünkü,insanlar,savaştan kaçana Allah'ın gazap ettiğini söyülüyorlar.Ben ise savaşa katılırsam,nefsimi korku kaplar ve ölmeyi arzu etmez.Sadakaya gelince benim malım,küçük bir koyun sürüsü ve on deveden ibarettir.Bunlarda ehlimin geçim kaynağı ve bineğidir.''dedim.Resulullah sav elimi tuttu ve salladı, sonra da şöyle buyurdu:
''Sadaka yok,cihad yok...O halde cennete nasıl gireceksin?
Bunun üzerine;
''Ey Allah'ın Resulu!Tamam,sana biat ediyorum.''dedim ve hepsi için biat ettim.

(buhari/istitabe:2;müslim/iman:8;tirmizi/iman:1;nesai/cihad:1;ebu davud/cihad:104;ibn mace/fiten:!;ahmed:2/528)


*Seleme b. Nufeyl el-Kindi ra'den gelen rivayete göre şöyle demiştir:

''Ben Resulullah sav'in yanında oturuyordum.Bir adam şöyle dedi:

''Ey Allah'ın Resulu! İnsanlar atlarını salıverdiler,silahlarını da bıraktılar ve şöyle diyorlar:''Cihad yok,harp ağırlıklarını bıraktı''deyince Resulullah sav yüzünü o kimseye çevirdi ve şöyle buyurdu:

''Yalan söylüyorlar asıl savaş şimdi başladı.Ümmetim içinde öyle bir topluluk olacak ki hak yolunda savaşacaklar.Allah'ta bir kısım insanların kalplerini onlara meylettirecek ve onlar yüzünden diğerlerine rızık verecektir.Kıyamet kopup Allah'ın vadi yerine gelinceye kadar bu böylece devam edip gidecektir.Kıyamete kadar atların alınlarında hayır vardır.Rabbim bana vahyederek bildirdi ki çok geçmeden ruhum kabzolunacak.Sizler benim yoluma fırkalar halinde uyacaksınız,bir kısmınız da bir kısmınızın boynunu vuracak,müminlerin esas yurdu da Şam olacaktır.''

(nesai/kitabu'l-hayl:!;Ahmed:4/104)


*Aişe ra'den gelen rivayete göre,şöyle demiştir:

''Resulullah sav'e hicret soruldu.Bunun üzerine şöyle buyurdu:

''Artık Mekke'nin fethinden sonra hicret yoktur.Ancak cihad ve niyet vardır.Eğer cihada çağrılırsanız hemen çıkın.''

(sünen'ül kübra/siyer:9/48)


*Ebu Hureyre ra' den rivayet edildiğine göre Resulullah sav şöyle buyurmuştur:

''Her kim, gazaya çıkmadan veya gazaya çıkmayı gönlünden geçirmeden ölürse münafıklığın bir şubesi üzerine ölür''

(Müslim/imara:158)


*İbn Ömer ra şöyle demiştir:

''Allah yolunda cihad,farz olan beş vakit namazdan sonra en faziletli ameldir''

(sünen-i kübra/siyer:9/48)


*Ebu Hureyre ra'den rivayet edildiğine göre hz Peygamber sav' e:

''Yüce Allah'ın yolundaki cihada denk düşebilecek olan şey ne olabilir?'' denildi.O da:

''Bunu yapamazsın''dedi.Artık üçüncüde şöyle buyurdu:

''Yüce Allah'ın yolundaki Mücahid;oruç tutan, namaz kılan,Allah'ın ayetlerine boyun eğern bir kimse gibidir ki bu kimse Allah yolundaki Mücahid geri dönene kadar oruç ve namazına hiç ara vermez.''

(müslim/imara:110)


*Sebra b. Ebu Fakıh ra'den rivayet edildiğine göre Resulullah sav şöyle buyurmuştur:

''Şeytan Ademoğlunun her yerde önüne oturur, engeller çıkarmaya ve Allah yolundan saptırmaya çalışı ve yeni Müslüman olan birine şöyle der:
''Sen müslüman oldun,babanı ve atalarının dinini terk ettin ha!''O kimse şeytanı dinlemez ona isyan eder ve Müslüman olarak kalmış olur.
Şeytan hicret eden kimsenin de yolunu keser, önüne oturur ve şöyle der:
''Kendi vatanını ve yurdunu terk edip nasıl hicret edersin?Hicret etmek dizginlerinden bağlanmış at gibidir ve çok sıkıntılıdır''der.O kimse de ona isyan edip onu dinlemez ve hicretini yapmış olur.
Sonra şeytan ,cihad yolu üzerine oturur ve şöyle der:
''Cihad yorgunluk demektir.Hem kendini yorarsın hem de malını kaybedersin, savaşacak ve öldürüleceksin.Karın başkasına nikahlanacak,malların taksin edilecek...''O kimse de şeytanın bu sözlerine kulak vermez ve şeytana isyan eder, böylece cihadını yapmış olur.''Daha sonra Resulullah sav şöyle buyurdu:
''Kim bunları böylece yaparsa, o kimseyi Cennete koymak Allah üzerine bir borçtur.Savaşta öldürürse de,hayvanın sırtından düşüp ölse de de Allah o kimseyi mutlaka cennetine koyacaktır''

(ahmed:3/483;nesai/cihad:6/21-22;şa'bu-l iman:2/95)


*Mücahid'den rivayet edilmiştir:Ümmü Mübeşşir ra:

''Ey Allah'ın Resulu'Aziz ve Yüce olan Allah katında, insanların hangisi derece bakımından daha hayırlıdır?''diye sordum.Resulullah sav şöyle buyurdu:
''Düşmanlar onu korkuttuğu halde, atı üzerinde düşmanı korkutandır.''

(İbn Mübarek/kitabu-l cihad:165)


*Cündüb bin Süfyan ra şöyle anlatıyor:

''Gazvelerden birinde Resulullah sav'ın parmağı yaralanıp kanamıştı.Bunun üzerine Resulullah sav şöyle dedi:

''Sen,sadece kanayan bir parmaksın.Başına gelenler ise Allah yolundayken gelmiştir.''

(buhari/cihad ve sivey:85;müslim/cihad ve siyer:101)


*Enes b. Malik ra'den rivayet edildiğine göre Resulullah sav şöyle buyurmuştur:

''Kim samimi olarak şehit olmayı arzu ederse,vurulmasa bile şehitlik kendisine verilir.''

(Müslim/imara:156)
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt