Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Günün Sahih Hadis-i Şerif'i

selsebil Çevrimdışı

selsebil

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Ebû Yahyâ Suheyb ibn Sinân rivayet edildiğine göre Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu:


“Mü’minin durumuna gerçekten hayret edilir. Zira her durumu onun için hayır sebebidir, bu özellik sadece mü’minlerde bulunur. Çünkü sevinecek olsa şükreder bu onun için hayırdır, başına bir bela gelse sabreder bu da onun için bir hayırdır.”

[Müslim, Zühd 64]
 
ibni kayyım Çevrimdışı

ibni kayyım

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
"Mu'minlerin birbirlerine karşı sevgi ve merhametlerindeki örneği bir vücudun örneği gibidir. Bir azası rahatsızlandığında tüm vücut uykusuzluk ve ateşle ona ortak olur."(Buhari-Müslim)
 
yağmur@hicret Çevrimdışı

yağmur@hicret

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Aişe radıyallahu anha şöyle dedi:'Allah'ın yardımı erişip fetih gerçekleşince...'ayeti indikten sonra Resulullah (s.a.v)kıldığı her namazda mutlaka 'Rabbimiz,seni tenzih ederim, seni hamd ile anarım.Allahım Beni bağışla...'derdi.
Buhari,Ezan 123,139 Meğazi 5,Tefsiru sure(110),1;Müslim,Salat 219,220
 
H Çevrimdışı

Habibullah

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
24-
.......Câbir ibn Semure (R) söyle demistir: Küfe ahâlîsinden bâzilari Sa'd ibn Ebî Vakkaas'i
Umer'e sikâyet ettiler. Umer onu azledip, yerine Ammâr ibn Yâsir'i üzerlerine âmil ta'yîri etti
[29]
.
Kûfeliler sikâyeti o kadar ileri götürmüslerdi ki, namazi bile güzel kildirmiyor, demislerdi,
Umer ona haberci gönderip, getirtti. Ve: Yâ Ebâ Ishâk, bu adamlar sen-namâzi güzel kildirmiyorsun
diye iddia ediyorlar? diye sordu. Sa'd: Vallahi ben onlara Rasûlullah'in namazini kildirip, ondan
hiçbir sey eksiltmezdim. Yatsi namazini -yâhud ögle ile ikindiyi- kildirirken ilk iki rek'atlarda biraz
çokça dururdum, son iki rek'atta hafif tutardim, dedi. Umer: Senin hakkindaki zannimiz da bu idi,
yâ Ebâ Ishâk, dedi. Müteakiben (mes'eleyi tahkik için) birini yâhud birkaç kimseyi kendisiyle
birlikte Kûfe'ye gönderdi. Gönderilen zât Küfe ahâlîsinden Sa'd'm hâlini sordu. Hiçbir mescid
birakmadi ki, oradan Sa'd'in hâlini sormasin. Onlar da hep hayirli övgülerde bulundular. Nihayet
Abs ogullari'na âid bir mescide girdi. Ebû Sa'de künyesiyle anilan Usâme ibn Katâde isminde biri
ayaga kalkti ve: Madem ki bize and verip, bildigimizi söylemeye çagirdin (söyleyelim): Sa'd
askerin basma geçip harbetmez. Mal taksim ederken musâvât gözetmez. Hükümde adalet etmez,
dedi. Bunun üzerine Sa'd da: Madem ki böyle söyledin, ben de vallahi (senin aleyhine) üç duâ
edecegim: Yâ Allah, senin bu kulun yalanci ise, riya ve sum'a olsun diye ayaga kalkti ise ömrünü
uzat, fakirligini çogalt, fitnelere ugrat, dedi. Râvî Abdulmelik ibn Umeyr dedi ki: Sonralari o adama
hâli soruldugu vakit: Kocamis, fitneye ugramis, yasli bir kimseyim. Bana Sa'dJm bedduasi
isabet etti, der idi. Câbir'den bu hadîsi rivayet eden Abdulmelik ibn Umeyr dedi ki: Sonralari onu
ben de gördüm. Yasliliktan kaslari gözlerinin üzerine sarkmis oldugu hâlde, yollarda rast geldigi

kizlara satasir, onlari çimdiklerdi
[30]
10- EBVÂBU SIFATI'S-SALÂT sahihi Buhari
[29]
Umer'in Sa'd'i azletmesi, vâki' sikâyete inandigindan degi], azlinde maslahat gördügündendIr. O siralarda Iran fetihlerine gönderilecek ordularin sevk ve idare mahalli
Küfe idi. Cihâda gidecek ordularda kelime birligi bulunmasi, kumandanin etrafinda kalb birligi olmasi lâzim geldigi için hem bunu te'mîn, hem de yaninda alikoyup
re'y'nden istifâde eylemek maksadiyle bunu yapmisti. Bu azl, fitne maddesini kökünden kazimak için ihtiyatî bir azl idi. Gönderilen tahkik me'muru Muhammed ibn
Mesleme (R) idi. Abdullah ibn el-Erkam da maiyyetine verilmis, Mesîh ibn Avf da yollarda delîl olmak üzere kendilerine refik yapilmisti.
[30]
Bu hadîste son rek'atlarm Ilk iki rek'atlardan daha kisa olmasindan ve bu farkin âdet veçhile sûre zammi farkindan nes'et ettiginden dolayi, bir derecede kiraatin
vücûbuna delâlet vardir.
Namazda kiraatin vücûbu ve vücûb mikdâri hakkinda ayri ayri görüsler vardir: Safiî Ile Ahmed ibn Hanbel'e göre namazin her rek'atinda kiraat vâcib-dir. Ebû Hanîfe'ye
göre yalniz ilk iki rek'atta vâcibdir

 
ibni kayyım Çevrimdışı

ibni kayyım

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Cabir (r.a)’den şöyle rivayet edilmiştir:

«Hendek günü biz hendek kazarken bir ara çok sert bir yere rastgelmiştik. Bunun üzerine Rasulullah (s.a.s) geldi.Ona:

«Ya RasulAllah! Hendekte şöyle sert bir damar rastgeldi.» dediler. Rasulullah (s.a.s): «Hele ben hendeğe ineyim» buyurdu. Sonra Rasulullah, karnına (açlıktan) bir taş parçası bağlamış olarak kalktı. Çünkü biz üç gün yiyecek içecek bir şey tatmamıştık. Rasulullah (s.a.s) hendeğe indi ve sivri balyozu eline aldı. Bu kayaya bir kere vurmasıyla o sert kaya en ince kum gibi dağıldı.» (Buhari-Müslim)


Hadis, Rasulullah’ın ve sahabelerin İslam dinini yaymak hususunda nasıl eziyet ve zorluklara katlandıklarını gösteriyor. Şayet Rasulullah, Allah’tan müşrikleri bir anda yoketmesini ve İslam’ın bir anda her yere hakim olmasını isteseydi şüphesiz Allah bunu ona verirdi. Fakat, Rasulullah ve müslümanlar için hareket metodunun eziyet ve zorluklara sabretmek olduğunu, zaferin de ancak bundan sonra geleceğini bildirmiş ve bunun pratik bir örneği olmuştur.
 
ibni kayyım Çevrimdışı

ibni kayyım

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
"Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle dedi: “Ümmetimin hepsi cennete girecektir ancak imtina edenler giremeyecektir.” Sahabeler: «Ya Rasûlullah! İmtina edenler kimlerdir?» diye sordular. Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) :“Her kim bana itaat ederse cennete girecektir. Her kim de bana asi olursa o da imtina etmiş olur.”

Buhârî (7143)"
 
Sûde binti Zem'a Çevrimdışı

Sûde binti Zem'a

Üye
İslam-TR Üyesi
Ebu Musa(r.a.)’ten: Resulullah(s.a.v.) şöyle buyurmuştur: İnsanların namazda ecri en büyük olanları, en uzaktan gelenlerdir. Sonra da sırasıyla uzak olanlardır. Namazı imamla kılmak için bekleyenlerin sevabı, kılıp da yatanlardan daha büyüktür. Müttefekunaleyh
 
H Çevrimdışı

Habibullah

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
14- Bab: Ezan Ile Ikaamet Arasinda Ne Kadar Fasila Vardir?
Ve namaz ikaametini bekleyen kimse (ezandan sonra ne kadar bekler)?


21-
.......Bize Hâlid, el-Cuveyrî'den; o da Ibn Bureyde'den; o da Abdullah ibn Mugaffel el-Müzenî
(R)'den olmak üzere tahdîs etti. Rasülulluh (S) üç kerre: "Her iki ezan (yânî her ezan ile ikaamet)
arasinda, kilmak isteyen için bir namaz vardir" buyurmustur
[34]
.
22-

.......Enes Ibn Mâlik (R) söyle demistir: Müezzin ezan okudugu vakit, Peygamber, sahâbîlerinden
bir takim insanlar acele ile direklere dogru durup namaz kilarlardi. Nihayet Peygamber (S) çiktigi
vakit onlari öyle aksam namazinin farzindan evvel iki rek'at kiliyorlar hâlde bulurdu. Hâlbuki ezan
ile ikaamet arasinda (çok) bir sey yoktu.
Usmân ibn Cebele ve Ebû Dâvûd da Su'be'den gelen rivayette söyle demistir: Ezan ile ikaamet
arasinda ancak az bir müddet vardi
[35]
9- KITÂBU'L-EZÂN Buhari
[34]
Buhârî bu hadîsi ezan iie ikaamel arasinda ne kadar fasila birakmak gerekecegini bildirmek için sevketmistir. Bu isarete göre, Ikisi arasinda bir namaz kilacak kadar
fâsiia birakmak lâzim gelir. Tâ ki bu müddet zarfinda eemâat hazirlansin, abdestlerini alip toplanabilsinler
[35]
Bu, üst tarafta geçen "Ezan ile ikaamet arasinda (çok) bir sey yoktu" tarzindaki mutlakligm takyididir. Yâhud da geçen ibarede menfî olan sey çokluktur, burada
müsbet olan ise azliktir. Binâenaleyh çoklugun nefyedilmesi, azligin is-bâtini gerektirir (Kastallânî).
Yânî bu sonuncusu, üst taraftaki "... bir sey yoktu" ibaresini "az bir sey vardi" seklinde bir tefsîrdir

 
H Çevrimdışı

Habibullah

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
2-.......Ebû Cemre söyle demistir: Ben Zehdem ibn Mudarrib'den isittim, söyle dedi: Ben Imrân ibn
Husayn(R)'dan isittim, söyle diyordu: Rasûlullah (S): "Ümmetimin hayirlisi, benim asrimdir. Sonra
onlara yakin olan(tab'û)lardir. Sonra onlara yakin olanlardir" buyurdu.
Imrân: Rasûlullah, kendi asrindan sonra (hayirli olarak) iki asir mi, yoksa üç asir mi zikretti
bilmiyorum, demistir.
RasûluIlah devamla: "Sizden sonra bir kavim gelecektir ki, bunlar sehâdet etmeleri istenmeden
sehâdet edecekler, bunlar hiyanet edecekler, kendilerine i'timâd edilmeyecek, yine bunlar adak
adayacaklar, fakat adaklarini yerine getirmeyecekler. Artik bunlarda (asiri yemek içmek hayâtin
gayesi oldugundan) semizlenme meydana gelecektir" buyurmustur
[3]
[3]
Hadîs, ilk üç neslin faziletini ve ondan sonraki nesillerde ortaya çikacak ahlâkî çürümeyi ve dünyâ hirsini apaçik belirtmektedir. Bunlar, Peygamber'in haber verdigi
gibi gerçeklesmistir

KITÂBU FADÂILI ASHÂBI'N-NEBÎ (S) Buhari
 
yağmur@hicret Çevrimdışı

yağmur@hicret

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Ebu Hureyre radiya’llahu anh’ten Nebi salla’llahu aleyhi ve sellem’in:
İnsanlara (muhakkak) bir zaman erişir ki, o devirde kişi, ele geçirdiği mal
helalden mi,haramdan mı? Kazanıldığını hiç aldırmaz. (Buhari)
 
Sûde binti Zem'a Çevrimdışı

Sûde binti Zem'a

Üye
İslam-TR Üyesi
İbn Abbas (r.a.)’dan: Rasulullah (s.a.v.): şiddet ve sıkıntı anında şöyle derdi:

Allah’tan başka ilah yoktur, halimdir. Allah’tan başka ilah yoktur, ulu Arş’ın Rabbi’dir. Allah’tan başka ilah yoktur, göklerin Rabbi’dir, yerin Rabbi’dir ve şerefli Arş’ın da Rabbi’dir. Müttefekunaleyh
 
U Çevrimdışı

uyelikal

Üye
İslam-TR Üyesi
Şeddâd b Evs (ra)’den rivâyete göre, Rasûlullah (sav): “İstiğfar etmenin en güzelini sana öğreteyim mi?” buyurdu ve: “Allah’ım sensin benim Rabbim, senden başka gerçek ilah yok Beni yarattın ben de senin kulunum Ben gücüm yettiğince sana verdiğim sözüm ve senin va’din üzereyim Yaptıklarımın şerrinden sana sığınırım İşte verdiğin nimetlerle senin huzurundayım günahlarımla huzurundayım Beni affet çünkü günahları ancak sen affedersin” Sizden her kim bunu akşamleyin söyler sabaha varmadan da ölürse Cennet kendisine vâcib olur Sabah söyler ve akşama varmadan da ölürse yine o kimseye Cennet vâcib olur (Buhârî, Deavat: 27; Nesâî, İstiaze: 17)
 
Sûde binti Zem'a Çevrimdışı

Sûde binti Zem'a

Üye
İslam-TR Üyesi
Ebu Hureyre (r.a.)dan. Rasulullah (s.a.v.): “Allah’ın doksan dokuz, yüzden bir eksik isimleri vardır, kim bunları sayarsa/kavrarsa cennete girer” buyurmuştur. Buhari,Şurût:15
 
yağmur@hicret Çevrimdışı

yağmur@hicret

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Ensar'dan Cabir İbn-i Abdillah radıya'llahu anhüma demiştir ki: Biz (Peygamber'in Ashab'ı) sefere yüksek bir yere çıkınca
Tekbir ederdik. Yüksekten (bir vadiye) inince de Tesbih eder (,Sübhana'llah der) dik, demiştir. (buhari 1255)
 
H Çevrimdışı

Habibullah

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
Ebu Mûsa ve İbnu Ömer radıyallahu anhüm anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Kim bize karşı silah taşırsa bizden değildir." [Buharî, Fiten7; Müslim, İman 163, (100); Tirmizî, Hudûd 26, (1459).][118]
 
E Çevrimdışı

Ebu Katade

Guest
حدّثنا إِسْمَاعِيلُ بْنُ عَبْدِ اللهِ الرَّقِّيُّ. حدّثنا عِيسى بْنُ يُونُسَ عَنْ مُعَاوِيَةَ بْنِ يَحْيَى، عَنِ الزُّهْرِيِّ، عَنْ أَنَسٍ؛ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللهِ:
((إِنَّ لِكُلِّ دِينٍ خُلَقاً. وَخُلُقُ الإِسْلاَمِ الْحَيَاءُ)).
2 - Zeyd İbnu Talha İbnu Rükâne r.a anlatıyor : Resûlullah s.a.v buyurdular ki : Her bir dinin kendine has bir ahlâkı vardır. İslâm'ın ahlâkı hayadır."
Muvatta, Hüsnü'1-Hulk 9, (2, 905); İbnu Mâce, Zühd 17, (4181, 4182).
 
H Çevrimdışı

Habibullah

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
68-…….Bize Katâde, Ukbe ibnu Abdilgâfir’den; o da Ebû Sa-
îd(R)’den tahdîs etti ki, Peygamber (S) şöyle zikretmiştir: “Sizden önce geçenler içinde yâhud sizden önceki ümmetlerden bir adam vardı. Allah ona mal ve evlâd getirmişti, yân? ona mal vermişti.”
Dedi ki: “Kendisine ölüm yaklaşınca oğullarına:
— Ben sizler için hangi çeşit bir baba oldum? dedi. Oğulları:
— Sen bize hayırlı bir baba oldun, dediler. Oda:
— Şu muhakkak ki, bu baba, Allah yanında bir hayır biriktir-memiştir, dedi.”
Katâde bu “Lem yebteir.. .” sözünü, “Allah yanında bir hayır biriktirm edi” diye tefsir etmiştir. “Baba şöyle devam etti:
— Bu baba, Allah huzuruna vardığında Allah onu azâb edecektir . Bunun için bakınız! Ben öldüğüm zaman siz beni yakınız, kapkara kömür olduğum zaman beni ezip öğüterek ufalayınız -yâhud: Beni iyice inceltini z-. Sonra şiddetli esen bir rüzgâr olduğu zaman benim zerreleri mi rüzgâra verip uçurunuz, dedi ve oğullarından bu söylediklerini -yapacaklarına dâir:
— Rabb’ime yemîn olsun ki, yapacağız! diye kesin ahd ve mî-sâklarım aldı.
Sonra oğulları onun kendileri ne söylediği bu işleri yaptılar. Allah Taâlâ o kimseye “Ol!” buyurdu, o da hemen bir adam olup ayakta durdu. Sonra Allah ona:
— Ey kulum, bu yaptığın vasiyete seni sevkeden nedir? diye sordu.
O zât:
— Sen’in mahâfetin -yâhud: Sen’den korkmaktır-, dedi. Allah:
— Kusuru -yâhud: Elden kaçan fırsatı- Allah’ın merhamet et-
mesi telâfi eder, buyurdu.”
Süleyman et-Teymî yâhud Katâde şöyle dedi: Ben bu hadîsi Ebû Usmân’a tahdîs ettim. O da: Ben bunu Selmân el-Fârisî’den; o da Peygamber’den tahdîs ediyordu. Ancak o şunu ziyâde etti: “O adam: Benim zerreleri mi denize serpin, dedi” yâhud Ebû Saîd’in tahdîs ettiği gibi. Muâz da şöyle dedi: Bana Şu’be tahdîs etti ki, Katâde: Ben Ukbe’den işittim, demiş; Ukbe de: Ben Ebû Saîd’den işittim; o da Peygamber’den, demiştir 72.
KİTABU’R-RİKAAK
Kalbi İnceltecek Şeyler Kitabı sahihi buhari


 
H Çevrimdışı

Habibullah

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
2-…….Âişe (R) kızkardeşi Esmâ’nın oğlu Urve’ye şöyle demiştir:
— Ey kızkardeşimin oğlu! Biz (Peygamber kadınları) hilâle bakardık. Sonra bir hilâle daha, sonra bir hilâle daha. İki ay içinde üç hilâle bakar görürdük de Rasûlullah’ın evlerinde hiçbir ateş ya-
kılmazdı.
Urve dedi ki: Ben Âişe’ye:
— Ey teyze! Sizleri ne yaşatıyordu? diye sordum.
O:
— îki siyah şey: Hurma ve su. Ancak şu da var ki, Rasûlullah’ın Ensâr’dan bir takım komşuları ve bunların da sağım koyunları vardı. Bunlar hayvanlarını sağarlardı ve sütlerinden Rasülullah’a hediye ederlerdi . Rasülullah (S) da ondan bizlere içirirdi, dedi

KİTÂBU’L-HİBE VE FADLİHÂ VE’T-TAHRÎD ALEYHÂ sahihi buhari
 
yağmur@hicret Çevrimdışı

yağmur@hicret

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Ebu Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
'Allah'a ve ahiret gününe iman eden kimse komşusunu rahatsız etmesin. Allah'a ve ahiret gününe iman eden kimse misafirine ikram etsin.
Allah'a ve ahiret gününe iman eden kimse ya faydalı söz söylesin veya sussun!'

Buhari,müslim,Ebu Davud, Tirmizi, İbni Mace
 
Üst Ana Sayfa Alt